Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump’ın FBI Direktörü adayı Zelenskiy hakkında soruşturma başlatmak istiyor

Yayınlanma

FBI direktörlüğüne aday gösterilen Kash Patel, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in ABD yardımlarını nasıl kullandığını öğrenmek için soruşturma başlatmayı planlıyor.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) direktörlüğüne aday gösterilen Kash Patel, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskisy hakkında soruşturma başlatmayı planladığını açıkladı.

Patel, Kiev yönetiminin, ABD vergi mükelleflerinin sağladığı yardımları nasıl kullandığını öğrenmeyi amaçlıyor.

Pentagon’un daha önceki tahminlerine göre, Joe Biden’ın başkanlık döneminde ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı toplam askeri yardımın miktarı 62 milyar doları aşmış durumda.

Patel, Kash’s Corner adlı podcast’te yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“1 milyar dolar gibi küçük bir miktar göndermedik, değil mi? Bir ülkeye bunun yüzlerce katını yolladık. Kongre bu durumu nasıl haklı çıkarıyor bilmiyorum… Vladimir Zelenskiy’e körü körüne güvenemeyiz. Paranın nereye gittiğinin hesabını vermesini istemeden yüz milyarlarca dolar veremeyiz.”

Kash Patel ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı’nın, Washington’dan ek mali yardım alabilmek için Batılı ülkelere yönelik sahte güvenlik tehditleri oluşturup oluşturmadığını tespit etmeyi planladığını belirtti.

Öte yandan, 11 Aralık’ta mevcut FBI Direktörü Christopher Wray, resmi yetki devrini beklemeden görevinden ayrıldığını duyurdu.

Wray, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın FBI’a yönelik eleştirilerine dikkat çekerek, bu kararını “daha fazla sürtüşmeyi önlemenin en iyi yolu” olarak değerlendirdi.

Trump, Zelenskiy ile ilk görüşmesinde Ukrayna’da ateşkes talep etti

AMERİKA

Bannon: Musk’ı tekno-feodalden popülist-milliyetçiye dönüştürmek istiyorum

Yayınlanma

İlk döneminde Donald Trump’ın danışmanlığını yapan Steve Bannon’ın milyarder Elon Musk’a yönelik tepkisi sürüyor.

POLITICO’ya konuşan Bannon, Trump’ın yeni başkanlık dönemine ilişkin görüşlerini açıkladı.

Beyaz Saray’da çok daha sıkı bir yönetim olacağını öngördüğünü kaydeden Bannon, Trump’ın ilk dönemindeki “şok ve dehşet” stratejisinin “2017’de kaldığını” söyledi.

Bannon’a göre Trump’ın ekibi, Trump’a sadık kişilerden oluşan derin bir kadro ve Project 2025 gibi son birkaç yılını politika geliştirmekle geçirmiş gruplarla daha hazırlıklı geldiği için, yeni yönetimin işe koyulmak için daha iyi bir konumda olacak.

Eski danışman, Trump’ın ikinci döneminin ilk günlerinin daha da yoğun geçeceğini, hızlı kabine onaylarından, üzerinde düşünülmüş bir dizi yürütme eylemi ve yasaya kadar, ilk dönemine damgasını vuran “hızlı ve dağınık politika yapımından” farklı olacağını öngördü.

Bannon, “‘Gök gürültüsü günleri’ bence önümüzdeki pazartesi gününden itibaren kullanılacak kavram olacak ve bence önümüzdeki hafta başlayacak olan bu gök gürültüsü günleri inanılmaz derecede yoğun olacak,” dedi.

Fakat Bannon yeni Beyaz Saray’ın Trump’ın ilk yönetimine damgasını vuran “çekişmeli, açık kavgadan” çok daha farklı görünmesini beklediğini de söyledi.

Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi

Yeni Özel Kalem Müdürü Susie Wiles’ı anlayışlı liderlik tarzından dolayı takdir eden Bannon, onu “harika” ve “emin eller” olarak nitelendirdi.

POLITICO’ya göre Bannon’un Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson hayranı olmadığı bir sır değil, fakat Trump’ın hem Johnson’a hem de Senato Çoğunluk Lideri John Thune’a güvendiğini kabul etti ve bunun Cumhuriyetçiler zayıf bir üçlü güçle yasama yapmaya çalışırken önemli olduğunu söyledi.

Fakat parti için “yoğun” bir dönem olacağını söyleyen Johnson, Trump’ın yasama gündemini ilerletmek için en iyi uzlaşma stratejisi üzerine yapılan tartışmanın şu anda en “önemli mücadele” olduğunu ve önümüzdeki dört yılın tonunu belirleyeceğini sözlerine ekledi.

