İsrail basınına göre İsrail, Hamas’a cumartesi günü üç rehineyi daha serbest bırakması halinde ateşkes anlaşmasının devam edeceği mesajını iletti. Ateşkes krizi çözülme yolunda.
Üst düzey bir İsrailli yetkili, arabulucularla ateşkes anlaşmasını yeniden rayına oturtmak için yoğun şekilde çalıştıklarını söyledi. Mısırlı yetkililer ise Kahire’de Hamas ile yürütülen görüşmelerin “bir dönüm noktasına yaklaştığını” belirtti.
Walla’nın haberine göre İsrail, Mısır ve Katar’ın aracılığıyla Hamas’a, cumartesi günü üç rehineyi daha serbest bırakması halinde ateşkes anlaşmasının devam edeceği mesajını gönderdi. Bu mesajın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun önceki gün yaptığı çelişkili açıklamaların ardından geldiği belirtildi. Netanyahu Hamas’ın esirleri serbest bırakmaması halinde ateşkesin sona ereceği tehdidinde bulunmuş ancak tüm İsrailli rehineleri mi yoksa bu cumartesi serbest bırakılması beklenen 3 rehineyi mi kastettiği anlaşılamamıştı.
İsrailli bir yetkili, Walla’ya yaptığı açıklamada, “Anlaşmayı tekrar rayına oturtmak için arabulucularla yoğun şekilde çalışıyoruz” dedi.
Bu hafta başında Hamas, çadır gibi bazı yardım malzemelerinin Gazze’ye girişinin kısıtlanması da dahil İsrail’in anlaşmayı ihlal ettiğini belirterek esir takasını bir sonraki duyuruya kadar dondurduğunu açıklamıştı.
Ateşkes görüşmelerinde ilerleme işaretleri
Katar’da yayın yapan Al-Araby Al Jadeed’in Mısırlı kaynaklara dayandırdığı haberine göre Mısır istihbarat şefi Hasan Reşad ile Hamas heyeti arasında Kahire’de yapılan görüşmenin ardından “işler bir sonuca doğru gidiyor.”
Hamas heyetine siyasi büro başkan yardımcısı Halil El Hayya başkanlık ediyor.
Al Araby Al Jadeed, Katar ve Mısır’ın yanı sıra ABD özel temsilcisi Steve Witkoff’un girişimlerinin bazı sorunları çözdüğünü duyurdu.
Kaynaklar, uluslararası kuruluşların Gazze Şeridi’ne yakıt ve tıbbi malzeme sokmasına onay verildiğini ancak İsrail’in henüz karavan ve daha fazla çadır sokulmasına yeşil ışık yakmadığını da sözlerine ekledi.
Kaynaklar, İsrail’in karavanlara onay vermesi halinde Hamas’ın cumartesi serbest bırakılacak üç rehinenin isimlerini cuma günü açıklaması için zaman olduğunu söyledi.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde ise “Hamas’ın esirlerin serbest bırakılmasını askıya aldığını duyurmasının ardından esir takası anlaşmasında patlak veren kriz çözülme yolunda görünüyor” ifadelerine yer verildi.
“Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakacağının tahmin edildiği” ifade edilen haberde 16 Şubat Cumartesi günü üç İsrailli esirin serbest bırakılmasının beklendiği belirtildi.
Gazete, adı paylaşılmayan İsrailli yetkilinin “İsrail ve Hamas’ın, anlaşmanın ilk aşamasının sonuna kadar başarılı olmasını istediğini ve Hamas’ın, anlaşmayı sürdürmeye hazır olduğuna dair mesajlar gönderdiğini” aktardı.
İsrailli yetkilinin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Hamas’a cumartesi günü tüm tutukluları serbest bırakmaması halinde “cehennemin kapılarını” açacağı tehdidinin “İsrail’i ikileme soktuğunu” ifade ettiği kaydedildi.
İsrailli Kanal 12 televizyonunun haberinde ise çeşitli uluslararası kuruluşların bugün Gazze Şeridi’ne yakıt ve tıbbi ekipman yardımı getirmesinin beklendiğini bildirdi.
Kanal 12’nin haberinde esir değişim anlaşmasının tamamlanabileceğine işaret edildi.
İsrail’de hükümet ile yargı arasında tansiyonu yeniden yükselten bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, gece yarısı alınan hükümet kararına karşı harekete geçerek, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasını geçici olarak durdurdu.
7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği baskın öncesinde İsrail’de siyaset gündeminin en hararetli başlığı “yargı reformu”ydu. Bu reform girişimi, kararları üzerindeki yargı denetimini kırmak isteyen hükümet ile Yüksek Mahkeme’yi sert biçimde karşı karşıya getirmiş; ülkede kitlesel protestolara yol açmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası başlayan savaş atmosferi bu gerilimi bir süreliğine gölgede bırakmıştı. Şimdi ise, savaşın gölgesinde geçen ayların ardından, İsrail yargısı ile hükümeti yeniden açık bir çatışma yaşıyor.
Yüksek Mahkeme, Ronen Bar’ın görevden alınmasına karşı açılan davalar sonuçlanana kadar hükümetin kararına tedbir koyduğunu açıkladı. Mahkeme, ilgili itirazları en geç 8 Nisan’a kadar görüşeceğini belirtti.
Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, yaptığı oylamayla Bar’ın en geç 10 Nisan’a kadar görevden alınmasına karar vermişti.
