Bizi Takip Edin

AMERİKA

WSJ: Çin ve Rusya hipersonik füzelerle ezber bozarken, Amerika onlara sahip değil

Yayınlanma

ABD ordusu süper hızlı silahlara kaynak aktarıyor ancak bunları geliştirmekte zorlanıyor. Çin ve Rusya bu konuda çok ileride.

The Wall Street Journal,  Sharon Weinberger

Pekin’in Güney Çin Denizi üzerinden fırlattığı silah, dünyanın etrafında dönerken saatte 15.000 milden fazla bir hızla hareket etti.

Ses hızının en az 20 katı hızla uçarak bir saatten kısa bir sürede dünyanın herhangi bir yerine ulaşabilir.

2021 yazındaki test uçuşu füzenin Çin’deki bir hedefin yakınına isabet etmesiyle sona erdi, ancak Washington’da şok dalgaları yarattı. Ulusal güvenlik yetkilileri Pekin’in ses hızının en az beş katına çıkabilen bir mermi olan hipersonik bir silah fırlattığı sonucuna vardı.

Bu silahlar aşırı hızla saldırabilir, çok uzak mesafelerden fırlatılabilir ve çoğu hava savunmasından kaçabilir. Konvansiyonel patlayıcılar ya da nükleer savaş başlıkları taşıyabilirler. Çin ve Rusya bunları kullanıma hazır halde bulunduruyor. ABD’de ise yok.

ABD 60 yılı aşkın bir süredir bu teknolojinin kendi versiyonunu geliştirmek için düzinelerce programa milyarlarca dolar yatırım yaptı. Bu çabalar ya başarısızlıkla sonuçlandı ya da başarılı olma şansı bulamadan iptal edildi.

Son yıllarda teröristlerle ve isyanlarla mücadeleye odaklanan Washington, bir kez daha hipersoniklere kaynak aktarıyor. Pentagon’un 2023 bütçesinde bu silahlar için 5 milyar dolardan fazla bütçe ayrıldı. ABD ayrıca Silikon Vadisi girişim sermayedarları da dahil olmak üzere özel sektörden de yararlanarak bu silahların geçmişte nadiren denenmiş bir ölçüde geliştirilmesine yardımcı oluyor.

Harcamalar, Amerika’nın yeni bir büyük güç rekabeti dönemine girerken kilit askeri teknolojilerde yeniden hakimiyet kurma mücadelesinin bir parçası. ABD, yapay zekadan biyoteknolojiye kadar uzanan bir dizi askeri teknolojide Çin’e ayak uydurmakta zorlanıyor.

Rusya’nın silahları çoğunlukla Soğuk Savaş araştırmalarına dayansa ve Çin’in şu anda geliştirmekte olduğu silahlar kadar sofistike olmasa da Moskova’nın hipersonik çalışmaları da Pentagon için endişe kaynağı. Moskova, Avrupa’daki NATO güçlerini tehdit edebilecek silahlar geliştirdi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’ye ulaşabilecek hipersonik bir silah olan Avangard’ın lansmanını yaptı.

Pentagon’un hipersonik silah geliştirme konusundaki sorunları, başarısız uçuş testleri ve yetersiz test altyapısından silahların sahaya sürülmesine yönelik net ve kapsayıcı bir planın olmamasına kadar karar zincirinde yukarıdan aşağıya doğru uzanıyor. Bu durum bazı eski yetkililer arasında endişe yaratıyor.

Çin’in test uçuşu sırasında Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan John Hyten, “Hipersonik konusunda ilerleme kaydedilmemesi konusundaki endişelerim giderek artıyor” dedi.

Şimdi emekli olan Hyten şunları söyledi: “Çok yönlü olarak daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor.”

ABD savunması risk altında

Çin ya da Rusya gibi güçlerin elinde bulunan hipersonik füzeler, uzun zamandır ABD savunma politikasının temelini oluşturan stratejik dengeyi değiştirme potansiyeline sahiptir. ABD ordusu hala dünyanın en güçlü ordusu olsa da, hipersonik füzeler Kuzey Amerika’ya yönelik saldırıları tespit etmek üzere tasarlanmış ABD erken uyarı sistemlerinden kaçarak ya da uçak gemileri de dahil olmak üzere ABD deniz varlıklarını ve yurtdışındaki kilit üsleri vurarak bir düşmanın bu üstünlüğe meydan okumasına yardımcı olabilir.

Güney Çin Denizi’ndeki en gelişmiş ABD savaş gemisi bile hipersonik bir saldırı karşısında savunmasız kalabilir.

Balistik füzeler hipersonik hızlarda hareket edebilirler, ancak öngörülebilir bir uçuş yolu izlerler, bu da bir hedefi vurmadan önce önlenmelerini kolaylaştırır. ABD Tomahawk gibi seyir füzeleri manevra yapabilir, ancak çoğu ses hızının altında, daha yavaş hareket eder.

Hipersonik füzeler hız ile alçak irtifada uçma ve uçuş sırasında manevra yapma kabiliyetini birleştirerek radar ya da uydu tarafından tespit edilmelerini zorlaştırır. Bu da mevcut sistemlerle önlenmelerini neredeyse imkansız hale getirir.

