Almanya’da üç kişi, Rusya’ya yasa dışı yollarla lüks otomobil tedarik etmekten hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar, Rusya’ya yönelik yaptırımları 430 kez ihlal etmekten suçlu bulundu. Yaklaşık 30 milyon avroluk kazanca el konulacak.

Stern‘in haberine göre, Almanya’nın Frankfurt an der Oder kentinde üç kişi, Rusya’ya yüzlerce lüks otomobili yasa dışı yollarla ihraç ettikleri gerekçesiyle hapis cezasına mahkûm edildi. Mahkeme, sanıkları Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları 430 kez ihlal etmekten suçlu buldu.

Sanıklar, Mart 2022 ile Mart 2024 arasında, yasağa rağmen Rusya’ya pahalı arabalar gönderdiler. Gümrük yetkililerine ise araçların Belarus’a sevk edildiğini söyledi. Suçlu bulunan iki sanık altışar yıl, üçüncü sanık ise dört yıl hapis cezası aldı. Yasa dışı işlemlerden elde edilen yaklaşık 30 milyon avroluk kazanca el konulacağı açıklandı. Hükümlülerin uyruğuna dair bilgi verilmedi.

Ukrayna’ya dönük askeri müdahalenin ardından Rusya’ya karşı yaptırımların uygulanmasıyla birlikte, Belarus yasaklı malların tedarikinde önemli bir rol oynayarak Moskova’nın bu yaptırımları aşmasına yardımcı olmaya başladı.

Özellikle otomobiller ve yedek parçalar, Belarus’un Avrupa Birliği’nden (AB) yaptığı ithalatın önemli bir bölümünü oluşturuyor.

Ocak 2022’de yaklaşık 50 milyon dolar olan aylık ithalat, Ocak 2024’te 268 milyon dolara çıktı. Belarus, özellikle lüks otomobiller için kritik bir geçiş noktası haline geldi.

Mayıs ayında Brüksel, bu yaptırım boşluğunu kapatma kararı aldı. Fakat Almanya ve Fransa, AB’nin öncelikli olarak askeri amaçlarla kullanılan mallara odaklanması gerektiğini belirterek, otomobillere yönelik yaptırımlara karşı çıktı. Temmuz ayında ise AB, Belarus’a karşı kısıtlamalar getirerek Rusya’ya araba sevkiyatını durdurmayı hedefledi.

AB, 2022’den bu yana Rusya’ya karşı pek çok yaptırım paketi uyguladı. Mart 2022’deki dördüncü yaptırım paketiyle, 50 bin avrodan daha pahalı lüks malların, özellikle de otomobillerin Rusya’ya ihracatı yasaklandı.

Katar, Rosneft’in Almanya tarafından el konulan varlıklarını satın almayı teklif etti

Fransa’nın yeni Avrupa Bakanı Benjamin Haddad, yeni kurulan sağ eğilimli hükümetinin Brüksel’i “düzensiz göçü” durdurma konusunda daha sert davranmaya zorlayacağını söyledi.

ABD’li düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nin eski yöneticisi ve Emmanuel Macron’un partisi Rönesans’ın milletvekili Haddad, yeni görevine başlamasından bu yana basına verdiği ilk mülakatta POLITICO’ya konuştu.

Haddad, yeni Avrupa Komisyonu döneminin, AB’nin göç kurallarını sıkılaştırma çabalarının “bir sonraki adımına ilişkin müzakerelere başlamak” için bir fırsat sunduğunu söyledi.

Haddad, “Her yerde, tüm ülkelerimizde, sol-sağ ayrımının ötesinde, vatandaşlarımızdan göçümüzü kontrol altına almak için güçlü bir talep var. Bu sınırlarımızı kapatmak anlamına gelmiyor, topraklarımızda kalacak kriterleri seçmek ve kalmaması gerekenleri sınır dışı edebilmek anlamına geliyor,” ifadelerini kullandı.

Yeni Fransız hükümetinde göçe ve Schengen’e karşı sesler yükseliyor

Dış yardım ve Kuzey Afrika ile yeni ortaklıklar gündemde

Yeni bakan, Fransa’nın tam olarak ne gibi değişiklikler istediğini açıklamaktan kaçındı fakat “tabuların olmaması” gerektiğini söyledi.

Haddad vize politikaları, dış yardım ve Kuzey Afrika ülkeleriyle “daha iddialı ortaklıklardan” izlenecek potansiyel yollar olarak bahsetti. 

Ayrıca AB üye ülkeleri arasında “birlik” ve Yunanistan ve İtalya gibi Avrupa’nın sınırlarının ön cephesinde yer alan ülkelere yardım edilmesi gerektiği konusunda ısrar etti ve “Birlikte hareket etme sorumluluğumuz var,” dedi.

