Bizi Takip Edin

Ortadoğu

Arabuluculardan yeni müzakere çağrısı: İsrail “tamam” dedi ama…

Yayınlanma

İran ve Hizbullah’ın İsrail’e misillemesi beklenirken arabulucular Gazze için ateşkes ve esir takası müzakerelerini yeniden başlatma çağrısı yaptı. İsrail çağrıya olumlu yanıt verdi ancak çağrıdan saatler önce Netanyahu “görüşmelerin sonucu ne olursa olsun Gazze’deki savaşın devam edeceğini” söyledi.

İsrail’in ateşkes müzakerelerini Hamas adına yürüten İsmail Heniyye’yi İran’da suikast düzenlemesi ve Hizbullah’ın üst düzey komutanı Fuad Şükür’ü hedef alması sonrası gerilen bölgede arabulucular tansiyonu düşürmeye çalışıyor. Gazze’de yapılacak bir ateşkesin İran’ı, İsrail’e misilleme yapmaktan alıkoyacağına ilişkin genel bir kanı var.

Bu süreçte daha önce başarısız olan müzakerelerde arabuluculuk yapan üç ülkenin lideri harekete geçti. ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, İsrail ile Hamas’a Gazze’de ateşkes ve esir değişimi için müzakereleri 15 Ağustos’ta yeniden başlatma çağrısı yaptı.

Üç ülke liderinin ortak imzasıyla yapılan yazılı açıklamada “Gazze halkı ve rehinelerin aileleriyle birlikte uzun süredir yaşadığı çileye derhal bir sınır getirmenin zamanı geldi artık. Ateşkese varma, rehineler ile alıkonulanların salıverileceği bir anlaşmanın zamanı da geldi. Daha fazla zaman kaybı yaşanmaması gerektiği gibi taraflardan herhangi birinin de geciktirmelere yol açacak bahaneleri olmamalı. Rehineleri salıverme, ateşkesi başlatma ve bu anlaşmayı hayata geçirme zamanı geldi” denildi.

Halihazırda masada önerilen çerçeve anlaşması için ekiplerle birlikte aylarca çaba sarf edildiği vurgulanan açıklamada, şu anda artık bahsi geçenin çerçeve anlaşmasını hayata geçirmenin detaylarını belirlemek olduğu ifade edildi.

Açıklamada, çerçeve anlaşmasının ABD Başkanı Biden’ın 31 Mayıs’ta açıkladığı önerilere dayandığına işaret edildi.

Tüm tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde geriye kalan boşlukları doldurma ihtiyacının olduğu, arabulucu ülkeler olarak yapmaya hazır bulunduklarına dikkati çekilen açıklamada, İsrail ile Hamas gelecek hafta çarşamba ve perşembe günü Kahire veya Doha’da geriye kalan boşlukları doldurmaya davet edildi.

İran: İsrail’e karşı “caydırıcı” yanıtımız kaçınılmaz

İsrail heyet gönderecek

Çağrı üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada İsrailli müzakerecilerin görüşmelere “ayrıntıları görüşmek ve çerçeve anlaşmayı uygulamak üzere” katılacakları belirtildi.

Ancak Netanyahu, arabulucuların çağrısından saatler önce Time dergisine verdiği röportajda, görüşmelerin sonucu ne olursa olsun Gazze’deki savaşın devam edeceğini söylemişti. Netanyahu, “Tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak ve savaşı kazanmak zorundayız” demişti.

Tek engel Netanyahu

Arabulucu ülkelerden iki Arap yetkili The Times of Israel’e yaptıkları açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın Netanyahu üzerinde daha fazla baskı kurmaması halinde İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes ve rehine anlaşmasının mümkün olmayacağını söyledi.

Yetkililer, geçen ay Hamas’ın taleplerinde esneklik göstermesine rağmen Netanyahu’nun yeni şartlar dayatmasıyla çıkmaza giren müzakerelerde olası bir ateşkesin önündeki tek engelin Netanyahu olduğunu söylediler.