Hükümetten sert tepki
Kararın hemen ardından hükümet cephesinden tepki gecikmedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Karhi, mahkemenin böyle bir konuda yetkisi olmadığını savunarak, “Bu konuda hukuki bir yetkiniz yok. Bu, hükümetin yetki alanıdır. Verdiğiniz karar geçersizdir” dedi.
Likud Partisi üyesi Karhi, hükümetin dün gece aldığı kararı hatırlatarak Bar’ın görev süresinin 10 Nisan veya daha erken bir tarihte sona ereceğini ve yerine yeni bir bir Şin-Bet başkanının atanacağını söyledi.
Muhalefetten Yüksek Mahkeme’ye destek
Karara muhalefetten ise destek geldi. Demokratik İsrail Partisi Başkanı Yair Golan, Yüksek Mahkeme’nin tedbir kararını “önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. Golan, “Halkın kitlesel seferberliği etkisini gösteriyor, yılmadan süren sivil mücadele başarıya ulaşıyor” diyerek kararın arkasında halk desteğinin yattığını savundu.
Ronen Bar’ın “kötü ve tehlikeli bir hükümete karşı durarak cesaret gösterdiğini” ifade eden Golan, demokrasi için verilen mücadelenin süreceğini belirtti. Golan, hükümetin Gazze Savaşı sürecinde sıkça kullandığı bir sloganı da muhalefet lehine uyarlayarak, “Savaşacağız ve kazanacağız” dedi.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna “Gazze’de yeni bölgelerin ele geçirilmesi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgelerin genişletilmesi” talimatı verdiğini aktardı.
Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddettiğini ileri süren Katz, Hamas bu tavrını devam ettirdikçe “daha fazla toprak kaybedeceğini ve İsrail’in bu toprakları ilhak edeceğini” açıkladı.
Katz, “İsrail ordusunun Filistinlileri sürgün ederek kara işgaliyle ele geçirdiği noktalarda kalıcı kontrol sağlayacağını” söyledi.
Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, denizden ve karadan şiddetli saldırıların süreceği tehdidini yineleyen Katz, şu ifadeleri kullandı: “Gazze nüfusunu güneye tahliye etmek ve ABD Başkanı (Donald) Trump’ın Gazze sakinleri için gönüllü transfer planını uygulamak da dahil tüm askeri ve sivil baskı araçlarını kullanacağız.”
İsrail ordusu Gazze’ye bomba yağdırıyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 600’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1000 kişi yaralandı.
Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.
Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.
İsrail’in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.
İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski direktörü Yoram Cohen, görev süresi boyunca Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez gayimeşru taleplerde bulunduğunu açıkladı. Cohen, güvenlik teşkilatının yeni başkanının bu tür taleplere karşı duramayabileceğinden endişe ettiğini belirtti.
İsrail’in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda Cohen, Netanyahu kabinesinin mevcut Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasına onay vermesinin ardından, kurumun etkinliğinin yeni atanacak isme bağlı olduğunu söyledi.
Cohen, “Eğer [Bar] görevini tamamlar ve yerine şu anki iki yardımcısından biri ya da eski yardımcılarından biri atanırsa ki bu üç isim de değerli kişiler, o zaman işlerin usulüne uygun yürütüleceğine dair içimiz rahat olabilir” dedi.
Ancak Cohen, bu üç ismin dışında biri atanırsa, “Başbakana karşı kendini ‘borçlu’ hisseden biri göreve gelebilir. Böyle biri göreve başlarken daha en baştan işi gerektiği gibi yapmaktan kaçınabilir” ifadelerini kullandı.
“Başbakan, gelecekte karşılaşacağımız pek çok mesele nedeniyle, yeni direktörden de gayrimeşru taleplerde bulunabilir. Zira Başbakan, Şin-Bet başkanından meşru olmayan taleplerde bulunuyor” diyen Cohen, bu iddiaların kişisel deneyimlerine dayandığını da belirtti.
Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez “meşruiyeti sorgulanabilir ve yasal sınırda” taleplerde bulunduğunu söyleyen Cohen, aynı taleplerin kendisinden sonra göreve gelen Nadav Argaman ve mevcut başkan Ronen Bar’a da iletildiğini ifade etti.
İsrail’in, devlete değil kişilere sadakat gösteren bir Şin-Bet direktörüyle karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Cohen, böyle bir ismin, Başbakana siyasi muhalefet edenlere karşı “siyasi gerekçelerle” harekete geçebileceği uyarısında bulundu.
Cohen, daha önce 2011’de Netanyahu’nun, gizli bir güvenlik toplantısından bilgi sızdırıldığı şüphesiyle üst düzey savunma yetkililerinin telefonlarının dinlenmesini istediğini öne sürmüştü.
“Şin-Bet direktörünün görevden alınması ve yakında gerçekleşmesi beklenen [Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın] görevden alınması, toplum içinde büyük çatışmalara, daha derin ayrışmalara yol açacaktır” diyen Cohen, bu sürecin şiddeti artıracağını ve bunun sadece Netanyahu’nun değil, tüm hükümetin sorunu olacağını kaydetti.
“Bunun nereye gideceğini biliyorlar ama koyun gibi sessizce hareket ediyorlar” ifadelerini kullanan Cohen, bakanları “siyasi, ekonomik ve kişisel çıkarlar uğruna koltuklarına yapışmakla” suçladı.