Bizi Takip Edin

ASYA

2024’ün en kritik seçimlerinden biri Tayvan’da yapılacak: Gerginlik mi uzlaşma mı?

Yayınlanma

Tayvan’ın 19 milyon seçmeni 13 Ocak’ta sandık başına gidecek. Seçmenler sadece günlük iç meseleleri kimin yöneteceğine karar vermekle kalmayacak, aynı zamanda Tayvan Boğazlarındaki gerginliğin ve Washington ile Pekin arasında çatışma riskinin arttığı bir ortamda Taipei’nin önümüzdeki dört yıl boyunca Çin ile ilişkilerini nasıl yöneteceğine de karar verecek.

Stratejik bir konuma sahip olan Ada şu anda Çin ile ABD arasındaki en büyük potansiyel parlama noktası olarak görülüyor ki bu husus Çin lideri Xi Jinping tarafından geçtiğimiz ay San Francisco’da ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldiğinde de yinelendi.

ABD merkezli jeopolitik ve istihbarat firması RANE’nin Doğu Asya analisti Chase Blazek, “Tayvan seçimleri Asya-Pasifik bölgesinin algıladığı risk derecesini etkileyecek, sadece ada üzerinde olası bir savaş açısından değil, aynı zamanda tedarik zincirinin devamlılığı ve Çin-ABD ilişkilerinde genel bir kötüleşme Asya-Pasifik genelinde hissedilecek” dedi.

Pekin, Washington’ın Tayvan’ı silahlandırarak statükoyu kademeli olarak değiştirme girişiminden endişe duymaya devam ediyor.

ABD ile ilişkileri geliştiren ve Çin’den ayrılmayı savunan iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi’nin (DPP) üst üste üçüncü dönemini de kazanma ihtimali de Pekin’in endişeleri arasında. Geleneksel olarak bağımsızlık yanlısı olan parti, adanın fiilen bağımsız olduğunu savunuyor ki bu da ABD ve BM üyesi diğer ülkelerin kabul ettiği ‘tek Çin’ ilkesi ile çelişiyor.

Adayların farkları

Sekiz yıl sonra görev süresi dolacağı için görevi bırakacak olan DPP Başkanı Tsai Ing-wen’in yerine geçmek başkan yardımcısı ve partinin sadık üyesi Lai Ching-te yarışıyor.

Aralık ayı başında yapılan anketler 64 yaşındaki Lai’yi, DPP’yi Çin ile gerilimi tırmandırmakla eleştiren ve Pekin ile angajman politikasına geri dönülmesi çağrısında bulunan ana muhalefet partisi Kuomintang (KMT) adayı Yeni Taipei Belediye Başkanı Hou Yu-ih’in birkaç puan önünde gösteriyor.

Üçüncü sırada ise Tayvan Halk Partisi’nin (TPP) adayı Ko Wen-je yer alıyor. Ko, ulusal siyasette görece yeni bir isim ve her iki partiye yönelik seçmen memnuniyetsizliğinden faydalanmayı umuyor. Ko, partisini iki rakibinin ortasında konumlandırmaya çalışarak, olası saldırganlığı önlemek ve iki taraf arasında barışı teşvik etmek için Çin ile ilişkilerde caydırıcılık ve diyaloğun birlikte uygulanabileceğini savunuyor.

Ancak KMT ve TPP’nin, başkan adayının kim olacağına dair anket verilerinin nasıl kullanılacağı konusundaki farklılıklar nedeniyle ortak bir aday üzerinde anlaşamamasının ardından muhalefetin DPP’yi yerinden etme kabiliyeti sekteye uğramış olabilir.

Tayvanlı seçmenler önümüzdeki haftalarda fikirlerini değiştirmezlerse, Tayvan’ın Çin-ABD ilişkilerinde bir parlama noktası olmaya devam etme olasılığı artabilir.

