Bizi Takip Edin

Amerika

ABD’de otomotiv sektöründe grev başladı

Yayınlanma

ABD’de ‘Üç Büyükler’ olarak bilinen General Motors, Stellantis ve Ford fabrikalarında Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikasının çağrısıyla 12 bin işçi greve gitti.

İşçilerin bu üç şirket ile imzaladıkları sözleşmenin süresi Perşembe günü ABD saatiyle 23:59’de sona erdi ve patronlar sendikaların yeni sözleşme şartlarını kabul etmedi.

UAW Başkanı Shawn Fain yaptığı açıklamada, grevin ilk etapta GM’nin Missouri’deki Wentzville Montaj fabrikasını, Stellantis’in Ohio’daki Toledo Montaj fabrikasını ve Ford’un Wayne, Michigan’daki fabrikasını etkileyeceğini söyledi.

Fain, diğer tesislerdeki sendika üyelerini şimdilik sözleşmesiz çalışmaya devam etmeye yönlendirdiği için işçilerden tepki gördü.

İş bırakma eylemi, süresi dolan sözleşmeler kapsamındaki işçiler tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir grevin sadece küçük bir parçası olarak görülüyor. Fain, grevin Detroit’teki üç büyük otomobil üreticisine karşı aynı anda yapılan ilk grev olduğunu ve sendikanın otomobil şirketleriyle mücadelesinde yeni bir cephe açtığını söyledi.

Biden yönetimi, tam da Biden’ın yeniden seçilme çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde ekonomiyi sarsabilecek bir grevden kaçınmak için çalışıyor. 

Sendika, ilk dalgada kaç şantiyenin ya da hangi lokasyonların yer alacağını açıklamadı. Perşembe günkü duyuruda Fain, diğer tesislerin greve ne zaman katılacağı ya da nasıl belirleneceği konusunda, üyelerini ‘her an hazır’ olmaya çağırmaktan başka bir ipucu vermedi. Fain’a göre, “Bu strateji şirketlerin tahmin yürütmesini sağlayacak. Ulusal müzakerecilerimize pazarlıkta maksimum kaldıraç ve esneklik sağlayacak. Eğer elimizden geleni yapmamız gerekirse, yaparız.”

Geçmişte UAW, toplu sözleşmeleri yönlendirmek için genellikle tek bir şirketi seçiyordu. Örneğin, 2019’daki son grev sırasında sendika GM’de işi durdurdu ve bir anlaşmaya varmadan önce yaklaşık 50.000 işçiyi 40 gün boyunca grev hattında bekletti.

UAW, hayat pahalılığı düzenlemelerine ek olarak, iki kademeli ücret yapısının ortadan kaldırılması ve tesislerin kapatılması durumunda belirli hakların yanı sıra, yeni sona eren şartların yüzde 40’ına varan ücret artışları talep etti.

Şirketler bir dizi karşı teklif sundular, fakat hiçbiri sendikanın şartlarını karşılamaya yaklaşamadı. Perşembe günü GM, UAW üyeleri için ‘zorlayıcı ve benzeri görülmemiş’ bir anlaşma olduğunu söylediği, daha uzun süreli çalışanlar için anlaşmanın tamamına yayılmış yüzde 20’lik bir zam önerdi. Fain bu teklifleri ‘aşağılayıcı’ olarak nitelendirerek reddetti.

Wentzville fabrikasında 4.100 kişi çalışıyor ve Chevrolet Colorado ve Express ile GMC Canyon ve Savana dahil olmak üzere orta boy kamyonlar ve tam boy minibüsler üretiyor. Stellantis Toledo’nun 4.420 çalışanı var ve elektrikli versiyonu Wrangler 4xe de dahil olmak üzere Jeep Gladiator ve Jeep Wrangler üretiyor. Ford Michigan’da 4.900 kişi çalışıyor ve Ford Ranger ve Bronco modellerini üretiyor. Hedeflenen fabrikaların her birinde kaç çalışanın UAW üyesi olduğu veya Ford Michigan’daki son montaj ve boya hatlarında kaç çalışanın çalıştığı net değil.

