Bizi Takip Edin

AMERİKA

Birinci münazara sonucu: Demokratlar Biden’ın “korkunç” olduğunu düşünüyor

Yayınlanma

ABD Başkanı ve Demokratların başkan adayı Joe Biden ile eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump arasındaki ilk münazara Türkiye saatiyle 04:00’te başladı.

İkili kürtaj, göçmen meselesi, ekonomi ve diğer sıcak konularda tartışırken, ilk anketler kamuoyunun açık ara Trump’ın kazandığını düşündüğünü gösterdi. Münazaranın ardından CNN tarafından yapılan anlık bir ankete göre %33 Biden’ın kazandığını düşünürken %67 Trump’ı seçti.

Perşembe günkü münazara öncesinde New York Times/Siena College tarafından yapılan bir ankette, Trump yerine Biden’ı seçen muhtemel seçmenlerin yalnızca yüzde 51’i Biden’ın Demokratların adayı olmasını istediğini söyledi. Neredeyse bir o kadarı, yüzde 45’i, farklı bir aday olması gerektiğini söyledi.

Biden seçmenlerinin yüzde 53’ü ise Biden’ın “etkili bir başkan olmak için çok yaşlı” olduğuna “kesinlikle” ya da “kısmen” katıldıklarını söyledi.

Demokratlarda, Biden’ın tartışmayı kaybettiğine dair yaygın bir değerlendirme yapılıyor. Beyaz Saray yetkilileri Başkanın soğuk algınlığı geçirdiğini ve bu nedenle sesinin kısık olduğunu söyledi. Fakat Biden münazaranın başlarında da birkaç kez kelimeleri karıştırdı ve bazı cevaplarında takıldı.

Çekilme tartışmaları başladı

Bazı yorumcular, partinin ağustos ayındaki ulusal kongresinden önce Biden’ın başka bir aday lehine kenara çekilmesi için çağrılar yapılacağını ileri sürmeye başladı.

Biden ve Trump, kendi dönemlerinde güçlü bir ekonomi olduğunu savundu ve diğerini enflasyonu yükseltmekle suçladı.

Trump, Biden için, “Kötü bir iş çıkardı ve enflasyon ülkemizi öldürüyor. Bizi kesinlikle öldürüyor,” dedi ve kendi döneminde “her şeyin çok iyi gittiğini” söyledi.

Biden ise, iki yıl önce %9 ile zirve yapan ve o zamandan bu yana %3,25’e düşen enflasyonu, Trump’ın COVID-19 salgınını ele alışına ve “şirket açgözlülüğüne” bağladı. Biden, Trump döneminde “ekonominin çöktüğünü” ve göreve geldiğinde “yapmamız gereken şeyin işleri tekrar bir araya getirmeye çalışmak olduğunu” savundu.

Kongre binasına 6 Ocak 2021’de düzenlenen saldırı sorulduğunda Trump herhangi bir sorumluluk kabul etmeyi reddetti ve tutuklananların çoğunun masum olduğunu iddia etti.

Biden, Trump’ı ülke çapında kürtaj hakkının ortadan kaldırılmasından sorumlu tutarken, Trump da Biden’ı göçmen suçluların ABD’nin güney sınırından akın etmesine olanak sağlamakla itham etti.

Ukrayna savaşı söz konusu olduğunda, ABD’nin “gerçek bir başkana, Putin’in saygı duyduğu bir başkana” sahip olması durumunda Rusya’nın müdahale edemeyeceğini savunan Trump’a verdiği cevapta Biden, “Devam et, Putin’in Ukrayna’ya girmesine ve kontrol etmesine izin ver, sonra da Polonya’ya ve diğer yerlere geçsin. Bakalım o zaman ne olacak. Neden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yok,” iddiasında bulundu.

Reuters’a göre Ukrayna’daki savaşın nasıl sona erdirileceği, ABD’nin NATO’ya desteği konusundaki tartışmalar ve Avrupa ülkelerinin savaşa karşı çabalara yeterince katkıda bulunup bulunmadıkları, çatışmayla ilgili tartışmalara hakim oldu.

Demokratlar münazarayı “felaket” olarak nitelendirdi

Bu arada Trump, Truth Social’da Biden’ın tökezleme anlarını içeren videolar yayınlayarak Biden’ın zihinsel ve fiziksel kapasitesi hakkında alay etmeye devam etti ve “4 yıl dayanabilecek mi?” diye sordu.

Biden’ın yaşı, onu zayıf ve dengesiz göstermeyi amaçlayan videolar özellikle Cumhuriyetçi-muhafazakâr medya tarafından kullanılıyor.

