Rusya – Ukrayna savaşının birinci yıl dönümü geride kalırken, bugün Almanya’nın başkenti Berlin’de savaş karşıtı büyük bir miting düzenlenecek.
Alman siyasi arenasındaki tüm tartışma ve ihtilaflara rağmen Şansölye Olaf Scholz hükümeti, Kiev yönetimine askeri yardımlarda önde gelen Batılı ülkeler arasında yer alıyor.
Savaşın Avrupa coğrafyasında negatif yönde en çok etkilediği ülkelerin başında kuşkusuz Almanya geliyor. Rusya’dan enerji tedarikine Avrupa Birliği (AB) düzeyinde uygulanan yaptırım ve kısıtlamalar, Almanya başta olmak üzere tüm kıtada insanların alım gücünü düşürdü ve enflasyonu yükseltti.
Diğer yandan Berlin, son dönemde Ukrayna’ya ağır silah tedariki konusunda en cüretkar adımı atan NATO ortağı oldu. Ukrayna’daki savaşın ve can kayıplarının artarak devam etmesinin en büyük nedenlerinden biri de Kiev yönetimine silah tedarikinin artarak sürmesi.
Alman toplumu ayrışmış durumda. Yaşam standartlarındaki düşüş ve Alman sanayisinin darboğaza girmesi, ülkeyi zor duruma soktu. Alman toplumunu göz ardı edilemeyecek bir kısmı Ukrayna’nın “koşulsuz şartsız desteklenmesi”ne dönük politikaya hararetle karşı çıkıyor.
Bugün düzenlenecek dev mitingin çağrısını ise, iki hafta önce Alman gazeteci Alice Schwarzer ve savaş karşıtı söylemleriyle öne çıkan Sol Partili politikacı Sarah Wagenknecht bir manifesto yayınlayarak yapmıştı.
‘Barış için Manifesto’ adıyla yayınlanan bildiri metni Alman kamuoyunda imzaya da açıldı. İmzacı sayısının 630 bini geçtiği bildiri metninin ilk imzacıları arasında farklı siyasi partilere mensup önde gelen politikacılar, bilim insanları, gazeteciler ve sanatçılar bulunuyor. Bu isimlerden öne çıkanlar şöyle: Eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, Sosyal Demokrat Parti’nin eski lideri Oskar Lafontaine, politikacı Dr. Jürgen Todenhöfer, ünlü sosyolog ve siyaset bilimci Prof. Dr. Wolfgang Streeck.
Söz konusu manifestonun tamamı:
Barış İçin Manifesto
Bugün Ukrayna’daki savaşın 352. günü (10.02.2023). bugüne kadar 200 binden fazla asker ve 50 bin sivil öldürüldü. Kadınlar tecavüze uğradı, çocuklar korkutuldu ve tüm halk travma yaşadı. Savaş böyle devam ederse Ukrayna yakında ıssızlaşmış ve harap olmuş bir ülke haline gelecek. Ayrıca tüm Avrupa’dan pek çok insan da savaşın yayılmasından korkuyor. Kendilerinin ve çocuklarının geleceğinden endişe ediyor.
Rusya’nın vahşice saldırısına maruz kalan Ukrayna halkının dayanışmamıza ihtiyacı var. Fakat bu nasıl bir dayanışma olmalı? Ukrayna savaş alanında daha ne kadar savaşacak ve kayıplar verecek? Ve şimdi, bir yıl sonra, bu savaşın amacı nedir? Kısa süre önce Almanya Dışişleri Bakanı, “Biz Rusya’ya karşı savaşıyoruz” dedi. Gerçekten mi?
Devlet Başkanı Zelenskiy kendi amacını gizlemiyor. Vaat edilmiş tanklardan sonra şimdi de savaş uçakları, uzun menzilli füzeler ve savaş gemileri talep ediyor. Rusya’yı her yerde yenmek için mi? Alman Şansölyesi hala ne savaş uçağı ne de “kara ordusu” göndermek istemediğini taahhüt ediyor. Ancak bu son aylarda aşılan kaçıncı “kırmızı çizgi?”
Kırım’a saldırılması durumunda, Putin’in sert bir karşı saldırıya geçmesinden endişe edilmelidir. Bu durumda kaçınılmaz şekilde dünya savaşına ve nükleer savaşa doğru mu sürükleneceğiz? Bu şekilde başlayan ilk büyük savaş olmazdı, ancak sonuncusu olabilir.
Batı tarafından desteklenen Ukrayna, belirli savaşları kazanabilir, ancak dünyanın en büyük nükleer gücüne karşı kazanamaz. ABD’deki en yüksek rütbeli asker General Milley de böyle söylüyor. Askeri olarak iki tarafın da kazanamayacağı ve savaşın sadece müzakere masasında sona erdirilebileceği bir çıkmazdan söz ediliyor. O zaman bu neden hemen şimdi yapılmıyor?
Müzakere, teslim olmak anlamına gelmez. Müzakere, her iki tarafın da taviz vermesi demektir. Bunun amacı, devamı gelen yüzbinlerce ölümü ve daha kötüsünü önlemektir. Biz de böyle düşünüyoruz ve Alman nüfusunun yarısı da böyle düşünüyor. Bize kulak verme zamanı!
Biz, Alman vatandaşları, Amerika’yı ve Rusya’yı ya da Avrupalı komşularımızı doğrudan etkileyemeyiz. Ancak hükümetimizi ve şansölyemizi göreve çağırabiliriz ve ona “Alman halkının zarar görmesine engel olma” yeminini hatırlatmalıyız.
Şansölye’ye silah sevkiyatındaki tırmanışı durdurma çağrısında bulunuyoruz. Şimdi! Hem Almanya hem de Avrupa düzeyinde yapılacak ateşkes ve barış müzakereleri için güçlü bir ittifaka liderlik etmelidir. Şimdi! Çünkü her kaybedilen gün 1000 insanın daha hayatına mal oluyor ve bizi 3. Dünya Savaşı’na biraz daha yaklaştırıyor.
Çağrı metnini çeviren: Gülçin Akkoç