Biden’ın ‘yeşil’ dönüşümü ve UAW’nin itirazı

UAW ile patronlar arasındaki çatışma ücretler ve sosyal haklar gibi geleneksel konulara odaklanmış olsa da, Biden’ın daha fazla elektrikli araç ürettirme çabası önemli bir ‘arka plan’ oluşturuyor.

UAW bu hamlenin sendikalı işler için risk oluşturduğunu düşünüyor. Fain, diğer konuların yanı sıra yönetimin içten yanmalı motorlardan elektrikli araçlara geçişi desteklemeye yönelik teşvikleri ele alış biçimini eleştiriyor ve UAW, başkanın yeniden seçilme kampanyasına da destek vermiyor.

Beyaz Saray, ‘örgütlü emeği güçlendirmek ve iklim değişikliği ile mücadele’ şeklindeki ikili amacının birbirini dışlamadığında ısrar ediyor ve otomobil şirketlerini elektrikli araç işlerinin ücret ve sosyal haklarını geleneksel montaj hattı işleriyle aynı seviyeye getirmeye zorluyor.

UAW ise elektrikli araçların geleneksel araçlardan daha az işçiye ihtiyaç duyduğunu ve yeni tesislerin çoğunun sendikal örgütlenme çabalarını engelleyen eyaletlerde ortaya çıktığını belirterek bu argümanlara şüpheyle yaklaşıyor. Sendika, Biden yönetimini sendikalı iş gücünün geçişten etkilenmemesini sağlamak için daha fazlasını yapmaya çağırıyor.

UAW Başkanı Shawn Fain, “Federal hükümet sadece gidişatı değiştirmek için gücünü kullanmamakla kalmıyor, aynı zamanda milyarlarca kamu parasıyla dibe doğru yarışı aktif olarak finanse ediyor,” diyerek, Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) kapsamında ‘temiz enerji’ dönüşümüne verdiği devlet teşviklerini ve vergi indirimlerine işaret ediyor. 

Öte yandan eski ABD Başkanı Donald Trump da konu hakkında açıklama yaptı. Eski başkan Çarşamba günü UAW üyelerini 2024 seçimlerinde kendisine destek vermeleri için yönetime baskı yapmaya ya da alternatif olarak ‘sendikadan ayrılmaya ve çıkarlarınızı doğru şekilde koruyacak yeni bir sendika kurmaya’ çağırdı.

Şirketlerin kârlılık korkusu

Greve gidilen şirketlerin elektrikli araçlar söz konusu olduğunda durumları pek iç açıcı değil. Temmuz ayında Ford, EV biriminin bu yıl 4,5 milyar dolar zarar etmesini beklediğini açıkladı ve bu rakam daha önceki 3 milyar dolarlık tahmine göre yukarı yönlü revize edildi. GM şu anda EV işinin 2025 yılına kadar kârlı olmayacağını öngörüyor. Dolayısıyla elektrikli araçların üretimi söz konusu olduğunda maliyetleri düşürmenin en kolay yolu, işçi maliyetlerini düşürmek.

Üstelik, sektördeki en büyük oyuncu Tesla, sendika düşmanı yapısıyla biliniyor. Üç Büyükler’in şu anda işçilerine ödediği saatlik ücret 66 dolar seviyesinde. Tesla’da ise bu rakam sadece 45 dolar.

Otomobil üreticileri elektrikli araçlardan kâr elde edebilmek için bazı bilindik stratejiler izliyor. Birçoğu elektrikli otomobil üretimini ya yurtdışına ya da sendika dostu olmayan eyaletlere taşıyor. Sendika yapımı elektrikli araç satın alan tüketicilere IRA vergi indirimi verilmesi önerisi, geçen yaz yapılan müzakereler sırasında, bu hükmün yatırımları kendi eyaletindeki sendikasız firmalardan uzaklaştıracağından korkan Batı Virginia Senatörü Joe Manchin tarafından reddedilmişti.