Arap yetkililerden biri, Washington’un Netanyahu’yu etkileyebilecek güce sahip tek taraf olduğunu ancak şimdiye kadar bu gücünü kullanmaktan kaçındığını belirtti.  Arap yetkili, Netanyahu üzerinde baskı kurmanın bir yolunun da ABD’nin anlaşma sağlanamamasından Netanyahu’yu sorumlu tutması olduğunu söyledi.

İsrail, esir takası için yeni şartlarını arabuluculara sundu

ABD ateşkesin önündeki tek engel olarak Hamas’ı gösteriyor ve Netanyahu’nun mayıs sonunda ateşkes önerisinin arkasında durduğunu iddia ediyordu.

Biden yönetimi yetkilileri, Hamas’ın İsrail’in kalıcı bir ateşkes taahhüdünde bulunması yönündeki ana talebinden vazgeçmeyi kabul etmesinin ardından temmuz ayından beri Hamas’ı doğrudan suçlamayı bıraktı. Ancak yeni şartlar dayatmasına rağmen İsrail’i sorumlu tutmadı.

ABD Başkanı Biden, 31 Mayıs’ta İsrail’in 3 aşamadan oluşan yeni bir ateşkes önerisi sunduğunu açıklamıştı.

Biden, bu önerinin İsrail’e ait olduğunu söylese de Netanyahu, “belirlenen hedefler” gerçekleşinceye kadar Gazze’deki saldırılarına devam edeceklerini belirtmişti.

Netanyahu, 3 Haziran’da Meclis Dış İlişkiler ve Savunma Komitesinde yaptığı konuşmada, İsrail’in önerdiği ile Biden’ın sunduğu teklif arasında “boşluklar”ın olduğunu öne sürmüştü.

Ortadoğu

İran, Rus kredisiyle yeni nükleer santral kuracak

Yayınlanma

Buşehr Nükleer Santrali

İran, Rusya’nın sağlayacağı finansman desteğiyle yeni bir nükleer santral inşa etmeye hazırlanıyor. Anlaşma, İran-Rusya Ortak Ekonomik İşbirliği Komisyonu’nun Moskova’daki toplantısında duyuruldu.

İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre, İran-Rusya Ortak Ekonomik İşbirliği Komisyonu’nun 18’inci toplantısı için Moskova’da bulanan İran Petrol Bakanı Paknejad, toplantının kapanış oturumunda konuştu.

Komisyon toplantısının dostluk ve karşılıklı anlayış atmosferinde geçtiğini belirten Paknejad, İran ile Rusya’nın, “nükleer enerjinin barışçıl kullanımı, yeni nükleer enerji tesislerinin inşası ve Moskova’nın sağlayacağı kredi ile Buşehr Nükleer Santrali’nin ikinci ve üçüncü fazlarının tamamlanması konusunda işbirliğini sürdüreceğini” kaydetti.

Paknejad, “Taraflar arasındaki anlaşmaya göre, Moskova’dan sağlanacak krediyle İran’da yeni bir nükleer enerji santrali inşa edilecek” dedi.

Enerji işbirliği petrol ve doğalgazı da kapsıyor

İran ile Rusya arasında petrol endüstrisi ile petrol ve doğal gaz sahalarının geliştirilmesinde işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan önceki anlaşmalara değinen Paknejad, “Tahran ve Moskova, Gazprom ile işbirliği anlaşmalarının hayata geçirilmesi ve tamamlanmasını hızlandırmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Paknejad, iki ülkenin komisyon toplantısında, bankacılık sistemi alanında kapsamlı işbirliği, ticaretin geliştirilmesi ve kısıtlamaların kaldırılması amacıyla standartların uyumlu hale getirilmesi, iş adamlarının tanışması ve ikili ticaretin kolaylaştırılması için iki ülkedeki ticaret merkezlerinin güçlendirilmesi, tarım, sağlık ve gümrük alanlarında işbirliğinin güçlendirilmesi konularında da mutabakata varıldığını kaydetti.