Güney Çin Denizi’ndeki bir savaşta Pekin hipersonik füzeleri kullanarak menzilini iki katına çıkarabilir, bölgedeki ABD gemilerini neredeyse savunmasız bırakabilir ve hatta binlerce ABD askerine ve önemli askeri tesislere ev sahipliği yapan Guam’ı vurabilir.

ABD, Japonya ile ortaklaşa geliştirilecek yeni bir çalışma da dahil olmak üzere, hipersonik füzeleri etkisiz hale getirmek üzere tasarlanmış füze savunma sistemlerine yatırım yapmaya başladı. Ancak bu tür sistemler henüz başlangıç aşamasında ve en az 10 yıl daha hizmete girmeleri beklenmiyor.

Geçtiğimiz on yıl boyunca Çin bu yeni nesil silahlarla ilgili yüzlerce uçuş testi gerçekleştirdi. Ukrayna’ya karşı kullanan Moskova gibi Pekin’in de cephaneliğinde konuşlandırılmaya hazır hipersonik silahlar var.

Pentagon ve istihbarat yetkilileri Çin ve Rusya’nın ne kadar silaha sahip olduğuna dair tahminlerini henüz açıklamadı. Çin’in uçuş testlerinin sadece bir kısmını gerçekleştirmiş olan ABD, henüz gerçek bir hipersonik füze konuşlandırmadı.

Amerikalı mühendisler füzeler ve uçaklar üzerinde çalışarak yıllarca hipersonik araştırmalarında ön saflarda yer aldılar.

Bu alandaki araştırmalar, ABD ordusunun insanlı bir hipersonik test uçağı olan X-15’i uçurduğu 1950’lerin sonlarına kadar uzanıyor. Program başarılı olsa da, ABD’nin Vietnam Savaşı’na dahil olmasıyla 1968’de iptal edildi. Hipersonik uçaklar ormandaki isyancılarla savaşmak için uygun görünmüyordu.

Başkan Ronald Reagan 1980’lerde Washington’dan Tokyo’ya iki saat içinde uçabilecek bir hipersonik uçak planlarını açıkladığında hipersoniğe olan ilgi yeniden alevlendi. ABD bu uçağın prototipini geliştirmek için en az 1.7 milyar dolar harcadı ancak bu prototip hiç uçmadı ve Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından iptal edildi.

Bugün hiçbir ülke insanlı hipersonik bir uçak uçurmamaktadır. ABD ve diğer ordular süpersonik jetler kullanmaktadır, yani ses hızından ya da Mach 1’den daha hızlı uçabilirler, ancak hiçbiri Mach 5’e ulaşamaz.

ABD’nin dikkati 11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra farklı bir savaş türüne yöneldi. Önümüzdeki yirmi yıl boyunca Washington, teröristleri ve isyancıları takip edebilecek silahlı insansız hava araçları, bomba tespit ve sensörleri gibi teknolojileri finanse etti. Bazıları süper hızlı bir füzenin bir terörist liderini vurmadaki faydasını savunurken, diğerleri hipersonik silahların bu savaşlarda çok az avantaj sağladığını söyledi.

Daha önce ordunun hipersonik çalışmalarını yönetmiş olan emekli korgeneral L. Neil Thurgood, “Ulusumuz operasyonel bir kabiliyet yaratmamayı tercih etti ve pek çok insan bunun nedenini soruyor” dedi ve ekledi: “Bunun nedenlerinden biri son 20 yıldır ulusal hazinemiz olan kan ve kaynaklarımızı teröre karşı küresel savaşa harcıyor olmamız.”

Bu arada Çin sık sık uçuş testleri yaparak hipersonik silah geliştirme çabalarını hızlandırdı ve bu alana uzun süredir yatırım yapan Rusya da ilerledi. Pekin, ABD hükümetinin onlarca yıldır finanse ettiği ve bilimsel dergilerde açıkça yayınlanan hipersonik konusundaki Amerikan araştırmalarını sıklıkla kullandı. Diğer şeylerin yanı sıra, Amerikalı araştırmacılar hipersonik uçuşu modellemeye yardımcı olan hesaplamalı akışkanlar dinamiği üzerine yayın yaptılar, ancak Çin’in ABD’de geliştirilenleri açıkça kullanan kodlar geliştirdiğini gördüler.

Washington’daki Çin Büyükelçiliği sözcüsü Liu Pengyu, ABD’nin hipersonik çalışmalarda Pekin’den önce davrandığını söyledi ve Washington’u hipersonik teknolojiyi yaymakla suçladı. Sözcü yaptığı açıklamada “Hiçbir zaman hiçbir ülkeyle silahlanma yarışına girmeyeceğiz” dedi.

Bu arada Amerika’daki gelişmeleri yakından takip eden Rusya da Soğuk Savaş döneminde yürüttüğü hipersonik programlarla ilgili çalışmalara yeniden başladı.

Hipersoniği 50 yılı aşkın bir süredir yakından takip eden havacılık ve uzay analisti Richard Hallion, “Dünyayı hipersonik konusunda eğittik” dedi.

