Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB, nükleeri ‘yeşil teknoloji’ listesine ekledi

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekillerinin 18 Temmuz Salı günü bloğun önerdiği Net Sıfır Sanayi Yasası üzerinde vardıkları siyasi anlaşmaya göre, nükleer enerji Avrupa sanayisini canlandırmak için tercih edilen yeşil teknolojilerden biri olarak yeniden gündeme geldi.

Avrupa Komisyonu, ABD Enflasyonu Düşürme Yasasına (IRA) bir yanıt olarak Avrupa topraklarında düşük karbonlu teknolojilerin üretimini teşvik etmek üzere Net Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) taslağını 16 Mart’ta masaya yatırmıştı.

18 Temmuz Salı günü AP’nin Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesindeki (ITRE) milletvekilleri, Alman muhafazakâr AP üyesi Christian Ehler (Avrupa Halk Partisi – EPP) tarafından hazırlanan metnin bazı bölümleri üzerinde siyasi bir anlaşmaya vardı.

Stratejik teknolojiler listesi teke düşürüldü

Komisyon’un ilk teklifine göre kayda değer bir değişiklikle, AP üyeleri, AB finansmanı düzenleyici avantajları için uygun olan düşük karbonlu teknolojilerin tek bir listesini sunmaya karar verdiler. Avrupa Komisyonu başlangıçta, biri %40 yerli üretim hedefine ve hızlı izin prosedürlerine tabi stratejik teknolojileri içeren iki liste önerdi. Ne var ki bu listede nükleer enerjiye yer verilmemesi, özellikle Fransa’da olmak üzere sosyal medyada nükleer enerji savunucularının tepkisine yol açtı.

ITRE’deki tartışmalar sırasında Ehler başlangıçta, AB’nin yeşil finans sınıflandırmasını model alarak, nükleer enerjinin yer almadığı tek bir liste ile sonuçlanacak farklı bir teknoloji dağılımı önerdi. Bu öneri, AP’nin ‘merkezci’ Renew Europe grubunun sözcüsü Fransız Parlamenter Christophe Grudler tarafından eleştirildi.

‘Sağ’ ve ‘sol’ nükleerde birleşti

Daha sonra Sosyalist (S&D), Muhafazakâr (EPP), Milliyetçi (ECR) ve ‘aşırı sağcı’ (ID) grupların desteğiyle Grudler ve nükleer savunucuları, nükleerin Avrupa’nın yeşil sanayileşmesine yardımcı olacak teknolojiler listesine dâhil edilmesini sağladılar.

Grudler, “Raportör Chrsitian Ehler’i teknolojiler için sınıflandırma ile bağlantı kurma fikrinden vazgeçmeye ikna etmeyi başardık: bu uygulanamazdı,” diye açıkladı.

Uzlaşılan listede yenilenebilir enerji teknolojileri, nükleer fisyon ve füzyon teknolojileri, enerji depolama, karbon yakalama ve depolama (CCS), hidrojen taşıma altyapısı ve elektrolizörler yer alıyor. Grudler, bunun artık her tür nükleer enerjinin dahil edildiği anlamına geldiğini belirterek, bunun Komisyon’un sadece yenilikçi üçüncü ve dördüncü nesil nükleer enerji teknolojilerini içeren ilk listesinden bir değişikliğe işaret ettiğini söyledi.

‘Stratejik’ teknolojilere kolaylık

Tek bir liste ile tüm teknolojiler, başlangıçta sadece ‘stratejik’ teknolojilere sunulan AB avantajlarından yararlanacak. Bunlar arasında, 18 ay içinde teslim edilmesi gereken endüstriyel projeler için hızlı izin prosedürleri, hatta kamu yararının ağır bastığı düşünülenler için 9 ila 12 ay gibi süreler yer alıyor.

AB kanun yapıcıları, stratejik olarak nitelendirilecek projeler için kriterlerin hâlâ gelişebileceğini de sözlerine ekledi. Örneğin, blok talebini karşılamak için AB sanayi planının bir parçası olarak invertörler, güneş pilleri, piller için katotlar ve anotlar gibi bileşenlerin ne ölçüde AB yapımı olması gerektiği hâlâ belirsiz.

Komisyon başlangıçta AB’nin 2030 yılına kadar iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu teknolojinin en az %40’ını blok içinde üretmesini hedeflerken, AB milletvekilleri Ehler’in bu hedefi küresel talebin %25’i olarak değiştirme önerisi üzerinde henüz anlaşmaya varamadı.

‘Net Sınıf Sanayi Vadileri’ oluşturulacak

Ehler’in kilit önerilerinden biri, ilgili düşük karbon teknolojileri için üretim faaliyetlerini bir araya getirecek Net-Sıfır Sanayi Vadilerinin oluşturulması.