İran Petrol Bakanı Paknejad, daha önce yaptığı açıklamada, Rusya ile 7 petrol sahasının geliştirilmesi için 4 milyar ABD doları değerinde 4 anlaşma imzaladıklarını hatırlatmıştı.

Söz konusu dört anlaşma dışında petrol ve gaz sahaları konusunda başka mutabakat zabıtaları da imzaladıklarını aktaran Paknejad, bunların sonuca bağlanıp hayata getirilmesi için teknik heyetler arasındaki müzakerelerin devam ettiğini aktarmıştı.

Dönemin İran Petrol Bakanı Cevad Ovci, Kasım 2022’de yaptığı açıklamada, doğalgaz sahalarının geliştirilmesi ve ihracatı için nakil hatları konusunda Rusya’yla 4 milyar dolar civarında bir anlaşma yaptıklarını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Bağdat-Şam arasında Kerkük-Banyas Boru Hattı teması

Yayınlanma

Ahmed Şara’nın Bağdat’ta düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi’ne davet edilmesinin tepkileri dinmeden Irak istihbarat başkanı liderliğinde bir heyet Kerkük-Banyas Boru Hattı için Şam’a bir heyet gönderdi.

Reuters’ın haberine göre Irak, Suriye üzerinden Akdeniz’e uzanan Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı’nın yeniden işler hale getirilmesi amacıyla Şam’a üst düzey bir heyet gönderdi. Irak Başbakanlık Ofisi, heyetin başkanlığını Irak Ulusal İstihbarat Servisi Başkanı’nın yaptığını duyurdu. Heyetin ziyaret kapsamında yalnızca boru hattını değil, terörle mücadele, sınır güvenliği ve ticaretin geliştirilmesi gibi başlıkları da görüşeceği belirtildi.

1950’lerde inşa edilen Kerkük-Banyas Boru Hattı, Kerkük’ten başlayarak Suriye’nin Banyas Limanı’na kadar uzanıyor. Ancak 2003’teki ABD’nin Irak işgali sırasında hat büyük oranda devre dışı kalmıştı. Hattın yeniden devreye alınması, Irak’ın ihracat rotalarını çeşitlendirmesi ve Suriye’nin enerji krizine çözüm üretmesi açısından kritik görülüyor.

Şara’nın davet edilmesi tepki çekmişti

Ziyaretin zamanlaması da dikkat çekici. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, bu ay Katar’da Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir araya gelmişti. Bu temas, aralık ayında Beşar Esad’ın devrilmesinden bu yana iki ülke arasında gerçekleştirilen ilk üst düzey görüşme oldu.

Ahmed Şara’nın Irak’a daveti ülkeyi karıştırdı

Sudani, görüşmenin ardından Şara’yı mayısta Bağdat’ta düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi’ne davet etti. Ancak bu davet, özellikle Şara’nın geçmişi nedeniyle Irak kamuoyunda ciddi tepkiyle karşılandı. 2003’teki ABD işgalinden sonra Irak’a Suriye üzerinden giren binlerce yabancı savaşçıdan biri olan Şara, 2005’te ABD güçleri tarafından tutuklanmış ve 2011’e kadar cezaevinde kalmıştı. Serbest kaldıktan sonra Suriye’ye dönen Şara, El Kaide bağlantılı bir grup kurarak Esad rejimine karşı savaştı; 2016’da HTŞ’yi (Heyet-i Tahrir Şam) kurdu. 2023’te Şam’da yönetimi devralarak geçici bir hükümet kurdu.

Suriye’de enerji krizi derinleşiyor

Savaşın etkisiyle çöken petrol endüstrisi nedeniyle Şam’daki geçici yönetim ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıya. Ülke, ithalatı yerel aracılar üzerinden yapmaya çalışıyor; ancak uluslararası yaptırımlar ve finansal riskler nedeniyle kamu ihaleleri yoluyla petrol temin çabaları büyük ölçüde başarısız oldu.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında dev silah satışı önerecek

Yayınlanma

ABD, Trump’ın mayıs ayında planlanan Suudi Arabistan ziyareti sırasında 100 milyar doları aşan büyük bir silah satış paketini duyurmaya hazırlanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın mayıs ayında gerçekleştirmesi beklenen Suudi Arabistan ziyareti, Washington’un Riyad’a sunacağı 100 milyar doları aşan kapsamlı bir silah satış paketinin ilanına sahne olabilir. Reuters’a konuşan ve konuyla ilgili bilgi sahibi altı kaynak, teklifin duyurusunun bu ziyaretle birlikte yapılmasının planlandığını aktardı.