2016 yılında, federal hükümete tavsiyelerde bulunan bağımsız bir bilimsel grup olan Ulusal Akademiler’in üst düzey bir paneli, Çin de dahil olmak üzere yabancı düşmanların yeni nesil hipersonik silahlar hazırladıkları konusunda uyarıda bulundu. Çalışmanın ayrıntıları gizli olmakla birlikte, vardığı sonuçlar Savunma Bakanlığı içinde alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

Artan tehdit karşısında endişelenen Pentagon test ve geliştirme çalışmalarını hızlandırdı. Ordu, Donanma ve Hava Kuvvetleri, Pentagon’un araştırma ajansı Darpa gibi bazen işbirliği içinde hipersonik silahlar geliştiriyor. Şu anda Purdue Uygulamalı Araştırma Enstitüsü’nün başkanı ve icra kurulu başkanı olan Lewis, “Bir yarış içindeyiz” dedi.

Pentagon yetkilileri şimdi bu yığınağa en iyi nasıl karşılık verileceğini tartışıyor. Bazıları ABD’nin füzeler yerine savunma sistemlerine daha fazla odaklanması gerektiğini savunuyor. Diğerleri ise ABD’nin rakipleri daha fazla hipersonik füzeye sahip olsa bile, Amerikan hipersonik silahlarının -henüz konuşlandırılmamış olsa bile- eninde sonunda daha gelişmiş olacağını söylüyor. Ve herkes hipersonik silahlanma yarışının füze sayısına bağlı olduğu konusunda hemfikir değil. Pentagon’un en üst düzey teknoloji uzmanı Heidi Shyu “Senin 10 tane varsa benim 11 tane mi olmalı?” diye soruyor.

Geçen yıl Hava Kuvvetleri, şimdi RTX olarak bilinen Raytheon Technologies’e bir uçaktan fırlatılacak ve düşman gemilerini vurmak üzere tasarlanmış hipersonik bir seyir füzesi geliştirmesi için yaklaşık milyar dolarlık bir sözleşme verdi. Ordu, ABD ordusunun ilk hipersonik silahı olan ve kamyonlardan fırlatılacak füzeleri bu yıl hazır hale getirmeyi umuyordu.

İlerleme kısmen durmuştur çünkü hipersonik silahların geliştirilmesi oldukça zordur. Saniyede bir milden daha hızlı hareket etmek, çoğu malzemenin sınırının ötesinde, 2.000 Fahrenheit dereceyi aşan bir ısı üretir. Raytheon’un başkanı Wes Kremer, “Hipersonikle ilgili en büyük zorluk her zaman termal yönetim olmuştur” dedi.

Maliyet de bir sorun. Kongre Bütçe Ofisi’ne göre, geliştirilmesi karmaşık olan ve özel malzemeler gerektiren hipersonik füzeler, geleneksel füzelerden daha pahalıdır – karşılaştırılabilir yeteneklere sahip balistik füzelerden yaklaşık üçte bir daha fazla. Kremer hipersonik füzelerin hızın önemli olduğu hareketli hedefleri vurmak için “niş bir kabiliyet” olacağını söyledi. “Açıkçası köprüye karşı gitmek için buna ihtiyacınız yok, köprü hareket etmiyor” dedi.

Asıl zorluk Pentagon’un bunca yıl ve harcanan bunca paradan sonra cephaneliğinde ne tür hipersonik yetenekler istediğine karar vermesi olabilir. ABD ordusu şu anda iki farklı hipersonik silah türünün peşinde: scramjet olarak bilinen hava soluyan bir jet motoru kullanan seyir füzeleri ve havadan fırlatılan ve daha sonra yüksek hızlarda hedeflerine doğru süzülen süzülme araçları.

Pentagon yaklaşık yarım düzine farklı hipersonik silahı finanse ediyor – kesin sayı gizli olsa da – ve bazı eski yetkililer bunlardan hangisinin nasıl sahaya sürüleceğine karar vermek için net bir plan olmadığını öne sürüyor. Hava Kuvvetleri’nin eski satın alma başkanı William Roper, “Pentagon’da çalıştığım süre boyunca bir strateji yoktu,” diyor. “Dışarıdan görebildiğim kadarıyla şu anda da bir strateji yok gibi görünüyor.”

En büyük engellerden biri test için gerekli altyapının olmaması. Silahların geliştirilmesi, hipersonik uçuşun benzersiz aerodinamik basınçlarını taklit edebilen rüzgar tünellerinde test edilmesini gerektiriyor.

Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisi’ne göre, ABD’de hipersonik silahları test etme kapasitesine sahip hükümet, endüstri ve akademik kuruluşlara ait yaklaşık 26 rüzgar tüneli var, ancak bunların çoğu onlarca yıllık. Neredeyse tamamı bir yıldan fazla bir süre öncesinden rezerve edilmiş durumda ve bu da silah geliştirme hızını yavaşlatıyor.

Savunma Bakanlığı Test Kaynakları Yönetim Merkezi Direktörü George Rumford, “Yer test kabiliyetlerimizin kullanımında beş kat talep artışı öngörüyoruz” dedi. Pentagon şu anda daha fazla tesis inşa ediyor, ancak bunlar en az 2027 yılına kadar hazır olmayacak” dedi.

Test altyapısının eksikliği özel sermaye şirketi Cerberus Capital Management’ın kurucusu Steve Feinberg’in dikkatini çekti. Başkan Donald Trump’ın 2018 yılında önemli bir istihbarat panelinin başına atadığı Feinberg, hipersonik silahlar konusunda üst düzey brifingler alıyordu.

