Bizi Takip Edin

AVRUPA

Biden Polonya’da: NATO’nun doğu kanadı savaşa hazırlanıyor

Yayınlanma

Varşova’daki Kraliyet Şatosu’nda ABD, Polonya ve Ukrayna bayrakları sallayan bir kalabalığa seslenen Joe Biden, “Bir yıl önce dünya Kiev’in düşüşüne hazırlanıyordu,” dedi ve ekledi: “Eh, daha yeni Kiev’i ziyaret etmekten dönüyorum ve haber vereyim ki, Kiev sapasağlam duruyor. Kiev gururla duruyor. Dik duruyor. Ve her şeyden önemlisi, özgür duruyor.”

Atlantik’ten Pasifik’e kadar Rusya karşıtı birliğin devam ettiği mesajını veren Biden, 1 yılın çok uzun bir zaman olmadığını, ‘özgürlüğü savunmanın’ zor olduğunu ve gelecekte çetin günlerin, zaferlerin ve trajedilerin yer alacağını söyledi.

‘Metanet’ ve ‘dayanışma’ çağrısı da yapan Biden’a göre, Rusya NATO’yu ‘Finlandiyalaştırmaya’ çalışırken, karşısında ‘NATO’laşan’ bir Finlandiya buldu.

Biden, Rusya lideri Vladimir Putin’in düşündüğü gibi demokrasilerin ‘yumuşak’ olmadığını savunurken, ABD ve diğer ülkelerin ‘demirden iradesi’ ile karşı karşıya kaldığını söyledi.

‘Birlik’ anketi

European Council on Foreign Relations’ın (ECFR) ABD, Britanya ve 9 Avrupa ülkesinde yaptığı ankete göre, batı bloğundaki kamuoyu Rusya’yı çoğunlukla ‘düşman’ olarak görüyor. 

ABD’de yüzde 55 olan bu oran, 9 AB ülkesinde yüzde 54, Britanya’da ise yüzde 65.

Yine AB ülkeleri kamuoyu, yüzde 55 ile ülkelerinin Rusya’dan enerji tedariğinde bulunmasını istemiyor.

Yine kamuoyu, savaşın bitmesi için Ukrayna’nın tüm topraklarını geri alması gerektiğini düşünüyor.

ECFR anketini yapan yazarlara göre, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgaline belli başlı bazı Avrupa ülkeleri karşı çıkmışken, Rusya’ya karşı savaşta Avrupa, ABD liderliğinde birleşmiş durumda. Yazarlar, Rusya’nın beklentisinin aksine, savaşın batıyı böldüğünü değil konsolide ettiğini düşünüyorlar.

Birliğin sınırları

Öte yandan anketin gösterdiği bir başka gerçek de ortada duruyor: Atlantik ittifakı perçinlenmiş görünürken, dünyanın geri kalanı Rusya ile ilişkilerini şu ya da bu şekilde sürdürmeye, hatta güçlendirmeye devam ediyor.

Örneğin Çin, Hindistan ve Türkiye kamuoyunda savaşın ne koşulda olursa olsun derhal bitmesi gerektiğine ilişkin yaygın bir görüş hakim. 

Yine bu üç ülkede kamuoyunun çoğunluğu Rusya’yı düşman ya da rakip olarak görmüyor. Hindistan kamuoyunun yüzde 51’i Rusya’yı ‘müttefik’ olarak görürken, Türkiye kamuoyunun yüzde 55’i Rusya’yı ‘gerekli bir ortak’ olarak değerlendiriyor.

Cumhuriyetçi çatlak sesler

Kiev’e destek konusunda Kongre’de partiler üstü bir anlaşma var gibi görünse de Cumhuriyetçilerin Biden yönetimine karşı sesi yükseliyor.

Beyaz Saray’ın süreci ‘yanlış yönettiğine’ dair algı büyürken, bu algı da iki kampa ayrılmış görünüyor. 

‘İzolasyonist’ olarak nitelendirilen birinci kampta eski başkan Donald Trump ve Florida Valisi Ron DeSantis yer alıyor. Bu isimler, ABD’nin Ukrayna savaşına fazla dahil olduğunu düşünüyorlar.

‘Şahinler’ olarak adlandırılan diğer grup içerisinde ise Nikki Haley ve bazı eski Trump yönetimi yetkilileri de var ve bunlar Biden yönetimini Rusya’ya karşı ‘yumuşak’ davranmakla suçluyorlar.

Öte yandan Trump ise Biden’ın Kiev gezisini eleştirerek, “Üçüncü Dünya Savaşı hiçbir zaman şimdiki kadar yakın olmamıştı,” dedi. Trump, ülkeyi tüm ‘savaş çığırtkanlarından ve Derin Devlet, Dışişleri ve ulusal güvenlik endüstriyel kompleksindeki ‘En Son Amerika’ küreselcilerinden” temizleme sözü verdi.

Biden, NATO’nun doğu kanadını topluyor

Joe Biden’ın Varşova çıkarmasını, NATO’nun doğu kanadı ülkelerinin buluşması takip edecek.

‘Bükreş Dokuzlusu’ olarak adlandırılan ülkelerin liderleri ile bir araya gelecek olan Biden, ittifakın Rusya’ya karşı en sert tutum takınan üyelerinin de bulunduğu grubu yeni koşullara uyarlamaya çalışacak.

Bükreş Dokuzlusu’nun içerisinde Bulgaristan, Çekya, Estonya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya yer alıyor.

Biden, Varşova’daki temasları sırasında özellikle Polonya, Romanya ve Litvanya’nın Ukrayna’ya destek yönündeki çabalarını övmüştü.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English