Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD, Hollandalı çip devi ASML’nin Çin’e yeni ekipman göndermesini engelledi

Yayınlanma

Hollandalı çip üretim ekipmanı üreticisi ASML, lisansların kısmen iptal edilmesinin ardından Çin’e yapılan bazı sevkiyatları iptal etmek zorunda kaldı.

Şirketten Pazartesi günü yapılan açıklamada, “2023 yılında NXT:2050i ve NXT:2100i [derin ultraviyole (DUV)] litografi sistemlerinin sevkiyatı için verilen lisans kısa süre önce Hollanda hükümeti tarafından kısmen iptal edildi ve bu durum Çin’deki az sayıda müşteriyi etkiledi” denildi.

Salı günü Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, ABD’nin “hegemonik ve zorba davranışını” kınayarak Hollanda’yı adil piyasa ilkelerine uymaya ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.

ABD’nin baskısı altındaki ASML, Çinli müşterilerinin dünyanın en ileri teknolojili çiplerini üretmek için kullanılan daha gelişmiş aşırı ultraviyole (EUV) litografi sistemlerini satın almalarını zaten kısıtlıyor. ASML bu makineler üzerinde neredeyse tekel konumunda.

Ancak eylül ayından itibaren Hollandalı ekipman üreticisi, 1 Ocak’ta yürürlüğe giren yeni kısıtlamalar öncesinde daha az gelişmiş DUV sistemlerinden bazılarını Çin’e göndermek için lisans başvurusunda bulunabildi. Hollandalı üretici bu türden üç lisans aldı.

Litografi araçları, entegre devrelerin üretilmesi sürecinde ihtiyaç duyulan en önemli ekipman olarak kabul edilen karmaşık projeksiyon sistemleridir.

Hollanda’nın kısıtlamaları öncesinde ve ekim ayında ABD’nin DUV makinelerine yönelik ihracat kısıtlamalarını genişletmesinin ardından Çinli üreticiler yurtdışından rekor sayıda çip üretim ekipmanı ithal ediyor ve stokluyor.

Çin kasım ayında 816,8 milyon ABD doları karşılığında 42 litografi sistemi ithal ederken, Hollanda ve Japonya’daki şirketler bu tür ithalatlar için harcanan miktarın neredeyse tamamını oluşturdu.

Çin’in özellikle Hollanda’dan yaptığı kritik çip yapım litografi sistemleri ithalatı o ay değer olarak yüzde 1.050 arttı. Hollanda, neredeyse tamamı ASML’den gelen litografi makinelerinin en büyük ihracatçısı – ancak şirket DUV pazarında EUV’de olduğu kadar söz sahibi değil.

Huawei Technologies’in en son 5G akıllı telefonu Mate 60 Pro’da yapılan bir incelemede,

Biden yönetimi baskı yaptı

Çinli çip üreticisi Semiconductor Manufacturing International Corp’un (SMIC) cihazın gelişmiş 7 nanometre çipini DUV litografi makineleri kullanarak ürettiği sonucuna varılmasının ardından, bazı uzmanlar Çin’in bu teknolojiye erişimini kısıtlamak için daha fazlasının yapılacağını öngördü.

Bloomberg’in salı günü anonim kaynaklara dayandırdığı haberine göre ABD Başkanı Joe Biden’ın yönetimi, ASML’den bu ay yürürlüğe girecek yeni kurallardan haftalar önce Çin’e yapılan birkaç DUV sistemi sevkiyatını iptal etmesini istedi.

ASML’den bir sözcü bu zaman çizelgesi hakkında yorum yapmayı reddetti, ancak şirketin 2024 yılında NXT:2050i ve NXT:2100i DUV makineleri için yeni lisanslar almasının olası olmadığını belirtti.

Ekipman üreticisi pazartesi günü yaptığı açıklamada, “ABD hükümeti ile yapılan son görüşmelerde ASML, ABD ihracat kontrol düzenlemelerinin kapsamı ve etkisi hakkında daha fazla açıklama elde etti” dedi.

“ASML, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ihracat kontrol mevzuatı da dahil olmak üzere yürürlükteki tüm yasa ve yönetmeliklere uymaya tamamen kararlıdır” diye ekledi.

Çin, ASML’nin en büyük pazarıydı

Son yıllarda Çin, Güney Kore’nin ardından ASML’nin ikinci en büyük pazarı konumundaydı, 2023’ün üçüncü çeyreğinde satışların yüzde 46’sını oluşturarak birinci sıraya yükseldi. Bu oran bir önceki çeyrekte yüzde 24, ilk çeyrekte ise yüzde 8’di.

