Çin balonu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın pazar günü merakla beklenen Pekin ziyaretini tabiri caizse “patlattı”. Blinken’ın ziyareti süresiz olarak ertelendi.
ABD Dışişleri Bakanı’nın Pekin ziyaretinde, üst düzey yetkililerin yanı sıra Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile de görüşmesi bekleniyordu. Ancak Pentagon’un Perşembe günü, sözde bir Çin gözetleme balonunun, Amerikan nükleer kıtalararası balistik füzelerini barındıran hassas üslerden birinin bulunduğu Montana üzerinde gezindiğini açıklaması bu planı değiştirdi. Dışişleri Bakanlığı, Blinken’ın gezisini en azından şimdilik iptal ederek, balon olayının “gündemi yararsız ve yapıcı olmayacak şekilde daraltacağını” söyledi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price Cuma günü yaptığı açıklamada, Blinken’in “koşullar izin verir vermez” Pekin’i ziyaret etmeye hazır olacağını bildirdi.
Çin ise, balonun rotasından çıkarak tesadüfen ABD hava sahasına girdiğini belirtti, olaydan “üzüntü duyduğunu” ve balonun amacının iklim araştırması olduğunu açıkladı.
Pentagon’un “casus balon” diye nitelendirdiği, Pekin’in ise “meteorolojik amaçlı” dediği balon, ABD kongresindeki Çin karşıtlarına ise hem Pekin’e hem de Biden yönetimine karşı üzerinde tepinecekleri bir koz verdi.
Çin karşıtlarına koz oldu
Biden yönetiminin “yerdeki insanlara yönelik risk oluşturabileceği” ve balonun Çin’e istihbarat sağlamadığı yönündeki değerlendirmesi nedeniyle balonu düşürmemeye karar vermesi büyük tepkilere yol açtı. Beyaz Saray yetkilileri, bu tür balonların Trump yönetimi sırasında da dahil olmak üzere daha önce ABD topraklarında göründüğünü söylese de, bu argüman kamuoyunu sakinleştirmede pek işe yaramadı.
Cumhuriyetçi vekiller sert bit tonla, Demokrat Biden’ın, yetkililerin “ABD egemenliğinin kabul edilemez bir ihlali” olarak adlandırdığı bu olaydan Çin’i sorumlu tutmasını talep ettiler. Hatta Biden’ı balonun ABD üzerinde “günlerce sürüklenmesine izin verdiği” ve Çin’e karşı daha sert önlemler almadığı için eleştirdiler.
Eski ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’a “balonu düşürmeleri” yönünde çağrı yaparken, yine Trump döneminin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan, Temsilciler Meclisi üyeleri Marjorie Taylor Greene ve Michael McCaul’a kadar pek çok isim, balonu düşürmeme kararını Biden’ın zayıflığının bir işareti olarak ilan ettiler.
En nihayetinde baskılara dayanamayan Biden yönetimi balonu düşürme kararı aldı. Çin balonu, Güney Karolina açıklarında Atlantik Okyanusu üzerine düşürüldü. Bu görüntüler ABD kamuoyunun içini rahatlatmak adına canlı yayınlandı.
Bu arada balon krizi duyulur duyulmaz Cumhuriyetçiler vakit kaybetmeden Biden yönetimine ziyareti iptal etmesi konusunda baskı yapmaya başlamıştı bile.
Blinken’ın ziyareti iptali, her hâlükârda ABD kamuoyunda memnuniyetle karşılandı.
Çin düşmanlığıyla öne çıkan, ABD ile Çin Komünist Partisi arasındaki Stratejik Rekabet üzerine Seçilmiş Komite lideri Mike Gallagher, Blinken’ın ziyareti ertelemesi ile ilgili “doğru karar” yorumunu yaptı.
Temsilciler Meclisi üyesi Darin LaHood yaptığı açıklamada, yolculuğun ertelenmesinin “balonun izinsiz girişinin ciddiyetini vurgulamak için uygun bir adım” olduğunu söyledi.
‘ABD’nin elini güçlendiriyor’
Diğer yandan, diplomasiyi savunan ancak ziyaretten beklentisi düşük olan kesimlerden de, Dışişleri Bakanının artık Pekin’e “daha güçlü bir pozisyonda” gideceği yönünde yorumlar geldi.