Teklifin, Biden yönetiminin Suudi Arabistan’la İsrail’in normalleşmesini kapsayan daha geniş bir anlaşma kapsamında savunma işbirliği kurma girişiminin başarısız olmasının ardından geldiği belirtiliyor. Biden yönetimi, Çin’den silah alımının durdurulması ve Çin yatırımlarının sınırlandırılması karşılığında daha gelişmiş Amerikan silahlarına erişim teklif etmişti. Trump yönetiminin bu yeni teklifte benzer koşullar sunup sunmadığı ise henüz netleşmedi.

Silah paketi dev savunma şirketlerini kapsıyor

Trump, ilk başkanlık döneminde Suudi Arabistan’a yapılan silah satışlarını ABD ekonomisi ve istihdamı açısından stratejik bir kazanım olarak değerlendirmişti. Yeni teklifin içeriğinde Lockheed Martin’in C-130 nakliye uçakları, füze ve radar sistemleri gibi ileri düzey savunma ekipmanlarının yer alacağı aktarılıyor. Ayrıca RTX (eski adıyla Raytheon Technologies), Boeing, Northrop Grumman ve General Atomics gibi dev Amerikan savunma şirketlerinin de pakette yer alması bekleniyor.

Reuters, teklif edilen anlaşmaların ne kadarının yeni olduğuna dair kesin bilgi edinemedi. Ancak iki kaynak, bazı anlaşmaların uzun süredir gündemde olduğunu belirtti. Örneğin, Suudi Arabistan’ın General Atomics’in insansız hava araçlarına ilk olarak 2018’de ilgi gösterdiği aktarıldı. Bir kaynağa göre, son 12 ayda General Atomics’in MQ-9B SeaGuardian tipi SİHA’ları ve diğer hava araçlarını içeren 20 milyar dolarlık bir anlaşma öne çıktı.

Kaşıkçı cinayeti sonrası sarsılan ilişkiler yumuşuyor

ABD’nin Suudi Arabistan’a silah satışı yeni bir gelişme değil. 2017’de Trump, 110 milyar dolarlık bir paket önermişti. Ancak 2018’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesi sonrası Kongre, bu anlaşmaların büyük kısmına karşı çıkmıştı. Biden yönetimi ise 2021’de, hem Kaşıkçı cinayeti hem de Yemen’deki sivil kayıplar nedeniyle saldırı silahlarının satışını askıya almıştı.

Ancak 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından yaşanan enerji krizi, ABD’nin Suudi Arabistan’a yönelik tutumunda yumuşamaya neden oldu. 2024 itibarıyla ambargo kaldırıldı ve Washington, Hamas’ın 7 Ekim saldırısından sonra Suudi Arabistan ile Gazze’nin geleceği konusunda daha yakın işbirliğine yöneldi.

F-35 uçakları masada ama imza zor

Üç farklı kaynak, ziyaret sırasında Suudi Arabistan’ın uzun süredir ilgilendiği Lockheed Martin üretimi F-35 savaş uçaklarının da gündeme gelebileceğini belirtti. Ancak aynı kaynaklar, bu ziyarette doğrudan bir F-35 anlaşmasının imzalanmasının düşük ihtimal olduğunu vurguladı.

ABD, İsrail’e Arap ülkelerine göre daha gelişmiş Amerikan silahları verilmesini garanti eden “Niteliksel Askeri Üstünlük” (QME) politikasını sürdürüyor. İsrail, dokuz yıldır F-35 jetlerine sahip ve bu süre zarfında çok sayıda filo oluşturdu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English