South China Morning Post’un haberine göe, kasım ayında, ASML’nin kıdemli başkan yardımcısı ve Çin kolunun başkanı Shen Bo’nun, şirketin DUV makinelerine olan talebi karşılamak için Çin’e teslimatları hızlandırmaya çalıştığının sinyalini verdiği bildirildi. O sırada şirketin 2021 ve 2022 yıllarında verilen siparişlerden oluşan 35 milyar Euro’luk (37 milyar ABD Doları) bir birikimi olduğunu ve bunun Çin’den gelen siparişleri de içerdiğini sözlerine ekledi.

Habere göre, ASML CEO’su Peter Wennink, önceki ay yaptığı bir yatırımcı görüşmesinde, şirketin önceki iki yılda Çinli müşterilerin siparişlerinin yüzde 50’sinden azını karşıladığını, ancak diğer müşterilerden gelen talebin değişmesinin ülkede daha fazla sipariş karşılama fırsatı yarattığını söyledi.

ASML en son yaptığı açıklamada, lisans iptalinin veya ABD’nin son ihracat kontrollerinin 2023 mali görünümü üzerinde önemli bir etkisi olmasını beklemediğini belirterek, en son mali raporunda ifade edilen benzer şeyleri tekrarladı.

AMERİKA

Panama, göçmen güzergahı Darién Koridoru’nu kapatma sözü verdi

Yayınlanma

Panama’nın yeni Cumhurbaşkanı José Raúl Mulino, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde güney sınırındaki gelişleri sınırlamaya çalışan ABD hükümeti ile birlikte çalışarak kötü şöhretli “Darién Koridoru” üzerinden yasadışı göçü durdurma sözü verdi.

Mayıs ayındaki seçimleri kazanan sağcı lider Mulino, pazartesi günü yaptığı açılış konuşmasında ülkenin artık göçle bağlantılı iktisadi ve toplumsal maliyetleri ödeyemeyeceğini söyledi.

“Panama artık yasadışı göçmenler için transit ülke olmayacak,” diyen Mulino, göçmenlerin “uyuşturucu kaçakçılığı ve insan kaçakçılığıyla bağlantılı uluslararası gruplar” tarafından organize edildiğini de sözlerine ekledi.

Geçen yıl yarım milyondan fazla insan, Güney Panama’nın Darién Eyaleti ile Kolombiya’nın Chocó Departmanı’nın kuzey kısmı boyunca uzanan, Amerika kıtalarını birbirine bağlayan coğrafi bölge olan Darién Koridoru’nu geçti. Ormandan ayrıldıktan sonra göçmenlerin çoğu ABD’ye doğru yolculuklarında Panama kıstağını otobüslerle geçiyor.

Son beş yıl içinde tehlikeli Darién rotası sadece küçük bir göçmen grubunun denediği bir rota olmaktan çıkıp giderek daha profesyonel kaçakçılar tarafından işletilen küresel bir göç güzergahına dönüştü.

On binlerce çocuk bataklıkları ve nehirleri bazen tek başlarına geçerken, göçmenler bu güzergahta tecavüz, cinayet ve kazaların yaşandığını bildiriyor.

Panama City’nin koridoru nasıl kapatacağı belirsiz

Joe Biden yönetimi, kasım ayında yeniden seçilmeyi hedeflerken bölgedeki hükümetlere “yasadışı hareketleri” engellemeleri için baskı yapıyor ve Cumhuriyetçiler de Biden’ı göçmen girişlerdeki artışı ele almamakla eleştiriyor.

Meksika göçmenleri toplayıp otobüslerle ülkenin güneyine göndererek “yasadışı geçişlerin” en azından geçici olarak azalmasına yardımcı oluyor.

Öte yandan Panama’nın, her gün 1.000’den fazla insanın geldiği Darién’i nasıl ve ne şekilde kapatabileceği hâlâ belirsizliğini koruyor. Mulino cuma günü ormanın kenarındaki bir göçmen kampını ziyaret etti. Güvenlik bakanı, hükümetin yasadışı göçmenlerin gözaltına alınacağı yeni kontrol noktaları kurmayı düşündüğünü ve ormandan geçen yolların kapatılacağını söyledi.

Washington’dan Panama’ya destek

ABD ise pazartesi günü yaptığı açıklamada Panama ile “Darien üzerinden zalimce kaçırılan göçmenlerin sayısını ortaklaşa azaltmak üzere tasarlanmış” bir mutabakat zaptı imzaladığını ve bu kapsamda “Panama’da kalmak için yasal dayanağı olmayan göçmenlerin hızlı, güvenli ve insani bir şekilde ülkelerine geri gönderilmesine başlanması için Panama’nın çabalarını destekleyeceğini” söyledi.