Sendika düşmanı Cumhuriyetçi eyaletlere yatırım akıyor

Bu durum, Kuzey Carolina’dan Alabama’ya kadar uzanan yeni ‘batarya kuşağı’ da dahil olmak üzere Cumhuriyetçilerin kontrolündeki eyaletlerde yeni EV yatırımlarının yoğunlaşmasına katkıda bulunuyor. Yabancı otomobil üreticileri uzun zamandır daha düşük ücretler ve sendika karşıtı yasalar için Güney’e akın ediyor. Genel olarak, otomobil şirketleri bölgeyi elektriğe geçmek için iyi bir yer olarak görüyor.

Brookings Metro tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre IRA, CHIPS, Science Act ve Bipartisan Infrastructure Law’dan akan kamu paralarının beşte ikisi Güney’e gidiyor. Bu yatırımların yüzde altmış ikisi elektrikli araç ve batarya üretimi ya da temiz enerji teknolojilerine yapılıyor.

İşçiler arasında bölünme yaygınlaşıyor

Sendikanın diğer endişeleri arasında, Stellantis’in Samsung SDI ile yaptığı anlaşma da dahil olmak üzere, bu tür ortak girişimlerin endüstri standartlarını zayıflatmak ve işçileri birbirinden ayırmak için kullanılması yer alıyor.

EV’lerde kullanılan bataryaların üretimi, ABD fabrikaları için nispeten yeni teknikler içeriyor. Bunların üretimi için gerekli uzmanlığın çoğu ABD dışından geliyor, bu nedenle otomobil üreticileri yabancı firmalarla işbirliği yapıyor.

Bunlar arasında GM ile Güney Koreli LG Energy Solutions şirketi arasında bir ortaklık olan Ohio’daki Ultium Cells fabrikası da yer alıyor. Mevcut Ultium çalışanlarının çoğu GM’nin 2018’de kapattığı Lordstown fabrikasında çalışıyordu. Fakat yeni düzenleme kapsamındaki işler, bu işçilerin bir zamanlar sahip oldukları işlerden çok farklı: GM Lordstown’da ücretler saat başına 32 dolardan başlarken, yakın zamana kadar Ultium’da işe başlayan işçiler sadece 16,50 dolar kazanıyordu. Yedi yıl sonra, üretim işçileri saatte 20 dolar kazanabiliyordu.

Financial Times (FT), Chicago Fed’de politika danışmanı Kristin Dziczek’in verdiği bilgileri aktarıyor. Buna göre UAW çalışanlarının ücretleri geçici işçiler için saat başına 16,67 dolardan başlıyor ve 32,32 dolara kadar çıkıyor (Haftada 40 saat çalışıldığında bu rakam yılda 35.000 ila 67.000 dolar arasında değişmektedir.) Tüm tazminat, yasal maliyetler ve emekli yardımları dahil olmak üzere çalışan başına işgücü maliyetinin saat başına 66 dolar olduğu tahmin ediliyor.

Tehlikeli ‘yeşil’ işler

Görünüşte ‘yeşil’ olan bu işler aynı zamanda tehlikeli de olabiliyor. Ultium’un Ohio’daki tesisi bu yıl şimdiye kadar altı İş Güvenliği ve Sağlığı İdaresi (OSHA) şikayetine konu oldu. İşçiler yüzlerine zehirli kimyasallar püskürtüldüğünü ve çalışma alanlarının dumanla dolduğunu bildirdiler. Haziran ayı sonlarında arızalı bir akü alev aldı ve iki çalışan duman soluma nedeniyle hastaneye gönderildi.

Labor Notes’tan Keith Brenner Brown’ın haberine göre, altı Ultium işçisi, fabrikada OSHA tarafından zorunlu kılınan güvenlik duşlarının bulunmamasını protesto etmek için iş bıraktıktan sonra aylarca işten uzaklaştırıldı.

Üç Büyükler’in otomobillerinde Tesla tarzı marjlar peşinde koşmaları, Tesla tarzı işyeri güvenlik normlarına ‘ısınacaklarına’ dair korkuları da artırıyor. Forbes tarafından yapılan bir araştırma, Tesla’nın Fremont, Kaliforniya’daki fabrikasının 2014-2018 yılları arasında eyalet OSHA müfettişlerinden 54 ihlal aldığını ortaya koydu. Fabrikanın bu dönemdeki ihlalleri ve para cezaları, Ford ve GM’ye ait olanlar da dahil olmak üzere diğer 10 büyük ABD fabrikasının toplamını aştı.