AP üyeleri, bu vadilerin endüstriyel kalkınmanın çevresel etkilerini en aza indirirken, ‘endüstriyel sinerjileri’ teşvik edeceğini ve ekonomik ve toplumsal etkiyi en üst düzeye çıkaracağını savunuyor.

Ehler, Net Sıfır sanayi vadilerine, daha az gelişmiş bölgelerde veya kömür madenciliği bölgeleri gibi sosyo-ekonomik bir geçiş sürecinden geçen bölgelerde öncelik verileceğini söyledi.

Ehler’e göre, bu bölgeler aynı zamanda kamu yararını ön planda tutan projelerin yoğunlaşması gereken ve daha büyük dağıtım olanaklarından faydalanılması gereken alanlar.

AVRUPA

Fransa, savunma sanayisi için 450 milyon avroluk fon kuruyor

Yayınlanma

Fransa Ekonomi Bakanı Eric Lombard geçen hafta Fransa’nın kamu yatırım bankası BpiFrance’ın, insanların paralarını “uzun vadede” savunma şirketlerine yatırmaları için 450 milyon avroya kadar yeni bir fon açacağını duyurdu.

Fona minimum 500 avro yatırım yapılması gerekiyor ve garanti edilmeyen kazançlar beş yıl boyunca geri çekilemiyor.

Duyuru, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın başlarında ülkenin zorunlu askerliği yeniden getirmeye hazır olmadığını, ama “sivilleri harekete geçirmenin yollarına bakmak” istediğini söylemesinin ardından geldi.

Lombard geçen hafta yaptığı açıklamada, sabit bir getiri oranı sunmayan yeni kişisel yatırım planının, Fransızların “uzun vadeli plasmanlarla” “savunma sektöründeki şirketlerde doğrudan hissedar” olmaları için bir yol olduğunu söyledi.

Lombard, fona doğrudan ya da hayat sigortası poliçeleri aracılığıyla yatırım yapmanın mümkün olacağını da sözlerine ekledi.

Lombard açıklamasının ardından yayın kuruluşu TF1’e yaptığı açıklamada, “Diğer özel şirketler, yatırım fonları ve bankalar müşterilerine uyarlanmış ürünler sunacaklar,” dedi.

Müşterilerin bu yılın ikinci yarısından itibaren programa abone olmaya başlaması bekleniyor.

Sıradan insanlar için cazip bir yatırım mı?

BFM TV’nin kısa süre önce yaptığı bir ankete göre, Fransa’nın Ukrayna’ya desteğinin artırılması ya da sürdürülmesinden yana olan insanlar arasında yatırım fonuna olan ilk ilgi oldukça yüksek görünüyor.

Ouest-France’a göre Fransa Silahlanma Bakanı Sébastien Lecornu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, “Bakanlık olarak yurttaşlarımızdan hiç bu kadar çok mektup almamıştık: ‘Nasıl yardımcı olabiliriz?’ [diye soruyorlar],” dedi.

Bpifrance Genel Müdürü Nicolas Dufourcq geçen hafta yatırımcılar ve savunma şirketleri arasında yapılan bir toplantıda fonun “savunma şirketlerine yatırım yapacağını” söyledi.

Ekonomi Bakanlığı, fonun Dassault Aviation, Safran, Thales ve Airbus gibi dokuz büyük grubun yanı sıra 4.500’den fazla küçük ve orta ölçekli işletmeyi içeren Fransa’nın “endüstriyel ve teknolojik savunma üssünü” desteklemeyi amaçladığını söyledi.

Başlıca Fransız bankaları Fransız savunma sanayine desteklerini ve sektörün beklenen ihtiyaçlarını finanse etmeye hazır olduklarını teyit ettiler.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İsveç’ten Soğuk Savaş sonrası en büyük savunma harcaması artışı

Yayınlanma

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük savunma harcaması artışını planladığını duyurdu. Silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayrılacak ve savunma harcamalarının 2030’a kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılması hedefleniyor.

İsveç, silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayırarak savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmayı planlıyor.

Başbakan Ulf Kristersson, bunun İsveç’in Soğuk Savaş’tan bu yana savunma kapasitesini en kapsamlı şekilde güçlendirmesi olacağını vurguladı.

Kristersson, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsveç ve tüm Avrupa, benzeri görülmemiş yeni güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya. Bu nedenle bugün, İsveç silahlı kuvvetleri için Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük yeniden silahlanma planını sunuyoruz,” ifadelerini kullandı.

Başbakan, ülkenin savunma bütçesinin hâlihazırda NATO’nun yüzde 2’lik Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) hedefini aştığını ancak bunun yeterli olmadığını belirtti.