Biden da pazartesi günü yaptığı açıklamada “iyi yönetişimi teşvik etmek, kapsayıcı iktisadi büyümeyi ilerletmek ve düzensiz göçü ele almak için birlikte çalışırken güçlü ikili ortaklığı sürdürmeyi” dört gözle beklediğini söyledi.

Panama tarafında göç uygulamalarının artırılması, Kolombiya için büyük bir sorun yaratabilir. Mulino pazartesi günü yaptığı konuşmadan önce Kolombiya lideri Gustavo Petro ile bir araya geldi ve iki lider konuyu görüşmek üzere ABD ile bir araya gelme konusunda anlaştı.

Mulino’nun zor görevi

Mulino, popüler eski başkan Ricardo Martinelli’nin kara para aklama suçundan hüküm giymesi nedeniyle seçimden men edilmesinin ardından Panama’nın başkanlığını kazandı.

Mulino, büyümede keskin bir yavaşlama, zayıf kamu maliyesi ve ülkenin kanalı için yeni bir su kaynağı ihtiyacı da dahil olmak üzere bir dizi acil zorluğu üstleniyor.

Cumhurbaşkanı Mulino pazartesi günü yaptığı konuşmada, ülkenin geçen yıl aniden kapattığı büyük bir maden için çevre araştırması yapılmasını emredeceğini ve sistemin bir yıldan kısa bir süre içinde çökmesini önlemek için sosyal güvenlik reformuna girişeceğini söyledi.

Mulino, “Bunu uzlaşmayla ya da bu başkanın güçlü bir kararıyla yapacağız, ama yapacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Yüksek Mahkemesi’nden Trump kararı

Yayınlanma

Amerikan Yüksek Mahkemesi pazartesi günü verdiği kararla, Donald Trump’ın başkan olarak gerçekleştirdiği bazı eylemler için cezai kovuşturmadan muaf olduğuna hükmetti.

6’ya 3 oyla alınan karar, özel danışman Jack Smith’in Trump’a yönelttiği bazı temel iddiaları hemen ortadan kaldırdı. Bunlar arasında Trump’ın Adalet Bakanlığını kullanarak “sahte seçmen” yaratıldığını öne sürmesi gibi ithamlar da bulunuyor.

Şimdi, ABD Bölge Yargıcı Tanya Chutkan’ın iddiaları inceleyerek Trump’ın başkan sıfatıyla gerçekleştirdiği resmi eylemlerini, başkan adayı olarak hareket ettiği özel eylemlerinden ayırması gerekiyor. Bu süreç davayı aylarca daha geciktirebilir. Muhtemelen herhangi bir duruşma kasım ayındaki seçim gününden sonraya kalacak.

Başyargıç John Roberts’ın görüşü, eski başkanların “temel anayasal yetkileri” kapsamına giren eylemleri nedeniyle cezai kovuşturmadan “mutlak” dokunulmazlığa sahip olduklarını ilan etti.

Roberts, resmi olmayan eylemler için dokunulmazlık bulunmadığını da ekledi.

Başkanı azletmenin tek yolu Kongre mi?

Trump’ın atadığı muhafazakâr yargıç Amy Coney Barrett çoğunluğun kararının büyük bölümüne katıldı. Bununla birlikte, önemli bir bölümü imzalamadı ve mahkemenin, savcıların bir başkanın resmi eylemleri için doğrudan kovuşturulamasa bile kanıt kullanmasına izin vermemesi gerektiğini söyleyen bir sonuç bildirgesi yazdı.

“Anayasa, Başkanların sorumlu tutulabileceği davranışları çevreleyen koşullar konusunda jürilerin körleştirilmesini gerektirmez,” diye yazan Barrett, çoğunluk ile çoğu zaman belirttiğinden daha fazla gerilim içindeymiş gibi görünen bir görüş bildirdi.

Kimi hukuki yorumlar, kararın başkanlığın doğasını da değiştirdiğini ileri sürüyor. POLITICO’da yer alan bir değerlendirmeye göre, Yüksek Mahkeme’nin görüşü Trump’ın çok ötesine uzanıyor ve en uç noktasına kadar götürüldüğünde, mahkeme, bir başkanın, ne kadar alçakça olursa olsun, herhangi bir resmi güç kullanımından yasal olarak sorumlu tutulmasını neredeyse imkansız kılan bir anayasal çerçeveyi benimsiyor. Bu durumda, Kongre’nin görevden alma yetkisi tek başvuru yolu olarak kalıyor.

Trump memnun, Biden mutsuz

Trump kararı memnuniyetle karşılarken, sosyal medya platformu Truth Social’da, “Anayasamız ve demokrasimiz için büyük bir zafer, Amerikalı olmaktan gurur duyuyorum!” diye yazdı.