Satın alma hakkında bilgi sahibi olanlara göre, brifingler Cerberus’u Kaliforniya merkezli Stratolaunch adlı bir şirketi satın almaya sevk etti. İlk olarak Microsoft’un kurucu ortağı Paul Allen tarafından kurulan Stratolaunch, insanlı bir uzay aracını yörüngeye fırlatmak için dünyanın en büyük uçağını inşa etmişti. Uçak yakında silah geliştirmeye yardımcı olmak üzere hipersonik test araçlarını fırlatmak için kullanılacak ve şirket yetkililerinin deyimiyle “gökyüzündeki rüzgar tüneli” gibi çalışacak.

Stratolaunch mühendisleri Kaliforniya’daki Mojave Hava ve Uzay Limanı’nda, şirketin kompozit malzeme ve iki jumbo jetin bileşenleri kullanılarak inşa edilen ve dev bir tek kanatla birbirine bağlanan devasa uçağından fırlatılacak Talon adlı yeniden kullanılabilir bir hipersonik test aracı inşa ediyor.

Şu anda Stratolaunch’ın teknik danışma kurulunda da yer alan Lewis, Feinberg’in “hükümetin adım atmadığını gördüğünü” ve “bu boşluğu doldurmaya karar verdiğini” söyledi. Feinberg, Cerberus’un bir sözcüsü aracılığıyla yorum yapmayı reddetti.

Stratolaunch CEO’su Zachary Krevor, Cerberus’un amacının Stratolaunch’ı ticari olarak başarılı kılmak ve aynı zamanda Savunma Bakanlığı’na katkıda bulunmak olduğunu söyledi.

Stratolaunch, Pentagon’da özel sermayeyi savunma pazarıyla ilişkilendirmeye yönelik bir heves dalgasına kapılan ve sayıları giderek artan firmalardan biri. Test hizmetleri, roket motorları ve hatta uçak sağlamak için hipersonik odaklı yeni şirketler ortaya çıkıyor.

Yeni teknolojiler geliştirmek için genellikle devlet fonlarını kullanan bir savunma müteahhidinin aksine, Stratolaunch gibi şirketler, Elon Musk’ın Pentagon için uydular fırlatan ve Ukrayna ordusu için kritik öneme sahip uzay tabanlı bir internete sahip olan SpaceX ile izlediği yola benzer şekilde, gelişimi finanse etmek için neredeyse tamamen özel sermayeye güveniyor.

Savunucular yeni firmalara kısmen Pentagon’un en yüksek profilli hipersonik çabalarından bazılarının başarısız olması nedeniyle ihtiyaç duyulduğunu söylüyorlar.

Ordunun bu yılki Uzun Menzilli Hipersonik Silah planı, Mart başındaki bir test uçuşunun son dakikada iptal edilmesinin ardından şüpheye düştü. Servis, ön test kontrollerinin bir bataryanın etkinleşmediğini göstermesinin ardından uçuşu iptal etti. Bu ayın başlarında bir başka test daha iptal edildi. Ordu şimdi başarılı bir test yapılana kadar silahı konuşlandırmayacağını söylüyor.

Yine mart ayında Hava Kuvvetleri Lockheed Martin tarafından geliştirilen en gelişmiş hipersonik programını birkaç test başarısızlığının ardından iptal etti. Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall, milletvekillerine bunun yerine Raytheon’un prototipinin en az 2027 yılına kadar hazır olması beklenmeyen hipersonik seyir füzesine odaklanacaklarını söyledi.

Çin ve Rusya tarafından kullanım

Discord platformuna sızdırılan çok gizli bir ABD istihbarat belgesine göre Pekin, şubat ayı sonlarında hipersonik bir süzülme aracı olan DF-27 füzesini 12 dakika boyunca 1,300 milden fazla bir mesafede uçurdu. Füze Guam’ı da içeren ve İkinci Ada Zinciri olarak adlandırılan bölgeye ulaşacak şekilde tasarlanmıştır.

Belgede füzenin muhtemelen ABD savunma sistemlerine nüfuz edebileceği ve Çin’in geçen yıl az sayıda DF-27 füzesi hazırladığı belirtildi.

Moskova, Ukrayna’daki hedefleri vurmak için kullandığı güçlü Kinzhal hipersonik füzesini övüyor. Kinzhal havadan fırlatılan bir balistik füze olduğu için, eleştirmenler bunun gerçek bir hipersonik silah olup olmadığını sorguluyor ve durdurulmaya karşı savunmasız olduğunu söylüyorlar. Rusya ayrıca ses hızının 27 katına kadar çıkabilen nükleer kapasiteli bir hipersonik süzülme aracı olan Avangard füzesini hazırladığını iddia ediyor.

Hava Kuvvetleri’nin eski satın alma başkanı Roper, sadece bir rakibe yetişmek için füze geliştirmenin yanlış olduğunu söyledi. “Bir rakibin gerisinde kaldığınızda ve bunu büyük bir mesele haline getirdiğinizde, hükümette tüm odağınızın sadece yetişme çabası olduğu bir at gözlüğü etkisi yaratır” dedi.

Roper, ABD’nin füzeler yerine hipersonik uçaklar geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Roper şu anda, hipersonik uçaklar inşa etmek için 100 milyon dolardan fazla özel fon toplayan Silikon Vadisi destekli bir girişim olan Hermeus’un yönetim kurulunda yer alıyor. Hermeus’un yapmayı umduğu gibi hipersonik bir saldırı uçağının Güney Çin Denizi’ndeki potansiyel Çin hedeflerini vurabileceğini ve bunun pahalı, tek kullanımlık hipersonik füzelerden daha etkili olacağını söyledi.

Geçtiğimiz yıl Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuarı, Mayhem olarak adlandırılan hipersonik uçak projesi için teknoloji üzerinde çalışmak üzere büyük bir savunma yüklenicisi olan Leidos ile 334 milyon dolar değerinde bir sözleşme imzaladı. Lockheed Martin de yıllar boyunca, ses hızının üç katından daha fazla bir hızla seyahat eden ve artık kullanımdan kalkmış olan ikonik casus uçağı SR-71 Blackbird’ün hipersonik halefi üzerinde çalıştı. Bu çabanın ne durumda olduğu bilinmiyor.

Pentagon’un en üst düzey teknoloji uzmanı Shyu, Pentagon’un hipersonik bir uçak geliştirmeye yönelik herhangi bir çabası hakkında konuşmayı reddederek bunun gizli olduğunu söyledi.

AMERİKA

Trump’ın Hazine Bakanlığı için yarış kızışıyor

Yayınlanma

Howard Lutnick ve Scott Bessent, Donald Trump’ın Hazine Bakanı olmak için giderek sertleşen bir mücadelenin merkezinde yer alırken, Financial Times’ın iddiasında göre Wall Street grupları birbirlerinin adayını itibarsızlaştırmak için savaşıyor.

Trump’ın seçim kampanyasına destek veren bazı finansçılar pazartesi günü Lutnick’in şansını ortadan kaldırmak için harekete geçerek, pozisyon için gerekli deneyime sahip olmadığını ve geçiş ekibinin lideri olarak pozisyonunu kötüye kullanarak kendini bu iş için öne çıkardığını söylediler.

Pazartesi gününün ilerleyen saatlerinde Bessent, kurucusu olduğu Key Square Group adlı hedge fonunun düşük getiri sağladığına dair iddiaların Wall Street’teki sohbet gruplarında ve ötesinde dolaşıma girmesiyle sarsıldı.

Trump’ın Hazine Bakanı adayı Bessent: Doları zayıflatmayacağız

Bessent, uzun yıllar Soros için çalışmıştı

Bessent, George Soros için Japon yenine ve İngiliz sterlinine karşı oynadığı bahislerde büyük kazançlar elde etmesiyle tanınıyor.

Derinleşen rekabete aşina olan ve FT’ye konuşan bir kişi, çekişmeyi Lutnick ve Bessent kampları arasında bir “sidik yarışı” olarak tanımladı.

Diğerleri ise bu sürtüşmenin Trump’ın yakın çevresindeki bölünmelerin derinleştiğine işaret edebileceğini söyledi. Anlaşmazlık, Elon Musk’ın Lutnick’in adaylığına destek vermesinden iki gün sonra patlak verdi.

Musk X’te yaptığı bir paylaşımda finansal hizmetler şirketi Cantor Fitzgerald CEO’su Lutnick’in, “her zamanki gibi iş dünyası seçimi” olan Bessent’in aksine “gerçekten değişim yaratacağını” ileri sürdü.

Öte yandan Trump’a yakın bir isim, “Howard’ın [Lutnick] kendi adaylığını diğerlerinin önüne geçirmek için konumunu kötüye kullanması talihsiz bir durum. Başkanın onu seçmesi için zorlanamayacağından eminim; bu büyük bir hata olur,” dedi.

Lutnick’e “kabadayı” suçlaması

Wall Street’teki bir başka Trump destekçisi ise Lutnick’i, Cumhuriyetçi adayın Beyaz Saray yarışında hayati önem taşıyan fakat dünyanın en büyük ekonomisi ve küresel tahvil piyasaları üzerinde büyük etkisi olan bir iş için uygun olmayan bir “kabadayı” olarak tanımladı.

Lutnick’in adaylığına karşı yükselen ve Wall Street’in üst düzey yöneticileriyle yapılan görüşmelerde ortaya çıkan muhalefet, geçtiğimiz hafta içinde önerdiği kabinenin büyük bir kısmını son derece hızlı bir şekilde atayan Trump için Hazine görevi için mücadeleyi şimdiye kadarki en zorlu iş haline getirdi.

Trump’ın bağışçılarından biri, Cantor Fitzgerald’ın patronunun “Başkanı görmezden gelen ve kendisine odaklanan Cheney tarzı bir seçim komitesine” liderlik ettiğini ileri sürdü.

Bessent’i destekleyen en büyük bağışçı ise, “Seçilmiş başkan artık Lutnick oyununu oynamayacak,” dedi.

Yeni ticaret savaşları yolda: Trump, “korumacı” Lighthizer’a teklif götürdü

Lutnick, Trump ile “emir komuta zincirini” anlıyor

FT’ye göre Bessent ve Lutnick arasındaki sert kavga başlangıçta adayların ticaret konusundaki tutumlarına odaklandı ve Trump, ithalat üzerindeki gümrük tarifelerini artırmaya yönelik planına bağlılık istedi.

Lutnick yanlısı bir Trump bağışçısı, kendi adayı ile seçilmiş başkanın gümrük tarifeleri ve ekonomiyi canlandırma ve “enerji hakimiyeti” sağlama yönündeki iktisadi gündem konusunda “tamamen uyumlu” olduklarını savundu.

Bağışçı, “Başkan Trump ve Howard Lutnick bu kritik öneme sahip girişimlerde el ele veriyorlar ve Lutnick emir komuta zincirini anlıyor,” dedi.

Pazartesi günü Bessent’i itibarsızlaştırmak amacıyla, kimliği belirsiz kişiler, yatırımcının hedge fonundan elde edilen düşük getirileri gösterdiğini iddia eden bir hesabı dolaşıma soktu.

Bessent’i destekleyen üst düzey finansçılar, Trump’ın iktisadi gündeminin temel ilkelerini hayata geçirebilecek deneyim ve güvenilirliğe sahip olduğunu savunuyor.

Bessent ayrıca Wall Street’teki bazı eski rakiplerini de kazanmış görünüyor. Üst düzey bir Demokrat Parti bağışçısı, “Trump’tan nefret ediyorum ama ülkemi seviyorum ve başarılı olmamızı istiyorum. Bessent hepimizin birlikte yaşayabileceği bir kişi,” dedi.

Eski Fed Başkanı Warsh’ın da adı geçiyor

Ekonominin zirvesindeki görev için yaşanan çekişme Trump’ı aday arayışını genişletmeye de zorladı.

Artık adaylar arasında eski Merkez Bankası Başkanı Kevin Warsh, Apollo Global Management’tan risk sermayesi patronu Marc Rowan, Tennessee Senatörü Bill Hagerty ve Trump’ın eski ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer’ın da adı geçiyor.

Bazı Wall Street yöneticileri Rowan’ın potansiyel adaylığını memnuniyetle karşıladı, fakat 700 milyar dolarlık varlığa sahip bir firmayı yönetme işinden uzaklaşmasının zor olacağı konusunda uyardılar.

Trump’ın geçiş ekibine ekonomi konusunda danışmanlık yapan Warsh, Fed başkanının görev süresi 2026’da sona erdiğinde Jay Powell’ın yerine geçmeye aday olarak görülüyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, “belgesiz” göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi için orduyu kullanacak

Yayınlanma

ABD’de başkan seçilen Donald Trump pazartesi günü “sınır güvenliği” konusunda “ulusal acil durum” ilan etme niyetini doğruladı ve ABD ordusunu “belgesiz” göçmenlerin geniş çaplı sınır dışı edilmesi için görevlendireceğini söyledi.

Göçmen meselesi, seçim kampanyasının en önemli konularından biriydi ve Trump, Başkan Joe Biden yönetimi sırasında rekor sayıda göçmenin yasadışı yollardan ülkeye girdiğini savunarakn milyonlarca kişiyi sınır dışı etme ve Meksika sınırını “istikrara kavuşturma” sözü vermişti.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da muhafazakâr bir aktivistin geçtiğimiz günlerde yaptığı ve seçilmiş başkanın “ulusal acil durum ilan etmeye hazır olduğunu ve Biden istilasını kitlesel bir sınır dışı etme programı yoluyla tersine çevirmek için askeri varlıkları kullanacağını” söyleyen bir paylaşıma “Doğru!” yorumunu yaptı.

Göçmenlik konusunda sertlik yanlısı kişilerden oluşan bir kabine açıklayan Trump, eski Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza şefi Tom Homan’ı “sınır çarı” olarak atadı.

Homan, temmuz ayında Cumhuriyetçi Ulusal Konvansiyon’a katılarak destekçilerine, “Joe Biden’ın ülkemizde serbest bıraktığı milyonlarca yasadışı göçmene bir mesajım var: Hemen toplanmaya başlasanız iyi edersiniz,” diye seslenmişti.

Trump’ın yeni “sınır çarı” Tom Homan

1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası: Japonlar savaş sırasında “enterne” edilmişti

Yetkililer yaklaşık 11 milyon kişinin ABD’de yasadışı olarak yaşadığını tahmin ediyor. Trump’ın sınır dışı etme planının yaklaşık 20 milyon aileyi doğrudan etkilemesi bekleniyor.

Trump göçmenlikle mücadele konusunda ayrıntılı bilgi vermedi ancak seçim kampanyası sırasında sınır dışı işlemlerini hızlandırmak için 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasasına başvuracağına dair defalarca söz verdi.

Tam olarak “Yabancılara Uygulanacak ve İsyana Teşvik Ceza Yasaları” adı verilen ilgili yasa en son İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon kökenli Amerikalıları yasal süreç olmaksızın toplama kamplarında tutmak için kullanılmıştı.

Yabancı Düşmanlar Yasası, Başkanın savaş zamanında ABD’nin düşmanı olarak kabul edilen bir ülkenin vatandaşı olmayan kişileri gözaltına almasına, yerlerini değiştirmesine veya sınır dışı etmesine özellikle izin veriyor.

