Avrupa
Alman ekonomisi üst üste ikinci yıl küçüldü

Almanya ekonomisi 2024 yılında üst üste ikinci kez küçülerek Avrupa’nın en büyük ekonomisinin karşı karşıya olduğu gerilemenin ciddiyetinin altını çizdi.
Federal İstatistik Ofisi çarşamba günü yaptığı açıklamada, Avrupa’nın en büyük ekonomisinin 2023 yılında yüzde 0,3 küçüldükten sonra geçen yıl yüzde 0,2 daraldığını belirtti. Ekonomistler yüzde 0,2’lik bir düşüş bekliyorlardı.
Özel sektör üretimi daralırken, kamu tüketimi 2023 yılına kıyasla yüzde 2,6 oranında keskin bir artış gösterdi.
Aralık ayına kadarki üç aylık dönemde üretim, üçüncü çeyreğe kıyasla yüzde 0,1 oranında azaldı.
İstatistik ofisinin çarşamba günü yaptığı açıklamaya göre, imalat sanayi üretimi yüzde 3 oranında daralırken, kurumsal yatırımlar da yüzde 2,8 oranında düştü.
Federal İstatistik Ofisi Başkanı Ruth Brand, kötü performanstan “konjonktürel ve yapısal baskıları” sorumlu tutarak, “Alman ihracat endüstrisi için artan rekabet, yüksek enerji maliyetleri, yüksek kalan faiz oranı seviyesi ve belirsiz bir ekonomik görünüme” işaret etti.
Münih merkezli ekonomik düşünce kuruluşu Ifo’nun ekonomisti Timo Wollmershäuser, “Almanya savaş sonrası tarihinin en uzun durgunluğunu yaşıyor,” dedi ve ülkenin uluslararası karşılaştırmada da önemli ölçüde düşük performans gösterdiğini sözlerine ekledi.
Deutsche Bank’ın Almanya baş ekonomisti Robin Winkler, dördüncü çeyrekteki daralmanın “sürpriz” ve “endişe verici” olduğunu söyledi. “Eğer bu doğrulanırsa, ekonomi yıl sonuna kadar daha fazla ivme kaybetmiş olacak” diyen Winkler, bunun muhtemelen ‘Berlin ve Washington’daki siyasi belirsizlikten’ kaynaklandığını öne sürdü.
Bundesbank geçen ay yaptığı açıklamada durgunluğun bu yıl da devam edeceğini belirterek sadece yüzde 0,1’lik bir büyüme öngörmüş ve ABD ile ticaret savaşının bir yıl daha ekonomik daralmayı tetikleyeceği uyarısında bulunmuştu.
23 Şubat’ta yapılacak seçimler için yapılan kampanyalara sanayisizleşme, çökmekte olan altyapı ve ülkenin kamu harcamalarını kısıtlayan borç freninden vazgeçip geçmemesi gerektiği konuları hakim oldu.
Almanya’nın bir sonraki şansölyesi olması muhtemel olan Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz, bürokrasiyi ve vergileri azaltma ve çalışmayanlar için sosyal yardımları geri çevirme sözü vererek bir reform gündemi üzerinde kampanya yürütüyor.
Avrupa
Manfred Weber: ABD’nin bizi itip kakmasına izin veremeyiz

Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) başkanı Alman muhafazakâr Manfred Weber, ABD ile anlaşmak istediklerini ama Trump yönetiminin kendilerini itip kakmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Euractiv’e bir mülakat veren Weber, son NATO zirvesi, Avrupa’nın kendi savunmasını geliştirmesi, ABD ile ilişkiler ve AP’de EPP’nin kendi sağı ile yaptığı anlaşmalar hakkında konuştu.