Geçen hafta Trump’la yaptığı münazaradan bu yana Beyaz Saray’dan ilk kez konuşan Başkan Joe Biden ise Yüksek Mahkeme’nin kararını ülke için “korkunç bir kötülük” olarak nitelendirdi ve eski başkanın kasım seçimlerinden önce 6 Ocak 2021 Kongre baskınındaki rolü nedeniyle yargılanma ihtimalinin son derece düşük olduğunu söyledi.

Biden, “Amerikan halkı, Donald Trump’ın 6 Ocak’ta demokrasimize yönelik saldırısının onu ülkenin en yüksek makamında kamu görevi için uygunsuz hale getirip getirmediğine karar vermelidir. Amerikan halkı, Trump’ın gücünü korumak için şiddeti benimsemesinin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermelidir. Belki de en önemlisi, Amerikan halkı Donald Trump’a … başkanlığı emanet etmek isteyip istemediğine karar vermelidir,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Morales’ten Arce’ye “sahte darbe” suçlaması

Yayınlanma

Eski Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, kendi partisinden Devlet Başkanı Luis Arce’yi, geçen haftaki darbe girişimi ile “halkı ve dünyayı aldatmak” ve “yalan söylemek” ile suçladı.

Morales pazar günü yaptığı açıklamada Arce’yi, seçmenler arasında siyasi puan kazanmak için geçen hafta bir “kendi kendine darbe” düzenleyerek Bolivyalıları kandırmakla itham etti.

Morales pazar günü yerel bir yayın programında Arce’nin “gerçeğe saygısızlık ettiğini, bizi kandırdığını, sadece Bolivya halkına değil tüm dünyaya yalan söylediğini” söyledi. Morales ayrıca X’te yaptığı bir paylaşımda askeri harekatla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Morales, darbe girişimini yönettiği iddia edilen eski General Juan José Zuñiga tarafından yapılan suçlamaya da böylece destek verdi. Morales, Zuñiga’nın planından meslektaşlarını ve ailesini önceden haberdar ettiğini ve gözaltındayken yetkililere Arce’nin kendisine “ihanet ettiğini” söylediğini belirtti.

Bolivya’da darbe girişimi başarısız oldu

Zúñiga, “Başkan bana şöyle dedi: ‘Durum çok berbat, çok kritik. Popülaritemi arttırmak için bir şeyler hazırlamam gerekiyor’,” dediğini aktarmıştı.

Bu teori Arce’nin siyasi düşmanları tarafından hızla benimsendi ve “kendi kendine darbe” olarak adlandırıldı.

Elleri kelepçeli Zúñiga cumartesi günü cezaevine nakledilirken gazetecilere, “Bir noktada gerçek ortaya çıkacak,” dedi.

Morales’in yorumları gecenin ilerleyen saatlerinde komşu Arjantin tarafından da desteklendi. Sağcı Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin hükümeti, istihbarat raporlarına atıfta bulunarak darbenin gelişiminin “çok inandırıcı olmadığını” söyleyerek darbe girişimini “hileli” ilan etti.

Bolivya Savunma Bakanı, darbe girişimini Devlet Başkanı Arce’nin Rusya ziyaretine bağladı

Öte yandan Bolivya Devlet Başkanlığı Bakanı María Nela Prada pazar günü devlet televizyonundan Morales’e cevap vererek onu “bir kukla ve ülkemizi yağmalamak isteyen emperyalizmin bir aracı haline gelmemesi” konusunda uyardı ve “faşist sağın” “tarihi çarpıtmak” istediğini söyledi.

Prada, “Daha da kınadığım şey, Evo Morales gibi solcu olduğunu iddia eden kişilerin, ülkemizdeki darbeler ve başarısız darbeler konusunda ideolojik dalgalanmalar yaşamasıdır,” dedi.

Bolivya’daki 2020 seçimlerinde sürgündeki Morales, MAS olarak bilinen Sosyalizme Doğru Hareket’in adayı olması için Arce’ye destek vermişti.

Fakat Morales sürgünden döndükten sonra 2025 seçimlerinde MAS’ın adayı olmak için Arce’ye karşı yarışmayı planladığını açıklayınca ilişkileri bozuldu. Morales’in müttefikleri Arce’nin Kongre’deki yasama gündeminin çoğunu engellediğinden aralarındaki kavga giderek sertleşti.

Arce Cuma günü Associated Press’e verdiği bir röportajda, “Siyasi saldırıya uğradık,” dedi ama kendilerinin karşılık vermediğini öne sürdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English