Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, çarşamba günü ülke içindeki eleştirilere karşı ülkenin savunma konusunda yeni edindiği “şahin” duruşu savundu ve zamanın silah kontrolünden ziyade daha güçlü bir caydırıcılık gerektirdiğini söyledi.

Son olarak Alman hükümeti ve ABD, Almanya’nın güvenlik mimarisini yeniden inşa etmeye yönelik daha geniş bir çabanın parçası olarak Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez Alman topraklarına Amerikan uzun menzilli füzeleri yerleştirme konusunda anlaşmıştı.

Eleştirmenler bu adımın bir gerilime işaret ettiğini ve Almanya’yı Rusya’nın misillemesinin hedefi haline getirebileceğini düşünüyor.

Scholz bu endişeleri reddederek “Rusya tehdidi” karşısında Almanya’nın askeri caydırıcılığını arttırmanın bir öncelik olduğunu söyledi.

SPD içinden Scholz’a “tırmanış” uyarısı

Scholz, “Elbette silah kontrolünün yeniden çok önemli olduğu bir dünyada yaşamak isteriz. Fakat şu anda tüm mesele, savaş çıkmaması için gerekli caydırıcılık yoluyla güvenliğimizi sağlamaktır,” dedi.

Şansölye, “sağcı ve solcu popülistlerin” ve “bazı kışkırtıcıların” polemiklerini takip etmediğini, çünkü bunlara göre ancak “Ukrayna’ya kayıtsız şartsız teslim olmayı önermenin” barıştan yana olmak anlamına geldiğini ileri sürdü.

Öte yandan hükümetin Amerikan füzeleriyle ilgili kararına Scholz’un partisi SPD içinden de sert tepkiler geliyor.

Alman parlamentosundaki SPD meclis grubunun lideri Rolf Mützenich bu hafta başında, “İstenmeyen bir askeri tırmanma riski dikkate değer,” uyarısında bulundu.

“Zeitenwende” ile ilgili rahatsızlık

Tartışma, Ukrayna savaşının ardından Şansölye’nin “Zeitenwende”, yani “dönüm noktası” olarak adlandırdığı askeri yeniden yapılandırma nedeniyle Almanya’da süregelen rahatsızlığa işaret ediyor.

Aynı zamanda Scholz’un “caydırıcılık” ve “Ukrayna’yı destekleme” konusundaki siciline ilişkin değerlendirmeler de farklı. Kendi koalisyonundaki “şahinler”, Şansölye’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya verdiği desteği yetersiz bularak defalarca eleştirdi.

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Ukrayna’nın uzun vadeli ihraççı temerrüt notunu ‘CC’den (yüksek temerrüt olasılığı) ‘C’ye (temerrüt kaçınılmaz) düşürdü.

Kuruluş, Ukrayna’da temerrüt benzeri bir sürecin başladığı görüşünde.

Kuruluşun internet sitesinde yapılan açıklamada, “Ukrayna’nın uzun vadeli yabancı para cinsinden ihraççı temerrüt notunun düşürülmesi, Fitch’in 22 Temmuz’da hükümet ile bazı tahvil sahipleri arasında borcun yeniden yapılandırılması koşulları üzerinde varılan prensip anlaşmasının temerrüt benzeri bir sürecin başlangıcı anlamına geldiği görüşünü yansıtıyor,” ifadelerine yer verildi.

Fitch yerel para cinsinden notu ‘CCC-‘de (temerrüt olası) tuttu. Ülke tavan notu ise ‘B-‘ (önemli ölçüde yetersiz kredibilite) olarak korundu.

Bu haftanın başında Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, Kiev’in ülkenin 20 milyar dolarlık dış borcunun yeniden yapılandırılması konusunda anlaşmaya vardıklarını ve borcun yüzde 37’sinin silinmesini öngördüklerini bildirmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Polonya İçişleri Bakanlığı Sivil Koruma ve Kriz Yönetimi Departmanı Direktörü Dariusz Marcinski, soğuk havaların başlamasıyla birlikte ülkesinin Ukrayna’dan yeni bir mülteci akınıyla karşı karşıya kalabileceğini duyurdu.

PAP ajansının haberine göre Marcinski, yaptığı açıklamada, “Sonbahar ve kış aylarında büyük bir Ukraynalı akınının mümkün olduğuna dair net sinyaller alıyoruz. Bunun nedeni Rusya’nın enerji, ısınma ve ulaşım altyapısına yönelik saldırıları ve bunun sonuçlarının giderek daha somut hale gelmesi,” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesinin hemen ardından yüz binlerce Ukraynalı Polonya’ya kaçtı.

2023 yılı sonu itibariyle, aktif PESEL dijital koduna (11 haneli bir bireysel kimlik numarası) sahip 750 binden fazla Ukrayna vatandaşı ülkede yaşıyordu.

Birleşmiş Milletler (BM), ülkedeki Ukraynalı mülteci sayısının 2024 yılı sonuna kadar 1,1 milyona ulaşabileceğini öngörüyor.

Rusya, 2024 yılının başından itibaren Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef almaya başladı. Füze saldırıları sonucunda önemli enerji üretim tesisleri zarar gördü.

Kiev oblastındaki Dniproges, Tripilska santrali, İvano-Frankovsk oblastındaki Burştınska santrali, Vinnitsya oblastındaki Ladıjınska santrali, Harkov oblastındaki Zmiyivska santrlai ağır hasar aldı.

Öte yandan, savaşın üçüncü yılında Avrupa’daki Ukraynalı mülteciler için koşullar daha da zorlaşıyor.

Örneğin Polonya, 1 Temmuz’dan itibaren Ukraynalılara ev sahipliği yapan ev sahiplerine 300 zloti (yaklaşık 75 dolar) toplu mülteci yardımı ve her bir kişi için günlük 40 zloti (yaklaşık 10 dolar) ödemeyi kesti.

Bununla birlikte AB, Ukraynalı mültecilerin kabulüne yönelik özel mekanizmayı 2026 yılına kadar uzattı.

Mültecilere AB genelinde tıbbi ve sosyal yardım, çocuklar için eğitime erişim ve yetişkinler için de işgücü piyasasına erişim sağlanmak zorunda.

Avrupa İstatistik Ofisi’ne (Eurostat) göre nisan ayı sonu itibariyle Ukrayna’dan gelen 4,2 milyon mülteci AB’de geçici koruma altına alındı.

Çekya, Ukraynalı sığınmacıların evlerine dönmeleri için para ödeyecek