Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin, Avustralya şarabı üzerindeki gümrük vergilerini gözden geçirecek

Yayınlanma

Çin Dışişleri Wang Yi, Avustralya ziyareti için Canberra’ya geçti. Mevkidaşı Penny Wong ile bir araya geldi.

İki bakan, ziyaretin ana gündemlerinden olan Avustralya malları üzerindeki ticari engellerin kaldırılması konusunda henüz bir anlaşmaya varamadı ancak Çin Başbakanı Li Qiang’ın Canberra’yı ziyaret etmeyi planladığı bildirildi.

Wang Yi, Canberra’nın Çin’e karşı Washington yanlısı bir tutum izlemesiyle başlayan bir dizi anlaşmazlığın ardından ilişkilerin zora girmesiyle çarşamba günü resmi ziyaret kapsamında Avustralya’nın başkentinde mevkidaşı Penny Wong ile bir araya geldi.

Wang, “Daha olgun, istikrarlı ve verimli bir kapsamlı stratejik ortaklığı birlikte inşa etmek için ikili ilişkilerin şimdiye kadarki iyi ivmesini geliştirmeliyiz” dedi ve ekledi: “Çin-Avustralya ilişkileri doğru yolda ilerlediğine göre, tereddüt etmemeli, sapmamalı ya da geri dönmemeliyiz… Bu iki halkın ortak çıkarınadır.”

En son 2017 yılında ziyaret ettiği Canberra’nın Huawei’yi 5G ağından men etme ve Dünya Sağlık Örgütü’ne Covid-19 salgınının kökenine ilişkin bir soruşturma başlatma çağrısı yapması üzerine ilişkiler o zamandan beri kötüleşti.

Ticari tarifeler

Buna karşılık, Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı olan Çin, 2020 yılında arpa, şarap, sığır eti ve ıstakoz dahil olmak üzere çok çeşitli Avustralya ürünlerine cezai tarifeler veya doğrudan yasaklar getirdi.

Ancak Başbakan Anthony Albanese’nin İşçi Partisi’nin seçimleri kazanmasının ardından ilişkileri düzeltmek isteyen Çin, geçen yıl Avustralya arpasına uyguladığı gümrük vergilerini kaldırdı.

Wang, mevkidaşıyla toplantı sırasında yaptığı açıklamada, Avustralya şarabına uygulanan gümrük vergilerinin de gözden geçirilmeye başlandığını ve sonucun ay sonuna kadar belli olacağını söyledi.

Toplantının hemen ardından yeni engellerin kaldırıldığı duyurulmadı ancak Wong, sığır eti üzerindeki tarifelerin ve ıstakoz ithalatı üzerindeki yasağın yakında kaldırılacağını umduğunu ve önceki ticari kısıtlamaların kaldırılmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

‘Farklılıkları yönetme’ vurgusu

Çin Başbakanı Li’nin planladığı ziyareti de duyuran Wong, iki ülkenin Li’nin ziyaretine hazırlanmak için birlikte çalışacağını söyledi.

Ancak ilişkilerin istikrara kavuşturulmasının “devam eden bir çalışma” olduğunu söyledi ve Tayvan, Güney Çin Denizi ve Sincan, Tibet ve Hong Kong’daki insan hakları gibi konularda “önemli farklılıklar” bulunduğunu kaydetti.

Avustralyalı Bakan, “Açıkçası bu konular önemli farklılıklarımız olduğunun altını çiziyor. Diyalog farklılıklarımızı yönetmemizi sağlar. Onları ortadan kaldırmaz” dedi ve ekledi: “Ancak bu hükümet, Avustralyalıların çıkarları doğrultusunda, her zaman bu farklılıkları akıllıca yönetmeye çalışacaktır.”

Wong ayrıca geçen ay Çin’de casusluk suçundan ertelenmiş idam cezasına çarptırılan Avustralyalı yazar Yang Hengjun’un durumunu da görüştüklerini söyledi. Wong, Avustralya’nın Yang’dan “uzaklaşmayacağı” ve onu savunmaya devam edeceği konusunda ısrar etti.

İlişkilerde ABD etkisi

Üç yıl tutuklu kaldıktan sonra geçen yıl Çin’den serbest bırakılan gazeteci Cheng Lei de dahil olmak üzere diğer Avustralya vatandaşlarının tutukluluğu ve Canberra’nın Çin’in “atılganlığı” olarak tanımladığı şeye karşı koymak için ABD ve müttefikleriyle artan savunma işbirliği, ilişkilere gölge düşüren diğer konular.

Pekin, Avustralya’nın ABD ve İngiltere ile imzaladığı ve Çin’i hedef alanAUKUS anlaşması kapsamında nükleer enerjiyle çalışan denizaltılara sahip olma çabalarını eleştiriyor ve bunun bölgesel istikrarı baltalayacağını ve bir silahlanma yarışını tetikleme riski taşıdığını söylüyor.

Bu arada Canberra, Güney Çin Denizi’nde Pekin ve Manila arasında uzun süredir devam eden toprak anlaşmazlığının son aylarda tırmandığı Filipinler ile deniz güvenliği konusunda işbirliğini artırmayı da kabul etti.

Toplantının ardından iş dünyası ve endüstri temsilcileriyle bir araya gelen Wang, Çin pazarının yatırımcılara “sonuna kadar açık” kalacağı sözünü verdi.

Çin Kamu Güvenliği Bakanı Wang Xiaohong salı günü Avustralya Federal Polis Komiseri Reece Kershaw ile bir araya geldi ve “Çin-Avustralya kolluk kuvvetleri işbirliğinde ortaklaşa yeni bir sayfa açma” sözü verdi.

Avustralya polisi tarafından yapılan açıklamaya göre Kershaw, Çin’de narkotik kaçakçılığı ve sınır aşan suçlarla mücadeleye odaklanan üç ortak anlaşmayı imzalamak üzere Çin’de bulunuyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English