ABD Başkanının İstihbarat Danışma Kurulu’nda eski kıdemli direktörü Heather McMahon, “Bu olay kesinlikle ABD’nin elini güçlendiriyor” dedi ve şu yorumu ekledi: “Ne zaman bir casusluk operasyonu ortaya çıkarsa, [bu] hedeflenen ulusa avantaj sağlar.”
Amerikan Girişim Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırmacı olan Zack Cooper da, olayın “Çin’in biraz geri adım atmasına neden olduğunu” söyledi.
Politico’ya ve Washington Post’a göre bu olay, Blinken’a, sonunda Çin’e gittiğinde Pekin’den sonuç alma çabalarında daha fazla avantaj sağlayabilir.
İç siyasi çekişmeler baskın geldi
Blinken, ziyareti iptal etme sebebi olarak “ulusal güvenlik çıkarlarını” öne sürse de, iç siyasi çekişmelerin baskın geldiği anlaşılıyor. The New York Times’ın iddiasına göre, askeri yetkililer balonu günlerdir izliyordu, ancak Perşembe gecesi medyanın ilgisi artana kadar, Pekin ziyaretini olumsuz etkileyebileceği endişesiyle bu olayı kamuoyuna duyurmadılar. Bu olay, Blinken’in aslında Çin ziyareti konusunda ABD kamuoyunun aksine istekli olduğunu gösteriyor.
Ancak balon krizi sonrası Biden yönetimi, özellikle 2024 seçimleri öncesindeki hararetli siyasi ortamda, hem kamuoyunu yatıştırırken “Çin karşıtlığı” konusunda yarıştığı Cumhuriyetçilere kendisini ispatlamak zorunda hissetmiş hem de Pekin ile ilk etapta sonuç alma olasılığının düşük olduğu göz önüne alındığında, gezinin potansiyel iç siyasi maliyetlere değmeyeceği yönünde bir karara varmış olabilir.
Nitekim ABD kamuoyu, bu olayla bir kez daha “Çin’in ABD için büyük bir tehdit olduğuna” inandırılmaya çalışılıyor. Balon olayı, Çin düşmanlığı ile beslenen ABD Kongresine ise güçlü bir yakıt oldu.
Pekin’in balonun iklim araştırması yaptığı yönünde açıklamaları ise kimseyi tatmin etmedi. CIA’in Doğu Asya ve Pasifik eski müdür yardımcısı Dennis Wilder, “Üç okul otobüsü büyüklüğünde bir meteoroloji balonu yapan kimseyi tanımıyorum” dedi.
Ancak Pekin’in ABD ile bağları yeniden kurmak istediği bir dönemde neden böyle bir “gaflete düşeceği” yönünde pek az soru soruldu.
Çin neden buna ihtiyaç duysun?
ABD ve Çin’in, 1979’da diplomatik ilişkilerinin kurulmasından bu yana en kötü dönemi yaşadıkları bu süreçte, Pekin her şeye rağmen ilişkileri onarma, düzenli temasın yeniden sağlanması ve ortak çalışma ilkelerinin oluşturulması konusunda istekliydi.
Yeni Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi McCarthy’nin Tayvan ziyareti ısrarı, Çinli teknoloji şirketlerini hedef alan ABD yaptırımları, ABD Savunma Bakanının “Çin tehdidi” söylemi üzerinden bölge ülkelerini konsolide eden ve üst düzey silahlanma ile Çin’i hedef alan Asya-Pasifik ziyareti gündemde sıcaklığını korusa da, Washington ile uzun vadeli bir ekonomik çatışmaya ve ayrışmaya girmek istemeyen Pekin’in üst düzey bu ziyaret öncesinde olası bir “güç gösterisinde” bulunma ihtiyacı mantıklı görünmüyor.
Şangay’daki Fudan Üniversitesi’nde Uluslararası Çalışmalar Bölümü Profesörü Zhao Minghao, bu yılın Çin ekonomisini canlandırmak için çok önemli olduğunun altını çizerek, Çin’in üst düzey liderliğinin, ABD ile gergin olan ilişkileri gevşetme sürecini bozmak istemeyeceğini belirtti. Zhao’ya göre, “Çin’in süreci sabote etmesinin bir anlamı yok.”