“Bu haftanın sonunda ortaya çıkan mesaj, transatlantik işbirliğini sürdüreceğimiz ve NATO ailesinin bir arada kalacağı,” diyen Weber, buna alışkın olmadıklarını, ama ABD Başkanı Donald Trump’ın kendilerini buna ittiğini söyleyerek, Avrupa’nın NATO içinde kendi savunma temeline ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Avrupa’nın silahlanma fonu SAFE ve üye ülkelerin borçlanma seçenekleri gibi bazı önlemlerin alınmış olmasını memnuniyetle karşıladığını vurgulayan EPP lideri, “Fakat mevcut ulusal ordularımız Avrupa’yı savunacak kapasitede değil. Avrupa’nın bir komuta zincirine ve füze savunması, uydu programı, siber tugay ve insansız hava aracı ordusu gibi ortak Avrupa projelerine ihtiyacımız var,” diye konuştu.
“Avrupa güvenlik mimarisini kurma” çağrısı yapan Weber, bu mimarinin bir Avrupa yapısı olarak “sabit ve geri alınamaz” olmasını ve ülkelerin bir sonraki AB bütçesi aracılığıyla pan-Avrupa programlarına katılmasını sağlayarak oluşturulmasını istedi.
Weber, “Çünkü yarın Fransa’da, teorik olarak, aşırı sağcı bir aday kazanırsa, o zaman bu mimari kilitlenir. Hiçbir ülkenin egoistçe davranamayacağı bir savunma altyapısı kurmalıyız. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Almanya’nın Avrupa’nın en büyük ordusuna sahip olduğunu söylüyor. Ve sonra %22’lik AfD oy oranını görüyorum ve bu kamuoyu yoklaması, gerçek bir Avrupalı siyasetçi olarak beni endişelendiriyor,” dedi.
AB’nin son haftalarda İsrail ve İran üzerinde etki sahibi olma konusunda çok yetersiz kaldığı hatırlatıldığında ise Weber, “Avrupa bir tür düşünce kuruluşuna dönüşüyor. Biz gözlemciyiz, ama Avrupa’nın gerçekten diplomatik bir güç haline gelmesini istiyorum,” yanıtını verdi.
Alman CSU kökenli Weber, bunun için AB içindeki karar alma süreçlerinin reforme edilmesi gerektiğini söyledi. Weber’e göre oybirliği masadaki en önemli konu ve bunu mevcut Lizbon Antlaşmasında değiştirmek mümkün değilse, daha ileri gitmek isteyen üye ülkeler –Fransa, Almanya, İtalya, İspanya gibi– bunu yapmalı.
AB’nin ticaret konusunda ABD ile bir anlaşma istediğini ve buna ihtiyacı olduğunu vurgulayan EPP lideri, “Fakat, evet, Avrupa küresel GSYİH’nin %22’sini, Amerika ise %25’ini oluşturuyor. Washington’un bizi itip kakmasına izin veremeyiz. Kendimize güveniyoruz ve bunu göstermeliyiz, araçlarımız var, Avrupa Komisyonu’nun araçları var,” diye konuştu.
Yeşil Mutabakat ile ilgili yasalar söz konusu olduğunda liberaller ve sosyalistler yerine sağcılarla işbirliği yapmasına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Weber, “Avrupa’daki siyasi gerçekliğe bakın: Polonya, Romanya, hatta Portekiz’de Chega sosyalistlerin önünde ikinci oldu. Bu yüzden sosyalistlere, Renew’a soruyorum, lütfen Brüksel balonunun dışında neler olup bittiğini tekrar düşünün,” dedi.
Avrupa’daki “otoriter dalgayı” durdurmak gerektiğini söyleyen Weber, bunu yapabilecek en önemli partinin de EPP olduğunu savundu.
Medyada reklam vermek için önceden onay almak gerektiğini belirten bir düzenlemeyi asla desteklemeyeceklerini kaydeden EPP lideri, bürokrasinin azaltılmasından bahsedip mevzuatın içeriğinde BMW veya Renault’nun CO2 emisyonlarını azalttığına dair yeşil iddialarda bulunmak için devlet yetkililerinden önceden onay alması gerektiğini belirtmenin “çılgınlık” olduğunu savundu.