“Başkan Trump her iki tarafla da çok rahat ve bence bu çok önemli çünkü bu savaşa girmek gibi bir şey olacak, değil mi? O an çok yoğun olacak ve kararlar verilmesi gerekecek. Bu insanların kararlarına güvenmek zorundasınız,” diyen Bannon, kendisinin farklı görüşleri olduğunu da sözlerine ekledi ama nihai kararları Başkan Trump’ın vereceğini kabul etti.

Parti içi mücadelenin yaşanacağı yerlerden biri de vergi politikası. Bannon, zenginler ve şirketler üzerindeki vergilerin artırılması ve federal harcamalarda kesinti yapılması yönündeki talebini yineledi. Federal kesintiler için de savunma harcamalarına bakılması gerektiğini söyledi.

Bannon, “sınır çarı” Tom Homan ve Trump’ın politika şefi yardımcısı Stephen Miller’ın sınırı ve yasadışı göçü engellemek için bir dizi eylem hazırladıklarını bildiğini söyledi. 

Fakat Bannon, Trump’ın bu konuda daha da ileri gittiğini görmek istediğini söyledi ve yeni yönetim politika çözümlerini sıralarken ülkeye tüm göçün geçici olarak durdurulması çağrısında bulundu.

Bannon ayrıca gümrük vergileri ve yabancı kaynaklardan elde edilen diğer gelir türlerini toplamanın bir yolu olarak bir Dış Gelir Servisi oluşturulmasını görmek istediğini söyledi. 

Trump bu podcast’tan kısa bir süre sonra Truth Social’da tam da bunu yapacağını ilan etti.

Bannon’a teknoloji milyarderi Elon Musk’ın seçilmiş başkana çok yakın olup olmadığı sorulduğunda ise bir espriyle, “Benim için şok edici olan çok fazla güce sahip olmaması,” karşılığını verdi.

Bannon, Hazine Bakanlığı için Musk’ın favorisi Howard Lutnick yerine Scott Bessent’in kazanmasını örnek gösterdi. Ayrıca, şirketlerin ABD’ye kalifiye işçi getirebilmeleri için tasarlanan ve Musk’ın tercih ettiği H-1B vizeleri konusundaki mücadelede Tesla CEO’sunun programın reforma ihtiyacı olduğunu kabul ederek şimdiden geri adım attığını belirtti.

Bannon, MAGA destekçilerinin Musk’ı eninde sonunda kendi pozisyonlarına daha da yaklaştıracaklarını, yani programın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

Bannon, H-1B mücadelesine atıfta bulunarak, “Bu raundu kazanıyoruz, bu raundu oldukça büyük kazanıyoruz. Sanırım Elon’u oraya getireceğiz. Elon Musk’ı bir tekno-feodaden popülist bir milliyetçiye dönüştürebildiğim anda gerçek bir ilerleme kaydetmeye başlayacağız,” dedi.

Fakat Musk’ın etkisinin sınırlı olduğunu iddia etse de Bannon, milyarderin Trump’ın kampanyasına yüz milyonlarca dolar destek verdiğini ve “masada bir yeri hak ettiğini” kabul etti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın Hazine Bakanı adayı Rusya’ya karşı yaptırımların ağırlaştırılmasını önerdi

Yayınlanma

Donald Trump tarafından Hazine Bakanı adayı olarak önerilen Scott Bessent, Rusya’ya yönelik petrol yaptırımlarının sertleştirilmesi gerektiğini belirtti. ABD’nin, Rusya’yı Ukrayna savaşı konusunda müzakere masasına oturtmak için yaptırımları sıkılaştırmayı değerlendirdiği bildirildi.

Donald Trump tarafından ABD Hazine Bakanlığı için aday gösterilen Scott Bessent, Rusya’ya yönelik yaptırımların sertleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bessent, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna savaşı konusunda müzakere masasına oturtmanın, yaptırımların artırılmasıyla mümkün olabileceğini savundu. Reuters ajansının aktardığına göre Senato’daki finans komisyonuna hitaben konuşan Bessent, “Başkan bu adımları gerekli görürse, özellikle Rusya’nın petrol şirketlerine yönelik yaptırımların artırılmasını yüzde 100 desteklerim,” ifadelerini kullandı.

Bessent, Joe Biden yönetiminin uyguladığı yaptırımları “yeterince kapsamlı değil” şeklinde eleştirerek, Beyaz Saray’ın enerji fiyatlarındaki olası artışlardan çekindiğini ve bu nedenle yaptırımları seçim kampanyasının sonuna kadar ertelediğini iddia etti.