Haddad, AB Göç ve İltica Paktında yer alan tedbirlerin hayata geçirilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini fakat Brüksel’in, Paris de dahil olmak üzere daha sert tedbirler isteyen ülkeleri de göz ardı etmemesi gerektiğini söyledi.

Fransa’da yeni hükümet üyeleri: Çokça macronizm, biraz lepenizm

Paris’in yeni “şahin” göç politikası

“Yasa dışı göç” ile mücadele, yeni Fransa Başbakanı Michel Barnier’nin hükümetinin temel odak noktası olarak belirdi.

Barnier, muhafazakâr Les Républicains (LR) ve Macron’u destekleyen “merkez” koalisyon tarafından destekleniyor fakat kabinesinin ayakta kalabilmesi için Marine Le Pen’in liderliğini yaptığı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) güvensizlik oylamasına destek vermemesi gerekiyor.

Geçtiğimiz hafta, katı bir muhafazakâr olan yeni İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, “artık geçerli olmayan Avrupa mevzuatını gözden geçirmek için göç konusunda daha sert bir tepki isteyen[AB] ülkeleriyle bir tür ittifak” çağrısında bulunmuştu.

Fransa şu ana kadar daha sert tedbirler için bastıran AB ülkeleri arasında yer almamış olsa da Retailleau ve Haddad’ın yorumları “şahin çizgiye” yaklaştığını gösteriyor.

AB’nin eski Brexit baş müzakerecisi Barnier, geçtiğimiz pazar günü Fransa’nın göç konusunda daha sert bir tutuma ihtiyacı olduğunu savunmuş ve düzeltmelerin yeni mevzuat yerine “pratik önlemler” yoluyla gelebileceğini söyledi.

Macron’un yeni başbakanı Barnier: Le Pen’in ideolojisine saygı duyuyorum

Norveçli yetkililer, Rusya sınırına bir güvenlik çiti inşa etmeyi planladıklarını duyurdu. Adalet Bakanı Emilie Enger Mehl, ülke hükümetinin, Rusya’dan gelebilecek olası ‘provokasyonlara’ karşı caydırıcı olacak bir çit üzerinde düşündüğünü açıkladı.

Mehl, Norveç’in, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından sınırında 200 kilometre uzunluğunda ve 3,5 metre yüksekliğinde bir bariyer inşa eden Finlandiya’nın izinden gidebileceğini belirtti.

Mehl, NRK tarafından aktarılan açıklamasında, “Bu çit yalnızca caydırıcı özellikleri nedeniyle değil, aynı zamanda sınıra yaklaşan insanları tespit edebilecek sensör ve teknolojilere sahip olacağı için de oldukça ilgi çekici,” dedi.

Yetkililerin sınırı ‘mümkün olan en kısa sürede’ kapatmak için başka yöntemler üzerinde de çalıştığını vurgulayan Mehl, bu tedbirler arasında sınır personelinin sayısının artırılması, izleme faaliyetlerinin genişletilmesi ve Storskog’daki sınır kapısında trafiği düzenlemeye yönelik önlemler olabileceğini ifade etti.

Rusya ile 198 kilometrelik sınırın güvenliğinden sorumlu Finnmark bölgesinin polis şefi Ellen Katrine Hetta da Adalet Bakanı’nı destekliyor. Hetta, çitin belirli bölgelerde inşa edilebileceğini belirtti, ancak bu yerlerin henüz kesinleşmediğini söyledi. Hetta, “Bu, Norveç’e yasadışı yollardan girmek ya da Norveç’ten Rusya’ya yasadışı yollardan geçmek isteyen kişiler için caydırıcı olacaktır,” ifadelerini kullandı.

Şu anda Norveç-Rusya sınırının yalnızca 200 metrelik bir kısmında fiziksel bir bariyer bulunuyor. Bu bariyer, 2015 yılında 5 bin kişinin sığınma başvurusunda bulunmak üzere Storskog sınır noktasına gelmesiyle yaşanan mülteci akınının ardından inşa edilmişti.

Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana, Norveç, Rusya’ya sınırı yasa dışı yollardan geçmeye çalışan üç vakayı tespit etti.

Bunlardan biri, Ocak 2023’te Wagner’e bağlı firari eski paralı asker Andrey Medvedev’in olayıydı. Medvedev, daha önce hayatından endişe ettiği için Norveç’e sığınma talebinde bulunmuştu, ancak başvurusu reddedilmişti. Yine de sınır dışı edilmedi ve kendisine geçici oturma izni verildi.

Ukrayna’daki savaşın ardından Polonya da Rusya sınırına bir çit dikti. Bu bariyer, 2,5 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğinde üç sıra dikenli telden oluşuyordu. Daha sonra yetkililer, kara sınırının 200 kilometrelik kısmında kamera ve dedektör sistemleri içeren elektronik bir bariyer inşa etmeye karar verdi.

Rusya, Norveç’in sınır yakınında radyoaktif sezyum bulunduğu iddiasına yanıt verdi