POLITICO’nun münazara hakkında manşet haberlerinin tamamı, Demokratların Biden’ın münazara performansı karşısında duyduğu “şoku” anlatırken, bazı haberlerde başkanın yerine yeni bir adayın nasıl konabileceği tartışıldı.

POLITICO’da Biden’ın ekranda “kısık bir ses, dalgın gözler, solgun bir ten rengi ve duraklayan konuşmasıyla” göründüğü ve performansının zaman zaman anlaşılmaz olduğu ileri sürüldü.

Yayına konuşan 5 seçim kampanyası yorumcusu da Biden’ın performansının kötü ve zarar verici olduğuna işaret etti.

Eski Maryland Valisi Martin O’Malley’nin 2016 başkanlık kampanyasının eş başkanlığını yürüten New Hampshire’lı avukat ve Demokrat aktivist Jay Surdukowski, “Biden’ın işi bitti, bunu hemen söyleyelim,” dedi.

Eski bir Biden Beyaz Saray ve kampanya asistanı Biden’ın performansını “korkunç” olarak nitelendirdi ve kendilerine defalarca “Az önce ne dedi?” diye sormak zorunda kaldıklarını söyledi ve “Bu çılgınlık,” diye ekledi. 

Demokrat Temsilci Jared Huffmanise, “İyi değil,” diye yazdı.

Biden’ın yerine başkası aday olabilir mi?

Partinin teknik olarak, bir adayın adaylığı reddetmesi durumunda kurultayda yeni bir aday göstermeye yönelik bir sistemi olsa da, uzun yıllardır bu tür bir prosedür işletilmiş değil.

Demokratik Ulusal Komite’nin (DNC) kurallarına göre, diğer parti liderlerinin Biden’ı adaylıktan atabilecekleri bir mekanizma yok. Bunun yerine, partiden herhangi biri onun yerine geçmek isterse, kurultayda açık bir aday belirleme sürecine başvurmak zorunda.

Biden, bu yılki ön seçimlerde Biden’ı destekleme sözü veren ancak taahhütte bulunmayan yaklaşık 4.000 delegenin yaklaşık yüzde 95’ini kazandı.

Bu da yoklamada Biden’a oy vermeleri için yasal bir zorunluluk olmadığı anlamına geliyor. Fakat Biden’ın kampanyası ülke genelindeki eyalet kongrelerinde bu delegelerin seçiminde rol oynadı ve adaylığını reddetmek için en az yarısının onu reddetmesi gerekecek.

Fakat Biden partisinin adaylığını reddetmeyi kabul ederse, yerine geçecek kişinin seçilmesi için açık ve belirsiz bir süreç başlayacak.

Bunun olması durumunda Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten Vali Gavin Newsom, Gretchen Whitmer ve JB Pritzker’e kadar pek çok isim aday gösterilebilir. 

Harris adaylığı kazansa bile, kendi başkan yardımcısı adayına ihtiyacı olacak ve partinin gelecekteki parlak isimleri arasında aday adayı olmak için bir mücadele yaşanacak.

Amerikan müttefikleri de Biden’dan memnun kalmadı

POLITICO’da yer alan bir değerlendirmede, ABD’nin batılı müttefiklerinin de Biden’ın performansı karşısında sıkıntıya düştüklerine işaret edildi.

Yabancı diplomatlar ve yetkililer özellikle Joe Biden’ın performansı karşısında hayal kırıklığı ve hatta endişe duyduklarını ifade ettiler. Trump tipik tuhaf açıklamalarını yaparken, Biden’ın görünüşteki güçsüzlüğü daha da göze çarptı.

Bazıları mevcut ABD başkanının nükleer silahlara sahip bir süper gücün lideri olarak ikinci bir döneme hazır olup olmadığına dair endişelerini dile getirdi.

Batılı bir diplomat, “Trump’tan muazzam yalanlar [geldi]. Öte yandan, en azından ne dediğini anladık. Belki de Biden için bir dönüm noktasına tanık oluyoruz,” dedi.

Uluslararası yetkililer ve diplomatlar Biden’ın daha güçlü ve kuvvetli bir şekilde ortaya çıkacağını umuyorlardı. Tartışmanın sonunda bazıları her ikisinin de liderlik için uygun olup olmadığını sorgulamaya başladı.

Avrupalı bir diplomat mesajında, “Açıkça söylemek gerekirse, uluslararası alanda bu Amerika için hiç de iyi bir görüntü değil,” dedi.

İkinci bir Avrupalı diplomat, “Dış politika konusundaki tartışma sığ. Biden kendi durumunu ortaya koyamıyor ve Trump da bunu abartıyor,” ifadelerini kullandı.