‘Yeşil’ dönüşüm, işçileri de daha az ücrete mahkum ediyor

Fabrikalar elektrikli araçlar üretmek için yeniden düzenlenirken, bazı değişiklikler dikkat çekiyor.

GM’nin Detroit-Hamtramck ‘Fabrika Sıfır’ fabrikası bir buçuk yıl sonra elektrikli Hummer da dahil olmak üzere sadece elektrikli araçlar üretmek üzere yeniden açıldığında, içten yanmalı motorlu araçların montajına ayrılmış hatlar ortadan kaldırılmıştı.

Diğer değişiklikler ise işçilere aynı iş için daha az ücret ödemek ve elektrikli araç üretim sürecinin bazı kısımlarını ana sözleşmenin dışına çıkarmak üzere tasarlanmış görünüyor.

Fabrika Sıfır’daki akü montaj işi artık fabrikanın ayrı bir bölümünde GM Subsystems adlı GM’nin tamamına sahip olduğu bir yan kuruluşun çalışanları tarafından yapılıyor; daha önce bu işi yapan GM işçileri bu işlere uygun değildi ve ana sözleşme kapsamındaki işçiler, işin farklı bir toplu iş sözleşmesine tabi olduğu akü montajına geçemiyor.

Üç Büyükler ana sözleşmesi, şirketin kazandığı her 1 milyon dolar için fazladan 1 dolar kâr paylaşımı hakkı verirken, GM Subsystems çalışanları sadece 25 sent alıyor.

Ayrıca işçiler iş yerinde de daha az korumadan yararlanıyorlar. Fabrika Sıfır’da GM çalışanı olan Chris Viola geçtiğimiz günlerde şunları yazdı: “Yakın zamana kadar tüm birimleri için tek bir temsilci ile yetinmek zorunda kaldılar; haftada sadece 30 saat pazarlık birimlerini eğitmek ve savunmak için, geri kalan zamanda ise bir işte çalışan bir temsilci. Buna kıyasla, fabrikanın geri kalanında çalışan General Motors işçilerinin en az iki tam zamanlı temsilcisi var.”

Amerika

ABD Temsilciler Meclisi, ‘güvenlik riskleri’ nedeniyle WhatsApp’ı yasakladı

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, siber güvenlik endişelerini gerekçe göstererek üyelerinin Meta’ya ait anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ı kullanmasını yasakladı. Üyelerden uygulamayı tüm cihazlarından silmeleri istenirken, Meta ise karara şiddetle karşı çıkarak platformun onaylanan diğer uygulamalardan daha güvenli olduğunu savundu.

ABD Temsilciler Meclisi, Meta şirketine ait popüler anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın kongre üyeleri tarafından kullanılmasını yasakladı.

Axios ve Reuters‘ın haberine göre, karar, uygulamayla ilgili ciddi güvenlik endişeleri üzerine alındı ve üyelere WhatsApp’ı tüm cihazlarından silmeleri talimatı verildi.

Siber güvenlik ofisi ‘yüksek riskli’ olarak tanımladı

Yasağın temelinde, Siber Güvenlik Ofisi tarafından hazırlanan ve WhatsApp’ı veri güvenliği açısından “yüksek riskli” uygulamalar kategorisine alan bir iç yazışma yatıyor.

Yazışmada, uygulamanın verileri şifrelemediği ve bu durumun güvenlik açığı oluşturduğu belirtildi.

Belgede, “Temsilciler Meclisi üyelerinin, hizmetin mobil, masaüstü veya web tarayıcı sürümleri de dahil olmak üzere WhatsApp uygulamasını herhangi bir cihaza indirmesine veya saklamasına izin verilmemektedir,” ifadelerine yer verildi.

