ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hindistan’daki G-20 zirvesine katılmadan önce kısa bir Orta Asya turu yaptı.
Kazakistan ve Özbekistan’a uğrayan Blinken, burada Orta Asya liderleri ile bir araya geldi. Blinken’ın masasında bölgedeki Çin ve Rusya etkisini geriletmeye yönelik hamleler vardı.
İlk durak Astana’da mevkidaşı Muhtar Tleuberdi ile görüşen Blinken, Kazakistan’ın ‘kendi geleceğini özgürce belirleme’sine desteklerini yinelerken, Devlet Başkanı Tokayev’in reform programının da arkasında olduklarını söyledi.
Temel hedef iktisadi işbirliği
Reformlar söz konusu olduğunda daha fazla somut adım beklediklerini kaydeden Blinken, başta ABD’liler olmak üzere yabancı yatırımcıların Kazakistan’a dönmesinde bu reformların büyük payı bulunduğunu savundu. Blinken, 1991’den bu yana Amerikan yatırımcıların Kazak ekonomisine 50 milyar doların üzerinde yatırım yaptığını açıkladı.
Kazakistan istatistikleri, ABD’nin Kazakistan’a doğrudan yabancı yatırımlarının 62 milyar doları geçtiğini, 2022’nin ilk üç çeyreğinde de bir önceki yılın aynı dönemine göre Amerikan yatırımlarının yüzde 58,8 arttığını gösteriyor.
Blinken, Kazakistan ile güçlendirilecek iktisadi işbirliğinin sadece Kazakistan’ın kalkınmasına değil, tüm Orta Asya ile bağların güçlendirilmesine yardımcı olacağını söyledi. Amerikan diplomat, enerji ve ihracatta çeşitlenmenin Kazak halkının çıkarına olacağını da savundu.
ABD, bölgeye 50 milyon dolar ayırdı
Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhtar Tileuberdi ise ABD ile işbirliğinin ‘güçlendirilmiş stratejik ortaklık’ ruhu ile geliştiğini söyledi. Tileuberdi, siyasi diyalog, ticaret, ekonomi ve yatırım işbirliğindeki canlanmayı örnek gösterdi.
Ortak basın toplantısında Rusya karşıtı yaptırımlar ve bunun Orta Asya’ya etkilerine de değinildi. Blinken, yaptırımların Orta Asya ekonomilerinde yarattığı sonuçların farkında olduklarını, bu sonuçları hafifletmek ve ‘Orta Asya’daki ortakları’ için yeni fırsatlar yaratmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.
Orta Asya’da ticaret yollarını genişletmek, yeni ihracat piyasaları kurmak, daha fazla özel sektör yatırımını çekmek ve modern işgücü piyasasına pratik yetenekleri olan kişileri sağlamak gibi alanlar için 25 milyon dolarlık bir girişim kurduklarını söyleyen Blinken, toplantıda girişime ilave olarak 25 milyon dolar daha eklediklerini açıkladı.
Kazakistan, Rusya’yı tehdit olarak görmüyor
Tileuberdi, Kazakistan ve ABD yetkililerinin yaptırımların Kazak ekonomisine olumsuz etkisini engellemek için düzenli görüşmelerin yapıldığı bir mekanizma da kurulduğunu duyurdu.
Tileuberdi, Kazakistan’ın Rusya karşıtı yaptırımların delinmesine izin vermeyeceğini söyledi. Fakat bununla birlikte, Kazak bakan Rusya Federasyonu’ndan ülkelerine yönelik herhangi bir tehdit gelmediğinin de altını çizdi.
Rusya ile dünyanın en uzun sınırına sahip olduklarını hatırlatan bakan, sınır belirleme sürecinde olduklarını ve bu sürecin yüzde 70’inin tamamlandığını kaydetti.
Tileuberdi, Kazakistan’ın ‘çok vektörlü dış siyasetini’ sürdürmeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Blinken, Astana’da ‘C5+1’ grubu olarak bilinen Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan dışişleri bakanları ile toplantı yaptı. Blinken, Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev ile de bir araya geldi.
Amerikan ve Kazak yetkililer, Tokayev’in Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile hâlâ irtibatta olan tek Orta Asyalı lider olduğuna dikkat çekiyorlar.