Başka bir Avrupalı bir yetkili, “Biden’ın yaşlı olduğu bir sır değil ve yaşını gösteriyor,” dedi.

AMERİKA

Musk, OpenAI’ı 97,4 milyar dolara satın almak istiyor

Yayınlanma

Elon Musk liderliğindeki bir konsorsiyum pazartesi günü yaptığı açıklamada, ChatGPT’nin yaratıcısı OpenAI’ı denetleyen kâr amacı gütmeyen kuruluşu satın almak için 97,4 milyar dolar teklif ettiğini duyurdu.

Bu girişimin, Musk’ın yapay zeka girişiminin kâr amacı güden bir modele geçmesini önleme çabalarındaki son hamle olduğu düşünülüyor.

Musk’ın teklifinin, OpenAI CEO’su Sam Altman ile ChatGPT üreticisinin üretken yapay zeka alanında bir lider olarak yönü konusunda devam eden gerilimi tırmandırması bekleniyor.

Musk’ın teklifine karşılık Sam Altman X’te, “Hayır teşekkür ederim ama isterseniz Twitter’ı 9,74 milyar dolara satın alırız,” şeklinde bir paylaşımda bulundu.

Musk, 2015 yılında Altman ile birlikte OpenAI’ı kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kurdu fakat sonrasında şirketin yönetimi konusunda anlaşmazlığa düşerek ayrıldı ve 2023’te rakip bir yapay zeka girişimi olan xAI’ı başlattı.

Musk, Başkan Donald Trump’ın yakın bir müttefiki. Trump’ın seçilmesini desteklemek için 250 milyon doların üzerinde katkıda bulundu ve şu anda federal bürokrasiyi önemli ölçüde azaltmaya odaklanan yeni kurulmuş bir Beyaz Saray birimi olan Hükümet Verimliliği Departmanının (DOGE) başında bulunuyor.

Kısa bir süre önce Musk, Trump tarafından Beyaz Saray’da açıklanan 500 milyar dolarlık OpenAI liderliğindeki Stargate yapay zeka girişimini eleştirmişti.

Bu arada OpenAI kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan kâr amacı güden bir kuruluşa geçmek için çalışıyor ve yapay zeka modellerini ilerletmek için gereken yatırımı çekmek için bu değişimin gerekli olduğunu savunuyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump yabancı yetkililere rüşvet verilmesini yasaklayan yasayı askıya alıyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Adalet Bakanlığına, Amerikalıların iş bağlamak için yabancı hükümet yetkililerine rüşvet vermesini yasaklayan ABD yolsuzlukla mücadele yasasının uygulanmasını durdurma talimatı verdi.

Başkan, pazartesi günü ABD Adalet Bakanı Pam Bondi’ye 1977 tarihli Yurtdışı Yolsuzluk Faaliyetleri Yasasının (FCPA) uygulanmasını durdurma talimatı veren kararnameyi imzaladıktan sonra Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, “Bu Amerika için çok daha fazla iş anlamına gelecek. [Yasa] Kağıt üzerinde kulağa hoş geliyor ama [uygulamada] bu bir felaket,” dedi.

Trump, yasanın, bir Amerikalının yabancı bir ülkeye gitmesi ve orada “yasal, meşru ya da başka bir şekilde” iş yapmaya başlaması halinde, “neredeyse garantili bir soruşturma, iddianame ve bu nedenle kimsenin Amerikalılarla iş yapmak istememesi” anlamına geldiğini ileri sürdü.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre bir Beyaz Saray yetkilisi de ülkenin “ulusal güvenliğinin Amerika’nın ve şirketlerinin dünya çapında stratejik ticari avantajlar elde etmesine bağlı olduğunu” söyledi.

Yetkili, “Başkan Trump, Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü azaltan aşırı ve öngörülemez FCPA uygulamalarını durduruyor,” diye ekledi.

FCPA, geçen yıl emtia ticareti yapan Trafigura’nın Brezilya’da devlet kontrolündeki petrol şirketi Petrobras ile iş yapmak için verdiği rüşvetlerle ilgili olarak şirket ile vardığı savunma anlaşması da dahil olmak üzere, Adalet Bakanlığının en yüksek profilli davalarından bazılarının temelini oluşturmuştu.

2022 yılında McKinsey’in eski üst düzey ortaklarından biri, eski Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma’nın yönetimi sırasında geniş çaplı bir yolsuzluk skandalıyla ilgili olarak FCPA’i ihlal eden bir komploya karışmaktan suçlu bulunmuştu.

Geçtiğimiz ekim ayında ise ABD’li savunma devi RTX, silah satışını kolaylaştırmak için Katarlı bir yetkiliye rüşvet verdiği ve Pentagon’u Patriot füze sistemleri de dahil olmak üzere silahlar için fazla ödeme yapması için dolandırdığı iddiaları üzerine 950 milyon dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etmişti.