Parlamenterlere, WhatsApp’a alternatif olarak Microsoft Teams, Wickr, Signal, iMessage ve FaceTime gibi uygulamaları kullanmaları tavsiye edildi.

Meta’dan karara sert tepki

Meta sözcüsü Andy Stone, alınan önleme “en güçlü şekilde” katılmadığını belirterek karara tepki gösterdi.

Stone, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, WhatsApp’ın onaylanan diğer birçok uygulamadan daha yüksek bir güvenlik seviyesi sunduğunu vurguladı.

Stone, “WhatsApp’taki mesajlar varsayılan olarak uçtan uca şifrelenmiştir, bu da onları WhatsApp’ın değil, yalnızca alıcıların görebileceği anlamına gelir,” dedi.

Daha önce de benzer yasaklar getirilmişti

Temsilciler Meclisi daha önce de çalışanların cihazlarında uygulama kullanımını yasaklayan kararlar almıştı. 2022 yılında video paylaşım servisi TikTok, yine güvenlik endişeleri nedeniyle yasaklanmıştı.

Parlamenterler için ayrıca DeepSeek, ByteDance ve Microsoft Copilot gibi hizmetlere erişim kısmen engellenmiş ve ChatGPT’nin yalnızca ücretli sürümü olan ChatGPT Plus’ın kullanımına izin verilmişti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump: İran ve İsrail ne halt ettiklerini bilmiyorlar

Yayınlanma

Dün gece saatlerinde ateşkesi duyuran ABD Başkanı Donald Trump, tarafların anlaşmayı ihlal ettiğini ileri sürerek “İran ve İsrail ne halt ettiklerini bilmiyorlar” dedi.

Trump, NATO zirvesi için Lahey’e gitmeden önce Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Temelde, çok uzun süredir ve çok şiddetli bir şekilde savaşan iki ülke var ve bunlar ne halt ettiklerini bilmiyorlar,” dedi.

Aynı saatlerde Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda Trump, bir ABD Başkanı için dikkat çekici bir hamle yaparak, uzun süredir müttefiki olan İsrail’i hedef aldı ve “İSRAİL. O BOMBALARI ATMAYIN. ATARSANIZ, BU BÜYÜK BİR İHLAL OLUR. PİLOTLARINIZI HEMEN EVLERİNE GETİRİN!” diye yazdı.

Trump, ateşkesin bir kısmının yürürlüğe girmesinin ardından gece boyunca her iki tarafın da saldırılarına devam etmesi hakkında sorulan bir soruya, Beyaz Saray’da gazetecilere “Bunu durdurabilir miyim diye bakacağım,” dedi.

Trump, “Onlar [İran] ihlal etti ama İsrail de ihlal etti. İsrail’den memnun değilim,” ifadelerini kullandı.

Trump ayrıca İran’dan memnun olmadığını ama İsrail’e balistik füze ateşlemesinin bir “hata” olabileceğini belirtti.

Başkan, “Ben de İran’dan memnun değilim. Ama İsrail, belki de yanlışlıkla ateşlenen ve hedefi bulamayan bir roket yüzünden bu sabah harekete geçerse, bundan gerçekten memnun olmayacağım,” dedi.

Hem İsrail hem de İran, birbirlerini gece boyunca saldırıları sürdürmekle suçladı.

Trump’ın gazetecilere yaptığı açıklamadan birkaç saat önce, sabah saatlerinde İsrail, İran’ın ateşkesi ihlal ettiği için güçle karşılık vereceğini söyledi. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, ülkesinin Tahran’a yönelik “yoğun saldırı operasyonunu sürdüreceğini” söyledi.

Bu arada CNN’e göre, ateşkesin yürürlüğe girmesinden hemen önce İran’ın füze saldırısı İsrail’in Beer Sheva kentinde bir sivil binayı vurdu ve dört kişi öldü.

Trump pazartesi gecesi İsrail ile İran arasında ateşkesin koşullarını açıkladı ve İran’ın önce çatışmayı durduracağını, ardından İsrail’in de ateşkes ilan edeceğini ve tüm çatışmaların 24 saat içinde sona ereceğini belirtti.

Trump, Truth Social’da yaptığı paylaşımda, “12 günlük savaş” olarak adlandırdığı iki ülke arasındaki çatışmaların sona ereceğine olan güvenini dile getirdi.

Trump, NBC News’e verdiği demeçte, iki ezeli düşman arasındaki ateşkesin “sonsuza kadar” süreceğine inandığını söyledi.

Trump ateşkes ilan etti, İran ateşkes öncesi İsrail’e füze saldırısı düzenledi

Okumaya Devam Et

Amerika

BlackRock CEO’su Fink’ten ‘MAGA hesaplarına’ destek

Yayınlanma

BlackRock Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Larry Fink, yeni doğan çocuklar için yatırım hesapları oluşturulması yönündeki MAGA Cumhuriyetçi önerisini desteklediğini açıkladı.

Bu hesaplar, Washington’dan emeklilik planlamasını teşvik etmek için daha güçlü politikalar talep eden, Demokrat Parti destekçisi Fink’ten geldiği için sürpriz sayılıyor.

Fink, Semafor’a yaptığı açıklamada, “Her Amerikalı için doğumda bir yatırım hesabı açılması, ülkemizin geleceğine yapılan güçlü bir yatırımdır. Mülkiyet, bağ kurmayı sağlar,” dedi.

BlackRock ve Bipartisan Policy Center, bugün birçok Amerikalının emeklilik hesaplarında yaklaşan eksiklikleri gidermek için politika yapıcılar ve işverenlere öneriler sunan bir rapor yayınlıyor.

Rapor, Sosyal Güvenlik numarası olan her yeni doğan bebek için 1.000 dolarlık vergi avantajlı yatırım hesapları oluşturulmasını öngören MAGA hesabı konseptini destekliyor ve ayrıca politika yapıcıların işyerlerinde ve özel hesaplar aracılığıyla emeklilik planlarına erişimi daha da genişletmelerini öneriyor.

Büyüme ve İlerleme için Para Hesabı (Money Account for Growth and Advancement), genellikle Başkan Donald Trump’ın kampanya sloganıyla aynı kısaltma olan “MAGA hesapları” olarak kısaltılıyor ve ebeveynlerin 2026’dan itibaren 8 yaşın altındaki çocuklar için özel tasarruf hesapları açmasına olanak tanıyor.

İlgili yasa, Trump’ın “Büyük, Harika Yasa” olarak tanımladığı devasa harcama ve vergi indirimi paketinde yer alıyor.

Hesap açmak için, yararlanıcı ABD vatandaşı olmalı ve en az bir ebeveynin Sosyal Güvenlik numarasını vermeli. Bu, ebeveynin çalışmaya uygun olduğunu göstermek için de gerekli. Evli çiftler için, her iki ebeveynin de Sosyal Güvenlik numaralarını vermesi isteniyor.

MAGA hesabındaki fonlar, kaldıraçsız, düşük ücretli, çeşitlendirilmiş ABD hisse senedi portföylerine yatırılacak. Dolayısıyla Amerikan vatandaşları neredeyse doğdukları andan itibaren “finansallaştırılmış” olacak.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

Bu hesapların çoğu federal vergiden muaf olacak ve gelecekteki eğitim, ev sahipliği ve girişimciliği finanse etmek için tasarlanacak.

Yıllık katkı payları enflasyona göre ayarlanacak şekilde 5.000 dolar ile sınırlandırılacak ve yararlanıcılar 18 yaşına gelene kadar fonları çekemeyecekler.

Çocuklar 18 yaşına girdiklerinde birikimlerini çekmeye başlayabilirler, fakat 25 yaşına kadar birikimlerinin yarısından fazlasını kullanamayacaklar. 31 yaşında ise tüm nakit otomatik olarak ödenecek.

Hesapta kazanılan gelir, nitelikli harcamalar için kullanılması halinde sermaye kazancı olarak vergilendirilecek, fakat başka amaçlarla kullanılması halinde cezalandırılacak ve normal gelir olarak vergilendirilecek.