Ayrıca, Ukrayna savaşını hayatının en büyük trajedilerinden biri olarak nitelendiren Bessent, Hazine Bakanı olarak atanması hâlinde bu savaşı sonlandırmak için çaba göstereceğini belirtti.

62 yaşındaki Scott Bessent, Key Square Group adlı risk fonunun kurucusu olmasının yanı sıra, Brown Brothers Harriman yatırım bankasında ve Soros Fund Management şirketinde çalışmış bir yatırımcı.

Donald Trump, Bessent’in uluslararası yatırım dünyasında lider isimlerden biri olarak tanındığını belirterek, kendisini kasım ayı sonunda Hazine Bakanı olarak aday göstermişti.

Yeni ABD yönetiminin, Rusya’ya yönelik yaptırımları artırmayı Ukrayna savaşını sona erdirmek için bir diplomatik araç olarak kullanmayı planladığı bildiriliyor. Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre, bu adım Moskova’nın “müzakerelerden kaçınması durumunda” devreye girebilir. Plana göre, Rus petrol ticaretine yönelik ikincil yaptırımlar sıkılaştırılabilir ve bu kapsamda Avrupalı denizcilik şirketleri ile Çin ve Hindistan gibi Asya’daki büyük alıcılar hedef alınabilir.

Ayrıca, Rus petrolünü Danimarka ve Türkiye boğazları üzerinden taşıyan tankerlerle ilgili yaptırımlar da artırılabilir.

Biden yönetimi, 10 Ocak’ta Rus petrol sektörüne yönelik bugüne kadarki en büyük yaptırım paketini açıkladı. Bu kapsamda Kremlin’in “gölge filosu”na ait 183 tanker ve Gazprom Neft ile Surgutneftegaz gibi iki büyük petrol şirketi kara listeye alındı. Bu şirketler, 2024 yılında Rusya’nın deniz yoluyla yapılan petrol ihracatının dörtte birinden (günde yaklaşık 970 bin varil) sorumluydu.

Bununla beraber, İngosstrah ve Alfa Sigorta adlı iki sigorta şirketi ile bazı petrol tüccarları da yaptırımlar listesine dahil edildi. Sonuç olarak, 13 Ocak itibarıyla denizde en az 65 tanker, yaklaşık 3,5 milyar dolarlık petrol yüküyle mahsur kaldı ve Çin’e Uzak Doğu petrol çeşitlerini taşıyan gemilerin navlun ücretleri üç kattan fazla arttı.

AB, Rusya’ya karşı LNG ve alüminyum ambargosu hazırlığında

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Waltz’dan yeni Gazze savaşına yeşil ışık

Yayınlanma

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak seçtiği Mike Waltz, Trump’ın Gazze’de ateşkes ve rehine serbest bırakma anlaşmasını “yönetimimin tüm dünyada barış arayacağının” bir işareti olarak selamlamasına rağmen, yeni yönetimin İsrail’in Gazze’ye yönelik gelecekteki saldırılarını destekleyeceğini söyledi.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından çarşamba günü geç saatlerde Fox News yayınına katılan Mike Waltz, “İsraillilere çok açık bir şekilde ifade ettik ve İsrail halkının beni bu konuda duymasını istiyorum: Eğer [Gazze’ye] geri dönmeleri gerekirse, biz onların yanındayız,” dedi.

Mike Waltz, Hamas askeri bir varlık olarak devam etmeyeceğini ve “kesinlikle Gazze’yi yönetmeyeceğini” de ekledi.

Ulusal güvenlik danışmanı adayı, ateşkes anlaşmasının duyurulmasından önce bir podcast yayınında da benzer bir görüş dile getirdi.

Ateşkes anlaşmasının “savaşın bittiği” anlamına gelip gelmediği sorusuna Waltz, “Hamas buna inanmak istiyor. Fakat Gazze’nin tamamen askerden arındırılması, Hamas’ın yeniden kurulamayacak şekilde yok edilmesi ve İsrail’in kendisini tamamen koruma hakkına sahip olması gerektiği konusunda net olduk. Tüm bu hedefler hâlâ yerli yerinde duruyor,” cevabını verdi.

Waltz rehineleri dışarı çıkardıktan sonra, “savaşta bu hedeflere ulaşmak gerektiğini” de sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz ay Netanyahu, rehineler serbest bırakıldıktan sonra İsrail güçlerinin “savaşa geri döneceğini” söylemişti.

“Başka türlü davranmanın bir anlamı yok,” diyen Netanyahu, savaşın hedeflerini tamamlamak için savaşa geri dönmek gerektiğini söylemişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English