Bizi Takip Edin

AMERİKA

Brezilya, Starlink’in mal varlığını dondurdu iddiası

Yayınlanma

Elon Musk’ın Starlink’i perşembe günü yaptığı açıklamada, Brezilya’nın Yüksek Mahkeme yargıcının internet uydu şirketinin ülkedeki mali varlığını “donduran” ve Latin Amerika’nın en büyük ülkesinde mali işlemler yapmasını engelleyen bir emir verdiğini söyledi.

Starlink, X’te yaptığı açıklamada, eylemin Musk’ın sosyal medya platformu ile Brezilya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes arasındaki bir anlaşmazlıktan kaynaklandığını söyledi.

Moraes çarşamba günü Musk’ı uyaran bir celpname yayınlayarak X’in 24 saat içinde Brezilya’daki platform için yasal bir temsilci belirlemesi emrini yerine getirmesi gerektiğini, aksi takdirde sitenin ülkede askıya alınacağını söylemişti.

Starlink X’e yaptığı açıklamada, aldığı emrin “gizlice ve Starlink’e Brezilya anayasası tarafından garanti edilen yasal süreçlerin hiçbirini sağlamadan” verildiğini ileri sürdü.

Starlink, “Bu emir, Starlink’in X’e karşı –anayasaya aykırı olarak– uygulanan para cezalarından sorumlu olması gerektiğine dair temelsiz bir tespite dayanmaktadır,” dedi.

Brezilya’dan Musk’a 24 saat mühlet: Yasal temsilci atanmazsa X engellenebilir

Starlin, konuyu yasal olarak ele almak niyetinde olduğunu da belirtti.

Brezilyalı yetkililer son aylarda “yanlış bilgi ve nefret söylemi” yayan sosyal medya hesaplarına karşı harekete geçti. Moraes nisan ayında, milyarderin Brezilya’daki bazı X hesaplarını engelleyen bir mahkeme kararına karşı geleceğini söylemesinin ardından Musk’ı adaleti engellemekten soruşturduğunu açıklamıştı.

Musk perşembe akşamı X’te “SpaceX ve X’in farklı hissedarları olan tamamen farklı iki şirket olduğunu” yazdı.

SpaceX’in yaklaşık %40’ına sahip olduğunu kaydeden Musk, “diktatör” Moraes’in “bu kesinlikle yasadışı” eyleminin “diğer hissedarları ve Brezilya halkını uygunsuz bir şekilde cezalandırdığını” ileri sürdü.

Moraes’in “yargıç kılığına girmiş şeytani bir diktatör”, “en kötü cinsinden bir suçlu,” “bir tiran” olduğunu yazan Musk, “Tiran @Alexandre [Moraes], Brezilya’nın diktatörüdür. Lula da onun fino köpeği,” diye yazdı.

Musk daha sonra yaptığı bir paylaşımda SpaceX’in Brezilya’daki kullanıcılara “ödeme alamadığımız için bu mesele çözülene kadar ücretsiz internet hizmeti sağlayacağını, fakat kimsenin bağlantısını kesmek istemediklerini” söyledi.

Bu arada X, perşembe akşamı yaptığı bir paylaşımda, Moraes’in “siyasi muhaliflerini sansürlemek için” yasadışı bir eylem olarak nitelendirdiği emirlerine uymadığı için sosyal medya sitesinin yakında Brezilya’da kapatılmasını emretmesini beklediğini söyledi.

AMERİKA

Boeing işçileri grev kararı aldı: Uçak teslimatları tehlikede

Yayınlanma

ABD’li uçak üreticisi Boeing’in alt kademe makinistleri, sendika liderleri tarafından müzakere edilen anlaşmayı reddederek grev kararı aldı. Şirkette 16 yıldır ilk kez gerçekleşen grev, Amerika’nın en büyük imalat devlerinden ve en büyük ihracatçılarından birinin ticari uçak üretimini fiilen durduracak ve ABD ekonomisine potansiyel bir darbe vuracak.

Washington eyaletindeki yaklaşık 33.000 Boeing işçisini temsil eden Uluslararası Makinistler ve Havacılık İşçileri Birliği (IAM) 751. Bölge liderleri pazar günü şirketle geçici bir anlaşmaya vardıklarını duyurdular.

Sendikanın pek çok üyesi sosyal medyada öfkelerini dile getirerek anlaşmayı eleştirdi ve sendika liderlerini çok aza razı olmakla suçladı.