Özbekistan’da da ‘reform’ gündemi
Astana’nın ardından Taşkent’e geçen Blinken’ın buradaki gündemini de ‘reformlar’ belirledi.
Özbek vekil mevkidaşı Bahtiyar Saidov ile basın mensuplarının karşısına çıkan Blinken, burada da Rusya karşıtı yaptırımların Orta Asya ekonomilerine olan etkisinin gündemin ilk sırasında yer aldığını söyledi.
ABD’li bakan, yaptırım altındaki Rus şirketleri ile iş yapan Orta Asyalı şirketler için ‘geçici feragat’ çıkardıklarını ve bu şirketlerin ilgili Rus şirketleri ile olan ilişkilerini kesmesi için onlara zaman tanıdıklarını söyledi.
Twitter hesabından açıklama yapan Saidov, Blinken ile görüşmesinde iş çevreleri için daha iyi koşulların oluşturulması, Özbekistan’ın insan kaynakları potansiyelinin geliştirilmesi, Orta Asya’da bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi ve diğer konularda çabaların birleştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını kaydetti.
Orta Asya ‘dikeni’
Orta Asya’daki eski Sovyet cumhuriyetleri geleneksel olarak ‘Rusya’nın etki alanında’ sayılsa da son yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti’nin bölge ülkeleri ile iktisadi işbirliği büyüyor.
Özellikle Kazakistan, Rusya-Ukrayna savaşında Rusya’nın savaş çabalarına katılmayı reddetse de, Birleşmiş Milletler’de Rusya’yı savaş nedeniyle kınayan tasarılara Orta Asya ülkeleri ‘çekimser’ kalarak yanıt veriyor. Cumhuriyetler, Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını da, 4 Ukrayna oblastının Rusya Federasyonu’na bağlanmasını da tanımamıştı.
Blinken’a göre, Rusya’nın Ukrayna’da yaptıklarına karşı çıkılmaz ve ilkeleri çiğnemesine izin verilirse, ‘diğer ülkelere de saldırabilir.’ ABD’li bakan, özellikle Rus nüfusun da yoğun olarak yaşadığı Kazakistan’ı ima ediyordu.
Blinken’a gezisinde eşlik eden Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Donald Lu ise, Orta Asya ülkelerinden ‘ABD ile Çin veya ABD ile Rusya arasında seçim yapmasını istemediklerini’ ileri sürdü.
Lu, Astana ve Taşkent’in, Amerika’nın ‘Çin ve Rusya’nın kurduğu bağların farklı, benzersiz siyasi ve iktisadi girdilerine değer verdiğini’ savundu.
Avrupa ihracatında Orta Asya etkisi
Rusya karşıtı yaptırımların ardından bu ülke ile ticari bağları hayli zayıflayan Avrupa’nın ise Orta Asya ve kısmen de Kafkasya’da yeni ihracat pazarları bulduğu görülüyor.
Örneğin Rusya’ya Alman ihracatı geçen sene Mayıs-Haziran döneminde eskisine nazaran yüzde 38 azalırken, Ermenistan’a ihracatı 2 katına, Kırgızistan’a ihracatı ise 3 katından fazlasına çıktı.
Bununla birlikte Rusya’nın Orta Asya’daki komşularına buzdolabı ve çamaşır makinesi ihracatını artıran Avrupalılar, bu ürünlerin Rusya’nın eline geçebileceğini düşünüyor. Ermenistan, Kırgızistan ve Kazakistan’ın Rusya ile gümrük birliği bulunduğundan ilgili ülkelere gelen ürünler rahatlıkla Rusya’ya da gönderilebiliyor. Avrpalılar, bazı yarı iletkenlerin Rusya ordusunun eline geçmesinden endişe ediyor.
ABD, Hazar Boru Hattı Konsorsiyumuna lisans sağlayarak Kazak petrollerini dünya piyasalarına açmak için de çaba gösteriyor. Bazı Rus bankalarının yerel şubelerinin ‘Kazaklaştırıldığını’ kaydeden Lu, ABD’nin yaptırımları delmeye yönelik girişimleri de dikkatle takip ettiğini söyledi.