Weber’e göre “Avrupa yanlısı, Ukrayna yanlısı ve hukukun üstünlüğü yanlısı olmak” EPP’nin üç temel kriteri. Yeşil Mutabakat ve doğa restorasyonu yasası konusunda, gerçekten yanlış olduğuna inandığı bazı yasaları durdurduğu için ağır saldırılara uğradığını ama şimdi bunun işe yaramadığını gördüklerini savunan Weber, “Çizgimizi korumamız, ancak iddialı olmamız gerektiğini söylüyorum. Bu yüzden yapmaya çalıştığım şey, kamuoyunun dalgasını sürmek değil, sorumlu davranmak ve iyi bir orta yol bulmaya çalışmak. Popülistlere karşı en iyi yöntem budur,” dedi.
Avrupa
Sırbistan’da hükümet binalarına saldırı planlayan grup gözaltına alındı

Sırbistan’da anayasal düzeni güç kullanarak devirme hazırlığı yaptıkları şüphesiyle altı kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, hükümet binalarına ve medya kuruluşlarına saldırı planladıkları belirtilirken, yapılan aramalarda silaha el konuldu.
Sırbistan’da anayasal düzeni güç kullanarak devirme hazırlığı yaptıkları şüphesiyle altı kişi gözaltına alındı.
Sırbistan İçişleri Bakanlığı, operasyonun Belgrad Yüksek Savcılığı’nın talimatıyla bakanlık personeli ve Güvenlik ve Enformasyon Ajansı (BIA) tarafından ortaklaşa yürütüldüğünü duyurdu.
Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, şüpheliler 21 Haziran’da Kraljevo kentindeki bir otelde bir araya gelerek iktidarı zorla ele geçirme planlarını görüştü.
Bakanlık, grubun devlet organlarının temsilcilerine saldırılar düzenlemeyi, polis memurlarını silahsızlandırmayı ve aralarında Sırbistan Radyo ve Televizyonu (RTS), Happy televizyonu ve Informer portalının da bulunduğu medya kuruluşları ile hükümet binalarını basmayı planladığını bildirdi.
Silah ve tatar yayı ele geçirildi
Şüphelilerden birinin aracında yapılan aramada, seri numarası silinmiş bir tabanca, yedi mermi bulunan bir şarjör ve 25 adet ek mermi içeren bir kutu bulundu.
Söz konusu şahıs hakkında yasa dışı silah ve mühimmat bulundurma ve taşıma suçundan dava açıldı. Gözaltına alınan bir diğer şüphelinin üzerinden ise bir tatar yayı çıktığı belirtildi.
Gözaltına alınan şüphelilerin 48 saate kadar tutuklu kalacağı ve bu sürenin sonunda suçlamaların yöneltilmesi için savcılığa sevk edilecekleri açıklandı. Ülke genelinde birçok adreste aramaların devam ettiği bilgisi paylaşıldı.
Rusya’dan Sırbistan’a Ukrayna iddiası
Öte yandan, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), 23 Haziran’da Sırbistan’ın Ukrayna’ya askeri ürün ihraç etmek için dolaylı yollar kullandığını iddia etmişti.
SVR’nin verilerine göre, Sırp savunma sanayii tesislerinde üretilen mühimmatlar, montaj için parça setleri halinde NATO ülkelerine gönderiliyor.
Bu yolla Kiev’in, resmi olarak Sırp malı değil, Çekya ve Bulgaristan gibi Batılı devletlerin fabrikalarında monte edilmiş mühimmatları temin ettiği öne sürülmüştü.
SVR Direktörü Sergey Narışkin ise daha sonra yaptığı bir açıklamada, Moskova’nın Belgrad’ın silah ihracatını durdurma yönündeki açıklamalarına güvendiğini ancak bu taahhütlerin fiilen yerine getirilip getirilmediğini kontrol etme niyetinde olduklarını belirtmişti.