Sendika üyelerinin sözleşmeleri perşembe gecesi yarısı sona erdi. İşçilerin neredeyse yüzde 95’i pazar günü pazarlık ekibi tarafından onaylanan anlaşmayı reddetmek için oy kullandı ve yüzde 96’sı grevi tetiklemek için gereken üçte iki çoğunluğu kolayca aşarak grev yönünde oy kullandı.

Grev, Boeing’in uçak teslim etme kabiliyetini sınırlayacak ve yılın ilk yarısında 8.3 milyar dolarlık bir çıkış bildirmesinin ardından nakit akışını yavaşlatacak. Şirketin kredi notu çöp seviyesinin bir kademe üzerinde ve not indiriminden kaçınması teslimatlardan nakit yaratabilmesine bağlı.

S&P Global Ratings analisti Ben Tsocanos Financial Times’ verdiği demeçte, “uzun bir grev şirketin toparlanmasını geciktirir ve not üzerinde baskı yaratır” dedi.

ABD Başkanlık seçimlerini de etkileyebilir

ABD’nin ulusal şampiyonu ve kilit savunma müteahhidindeki endüstriyel eylemin kasım ayındaki başkanlık seçimleri üzerinde de etkileri olabilir. Adaylar Kamala Harris ve Donald Trump sendika seçmenlerine hitap etmeye çalışıyor ve Washington salıncak eyalet olmasa da, örgütlü emek Michigan ve Pennsylvania gibi eyaletlerde önemli bir seçmen kitlesi.

Anlaşma, yüzde 25’lik bir ücret artışı, güvenlik konularında daha fazla girdi ve kritik olarak, önümüzdeki dört yıl içinde piyasaya sürülmesi halinde yeni bir ticari jet uçağının Washington’da inşa edileceğinin garantisini içeriyordu. Bu taahhüt, Boeing’in Güney Carolina’daki sendikasız fabrikasında yirmi yıldır sürdürdüğü işleri genişletmesinin ardından Puget Sound bölgesindeki istihdamı korumak için gerekli görülüyordu.

Yüzde 25’lik artış, Detroit’in Üç Büyük otomobil üreticisinde çalışan işçilerin geçen sonbaharda greve gitmelerinin ardından elde ettikleri kazanımlarla aynı doğrultuda.

Ancak son sekiz yıldır makinistlerin ücret artışları yüzde 4 ile sınırlandırılmış ve enflasyon satın alma güçlerini erozyona uğratmıştı. Zam, işçilerin emekli maaşlarını ortadan kaldıran ve Boeing’in sendikanın taviz vermemesi halinde işi bölgeden uzaklaştıracağını söylediği aynı 2014 müzakeresinden kaynaklandı.

751. Bölge’nin üyeleri, sendikanın Kuzey Amerika yönetiminin birçok muhalifin şehir dışında olduğu bir tatil dönemine denk getirdiği bu anlaşmayı yüzde 51’e karşı yüzde 49 oyla onayladı.

Bu, pazarlık sendika üyeleri için bir darbe oldu. Boeing’in makinistleri 1948’den bu yana yedi kez greve gitti. Pazar günkü geçici anlaşmanın ardından sosyal medyada bazı üyeler bölgesel düzeydeki sendika liderlerini kendilerine ihanet etmekle suçladı.

Boeing’de 1995’teki 10 haftalık grevden bu yana en uzun grev olan 2008’deki 8 haftalık grev, şirkete günde yaklaşık 100 milyon dolara mal olmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Bin Ladin’i öldüren ABD özel donanma birliği Tayvan çatışmasına hazırlanıyor

Yayınlanma

2011 yılında Usame bin Ladin’i öldüren ABD Donanmasının gizli komando birliği Seal Team 6, hazırlıklar hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre, Çin tarafından ele geçirilmesi halinde Tayvan’a yardım edecek görevler için eğitim alıyor.

Financial Times’ın (FT) haberine göre, ordunun en hassas ve zor görevlerinden bazılarıyla görevlendirilen seçkin donanma özel kuvvetler ekibi, Washington’un yaklaşık 250 km güneydoğusundaki Virginia Beach’te bulunan karargahı Dam Neck’te bir yıldan uzun bir süredir Tayvan çatışması için planlama ve eğitim yapıyor.

Hazırlıklar, dönemin ABD Hint-Pasifik komutanı Phil Davidson’ın 2021’de Çin’in altı yıl içinde Tayvan’a saldırabileceği uyarısında bulunmasından bu yana artarak devam ediyor.

