Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Alman Ekonomi Bakanı Habeck Suudi Arabistan’da

Yayınlanma

Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, 4 ülkelik Ortadoğu turu kapsamında çarşamba günü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ı ziyaret etti.

Almanya’nın Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından başlattığı Eurofighter savaş uçağı ambargosunu kaldırdığının ortaya çıkmasının ardından, bu uçaklarca ateşlenen IRIS-T füzelerinden de Suudi Arabistan’a 150 adet satılacağı açıklandı.

Reuters tarafından görülen ekonomi bakanlığı belgesine göre, anlaşma aralık ayında Almanya’nın federal güvenlik konseyi tarafından onaylandı.

IRIS-T, Alman savunma şirketi Diehl tarafından üretiliyor. Eurofighter ise Alman, İngiliz, İtalyan ve İspanyol ortak yapımı. Londra, bir süredir Riyad’a ambargonun kaldırılması için bastırıyordu.

Reuters’a konuşan bir güvenlik kaynağı, yeni füzelerin son yıllarda tükenen Suudi stoklarını yenilemeyi amaçladığını söyledi ve füzelerin son zamanlarda Yemen’den ateşlenen insansız hava araçlarını vurmak için kullanıldığını da sözlerine ekledi.

Suudilerin dış politikasına ve ‘modernleşmesine’ Alman övgüsü

Enerji ve ekonomik işbirliğini görüşmek üzere Suudi Arabistan’da bulunan Habeck, Riyad’ın Gazze çatışması da dahil olmak üzere Ortadoğu’nun istikrara kavuşturulması konusunda önemli bir rol oynadığını öne sürdü. Habeck, “Benim algım, Suudi Arabistan’ın rolünü bilecek kadar kendine güvendiği ve bunu yerine getirmek istediği yönünde,” diye ekledi.

Devlet yayıncısı ARD’ye göre Habeck, Suudi Arabistan’ın bölgedeki ‘merkezi oyuncu’ olduğunu ve bu olmadan bazı konularda ilerlemenin pek mümkün olmadığını söyledi. Habeck, “Alman hükümeti, Suudi Arabistan’ın bölgede bir istikrar çıpası olarak da gerekli olduğunu biliyor,” dedi.

Suudi Arabistan’ın Yemen’de ve Gazze Şeridinde ‘barışı sağlamak için ciddi çaba sarf ettiğini’ ve ‘Suudi Arabistan’ın rolünün değiştiğini’ savunan Alman bakan, “Ülke bir barış süreci üzerinde çalışıyor, güvenilir,” ifadelerini kullandı.

Almanya’da tartışılan ‘insan hakları’ konusunda ise Habeck, bunun konuşmalarda her zaman bir rol oynadığını ileri sürdü. Habeck Suudi Arabistan’da ‘gerçek bir değişimin işaretlerini’ gördüğünü söylerken, “Ülke bir dönüşüm, modernleşme aşamasından geçiyor,” dedi.

Habeck’e göre bu, örneğin, kadınların artık topluma ve iş dünyasına önemli ölçüde daha fazla dahil olması gerçeğinde görülebiliyor. Yeşiller üyesi bakana göre bunun yanı sıra “Ülke dış politikada birkaç yıl öncesine göre farklı bir rol oynuyor.”

Umman’da hedef ‘yeşil ortaklık’

Habeck, Riyad’dan önce Umman’ın başkenti Muskat’a giderek burada da görüşmelerde bulundu. Burada ekonomik ilişkiler ve özellikle ‘temiz enerji’ için önemli hidrojen konusunda görüşmeler yapan Habeck, Ummanlı yetkililerle Gazze’yi de konuştu.

Umman’ın gelecekte hidrojen üreticisi olması için büyük umutlar besleyen Habeck, “Planlama sürecinden güneş enerjisi kurulumuna, elektroliz ve yeşil hidrojen alımına kadar burada ortak olma potansiyeli çok büyük,” dedi.

Enerji Bakanı Salim el-Aufi ve devlet başkanı Sultan heysem bin Tarik ile yaptığı görüşmelerin ardından Alman bakan, Umman’ın ‘kendini dönüştürmeye kararlı’ olduğunu söyledi.

Umman büyük oranda doğalgaz ve petrol gelirlerini bağımlı. 2022’de ulusal bütçesinin %77’si petrol ve gaz gelirlerinden geldi. Bununla birlikte Muskat, gelir kaynaklarını çeşitlendirmek istiyor.