ABD sınır devriyelerinin Meksika’dan yasadışı yollarla geçen göçmenlerle karşılaşma sayısı, Aralık 2023’te 250.000 ile rekor seviyeye ulaştı.

ABD’de ‘göçmen dostları’ ile ‘göçmen düşmanları’nın ortak sektörü: Özel göçmen hapishaneleri

ABD’de asker zoruyla sınır dışı planı: 1954’teki “Operation Wetback”

ABD’de “belgesiz” veya “yasadışı” olarak nitelendirilen göçmenlere yönelik askeri tedbirler 20. Yüzyılda, hatta İkinci Dünya Savaşından sonra da alınmıştı.

1954 yılında Başkan Dwight D. Eisenhower yönetiminde yüz binlerce Meksikalıyı sınır dışı etmeyi hedefleyen “Operation Wetback” bunun en önemli örneklerinden biri.

Amerikan tarihindeki en büyük kitlesel sınır dışı operasyonu olarak bilinen ve “belgesiz Meksikalıların Amerikan toplumundan kökünü kazımak” için tasarlanan plan kapsamında bazı tahminlere göre 1,3 milyon kadar insan sınır dışı edildi. Daha ılımlı tahminler ise operasyona 300.000 kişinin maruz kaldığını düşünüyor.

Kısa ömürlü operasyonda, bir kısmı Amerikan vatandaşı olan Meksikalı göçmenleri ABD’den çıkarmak için askeri taktikler kullanıldı. Milyonlarca Meksikalı 20. yüzyılın ilk yarısında ortak göçmenlik programları aracılığıyla ülkeye yasal olarak girmiş olsa da, Wetback Operasyonu onları Meksika’ya geri göndermek için tasarlanmıştı.

İşgücü sıkıntısını hafifletmek için Meksika vatandaşlarının geri dönmesini isteyen Meksika hükümetinin yardımıyla, Amerikan Sınır Devriyesi üyeleri ve yerel yetkililer askeri yöntemler kullanarak göçmenleri uzaklaştırmak için koordineli, “taktiksel bir operasyona” giriştiler.

Yol boyunca, göçmenlere karşı bazen acımasızca davranmalarını haklı göstermek için yaygın ırkçı klişeleri kullanıldı. ABD içinde Meksikalı karşıtı duygular yaygındı ve Meksikalı göçmenlerin “kirli, hastalık taşıyan ve sorumsuz” olarak tasviri devlet katında norm haline gelmişti.

Wetback Operasyonu sırasında on binlerce göçmen otobüslere, botlara ve uçaklara doldurulup Meksika’nın çoğu zaman bilmedikleri bölgelerine gönderildi.

Chicago’da haftada üç uçak göçmenlerle doldurulup Meksika’ya uçuruluyordu. Teksas’ta, sınır dışı edilen göçmenlerin yüzde 25’i daha sonra köle gemilerine benzetilen teknelere tıkıştırılırken, diğerleri gözaltındayken güneş çarpması, hastalık ve diğer nedenlerle öldü.

ABD sınır devriyesi göçmenleri ‘açık hava kafesinde’ tutuyor

Trump’ın olası hedefleri: Ukraynalılar, Venezuelalılar, Haitililer

New York Times’a göre yasadışı göç konusundaki sert söylemi ilk kampanyasına kadar uzanırken, seçilmiş başkanın bu seferki hedeflerinden biri, Haiti ve Venezuela gibi “tehlikeli ve derin sorunlu” ülkelerden gelen yaklaşık bir milyon göçmene geçici yasal statü sağlayan onlarca yıllık program.

“Geçici Koruma Statüsü” olarak bilinen program, doğal afet ya da silahlı çatışma nedeniyle ülkelerine güvenli bir şekilde ve derhal dönemeyen ve halihazırda ABD’de bulunan kişilere yardım etmek amacıyla Başkan George H.W. Bush tarafından yasalaştırılmıştı.

Fakat bu geçici koruma statüsünün “geçiciliği” ortadan kalkmış görünüyor. Özellikle Haiti’de devam eden siyasi ve iktisadi kaos, yüz binlerce Haitilinin ABD’ye sığınmasına neden oldu. Trump’ın seçim kampanyası sırasında Haitililerin ABD’lileri “kaçırıp” evcil hayvanları “yediğine” ilişkin iddiaları da bu ülkeden gelenlerin durumunu daha da nazik hale getirdi.

Program kapsamında koruma sağlanan en büyük grup, yaklaşık 350.000 kişi ile Venezuelalılar.

Aralarında El Salvador, Honduras ve Nikaragua’nın da bulunduğu bazı ülkelerden gelen göçmenler yirmi yılı aşkın bir süredir bu korumadan yararlanabiliyor. Aralarında Etiyopya, Lübnan ve Ukrayna’nın da bulunduğu diğer ülkeler ise bu kapsama daha yakın bir zamanda alındı.

Belirli bir ülkedeki koşulların o ülke vatandaşlarına koruma statüsü verilmesini gerektirip gerektirmediğine İç Güvenlik Bakanı karar veriyor. Bu statü bir seferde altı ila 18 ay sürer ve koşullar gerektirdiği sürece süresiz olarak yenilenebilir.