ABD’li yetkililer Çin ile çatışmanın “ne yakın ne de kaçınılmaz” olduğunu vurgularken, Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), Xi’nin 2027’ye kadar Tayvan’ı güç kullanarak ele geçirme kapasitesine sahip olma emrini yerine getirmek için hızla modernleşiyor. ABD ordusu da acil durum hazırlıklarını hızlandırdı.

Seal Team 6

Seal Team 6, ordunun ünlü Delta Force’u ile birlikte ABD ordusunun en seçkin gücü olan “birinci kademe” bir kuvvet. Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın bir parçası olan Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı’na bağlı.

Pentagon son yıllarda Tayvan ordusuna eğitim vermeyi de içeren görevler için Tayvan’a daha fazla düzenli özel kuvvet gönderdi.

Ancak Seal Team 6’nın faaliyetleri çok daha hassas çünkü görevleri son derece gizli. Ekibin planlaması hakkında bilgi sahibi olan kişiler, hangi görevler için hazırlandıkları konusunda ayrıntı vermediler.

Seal Team 6 hakkında nadiren konuşan Özel Operasyonlar Komutanlığı, Tayvan planlamasıyla ilgili soruları Pentagon’a yönlendirdi ancak Pentagon ayrıntılar hakkında yorum yapmadı. Bir sözcü, savunma bakanlığının ve kuvvetlerinin “çok çeşitli beklenmedik durumlar için hazırlandığını ve eğitildiğini” söyledi.

Çin’e odaklı özel birlik

Çin’in etkisi arttıkça özel harekat kuvvetleri de ABD ordusunun geri kalanına ve istihbarat camiasına katılarak Çin’e odaklanmaya başladı.

CIA direktörü Bill Burns geçen hafta Financial Times’a verdiği demeçte bütçelerinin yüzde 20’sinin Çin’e ayrıldığını ve bunun üç yıl içinde yüzde 200’lük bir artış anlamına geldiğini söyledi.

“Seal Team 6’nın Tayvan’la ilgili olası görevler için planlama yapması sürpriz olmamalı” diyen Sean Naylor, Müşterek Özel Operasyonlar Komutanlığı üzerine bir kitap olan Relentless Strike’ın yazarı ve The High Side adlı online ulusal güvenlik yayınını yönetiyor.

FT’ye konuşan Naylor, “Pentagon’un son birkaç yıldır büyük güç rekabetine odaklanmaya başlamasıyla birlikte, ülkenin en seçkin terörle mücadele birimlerinin bile bu arenada rol araması kaçınılmazdı, çünkü bu yol uygunluk, görev ve paraya götürüyor” diye ekledi.

FT’ye görüşmeleri anlatan ABD’li ve Çinli yetkililere göre Tayvan, ABD-Çin ilişkilerindeki en hassas konu ve ada üzerindeki gerilimler, ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ile Çin’in en üst düzey dış politika yetkilisi Wang Yi arasında geçtiğimiz yıl yapılan arka kanal görüşmelerinin kritik bir parçası oldu.

Çin, Tayvan ile barışçıl bir şekilde “yeniden birleşme” konusunda kararlı olduğunu söylüyor ancak güç kullanımını da göz ardı etmiyor. Xi geçen yıl Avrupalı bir yetkiliye Washington’un Çin’i savaşa sürüklemeye çalıştığına inandığını söyledi.

Washington, Tayvan’ı silahlandırmaya devam etse de ABD uzun zamandır Tayvan’ı savunup savunmayacağını söylemediği bir “stratejik belirsizlik” politikasına sahip. Ancak Başkan Joe Biden çeşitli vesilelerle ABD kuvvetlerinin Tayvan’ı savunacağını söyledi.

ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’nın başındaki Amiral Samuel Paparo, geçtiğimiz günlerde Çin’in saldırması halinde ABD ordusunun Tayvan Boğazı’nı “insansız bir cehenneme” çevireceğini söyledi. Paparo, PLA’nın Tayvan’ı Çin’den ayıran boğaz boyunca bir istila başlatmasını çok daha zor hale getirmek için insansız denizaltılar, gemiler ve insansız hava araçlarını içereceğini söyledi.

ABD resmiyette Pekin’i Çin’in tek hükümeti olarak tanımasına ve ‘tek Çin’ politikasını kabul etmesine rağmen, fiilen bu politikayı uygulamıyor ve Çin’in Tayvan’la birleşmesine karşı çıkıyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Politico: ABD, Ukrayna’nın Rusya’yı vurma planlarına son şeklini veriyor

Yayınlanma

Politico’nun aktardığına göre Beyaz Saray, Ukrayna’nın ABD tarafından hibe edilen silahları nasıl kullanacağı ve Rus füzelerinden nasıl daha iyi korunacağı konusundaki bazı kısıtlamaları hafifletmek için bir plana son şeklini veriyor.