Zaharova: Rusya, Sırbistan’dan askeri ürün ‘sızıntısının’ durdurulmasını bekliyor
Avrupa
İngiltere, Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez uçaklara nükleer silah yerleştirecek

İngiltere, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıma kapasitesine sahip F-35A savaş uçakları alarak Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez hava tabanlı nükleer güce sahip olmaya hazırlanıyor. Başbakan Keir Starmer, söz konusu adımı ‘son neslin en büyük nükleer kapasite güçlendirmesi’ olarak nitelendirdi.
İngiltere hükümeti, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıyabilen 12 adet F-35A savaş uçağı satın alacağını duyurdu. Bu adımın, krallığın “son nesildeki en büyük nükleer potansiyel güçlendirmesi” olduğu belirtildi.
The Guardian‘ın haberine göre, bu alımla birlikte İngiltere, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ilk kez havadan nükleer silah fırlatma kapasitesine sahip olacak.
Başbakan Keir Starmer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Radikal bir belirsizlik çağında, dünyayı artık kanıksayamayız, bu yüzden hükümetim ulusal güvenliğimize yatırım yapıyor,” ifadelerini kullandı. Londra’nın toplamda bu türden 138 savaş uçağı satın almayı planladığı bildirildi.
Soğuk Savaş sonrası bir ilk
Şimdiye kadar İngiltere’nin nükleer savaş başlıkları yalnızca dört adet Vanguard sınıfı nükleer denizaltıda bulunuyordu. Norfolk’taki Marham üssüne konuşlandırılması planlanan yeni F-35A uçakları ise hem konvansiyonel mühimmatları hem de Amerikan yapımı B61-12 bombalarını fırlatabilecek.
Söz konusu bombaların gücü 0,3 ila 50 kiloton arasında ayarlanabiliyor.
The Telegraph‘a konuşan İngiliz askeri çevrelerinden bir kaynak, savaş uçaklarının uzun menzilli ve hayalet (stealth) teknolojiye sahip olduğunu belirterek, “Eğer bunları yüksek hassasiyetle nükleer bomba atmak için kullanacaksanız, bu son derece önemlidir,” dedi.
Nükleer başlıklar ABD kontrolünde olacak
Satın alınan Amerikan savaş uçaklarının, NATO’nun hem nükleer hem de konvansiyonel silah taşıyabilen çift amaçlı uçak programına dahil edileceği belirtildi.
Fakat en kritik detaylardan biri, uçaklardaki nükleer savaş başlıklarının kontrolünün ABD’de olacağı gerçeği oldu.
Geçtiğimiz yıl Washington ve Londra, Rusya’dan kaynaklanan tehdidin arttığı gerekçesiyle Amerikan nükleer silahlarının yeniden İngiltere topraklarına getirilmesi konusunda anlaşmıştı.
The Telegraph‘ın haberine göre, savaş başlıklarının 2008’den bu yana ilk kez Suffolk idari bölgesindeki Lakenheath üssüne yerleştirilmesi bekleniyordu.
Gazete, bu başlıkların gücünün 1945’te Hiroşima’ya atılan bombadan üç kat daha fazla olacağını yazmıştı.
Rusya’dan misilleme uyarısı
Daha önce ABD, Lakenheath üssüne en yeni F-35 savaş uçaklarından oluşan iki filo konuşlandırma planını açıklamıştı.
The Telegraph‘ın kaynakları, söz konusu planın taktik nükleer silah taşıyabilen 54 bombardıman uçağını kapsadığını iddia etmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Amerikan nükleer silahlarının İngiltere’ye geri getirilmesini bir “gerilim tırmanışı” olarak değerlendireceklerini ve “telafi edici karşı tedbirlerle” yanıt vereceklerini açıklamıştı.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir