Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB’nin Çinli elektrikli araçlara uyguladığı gümrük vergisi hakkında bilinmesi gerekenler

Yayınlanma

Avrupa Birliği, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara uygulayacağı yüksek gümrük vergilerinin son şeklini verdi. 

Vergiler temmuz ayında geçici olarak yürürlüğe girmişti ve AB ile Çin arasındaki müzakerelerde başarısız olunması üzerine kesinleşti.

Müzakerelerin devam etmesi ve bir anlaşmaya varılması halinde AB’nin vergileri kaldırması bekleniyor.

Associated Press, yaptığı haberde AB ile Çin arasındaki gerilimi artıran gümrük vergileri konusunda bugüne nasıl gelindiğini hatırlatıyor.

AB, Almanya’nın itirazlarına rağmen Çin elektrikli araç ithalatına ek gümrük vergisini onayladı

Avrupa Birliği ne yaptı?

AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu sekiz aylık bir soruşturma yürüttü ve Çin’de elektrikli otomobil üreten şirketlerin, AB’deki rakiplerini fiyat konusunda alt etmelerini, büyük bir pazar payı almalarını ve Avrupa’daki istihdamı tehdit etmelerine neden olan büyük devlet yardımlarından yararlandıkları sonucuna vardı.

Gümrük vergileri üreticiye göre farklılık gösteriyor: BYD için %17, Geely için %18,8 ve devlete ait SAIC için %35,3. Volkswagen ve BMW de dahil olmak üzere Çin’deki diğer elektrikli araç üreticileri de %20,7’lik bir vergiye tabi olacak. Komisyonun Tesla için ayrı ayrı hesapladığı oran ise %7,8.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, “Titiz bir soruşturmanın ardından bu orantılı ve hedefe yönelik tedbirleri kabul ederek, adil piyasa uygulamalarını ve Avrupa sanayi tabanını savunuyoruz,” dedi.

Vergiler, “dostane bir çözüm” bulunmadığı takdirde beş yıl süreyle yürürlükte kalacak.

AB, Çin menşeli elektrikli araçlara yüzde 45’e varan gümrük vergisi getirmeye hazırlanıyor

Avrupa Komisyonu neden harekete geçti?

Komisyon, Çin yapımı elektrikli otomobillerin 2020’de elektrikli araç pazarının %3,9’unu kontrol ederken, Eylül 2023 itibariyle %25’ini kontrol etmesinden duyduğu endişenin ardından harekete geçmiş görünüyor.

Komisyon, Çin’deki şirketlerin bunu, yerel yönetimlerden fabrikalar için ucuz arazi, devlete ait işletmelerden pazarın altında lityum ve batarya tedariki, vergi indirimleri ve devlet kontrolündeki bankalardan düşük faizli finansman gibi üretim zinciri boyunca sağlanan sübvansiyonların yardımıyla başardığını ileri sürüyor.

Pazar payındaki hızlı büyüme, Çin otomobillerinin eninde sonunda AB’nin iklim değişikliğiyle mücadele için gereken kendi “yeşil” teknolojisini üretme kabiliyetini ve otomobil endüstrisinde risk altında olan 2,5 milyon işçinin ve işleri dolaylı olarak elektrikli araç üretimine bağlı olan 10,3 milyon kişinin daha işini tehdit edeceği korkusuna yol açtı.

Çin’den gelen sübvansiyonlu güneş panelleri Avrupalı üreticileri bir hayli zor durumda bıraktı ve bu, Avrupalı hükümetlerin otomobil endüstrilerinde tekrarlanmasını istemedikleri bir deneyim.

Alışılmadık bir şekilde, komisyon Avrupa otomobil endüstrisinden bir şikayet gelmeden kendi başına hareket etti.

Sektör liderleri ve BMW, Volkswagen ve Mercedes-Benz’e ev sahipliği yapan Almanya tarifelere karşı çıktı.

Çünkü gümrük vergisi uygulanacak otomobillerin çoğu Avrupalı şirketler tarafından üretiliyor ve Çin otomobil endüstrisine karşı ya da başka alanlarda misilleme yapabilir.

AB, Tesla’nın Çin yapımı elektrikli araçlarına uygulanması planlanan gümrük vergisini %9’a düşürdü

Çin nasıl tepki verdi?

Pekin, soruşturmayı ve yüksek vergileri “korumacı ve adaletsiz” olarak sert bir şekilde eleştirdi.

