Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de ‘kültür savaşı’ zenginleri böldü: Elon Musk, Mark Cuban’a karşı

Yayınlanma

Claudine Gay’in Harvard Üniversitesi Rektörlüğü görevinden ayrılmasına neden olan kampanyanın ardından, Amerikan muhafazakârlarının ‘DEI ideolojisi’ (çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık) adı verilen siyasete karşı hücumu genişliyor.

‘Kültür savaşları’ olarak da nitelendirilen mücadeleye ABD’li milyarder ve NBA takımlarından Dallas Mavericks’in sahibi Mark Cuban ile SpaceX ve Tesla’nın kurucusu Elon Musk sert bir şekilde dahil oldu.

Musk, şu anda dünyanın en zengin insanı. Cuban ise Dallas Mavericks’teki çoğunluk hissesini 3,5 milyar dolarlık bir değerlemeyle sattı ve 6,2 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 444. kişisi.

İki milyarder, ‘kurumsal Amerika’da işyeri çeşitliliği, eşitlik ve kapsayıcılık programları konusunda büyüyen tartışmada karşı taraflarda yer aldı. Cuban bu tür girişimleri savunurken, Musk ‘DEI’ terimini ırkçılıkla eşitledi.

Amerikan muhafazakârları Claudine Gay’in istifası ile yetinmeyecek

Musk, Cuban’ı ‘kafes dövüşüne’ davet etti

Musk, X’te Cuban’ın “DEl, liyakate göre işe almadığınız anlamına gelmez. Tabii ki liyakate göre işe alıyorsunuz,” sözlerini alıntılayarak, “Havayolu endüstrisi, çılgın DEI gereklilikleri olmadan bile yeterli sayıda kalifiye pilot bulamıyor!” dedi ve muhafazakâr yayın organı Daily Wire’dan ‘United Airlines, önümüzdeki on yılda eğitilen pilotların %50’sinin kadın veya beyaz olmayan insanlar olmasını istediğini söylüyor’ başlıklı bir makalenin ekran görüntüsünü paylaştı.

Cuban, pilotluk eğitim okulu United Aviate Academy’nin nasıl çalıştığına dair gereksinimlerle karşılık verdi ve “United için uçmadan önce liyakate dayalı birden fazla değerlendirme katmanına benziyor” dedi ve programa bir bağlantı ekledi.

Musk’ın buna cevabı ise “Sen bir yalancısın,” oldu. Musk, daha sonra sildiği bir X gönderisinde, Cuban’ın DEI’ı savunan açıklamalarını ‘ırkçı’ olarak nitelendirirken, Cuban’a kafes dövüşü teklif etti.

Cuban, şirketlerin en iyi çalışanları işe almalarına ve en iyi ürünleri sunmalarına yardımcı olduğu iddiasıyla DEI fikrini destekliyor.

‘Pozitif ayrımcılık’ fikri düşüşte

2020 yılında George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından yoğunlaşan ‘pozitif ayrımcılık’ ve DEI uygulamaları, 2023 yılında tam tersi bir yönde ivmelendi.

Geçen sene haziran ayında ABD Yüce Mahkemesi, üniversitelerde pozitif ayrımcılığı reddetti ve okulların öğrenci kabul sürecinde ırkı açıkça dikkate alamayacağına karar verdi.

Yine geçen yaz bir mektupta, 13 Cumhuriyetçi eyalet başsavcısı, Fortune 100 şirketlerini mahkemenin kararının ardından DEI programlarını bir kez daha değerlendirmeye çağırdı. Mektup, işe alma, işte tutma, terfi ve ilerlemede ‘açık ırk kotalarını’ hedef alıyordu.

Mahkeme kararı ve bazı muhafazakâr STK’ların dava tehdidi altında şirketler ve üniversiteler işe/okula alım kriterlerini sessizce değiştirmeye başladı.