Diğer yandan Pekin yönetimi, Beyaz Saray’ın ABD Kongresinin Çin karşıtı eylemlerini resmi kabul etmeyen tutumunu da samimiyetsiz buluyor. Dolayısıyla Çin liderliği, ziyaretin iptalini, Washington’ın bir ortak çalışma ilişkisini yeniden inşa etme konusunda ciddi olmadığı şeklinde okuyabilir.
Nanjing Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Okulu Profesörü Zhu Feng, “Blinken Pekin gezisini balon yüzünden iptal ederse, bunu zaten yapmak istediği şeyi yapmak için – Çin’i ziyaret etmemek için bir bahane olarak kullandığını görürdüm” yorumunu yaptı.
Çin kamuoyunda geniş bir kesim ise ziyaretin iptalini, Washington’ın “Çin karşıtı iç siyaset tarafından tuzağa düşürüldüğünün bir işareti” olarak yorumluyor.
Global Times gazetesinin editörü Hu Xijin, konuyla ilgili sosyal medya paylaşımında ziyaretin iptalini “Blinken ile ABD kamuoyu arasındaki bir oyun” olarak nitelendirdi.
Yine Global Times’ta çıkan analizde, balon olayının ABD’de bazı şahin Çin karşıtı milletvekillerine “Çin casusluğu” ve “Çin tehdidi” aldatmacasıyla Çin’e saldırma şansı verdiği yorumu yapıldı.
ABD araştırmaları uzmanı ve Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nde doçent olan Diao Daming, ikili ilişkileri baltalamaya kararlı olanların her türlü bahaneyi bulabileceğini, zeplin olayı değilse de başka meseleler bulacaklarını belirtti.
Diao’ya göre, “sözde casus balonu yaygarası, Soğuk Savaş rekabeti ve ABD hegemonyasına kafayı takmış bazı Çin karşıtı şahinlerin Çin-ABD ilişkilerini sabote etmek için ellerinden geleni yaptığını gösteriyor.”
Yeni bir tarih için takvim sıkıntılı
ABD’nin ziyareti yakın zamanda yeniden müzakere edip etmeyeceği belirsiz. Ancak iki taraf da bu ziyaretin yapılmasından yana olsa bile önlerinde yoğun ve gergin bir takvim var. Mart ayında Çin Ulusal Halk Kongresi toplantıları başlarken, yeni Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy Nisan ayında Tayvan’a bir ziyaret planlıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Xi Jinping’in baharda Moskova’yı ziyaret edeceğini duyurmuştu.
Halihazırda yüksek seviyede olan gerginliğin olası bir Tayvan ziyaretiyle zirveye çıkacağı düşünüldüğünde, Blinken, Pekin gezisi için en uygun tarihi kaçırmış gibi görünüyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşu CSIS’te Çin çalışmalarının başında olan Jude Blanchette, balon krizinden önce, Blinken’ın Pekin gezisiyle ilgili olarak Beyaz Saray’ın amacının “temelde bu Soğuk Savaşı yumuşatma aşamasını hızlandırmak ve böylece bir Küba Füze Krizini atlatmak olduğunu” söylemişti.
Ancak balon krizi sonrası Washington’da oluşan hava Soğuk Savaş dönemini aratmıyor. Pentagon’un ve Kongredeki Çin düşmanlarının alevlendirdiği bu ateşi ise seçim telaşında olan Biden’ın dindirilebilmesi için bu güne kadar izlediğinden farklı bir politika izlemesi gerekiyor.
Eski ABD Hazine Bakanı Henry M. Paulson, geçen hafta Foreing Affairs’te, Washington’ın Çin politikasının işe yaramadığını yazmış ve Biden yönetimine bazı önerilerde bulunmuştu. Çin’le toptan bir ayrışmanın en çok Amerikalılara zarar vereceğini vurgulayan Paulson, bunun yerine kendi pazarında Amerikalılara fırsatlar yaratmak için Pekin’le müzakere etmeyi savunmuştu.
Ancak ABD Kongresindeki Çin karşıtı rüzgarın çok kuvvetli olduğunun da farkında olan eski Hazine Bakanı, Biden yönetimine bu konuda “akıllı ve cesur” adımlar atma, Pekin ile iletişim ve koordinasyon içinde olma çağrısı yapmıştı.
Paulson’ın uyarı ve önerileri tam da bu dönemde Biden’ın işine yarayabilir…