Güneydoğu Asya ülkeleri, Avustralya’nın AUKUS kapsamında ABD ve İngiltere öncülüğünde elde edeceği nükleer güdümlü denizaltılarının ağırlıklı olarak kendi bölgelerinde, özellikle Güney Çin Denizi’nde faaliyet gösterebileceğinden endişe duyuyor.
Ayrıca anlaşmanın, diğer devletler tarafından yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum veya plütonyumu uluslararası gözetimden gizlemek için kullanılabilecek tehlikeli bir emsal oluşturabileceğinden endişe ediliyor.
Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), üç devleti koruma önlemlerini uygulamaya ve küresel nükleer silahların yayılmasının önlenmesine bağlı kalmaya çağırdı.
Açıklamada, “Aukus Tarafları, iletişimlerinde, nükleer silahların yayılmasını önleme rejiminin ve Ajans güvencelerinin bütünlüğünün korunmasının Aukus ile ilgili olarak temel bir hedef olmaya devam ettiğine dair daha önce beyan ettikleri taahhütlerini yeniden teyit ettiler” denildi.
Nükleer silahların yayılması riski
Başta Çin olmak üzere, bölge ülkeleri, Avustralya’nın nükleer güdümlü denizaltılarının ağırlıklı olarak kendi bölgelerinde, özellikle Güney Çin Denizi’nde faaliyet gösterebileceğine, bölgedeki barış ve istikrar bozabileceğine dair endişelerini dile getirdiler.
Çin’in Hint-Pasifik’teki etkisine karşı koymayı amaçlayan bu plan, Pekin tarafından “ciddi nükleer yayılma riskleri oluşturan, uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme sistemini baltalayan, silahlanma yarışını körükleyen ve barışı ve istikrarı zedeleyen bariz bir eylem” olarak nitelendirildi.
Malezya ve Endonezya, nükleer silahların yayılması riskinden endişelerini dile getirirken, Jakarta nükleer teknolojiyi güçlü denizaltılarla paylaşmanın yeni kitle imha silahları riskini artırabileceğini belirtti. Vietnam ve Tayland da bu endişeleri paylaştı.
Endonezya Dışişleri Bakanlığı, Avustralya’nın “NPT ve UAEA güvenceleri kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmede tutarlı kalmasını” ve “etkili, şeffaf ve ayrımcı olmayan bir doğrulama mekanizması” geliştirmesini beklediğini söyledi.
Bölgenin nükleerden arındırılmışlığını baltalar
Malezya Dışişleri Bakanlığı bölgede olası bir “silahlanma yarışı” konusunda uyarıda bulundu ve devletleri her türlü provokasyondan kaçınmaya çağırdı.
Kamboçya Başbakanı Samdech Techo Hun Sen de perşembe günü AUKUS ittifakıyla ilgili endişelerini dile getirdi.
Hun Sen, Phnom Penh’deki Build Bright Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Diğer ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) ülkeleriyle düşünüyoruz. Ayrıca endişelerimizi de ifade ediyoruz. Nükleer (silah) olmadığını iddia ediyorlar ama nükleer varsa nasıl olacak” dedi.
ASEAN’ın nükleer silahlardan arındırılmış bir bölge olduğunu söyleyen Hun Sen, büyük ülkeleri güçlerini “küçük ülkeleri suistimal etmek için kullanmamaya” çağırdı.
Anlaşmayı destekleyen açıklamasına rağmen Filipinler de, AUKUS ortaklarını “nükleer denizaltılar için güvenlik standartları uygulamaya” çağırdı.
Manila’dan yapılan açıklamada, AUKUS programı kapsamındaki ortaklar, “faaliyetlerinin ilgili uluslararası nükleer koruma önlemlerine ve nükleer silahların yayılmasını önleme standartlarına uymasını sağlamak için Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği yapmalıdır” denildi.
South China Morning Post’a konuşan Singapur’daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu’ndan öğretim üyesi Alan Chong, “Anlaşma, Canberra’nın Çin’le bir dereceye kadar iyi ilişkiler kurma girişimlerine rağmen gerilimi artıracaktır” dedi.
Chong ayrıca, Avustralya nükleer enerjili denizaltılarının bölgede devriye gezmesi durumunda Güneydoğu Asya’nın nükleerden arındırılmış bölgesinin de baltalanabileceğini sözlerine ekledi.
Uzun menzilli saldırı kabiliyeti
Pazartesi günü, ABD, İngiltere ve Avustralya tarafından duyurulan anlaşmaya göre, Canberra, 2030’ların başından itibaren beş adede kadar konvansiyonel silahlı, nükleer enerjiyle çalışan ABD denizaltısı satın alacak. Avustralya askeri ve sivil personeli, ABD ve İngiliz donanmaları ve denizaltı sanayi üsleri ile entegre olacak.
Yeni denizaltılar, ülkenin mevcut dizel motorlu filosundan daha uzak ve daha hızlı hareket edebilecek ve böylece Avustralya ilk kez “düşmanlara karşı” uzun menzilli saldırılar gerçekleştirebilecek.
Bu plan Canberra’ya 30 yılda 245 milyar dolara mal olacak. Bu oran ise, Avustralya’nın savunma harcamalarını GSYİH’nın yüzde 2,5’ine çıkaracak.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, konuyla ilgili verdiği bir röportajda, ülkenin denizaltı filosunu satın almayı yalnızca “stratejik bir dengeyi daha iyi sağlamaya çalışmak için” kabul ettiğini savundu.
Wong, “Barışın korunmasına yardımcı olmak için bu yeteneği elde etmeye çalışıyoruz” dedi.