Ancak adadaki başkanlık kampanyası dönemeçlerle dolu ve muhalefet başkanlık oylamasını kaybetse de Tayvan parlamentosunda çoğunluğu kazanmayı başarabilir. Böyle bir sonuç Lai’nin belirli politikaları uygulama kabiliyetini sınırlayabilir ve bu da Pekin ile ilişkileri etkiler. Bu durumda Pekin, muhalefet ile çalışmayı seçebilir.

KMT’nin zaferi durumunda ise hem Tayvan’daki hem de ada üzerinden Çin-ABD arasındaki gerilimin azalacağı düşünülüyor. Uzmanlara göre, KMT ya da TPP’nin kazanması Pekin’i Taipei ile ekonomik ve diplomatik ilişkilerini yeniden canlandırmaya ve adaya yönelik askeri ve ekonomik baskılarını azaltmaya teşvik edecektir.

Öte yandan ABD-Tayvan ilişkilerine gelince, her üç başkan adayı da Washington ile güçlü güvenlik ilişkilerini sürdürme sözü verdi ancak bazı uzmanlar bir KMT veya TPP zaferinin “muhtemelen” Washington ile ada arasına daha fazla mesafe koyacağı görüşünde.

The Japan Times’a konuşan Pennsylvania’daki Bucknell Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Zhiqun Zhu,”ABD hükümeti seçimin sonucu ne olursa olsun kabul edecektir” dedi, ancak bununla birlikte Washington’un yeni hükümetin statükodan çok uzaklaştığını hissetmesi halinde ada üzerindeki etkisini kullanabileceğini belirtti. Bu durum Çin-ABD gerginliğinin de artmasına neden olacaktır.

Özetle, Tayvan seçimlerinin 2024’te Asya’daki en önemli seçimlerden biri olacağı düşünülüyor.

ASYA

Çin ve Pakistan terörle mücadele tatbikatlarını tamamladı

Yayınlanma

Çin, Pakistan ile yaklaşık üç hafta süren ortak terörle mücadele tatbikatlarını tamamladı ve iki ordu arasında gelecekte “sınır ötesi stratejik projeksiyon” yapılacağının sinyalini verdi.

Tatbikatın bir parçası olarak Çin Halk Kurtuluş Ordusu, Savaşçı 8 adı verilen ortak bir tatbikat gerçekleştirmek üzere Pakistan’a asker gönderdi. Çin devlet televizyonu CCTV’ye göre tatbikat “ortak terörle mücadele-temizleme operasyonlarına” odaklandı.

Tatbikat, Pekin’in komşu Güney Asya ülkesinde vatandaşlarını hedef alan saldırıları durdurmak üzee daha fazlasını yapması için İslamabad üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşti.

CCTV’nin çarşamba günü bildirdiğine göre Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), “ortak terörle mücadele temizleme operasyonlarına” odaklanan ve Savaşçı-8 olarak adlandırılan tatbikat için Pakistan’a asker gönderdi.

Bir PLA Hava Kuvvetleri subayı CCTV’ye yaptığı açıklamada “Bu tatbikat sayesinde stratejik projeksiyon ve kuvvetler arası muharebe kabiliyetlerimiz test edildi ve yaklaşan sınır ötesi stratejik projeksiyon ve ortak muharebe görevlerinin temeli atıldı” dedi.

Tatbikat neleri içeriyordu?

Habere göre tatbikatta canlı ateş simülasyonları, keşif ve karşı saldırı için insansız hava araçlarının kullanımı ve havadan saldırı da yer aldı.

Helikopterlerden inen askerlerin görüntülerinin de yer aldığı haberde, görevlerin iki ordu arasında ve hava ve kara kuvvetleri arasında koordine edildiği belirtildi.

Tatbikatın bir parçası olan yetkililer, görevin iki ordu arasında ve hava ve kara kuvvetleri arasında koordine edildiğini belirtti.

PLA, kasım ayı ortasında Batı Cephesi Komutanlığı’ndan Pakistan’a 300’den fazla asker gönderdi. Bu birlikler, güneydeki Karaçi kentinde bulunan Cinnah Uluslararası Havaalanı yakınlarında meydana gelen ve iki Çin vatandaşının ölümüyle sonuçlanan bombalı intihar saldırısından haftalar sonra gönderilmişti.

