İmzalanan bir savunma anlaşması, iki uçak misyonu ve masada olan daha fazla erişim anlaşmasıyla Filipinler’in büyüyen diplomatik ağı, onu diğer ülkelerin Hint-Pasifik stratejileri için kilit bir ülke konumuna getiriyor.
South China Morning Post’a konuşan gözlemciler son gelişmelerin Manila’nın “yavaş ve istikrarlı bir şekilde” “ Güney Çin Denizi’ndeki güvenlik endişelerine” odaklanan bir savunma ağı oluşturduğunu gösterdiğini söylüyor.
Tokyo ve Manila arasında asker konuşlandırma anlaşmasının imzalanmasının ardından Fransa, Hint-Pasifik’teki yıllık Pegase hava kuvvetleri misyonunun ilk kez Filipinler’de mola vereceğini, İtalya’nın taşıyıcı saldırı grubunun ise Avustralya’nın savaş oyunlarına katıldıktan sonra “insani bir görev” için Filipinler’e uçacağını duyurdu.
Filipinler Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve jeopolitik analist olan Matteo Piasentini The Post’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi “[Bu hamleler] Filipinler’e, en azından güvenlik söz konusu olduğu sürece, bölgesel meselelerde önemli bir aktör olarak kesinlikle önemli bir rol veriyor. Bununla birlikte, Filipinler’in ABD ve bölgedeki müttefikleriyle aynı çizgide olduğuna dair güçlü bir sinyal de gönderiyor.”
Pazartesi günü Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr, Kanada, Yeni Zelanda ve Fransa ile gelecek yıl için üç karşılıklı anlaşmanın daha hazırlandığını söyledi.
Uluslararası Kalkınma ve Güvenlik İşbirliği Başkanı Chester Cabalza, This Week in Asia’ya verdiği demeçte Yeni Zelanda’nın Manila ile bağlarını güçlendirme arzusunun Batı’nın “gergin bölgede kurallara dayalı düzen konusundaki güçlü pozisyonuyla” örtüştüğünü söyledi.
Cabalza, Çin ile olan deniz anlaşmazlığında Manila lehine karar veren uluslararası mahkemeye atıfta bulunarak “Yeni Zelanda, Filipinler’in Lahey kararını destekleme konusunda aynı hedefi paylaşıyor” dedi.
“Wellington, diğer 13 ülkeyle birlikte Manila’nın geçmiş Balikatan tatbikatlarında gözlemci olarak yer almıştı. Bu stratejik yön göz önüne alındığında, Filipinler’in stratejik bir ortağı olarak Yeni Zelanda’nın önünde hiçbir engel kalmıyor,” dedi Cabalza.
Filipinler’in Fransız Hava ve Uzay Kuvvetleri’nin hava gücü projeksiyonunu göstermek üzere her yıl Hint-Pasifik bölgesine düzenlediği Pegase 24’e dâhil edilmesi, askeri işbirliği görüşmelerinin başladığı aralık ayından bu yana Paris’in Manila ile daha yakın güvenlik bağları kurmak üzere attığı adımların sonuncusu.
Cabalza, “Paris’in Manila’nın askeri modernizasyonuna olan ilgisi, denizaltı programı konusunda yardım teklif ettiğinde ve bir Hint-Pasifik gücü olarak denizcilik kurallarına dayalı savunuculuğunu desteklediğinde arttı” dedi.
Bu yıl Fransız uçaklarından oluşan bir birlik Manila’nın 93 km kuzeybatısındaki eski bir ABD askeri üssü olan Clark Hava Üssüne inecek.
Fransa’nın Filipinler Büyükelçisi Marie Fontanel 12 Temmuz’da yaptığı açıklamada misyonun, ülkenin “açık ve kapsayıcı bir Hint-Pasifik bölgesini korumak için gerekli olan” seyrüsefer özgürlüğünü koruma konusundaki kararlılığını göstermeyi amaçladığını söyledi.
Cabalza’ya göre, İtalya’nın Filipinler’i Hint-Pasifik güzergahına dahil etme kararı, “Batılı büyük güçlerin Filipinler’in denizde demokratik değerleri korumaya yönelik büyüyen diplomatik ağını tanıma dizilerine yeni bir ek” oldu.
Asya-Pasifik İlerleme Yolları Vakfı’nda araştırma görevlisi olan Lucio Blanco Pitlo III’e göre Asya, Avrupa için önemli bir ticaret yolu olmaya devam ederken (dış ticaretinin yüzde 40’ı Güney Çin Denizi’nden geçiyor), Batı’daki ülkeler denizdeki iletişim hatlarında ve bölgedeki çatışma noktalarında yaşanabilecek olası aksaklıklar konusunda endişelerini paylaşacaktır.
Pitlo, “Avrupa’nın bölgenin güvenliği ve refahı konusunda büyük çıkarları var ve kritik su yollarına sınırsız erişim ve anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesini istiyor” dedi.
“Bu yılki G7 zirvesine ev sahipliği yapan İtalya, zengin ülkeler kulübünün bölgeye yönelik kendi stratejisini ortaya koyan tek üyesi” diye ekledi.
Ancak Piasentini, Çin’in Roma için önemli bir ekonomik ortak olmaya devam etmesi nedeniyle İtalya’nın Filipinler ile yakın zamanda karşılıklı bir erişim anlaşmasına öncelik vermesinin pek olası olmadığını söyledi.
“2023‘ün sonuna kadar Roma hala Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir üyesidir ve Pekin’i açıkça karşısına alma niyetinde değildir. Daha gerçekçi bir sonuç, bilgi paylaşımı, eğitim ve silah transferini kolaylaştıracak bir askeri, teknik ve endüstriyel işbirliği anlaşması olabilir” diyen Piasentini, İtalya’nın Filipinler’in modernizasyon çabalarında maliyet tasarrufu sağlamak için ikinci el askeri teçhizat satın almasına olanak tanıyan yeni tedarik yasasından yararlanabileceğini de sözlerine ekledi.
Piasentini, Hint-Pasifik bölgesinde bölgesel çıkarları olan ve denizaşırı toprakları aracılığıyla bölgesel bir varlık oluşturabilen Fransa’nın aksine, İtalya’nın bu ilgi ya da kabiliyeti paylaşmadığını açıkladı.
“Ortak askeri tatbikatlara katılım, kilit ortaklarla ikili ilişkilerin derinleşmesine yardımcı olur. İtalya için Avustralya ve Japonya ekonomik açıdan ve savunma teknolojisi paylaşımı açısından çok önemli ortaklardır. Ancak bu durum Hint-Pasifik bölgesine yönelik stratejik bir vizyona işaret etmiyor” dedi.
Piasentini, “Bazı Batılı ülkeler savunma bağlarını güçlendirirken, ilgi ve taahhüt düzeyleri büyük farklılıklar gösteriyor” dedi.