Tartışmaya dahil olan kişilerden biri, görüşmelerin Beyaz Saray’daki küçük bir grup yetkili arasında yakından yürütüldüğünü söyledi.

Politico’ya göre planın ayrıntıları henüz netleşmedi. Fakat Washington, Londra ve Kiev’deki yetkililer son günlerde Ukrayna’nın Amerikan ve İngiliz yapımı silahlarla vurabileceği Rusya içindeki alanı genişletmeyi tartışıyorlar.

Ayrıca Rusya’nın sınır ötesi saldırılarının nasıl önlenebileceğini de görüşen yetkililer, ABD’nin Ukrayna’nın Rusya’yı vurmak için Amerikan parçaları içeren İngiltere yapımı uzun menzilli füzeleri kullanmasına izin vermesi konusunu da ele aldılar.

Sullivan sinyali vermişti

Washington ve Kiev arasındaki mevcut görüşmeler, iki ülkenin bu yaz başında yaptıkları görüşmelerden önemli bir ton değişikliğine işaret ediyor. Politico’ya göre ayrıca Biden yönetiminin, Ukrayna ordusunun kendisini daha güçlü bir şekilde savunmasına ve Rusya içinde daha agresif hamleler yapmasına olanak sağlamak için Kiev’in taleplerini nihayet kabul etmeye hazır olabileceğine işaret ediyor.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan haziran ayında PBS’e verdiği bir röportajda ABD’nin Ukrayna’nın Rusya’da ABD silahlarını kullanmasına izin vereceği alanı genişletmeye istekli olabileceğini belirtmişti.

Sullivan, “Bu coğrafya ile ilgili değil. Bu sağduyu ile ilgili. Eğer Rusya kendi topraklarından Ukrayna’ya saldırıyorsa ya da saldırmak üzereyse, Ukrayna’nın karşılık vermesine izin vermek mantıklı olacaktır,” demişti.

Rusya Dışişleri: ABD’nin Kiev’in Rusya içinde saldırı düzenlemesini serbest bırakacağı yönündeki açıklamaları psikolojik baskı kurma çabası

Amerikan ordusunun “stok” endişesi 

Yönetimin uzun menzilli silahlar üzerindeki kısıtlamaları kaldırıp kaldırmayacağı sorulduğunda Biden salı günü gazetecilere, “Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz,” cevabını vermişti.

Mayıs ayında Biden yönetimi Ukrayna’nın Rusya’yı vurmak için bazı silahları kullanmasına izin vermiş fakat Kiev’in uzun menzilli füzeleri kullanmasını engellemişti.

ABD’li yetkililer ayrıca ordunun artık Ordu Taktik Füze Sistemleri satın almaması nedeniyle envanterin sınırlı olduğunu ve ABD’nin kendi stokları konusunda endişe duyacağı noktaya yaklaştığını belirttiler. 

Füzenin üreticisi Lockheed Martin hâlâ yılda birkaç yüz adet üretiyor fakat bunların denizaşırı müttefiklere satılması planlanıyor. Bu silahın yerini alacak olan Hassas Vuruş Füzesi ise sahaya sürülmeye başlandı ve şu anda kullanılan füzelerin yerini tam olarak alacak sayıda değil.

Storm Shadow konusu Biden-Starmer görüşmesinde bağlanacak

İngiliz savunma liderleri haftalardır ABD’li mevkidaşlarıyla Ukrayna’nın Rusya’yı vurmak için İngiliz Storm Shadow füzelerini kullanmasına ABD’nin onay vermesi konusunda görüşmeler yürütüyor.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kişiye göre henüz bir karara varılmadı, fakat konu Başkan Joe Biden ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında cuma günü Beyaz Saray’da yapılacak görüşmenin bir parçası olacak.

Bir Pentagon sözcüsü Savunma Bakanı Lloyd Austin’in geçen hafta Almanya’da Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısının ardından yaptığı açıklamalara işaret etti. Austin, “Belirli bir kabiliyetin belirleyici olacağına inanmıyorum ve bu yorumumun arkasındayım. Ukrayna’nın ATACMS ve hatta Storm Shadow’un menzilinin çok ötesindeki hedeflere yönelik oldukça önemli bir kabiliyete sahip olduğunu düşünüyorum,” demişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English