Beyaz Saray yetkilisi, Bakan Bondi’nin “Amerikan rekabetçiliğini ve federal kanun uygulama kaynaklarının etkin kullanımını teşvik eden” yeni bir uygulama rehberi yayınlayacağını ve önceki ve mevcut FCPA eylemlerinin gözden geçirileceğini söyledi.

Yetkili, ABD şirketlerinin yasanın “aşırı uygulanmasından” zarar gördüğünü çünkü “uluslararası rakipler arasında yaygın olan uygulamalara girmelerinin yasaklandığını, bunun da eşit olmayan bir oyun alanı yarattığını” sözlerine ekledi.

Beyaz Saray, ABD ulusal güvenliğinin kritik madenler ve derin su limanları gibi çeşitli altyapı varlıklarında stratejik avantajlar gerektirdiğini söyledi. FCPA kovuşturmalarının Amerikan ekonomisine giderek artan bir maliyet yüklediğini savunan yetkili, Adalet Bakanlığı ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından geçen yıl yasayla ilgili açılan 26 icra davasına atıfta bulundu.

Yetkili, her yıl onlarca yaptırım davası açılmasının şirketlerin ve kolluk kuvvetlerinin kaynaklarını tükettiğini söyledi. Yetkililer, 2024 yılı sonunda otuz bir şirketin FCPA ile ilgili soruşturma altında olduğunu da sözlerine ekledi. SEC, “yüksek öncelikli bir alan” olarak tanımladığı FCPA uygulamasını güçlendirmek için 2010 yılında özel bir birim kurmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, ABD Hazinesine yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, bir sentlik madeni para üretiminin artan maliyetini gerekçe göstererek Hazine Bakanlığına yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdiğini söyledi.

Trump Truth Social’da, “Amerika Birleşik Devletleri çok uzun zamandır bize 2 sentten daha pahalıya mal olan bozuk paralar basıyor. Bu çok büyük bir israf! ABD Hazine Bakanıma yeni kuruş üretimini durdurması talimatını verdim,” diye yazdı.

Trump paylaşımında, “Her seferinde bir kuruş bile olsa, büyük ulusumuzun bütçesinden israfı söküp atalım,” dedi.

Trump kampanyası sırasında peniyi ortadan kaldırma arzusundan bahsetmemişti. Fakat Elon Musk’ın başında bulunduğu Devlet Verimliliği Departmanı (DOGE), geçen ay X’te kuruşun maliyetini vurgulayan bir gönderide bu ihtimali gündeme getirmişti.

ABD Darphanesi, eylül ayında sona eren 2024 mali yılında ürettiği yaklaşık 3,2 milyar peniden 85,3 milyon dolar kaybettiğini bildirdi. Bir önceki yıl 0,031 dolar olan her bir kuruş yaklaşık 0,037 dolara mal oldu.

Darphane nikelden de para kaybediyor; 0,05 dolarlık madeni paraların her birinin üretimi yaklaşık 0,14 dolara mal oluyor.

Trump’ın bir sentlik düşük madeni parayı tek taraflı olarak ortadan kaldırma gücüne sahip olup olmadığı belli değil. Madeni paraların boyutu ve metal içeriği de dahil olmak üzere para birimi özellikleri Kongre tarafından belirleniyor.

Kongre üyeleri bakır kaplamalı çinko madeni paraları hedef alan yasaları defalarca gündeme getirdi. Kongre Araştırma Servisine göre, yıllar boyunca yapılan teklifler peninin üretimini geçici olarak durdurmayı, tedavülden kaldırmayı ya da fiyatların en yakın beş sente yuvarlanmasını zorunlu kılmayı denedi.

Madeni paranın kaldırılmasını savunanlar maliyet tasarrufu, kasalarda daha hızlı ödeme ve bazı ülkelerin bir sentlik madeni paralarını çoktan kaldırmış olmalarını gerekçe gösteriyorlar. Örneğin Kanada, 2012 yılında madeni para basımını durdurmuştu.

Bu, ABD’nin en değersiz madeni parasını ortadan kaldırdığı ilk sefer olmayacak. Yarım sentlik madeni para 1857 yılında Kongre tarafından tedavülden kaldırılmıştı.

Trump’ın yeni yönetimi keskin bir şekilde maliyetleri azaltmaya odaklandı ve bu göreve getirilen Musk, 2 trilyon dolarlık tasarruf hedefini belirlemeye çalışırken tüm kurumları ve federal işgücünün büyük bölümünü hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English