Habeck, Umman’ın dünyanın emisyonları azaltmasına yardımcı olabilecek yeşil hidrojen üretimi için kapasite oluşturmaya yeni başladığını söyledi.

Robert Habeck, Riyad’dan sonra İsrail ve Batı Şeria’yı ziyaret edecek.

DİPLOMASİ

Çin, ABD Savunma Bakanı ile görüşmeyi reddetti

Yayınlanma

Çin’in bu hafta Laos’ta düzenlenen ASEAN Savunma Bakanları Toplantısı-Plus’ta, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile görüşmeyi reddettiği bildirildi.

CNN’in haberine göre, Austin, ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki askeri iletişim hatlarını korumaya yönelik uzun süredir devam eden çabaların bir parçası olarak Laos’taki toplantıda Çinli mevkidaşı Dong Jun ile görüşmek istedi. Ancak üst düzey bir savunma yetkilisi Laos’ta Austin ile birlikte seyahat eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Çin’in yakın zamanda Tayvan’a yapılan silah satışını gerekçe göstererek teklifi kabul etmediğini söyledi.

Üç hafta önce ABD,  Tayvan’a 2 milyar dolarlık bir silah satışını onaylamış ve bu satış kapsamında adaya ilk kez gelişmiş karadan havaya füzeler tedarik edilmişti. Çin bu satışı eleştirerek egemenliğini savunmak için “kararlı karşı tedbirler” alacağına söz verdi.

Çin’in Laos’taki toplantıyı reddetmesi, ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Biden yönetimindeki son toplantıları için Peru’da bir araya gelmelerinden sadece birkaç gün sonra gerçekleşti. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan toplantının “samimi, yapıcı [ve] geniş kapsamlı” olduğunu ancak Biden’ın Çin hükümeti ile yeni gelen Trump yönetimi arasında bir kanal olarak hareket etmeyeceğini söyledi.

Dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin 2022 yılında Tayvan’ı ziyaret etmesinin ardından Çin, ABD ile askeri konular ve iklim de dahil olmak üzere bir dizi iletişim hattını kesmişti. Askeri iletişim iki liderin San Francisco’da bir araya gelmesinin ardından yeniden başlatılmıştı. Bu ret kararı ise, iki ülke arasında son bir yıl içinde askerden askere iletişimde görülen iyileşmenin ardından geldi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Finlandiya ve İsveç “olası denizaltı kablo sabotajına” ilişkin ortak soruşturma planlıyor

Yayınlanma

Finlandiya Ulusal Soruşturma Bürosu (KRP) salı günü yaptığı açıklamada, Finlandiya ve İsveç’in bu hafta başında denizaltı kablolarında meydana gelen hasarı araştırmak üzere ortak bir ekip kurmayı planladıklarını belirtti.

Biri Finlandiya ile Almanya, diğeri İsveç ile Litvanya arasında olmak üzere iki denizaltı kablosunun bu hafta başında Baltık Denizinde İsveç’in münhasır ekonomik bölgesinde hasar gördüğü açıklanmıştı.

KRP başkan yardımcısı Timo Kilpeläinen, salı günü İsveç polisi ile temasa geçildiğini duyurdu. Kilpeläinen, “Bir sonuca varmadan önce bölgeyi ziyaret edebilmek önemli olacaktır,” dedi.

Fakat Alman tarafında şimdiden bazı sonuçlar çıkarılmış durumda. Savunma Bakanı Boris Pistorius pazartesi günü yaptığı açıklamada iletişim kablolarındaki hasarın sabotajdan kaynaklanmış olması gerektiğini savundu.

Pistorius, “Hiç kimse kabloların kazara hasar gördüğüne inanmıyor. Ben de hasara gemilerin çapalarının neden olduğuna inanmak istemiyorum,” dedi.

İsveç donanması deniz altında arama yapacak

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, ülkesi ile Almanya arasındaki iletişim kablosunun hasar görmesi konusunda daha temkinli konuştu.

“Bunun bir sabotaj olup olmadığını söylemek henüz mümkün değil. Bu nedenle henüz bir sonuca varmak istemiyorum,” diyen Orpo, kablo hasarının sabotajdan mı yoksa başka bir şeyden mi kaynaklandığına dair daha detaylı bir değerlendirmenin yetkililerin araştırmasının ardından yapılacağını söyledi. 

Orpo, “Baltık Denizi bölgesindeki devletler uzun bir süredir kritik altyapımızı nasıl koruyacakları konusunda hazırlık yapıyorlar,” diye ekledi.