Son tatbikatın 2019’dan bu yana gerçekleştirilen ilk tatbikat olduğu ifade edildi.

Okumaya Devam Et

ASYA

QUAD ocak ayında ilk ortak sahil güvenlik eğitimini gerçekleştirecek

Yayınlanma

Japonya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynağa göre Japonya, ABD, Avustralya ve Hindistan’dan oluşan QUAD dörtlüsü ocak ayı başında ilk ortak sahil güvenlik eğitim tatbikatını gerçekleştirecek.

Tatbikatlar Japonya çevresinde yapılacak. Kaynak ayrıca mart ayında Japonya, ABD ve Filipinler arasında ortak bir eğitim tatbikatı planlandığını söyledi.

Eğitim tatbikatları Çin’in Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’nde artan etkisine bir yanıt niteliğinde.

Eylül ayında, Dörtlü Güvenlik Diyaloğu liderleri, grubun adıyla, deniz güvenliği eğitimi için bölgesel bir çerçeve başlatacaklarını söylediler.

QUAD liderleri Japon, Avustralyalı ve Hintli sahil güvenlik personelinin önümüzdeki yıldan itibaren ABD Sahil Güvenlik devriye gemilerinde eğitim görmesi konusunda anlaştı.

Japonya, ABD ve Filipinler arasında mart ayında yapılacak eğitim, Haziran 2023’ten bu yana gerçekleştirilecek ikinci üçlü tatbikat olacak. İlki Filipinler’i çevreleyen sularda gerçekleştirilmişti ve bir sonraki tur Japonya çevresinde yapılacak.

Okumaya Devam Et

ASYA

Soruşturma ekibi, görevden alınan Güney Kore Başkanı Yoon’a ikinci celbi gönderdi

Yayınlanma

Güney Kore’de sıkıyönetim davasını soruşturan ortak bir kolluk kuvveti cuma günü yaptığı açıklamada, görevden alınan Başkan Yoon Suk Yeol’un başarısız sıkıyönetim uygulamasındaki rolü nedeniyle önümüzdeki hafta sorgulanmak üzere hazır bulunmasını talep etti.

Yetkilinin yaptığı açıklamaya göre ekip, Yoon’a önümüzdeki çarşamba günü saat 10.00’da Seul’ün hemen güneyindeki Gwacheon’da bulunan Üst Düzey Yetkililer için Yolsuzluk Soruşturma Ofisi (CIO) binasında sorgulanmak üzere hazır bulunması için celp gönderdi.

Bu, soruşturma ekibinin bu hafta başındaki ilk celpte işbirliği yapmayı reddetmesinin ardından Yoon’a ilettiği ikinci celp talebi oldu.

CIO’nun Yoon’u sorgulamak için resmi tatil gününü seçti, güvenlik sorunlarını göz önünde bulundurduğu anlaşılıyor.

CIO, çağrıları hızlı posta yoluyla ve elektronik olarak Yoon’un ikametgahına ve Yongsan’daki başkanlık ofisine gönderdiğini söyledi.

İlk celp talebi sırasında Yoon’un ofisinin celpleri almayı reddetmesi üzerine bu kez şahsen teslim etmeyi tercih etmedi.

Soruşturma ekibi Yoon’u 3 Aralık’ta sıkıyönetim kararının uygulanmasındaki rolü konusunda sorgulamayı planlıyor; Yoon bu kararı Ulusal Meclis’te yapılan oylama sonucunda iptal etmişti.

CIO, geçerli bir gerekçe olmaksızın çağrıları görmezden gelmeye devam etmesi halinde Başkan’ın 48 saate kadar gözaltında tutulması için bir mahkeme emri çıkarmayı değerlendirmeyi planlıyor.

Soruşturma ekibi Yoon’a karşı ayaklanma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarını inceliyor.

Cumartesi günü parlamento tarafından görevden alınan Yoon, Anayasa Mahkemesi’nin kendisini görevden alma ya da görevine iade etme kararını beklemek üzere görevinden uzaklaştırıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English