ABD’deki göçmenler, yasal yollardan giriş yapmış olsunlar ya da olmasınlar, bu statüye hak kazanırlar ve bu statü onları daimi yasal ikamet ya da yeşil karta giden bir yola sokmaz.

Biden yönetimi 16 ülke için korumaları yeniledi, tekrar yürürlüğe soktu ya da listeye ekledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

“Trump’ın İsrail yanlısı kabinesi, kendisine oy veren Müslümanları hayal kırıklığına uğrattı”

Yayınlanma

Reuters’a konuşan ABD’li Müslüman liderler, Biden yönetiminin İsrail’in Gazze’deki savaşına ve Lübnan’a yönelik saldırılarına verdiği desteği protesto etmek için seçilmiş başkan Donald Trump’ı destekleyenlerin, Trump’ın kabine seçimlerinden derin bir hayal kırıklığı duyduklarını söylüyorlar.

Pennsylvania’daki “Abandon Harris” (“Harris’i Terk Et”) kampanyasına başkanlık eden ve Trump için Müslümanlar’ın kurucularından olan Philadelphialı yatırımcı Rabiul Chowdhury, “Trump bizim sayemizde kazandı ve Dışişleri Bakanı seçiminden ve diğerlerinden memnun değiliz,” dedi.

Stratejistlere göre Müslümanların Trump’a verdiği destek Michigan’ı kazanmasına yardımcı oldu ve diğer kararsız eyaletlerin kazanılmasında da etkili olmuş olabilir.

Trump, Dışişleri Bakanlığı için İsrail’in sadık bir destekçisi olan Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio’yu seçti.

Rubio bu yılın başlarında Gazze’de ateşkes çağrısı yapmayacağını ve İsrail’in Hamas’ın “her unsurunu” yok etmesi gerektiğine inandığını söylemiş ve “Bu insanlar vahşi hayvanlar,” diye eklemişti.

Trump ayrıca İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini destekleyen ve Filistin’de iki devletli bir çözümü “uygulanamaz” olarak nitelendiren eski Arkansas valisi ve İsrail yanlısı muhafazakar Mike Huckabee’yi bir sonraki İsrail büyükelçisi olarak aday gösterdi.

BM’yi “antisemitizmin lağım çukuru” olarak nitelendiren Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik da ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak seçildi.

Amerikalı Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (AMEEN) İcra Direktörü Rexhinaldo Nazarko, Müslüman seçmenlerin Trump’ın barış için çalışan kabine yetkilileri seçmesini umduklarını ancak bu yönde bir işaret olmadığını söyledi.

“Hayal kırıklığına uğradık,” diyen Nazarko, yeni yönetimin tamamen yeni muhafazakârlar ve aşırı derecede İsrail yanlısı, savaş yanlısı insanlarla dolu olduğunu söyledi.

Nazarko, topluluğun Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi konusunda seslerini duyurmak için baskı yapmaya devam edeceğini söyledi.

Minnesota Üniversitesinde eski bir profesör olan ve Yeşil Parti adayı Jill Stein’ı destekleyen Abandon Harris kampanyasının kurucularından Hassan Abdel Salam, Trump’ın personel planlarının şaşırtıcı olmadığını, fakat korktuğundan daha da aşırı olduğunu kanıtladığını söyledi.

Salam, “Açıkçası hâlâ yönetimin nereye gideceğini görmek için bekliyoruz, ama toplumumuz oyuna getirilmiş gibi görünüyor,” dedi.

Trump’ın bazı Müslüman ve Arap destekçileri, Trump’ın eski ulusal istihbarat direktör vekili Richard Grenell’in Müslüman ve Arap Amerikan toplumlarına aylarca ulaşmasını sağladıktan sonra kilit bir rol oynayacağını umduklarını söylediler ve hatta etkinliklerde bir sonraki potansiyel Dışişleri Bakanı olarak tanıtıldığını belirttiler.

Trump’ın bir diğer önemli müttefiki, Trump’ın kızı Tiffany’nin Lübnanlı kayınpederi Massad Boulos, Arap Amerikalı ve Müslüman liderlerle defalarca bir araya gelmişti.

Her ikisi de Arap Amerikalı ve Müslüman seçmenlere Trump’ın Orta Doğu ve ötesindeki savaşları sona erdirmek için hızla harekete geçecek bir barış adayı olduğu sözünü vermişti.

Trump, Arap Amerikalıların ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı şehirlere çeşitli ziyaretlerde bulundu; bunların arasında çoğunluğu Arap olan Dearborn’da durup Müslümanları sevdiğini söylediği ve Pittsburgh’da Trump için Müslümanlar’ı “güzel bir hareket” olarak nitelendirdi.

Trump’ı destekleyen komşu Dearborn Heights Belediye Başkanı Bill Bazzi, seçilmiş başkanla üç kez görüştüğünü ve kabine atamalarına rağmen hâlâ savaşı sona erdirmek için çalışacağına inandığını söyledi.

Michigan Cumhuriyetçi Partinin sosyal yardımlardan sorumlu Lübnan asıllı Amerikalı Müslüman başkan yardımcısı Rola Makki de aynı görüşte.

Makki, “Trump’ın yaptığı her atamadan herkesin memnun olacağını sanmıyorum ama önemli olan sonuçtur,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English