İsveç Savunma Kuvvetlerine ait gemiler, iki su altı kablosunun hasar gördüğü Baltık Denizi bölgelerine doğru yola çıkmış durumda. İsveç ulusal yayın kuruluşu SVT Nyheter’e göre, İsveç polisinin yardım istemesi üzerine donanma deniz dibinde arama yapacak.

Almanya ve Finlandiya, denizaltı iletişim kablolarına sabotaj düzenlendiğini ileri sürdü

İskandinav ülkeleri “Çin gemisine” işaret ediyor

Denizaltı kablolarının zarar görmesinin ardından Danimarka donanması, Baltık Denizinden ayrılan bir Çin gemisini takibe aldı. SVT tarafından yayınlanan bilgilere göre Çin gemisi, olay üzerinde çalışan çeşitli ülkelerdeki yetkililerin ilgisini çekiyor.

Gemi, söz konusu fiber optik kabloların yanından geçerken bir Rus petrol limanından yola çıkmıştı.

Kamuya açık verileri inceleyen SVT ve Finlandiya ulusal yayın kuruluşu Yle’ye göre gemi, koptuğu öne sürülen kabloların yakınlarına da yaklaştı.

Finlandiya ihtiyatlı davranıyor

Fakat Finlandiyalı yetkililer, soruşturma henüz ilk aşamalarında olduğu için analizlerinde dikkatli olunması çağrısında bulunuyor.

Finlandiya Körfezi Sahil Güvenlik Komuta Merkezi Başkanı Joona Castrén basına yaptığı açıklamada, “Helsinki ile Almanya arasında uzanan deniz kablosunun koptuğu yer günün her saatinde yoğun bir trafiğe sahne oluyor,” dedi.

Castrén, bölgede çok sayıda yük ve yolcu gemisinin hareket ettiğini de sözlerine ekledi.

Geçen yıl ekim ayında Finlandiya ve Estonya arasındaki bir gaz boru hattı, bir Çin konteyner gemisinin boru hattına çapa ile çarpması sonucu hasar görmüştü. Hasarın meydana geldiği yerde bir çapa ve sürüklenme izleri bulunmuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Gallup anketi: Ukraynalılar savaştan yoruldu, barışa destek artıyor

Yayınlanma

Gallup’un yaptığı anket, Ukraynalıların yüzde 52’sinin savaşın müzakere yoluyla sona ermesini istediğini ortaya koydu. Ukraynalıların yüzde 70’i, barış sürecinde Avrupa Birliği’nin destek vermesini beklerken, İngiltere’nin ABD’ye kıyasla daha etkili bir rol oynayabileceği düşünülüyor.

Gallup’un Ağustos ve Ekim 2024 tarihleri arasında yaptığı kamuoyu yoklamasına göre, Ukraynalıların yüzde 52’si, savaşın bir an önce müzakere yoluyla sona ermesini istiyor.

Buna karşılık, ankete katılanların yüzde 38’i, ülkelerinin savaşa devam etmesi gerektiği görüşünde.

Gallup ayrıca savaşın müzakereyle sona ermesini isteyen Ukraynalılara, bu süreçte etkili olabilecek yabancı güçler hakkındaki görüşlerini sordu.

Ankete katılanların yüzde 70’i, barış sürecinde Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden destek beklerken, yüzde 63’ü, ABD’den ziyade İngiltere’nin olası barış görüşmelerinde önemli bir rol üstlenmesini tercih etti.

‘Ukraynalılar savaştan bıktı’

Gallup, anket sonuçlarını değerlendirirken şu açıklamayı yaptı: “Ukraynalılar, iki yıldan uzun süredir devam eden çatışmaların ardından savaştan giderek daha fazla yoruluyor. Şubat 2022’nin sonlarında başlayan savaş konusundaki tutumlar, önemli bir değişim gösteriyor.”

2024 yılı, savaşın zorluğunun daha da arttığı bir yıl oldu. Bununla birlikte, müzakere edilmiş bir barışı destekleyenlerin oranı, ilk kez çoğunluğa ulaşarak yüzde 52’ye yükseldi.

Gallup ayrıca, “Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi, Ukrayna’ya verilen askeri ve mali yardımların geleceği konusunda belirsizlik yaratmış olabilir. Savaşın başlangıcından bu yana ABD, Ukrayna’ya diğer ülkelerden daha fazla askeri yardım sağladı,” değerlendirmesini yaptı.

Ukrayna’da müzakere gündemi: Toprak mı güvenlik garantisi mi?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English