Ne var ki, Temsilciler Meclisi Yollar ve Araçlar Komitesi tarafından hazırlanan tasarıya göre, özel vakıflar gibi vergiden muaf kuruluşların katkıları 5.000 dolarlık yıllık sınırlamaya tabi olmayacak.

Ayrıca, komitenin tasarıyı bölümler halinde ayrıntılı olarak ele aldığı kısımda, özel vakıflar 5.000 dolarlık sınırdan fazla katkı yapabilecek vergiden muaf kuruluşlara örnek olarak gösteriliyor.

Aynı tasarıda ayrı bir bölüm, özel vakıfların varlık büyüklüklerine göre kademeli bir vergi getirilmesini öngörüyor.

MAGA hesaplarına katkı payları, çocuk 18 yaşına gelene kadar yapılabilecek.

Hesaplar bir finans kurumu tarafından yönetilecek ve Hazine Bakanlığı tarafından denetlenecek. 1 Ocak 2024 tarihinden önce doğmuş ve 8 yaşından küçük çocuklar da hesap açma hakkına sahip olacak.

Federal hükümet, 1 Ocak 2024 ile 31 Aralık 2028 tarihleri arasında doğan ABD vatandaşı olan ve hesabı olan her çocuğa 1.000 dolar katkıda bulunacak.

Vergilendirme Ortak Komitesi, hükümet katkıları da dahil olmak üzere MAGA hesaplarının önümüzdeki on yıl içinde federal hükümete yaklaşık 17,2 milyar dolar maliyete mal olacağını tahmin ediyor.

Üstelik vergi avantajları da çok dar bir pencereyi kapsıyor. Hesaptaki para nakit olarak çekildikten sonra, yatırım getirileri uzun vadeli sermaye kazancı olarak vergilendirilecek ama ancak fonlar onaylanmış birkaç amaçtan biri için kullanılırsa.

Bunlar arasında yüksek öğrenim veya diğer mesleki eğitim giderlerinin ödenmesi, küçük bir işletme kurma veya ilk ev için peşinat ödemesi yer alıyor. Başka herhangi bir amaçla harcanan para, normal gelir olarak değerlendirilecek.

Şu anda, Wyoming hariç tüm eyaletler, ailelerin eğitim masraflarına yardımcı olmak amacıyla oluşturulan yatırım hesapları olan “529 planı” sunuyor.

Bu yeni federal tasarruf programı 529 planlarından farklı olmakla birlikte, programın ebeveynlerin devam eden katkıları için vergi indirimi gibi önemli teşviklerden yoksun olduğu ve tek seferlik 1.000 dolarlık depozito tutarının üniversite eğitim masraflarını veya bir evin peşinatını karşılamaya yetmeyebileceği belirtiliyor.

Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, MAGA tasarruf hesaplarının şiddetli bir savunucusu olarak, programın incelemeye girmesiyle birlikte kendini programın önemli bir destekçisi olarak konumlandırdı.

Cruz geçen hafta yaptığı açıklamada, “Hisse senedi veya tahvil sahibi olmayan, piyasaya yatırım yapmayan ve Amerikan serbest girişim sistemine özellikle bağlı hissetmeyen birçok Amerikalı var. Bu, herkese bir pay verecek,” iddiasında bulunmuştu.

Demokratlar tarihsel olarak çocukların tasarruf girişimlerine karşı çıkmamış olsa da, birçokları bu vergi tasarısının nasıl finanse edileceği, özellikle Medicaid kesintileri ve iklim politikasındaki değişiklikler konusunda endişelerini dile getiriyor.

Ayrıca finans uzmanları MAGA hesabının, teorik olarak, emeklilik birikimlerinden memnun olan ve çocuklarının üniversiteye gitmesini planlamayan aileler için yararlı olabilir, çünkü bu para ceza ödemeden ev satın almak gibi başka amaçlar için kullanılabilir. 

Fakat bu durumda bile bazı tuzaklar olabilir. Örneğin, bir çocuğun parayı eğitim, iş veya ev dışında başka bir şey için harcadığı ve daha yüksek normal gelir oranına tabi olduğu durumda, ailesi normal bir aracı kurum hesabına yatırım yapsa daha iyi olabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English