Çin Ticaret Bakanlığı ayrıca Avrupa’nın brendi ve domuz eti ihracatına yönelik anti-damping soruşturmaları ve süt ürünleri sübvansiyonlarına ilişkin bir soruşturma başlattı.

Pekin bu ayın başlarında, AB üyesi ülkelerin EV’lere yönelik tarifelerin kesinleştirilmesi yönünde oy kullanmasının ardından, Fransız ve diğer Avrupa konyaklarına %30,6 ila %39 oranında geçici gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu.

Yetkililer ayrıca büyük motorlu benzinli araçların ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin artırılıp artırılmayacağı konusunu da değerlendirdiklerini belirttiler.

Müzakerelerde “fiyat taahhütleri” uzlaşması mümkün mü?

İki taraf arasındaki görüşmeler son haftalarda olası bir çözüm olarak “fiyat taahhütleri” üzerinde yoğunlaştı. Böyle bir senaryoda, otomobil üreticileri elektrikli araçları için Avrupa’da asgari bir satış fiyatı kabul edecekler.

Bazı Çinli otomobil üreticileri herhangi bir gümrük vergisinden kaçınmak ve pazara daha yakın olmak için Avrupa’da otomobil üretmeyi düşünüyor.

Örneğin BYD Macaristan’da bir fabrika inşa ederken, Chery’nin İspanya’nın Katalonya bölgesinde otomobil üretmek için bir ortak girişimi var.

Çin, otomobil üreticilerine elektrikli araç tarifelerini destekleyen AB ülkelerinde yatırımlarını durdurmalarını söyledi

AB tarifeleri ABD’nin açıkladığı tarifelere benziyor mu?

Biden yönetimi Çin elektrikli araçlarına uygulanan tarifeleri mevcut %25’ten %100’e yükseltti. Bu seviyede, ABD tarifeleri neredeyse tüm Çin elektrikli araç ithalatını engelliyor.

Avrupa’nın yapmaya çalıştığı şey ise bu değil gibi görünüyor. AB yetkilileri, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar %55 oranında azaltma hedeflerine ulaşmak için yurtdışından uygun fiyatlı elektrikli otomobiller istiyor fakat AB liderlerinin “haksız rekabet olarak” gördüğü sübvansiyonlar olmadan.

Planlanan gümrük vergileri, Çinli otomobil üreticilerine sağlanan “aşırı” ya da “haksız” sübvansiyonların boyutuna yaklaşarak “oyun alanını eşitlemeyi” amaçlıyor.

AB, elektrikli araçları sübvanse etmiyor mu?

Avrupa ülkeleri de elektrikli otomobilleri sübvanse ediyor. Ticari anlaşmazlıklardaki soru, sübvansiyonların “adil olup olmadığı” ve tüm otomobil üreticileri için geçerli olup olmadığı ya da piyasayı bir taraf lehine bozup bozmadığı idi.

Vergilerin otomobil fiyatları üzerinde nasıl bir etkisi olacağı belli değil. Çinli otomobil üreticileri otomobillerini bir hayli ucuza mal edebiliyorlar.

Bu durumda Çinliler gümrük tarifelerini, fiyatları yükseltmek yerine daha düşük kârları göze alarak elimine edebilirler.

Çinliler tarifelere rağmen kâr etmeye devam edebilir

Halihazırda Çinli otomobil üreticileri araçlarını yurtdışında Çin’dekinden çok daha yüksek fiyatlara satıyor, bu da son dönemdeki pazar kazanımları göz önüne alındığında bile kârlarını pazar payına tercih ettikleri anlamına geliyor.

Rhodium Group’un hesaplamalarına göre, BYD’nin altı modelinden beşi %30’luk bir gümrük vergisiyle bile Avrupa’da kâr etmeye devam edecek.

Rhodium’a göre BYD’nin Seal U Comfort modeli Çin’de 21.769 avroya eşdeğer bir fiyata satılırken Avrupa’da 41.990 avroya satılıyor.

BYD’nin gelecek yıl Avrupa’ya gelmesi beklenen kompakt Seagull’unun baz modeli Çin’de yaklaşık 10.000 dolara satılıyor.

Komisyon, tüketicilerin kısa vadede daha ucuz Çin otomobillerinden faydalanabileceğini, fakat haksız uygulamalara izin verilmesinin uzun vadede daha az rekabet ve daha yüksek fiyatlar anlamına gelebileceğini savunuyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English