Harvard Rektörünün istifası ‘kültür savaşlarını’ alevlendirdi

DEI tartışması genişleyecek

Cuban ile Musk arasındaki tartışma, bir başka milyarder Bill Ackman’ın, Gay’in rektörlükten istifa etmesinin ardından paylaştığı bir gönderide ‘DEI ideolojisine’ savaş açması ile başladı.

Ackman, esas meselenin Gay’in istifasından çok ‘sosyalizme giden yol’ olarak tanımladığı ‘DEI ideolojisinden’ kaynaklandığını yazmış ve DEI girişimlerinin ‘antikapitalist’ olduğunu savunmuştu.

Financial Times’ta (FT) yer alan bir habere göre ABD kampüslerinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık girişimlerine tepki gösteren muhafazakâr aktivistler, şimdi odaklarını şirketlerin Amerika’sına çeviriyor ve iş liderlerine baskı yapıyor.

Şimdiden birkaç büyük şirket DEI fonlarını kesti ve Twitter, Meta ve çevrimiçi emlak komisyoncusu Redfin de dahil olmak üzere bir dizi şirket, geçen baharda DEI için işe aldığı üyelerin bir kısmını işten çıkardı.

AMERİKA

Trump Noel mesajında, Panama Kanalı’nda Çin askerlerinin olduğunu iddia etti

Yayınlanma

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Noel günü sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla Çin, Kanada, Grönland ve Panama’yı hedef aldı ve ABD’nin bu üç ülkenin kontrolünü ele geçirebileceğini öne sürdü.

Truth Social platformunda yazan Trump, “Panama Kanalını sevgiyle ama yasadışı bir şekilde işleten Çin’in harika askerleri de dahil olmak üzere” herkese mutlu Noeller dileyerek uzun mesajlarına başladı.

Kanalın 100 yıldan uzun bir süre önce inşası sırasında hayatını kaybeden Amerikalılara atıfta bulunan Trump, ABD’nin “milyarlarca dolar ‘onarım’ parası yatırdığını ama ‘hiçbir şey’ hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmadığını” sözlerine ekledi.

Trump daha sonra “vali” diye hitap ettiği Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile alay etti ve bir kez daha ABD’nin Kanada’yı 51. eyaleti olarak ilhak edebileceğini öne sürdü.

Trump, “Kanada bizim 51. Eyaletimiz olursa, vergileri %60’tan fazla azalır, işletmeleri hemen iki katına çıkar ve dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar askeri olarak korunurlar,” diye yazdı.

Trump paylaşımına, “ABD’nin Ulusal Güvenlik amacıyla ihtiyaç duyduğu” ve “ABD’nin orada olmasını isteyen ve ABD’nin de orada olacağı” Grönland halkına seslenerek devam etti.

Trump bir başka paylaşımında eski profesyonel hokey yıldızı Wayne Gretzky’yi Kanada Başbakanlığına aday olması için teşvik ettiğini ancak Gretzky’nin “ilgilenmediğini” söyledi.

Trump çarşamba günkü paylaşımlarında ayrıca Başkan Joe Biden’ı “ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmayan bir adam” olarak alaya aldı ve “radikal sol delilerin” de Noelini kutlayarak, onların, ABD’nin “yargı sistemini ve seçimlerini sürekli engellemeye çalıştığını” öne sürdü.

Yeni başkan ayrıca Joe Biden’ın 37 idam mahkumunun cezasını müebbete çevirmesine atıfta bulunarak, “Ayrıca, kendilerinden önce neredeyse hiç kimsenin yapmadığı şekilde öldüren, tecavüz eden ve yağmalayan, ancak Uykucu Joe Biden tarafından inanılmaz bir şekilde affedilen en azılı 37 suçluya… Bu şanslı ‘ruhlara’ Mutlu Noeller dilemeyi reddediyorum; bunun yerine, CEHENNEME GİDİN diyeceğim!” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English