Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Ateşkesin ikinci gününde Refah’ta 3 Filistinli öldürüldü

Yayınlanma

Batı Şeria

İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 2’nci gününde Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta 3 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Refah şehir merkezinde İsrail keskin nişancılarının ateş açması sonucu Zekeriya Hamid Yahya isimli Filistinli çocuk hayatını kaybetti. Onun cenazesini almaya çalışan bir başka çocuk ise yaralandı.

AA’nın sahadaki kaynaklarının verdiği bilgilere göre, İsrail ordusu keskin nişancıları, Refah Belediyesi yakınlarında Nadir Aclan isimli Filistinliyi öldürdü. Şehrin doğusunda ise Mahmud Muammer adlı Filistinli, İsrail ordusunun bıraktığı bir cismin patlaması sonucu hayatını kaybetti.

Sahadaki kaynaklar, İsrail tanklarının Refah’taki tampon bölgeye girdiğini ve bölgede bulunan sivillere yoğun şekilde ateş açtığını bildirdi.

Kaynaklar, anlaşmaya göre İsrail ordusunun bölgede kalmasına izin verilen mesafenin 700 metre olduğunu ancak ordunun 850 metreye kadar ilerlediğini belirtti.

Batı Şeria’da 64 kişi gözaltına aldı

Öte yandan pazar günü esir takası kapsamında 90 Filistinli mahkûmu serbest bırakan İsrail, dün Batı Şeria’nın Kalkilya kentinde düzenlediği baskında aralarında çocukların da olduğu 64 Filistinliyi gözaltına aldı.

Azzun beldesi sakinlerinden Faris Azzuni, İsrail güçlerinin, akşam saatlerinde beldeye baskın düzenlediğini ve esnafı iş yerlerini kapatmaya zorladığını anlattı. İsrail askerlerinin beldedeki evlere ve bir camiye de baskın düzenlediğini söyleyen Azzuni, 64 Filistinlinin gözaltına alındığı bilgisini paylaştı.

Gözaltına alınanlar arasında çocukların da olduğunu aktaran Filistinli aktivist, bunlardan birinin en fazla 7 yaşında olduğunu kaydetti.

İsrail askerlerinin, gözaltına aldıklarını beldenin meydanında yüzüstü yere yatmaya zorladığını belirten Azzuni, daha sonra Filistinlileri, İsrail güçlerinin kampının bulunduğu yere götürdüğünü kaydetti.

Baskına tepki gösteren Filistinliler ile İsrail güçleri arasında çatışma çıktığını paylaşan Azzuni, İsrail askerlerinin taş atan Filistinlilere gerçek mermi ve göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini anlattı.

Azzuni, İsrail güçlerinin dün akşam saatlerindeki baskınında ise darp sonucu 3 Filistinlinin yaralandığını kaydetti.

21 Filistinli yaralandı

Ayrıca Filistin topraklarını gasp eden İsrailliler, dün akşam Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine saldırarak Filistinlilere ait ev, iş yerleri ve araçları ateşe verdi.

Kalkilya kentinde İsraillilerin saldırıları sonucu 21 Filistinli yaralandı, çıkan olaylarda Filistinlilere ait çok sayıda ev, iş yeri ve araç kundaklandı.

Filistin Kızılayı yaptığı açıklamada, ekiplerinin Kalkilya’ya bağlı Funduk ve Cinsafut beldelerindeki olaylarda 21 yaralıya müdahale ettiğini bildirdi.

Açıklamada, yaralanmaların 12’sinin ağır darp nedeniyle, 9’unun ise göz yaşartıcı gazdan etkilenme sonucu meydana geldiği ifade edildi.

Funduk Belediye Başkanı Luey Teym, “Yüzlerce yerleşimci, kasabanın çevresinde vatandaşların evlerine ve araçlarına saldırdı. Çok sayıda aracı ateşe verdiler ve bazı iş yerlerini tahrip ettiler” dedi. Teym, “Kasabada durum gergin. Zaman zaman silah sesleri duyuyoruz ama kaynağını tespit edemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Filistin’in resmi radyosu Filistin’in Sesi de Funduk ve Cinsafut’a yönelik kapsamlı saldırılar düzenlendiğini ve bu saldırılarda evlerin, araçların ve iş yerlerinin ateşe verildiğini duyurdu.

İsrail polisine de saldırdılar

Öte yandan Filistinlilere ait ev, iş yerleri ve araçları ateşe veren yasadışı yerleşimciler İsrail polisine de saldırdı. Polisin ateş açması sonucu iki İsrailli ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan yerleşimcilerin polise neden saldırdığı belli değil. İsrail basınında yer alan haberlere göre ateş açan polis memuru cuma gününe kadar ev hapsine alınırken sekiz gün boyunca tüm polis karakollarına ve diğer tesislere girişi yasaklandı.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English