Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin Dışişleri Bakanı geleneksel Afrika turunda, ilk durak Mısır

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ABD öncülüğündeki koalisyonu Kızıldeniz ve Orta Doğu’daki “gerginlik ateşini körüklemekle” suçlarken, Gazze’de derhal ateşkes sağlanması ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulması çağrısında bulundu.

Dört ülkeyi kapsayan Afrika turunun ilk durağı olan Kahire’de bulunan Wang, Kızıldeniz’de artan gerginlikten Çin’in derin endişe duyduğunu ifade etti.

Pazar günü Mısırlı mevkidaşı Sameh Shoukri ile ortak bir brifing veren Wang ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin hiçbir ülkeye Yemen’e karşı güç kullanma yetkisi vermediğini belirterek ABD ve müttefiklerine üstü kapalı bir eleştiride bulundu.

Wang’ın yorumları ABD ve aralarında İngiltere’nin de bulunduğu müttefiklerinin Husilere karşı başlattığı saldırılardan kısa bir süre sonra geldi. Husiler misilleme yapacağı uyarısında bulunmuştu.

Wang, Husilerin saldırılarına karşı ticari trafiği koruma iddiasıyla kurulan ABD öncülüğündeki deniz koalisyonunun “Kızıldeniz’deki gerginlik ateşini körüklemekten ve genel bölgesel güvenlik risklerini artırmaktan kaçınması gerektiğini” söyledi.

“Kızıldeniz’deki gergin durumun Gazze’deki çatışmanın yayılmasının önemli bir tezahürü olduğu vurgulanmalıdır” diyen Wang, Filistin topraklarındaki durumun “çok ciddi ve kritik” olmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Wang, en önemli önceliğin Gazze’de 20,000’den fazla insanın ölümüne yol açan savaşı bir an önce durdurarak çatışmanın daha da büyümesini ve hatta kontrolden çıkmasını önlemek olduğunu söyledi.

“Tüm tarafların … Kızıldeniz’deki su yollarını … hukuka uygun olarak ortaklaşa korumaları ve aynı zamanda Yemen de dahil olmak üzere Kızıldeniz kıyısındaki ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne etkin bir şekilde saygı göstermeleri gerekmektedir” diyen Wang ayrıca Filistin meselesinin çözümünün 76 yıldır ertelendiğine dikkat çekerek “tarihi adaletsizliğin devam edemeyeceğini” sözlerine ekledi.

“Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli ve tüm çabalarını ateşkesi teşvik etmeye odaklamalı… sivillerin güvenliğini korumalı” diyen Wang, Çin’in uzun süredir “iki devletli çözüme” verdiği desteği yineledi.

“Adalet erken bir tarihte Filistin halkına iade edilmelidir” diyen Wang, 1967 sınırlarına dayanan ve başkenti Doğu Kudüs olan “iki devletli çözümü” Filistin meselesine adil bir çözüm getirmenin tek yolu olarak tanımladı.

“Tam egemenlik korunmalıdır” diye ekleyen Wang, İsrail-Gazze savaşını görüşmek üzere daha büyük ve daha yetkili bir uluslararası barış konferansı toplanması çağrısında bulundu.

Sisi ile görüştü: İki devletli çözüm ve bağımsız Filistin vurgusu

Kahire’deyken Wang, Cumhurbaşkanı Abdel-Fattah el-Sisi ile görüştü ve “iki devletli çözüm ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması temelinde Filistin meselesinin adil ve kapsamlı bir şekilde çözülmesi yoluyla krizin temel nedenlerinin ele alınması gerektiği konusunda mutabık kaldılar.”

Wang ayrıca ziyareti sırasında Çin’in Gazze halkına üçüncü parti insani acil yardımını da duyurdu. Arap Birliği’nin bir üyesi olarak Çin, Mısır’ın Gazze’deki krizin çözümüne yönelik çabalara öncülük etme konusunda avantajlı olduğuna inanıyor.

Wang ve birliğin genel sekreteri Ahmed Aboul Gheit ayrı bir toplantıda BM Güvenlik Konseyi’ni sorumluluklarını ciddiye almaya ve uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına yönelik bağlayıcı tedbirler almaya çağırdı.

Toplantı sonrasında yayınlanan ortak açıklamada “BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in Gazze’deki sivil halka karşı sürdürdüğü savaşı reddettiklerini ifade eden Arap ve İslam ülkeleri ile diğer ülkelerin çağrılarına kulak vermelidir” denildi.

Açıklamada ayrıca Filistin meselesine 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan tam bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasına dayanan kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiği vurgulandı.

Wang’ın Mısır ziyareti, Çin Dışişleri Bakanlarının yeni yıldaki ilk yurtdışı ziyaretlerini Afrika’ya gerçekleştirdikleri 30 yılı aşkın bir geleneğe uygun olarak Afrika turunun bir parçasıydı.

Wang Mısır’ın ardından Tunus’a geçti. Devamında Togo ve Fildişi Sahili’ni de ziyaret edecek.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English