Yeni strateji kapsamında, savunma harcamalarının 2030 yılına kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılacağını açıkladı.

Kristersson, bu girişimin hayata geçirilmesi için kredi finansmanı kullanılmasının planlandığını da sözlerine ekledi.

Ayrıca Kristersson, NATO’nun üye ülkelerin askeri harcamalarına ilişkin gerekliliklerinin gözden geçirilmesini başlatmayı planladığını bildirdi.

Başbakan, haziran ayında Lahey’de yapılacak NATO zirvesinde, ittifakın asgari harcama oranının yüzde 2’den daha yüksek bir seviyeye çıkarılması için çaba göstereceğini ifade etti.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB’den vatandaşlara savaş uyarısı: 3 günlük erzak hazırlayın

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu, üye ülkelerden savaş ihtimali dahil çeşitli kriz senaryolarına karşı halkı hazırlamalarını tavsiye etti. Vatandaşlara en az 72 saat yetecek su, gıda, ilaç ve temel malzemeleri içeren acil durum kiti oluşturmaları önerildi. Preparedness Union Strategy adlı belge, AB genelinde kriz yönetimi kabiliyetlerini artırmayı ve tehditlere karşı dayanıklılığı güçlendirmeyi hedeflediğini öne sürüyor.

Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere, halklarını savaş ihtimali de dahil olmak üzere çeşitli kriz senaryolarına karşı hazırlamalarını tavsiye etti.

Preparedness Union Strategy (Hazırlık Birliği Stratejisi) başlıklı belgeye göre, vatandaşların su, ilaç, kibrit, el feneri, pil, sıcak tutacak giysiler ve dayanıklı gıda maddelerini içeren asgari bir acil durum stoku oluşturmasına özel önem verilmesi gerekiyor.

Bu kitte ayrıca önemli belgelerin kopyaları ve kişinin acil bir durumda en az 72 saat dışarıdan yardım almadan idare edebilmesi için gerekli her şeyin bulunması gerektiği belirtildi.

Strateji, toplamda hem vatandaşları hem de devletleri acil durumlara hazırlamayı amaçlayan 30 somut eylem içeriyor.

17 sayfalık taslak metne göre, tüm talimatların yerine getirilmesi, “tehditleri ‘kaynağı veya doğası ne olursa olsun’ yönetme kabiliyetine sahip, güvenli ve dayanıklı bir AB oluşturulmasını” sağlayacak.

Komisyon, Avrupa’nın Kovid-19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından sürekli bir hazırlık durumunda olduğunu, ayrıca doğal afet ve finansal şok risklerinin de sürdüğünü hatırlattı.

Belgede, “Son yıllardaki büyük krizlerin hiçbiri tek başına veya kısa ömürlü olmadı,” denilerek Avrupa’nın sadece zorluklara yanıt vermekle yetinemeyeceği, aynı zamanda bunları öngörmesi gerektiği kaydedildi.

Öte yandan İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Komisyon Üyesi Hadja Lahbib, “tehditlerin çoğaldığına ve daha büyük ölçekli hale geldiğine” dikkat çekerek, bu noktada AB içinde koordinasyon ve dayanışmanın gerekli olduğunu belirtti.

Strateji ayrıca, hastanelerin, okulların, ulaşım ağlarının ve telekomünikasyon sistemlerinin olağanüstü koşullarda işlevlerini sürdürebilmeleri için asgari hazırlık standartları getirilmesini öngörüyor.

Diğer bir madde ise, ülkeler arasındaki etkileşimi geliştirerek acil durum yönetiminde AB’nin “beyni” işlevi görecek bir kriz koordinasyon merkezi kurulmasını içeriyor.

Birlik ayrıca ilaçlar, ham maddeler ve enerji ekipmanları gibi kritik öneme sahip kaynakların stoklarını artırmayı hedefliyor.

Temel amaç, hazırlık düzeylerinin büyük farklılıklar gösterdiği 27 AB ülkesindeki yaklaşımları standart hale getirmek.

Örneğin, 2024 yılındaki sel felaketlerinin ardından İspanya’nın doğal afetlere karşı koruma önlemlerini zaten güçlendirdiği, Baltık ülkelerinin ise siber tehditlere karşı bir kalkan oluşturmak için aktif olarak çalıştığı belirtiliyor.

Strateji, tüm Avrupa Birliği’nin erişebileceği ortak standartlar ve rezervler oluşturarak çeşitli “kör noktaları” gidermeyi hedefliyor.

Belge yeni savunma girişimleri içermese de, Kuzey Avrupa ülkelerinin deneyimlerinden esinlenen ve vatandaşlardan iş dünyasına, ordudan hükümetlere kadar toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir kriz yönetimi modeli sunuyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English