Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

FT: Yatırımcılar yüksek kamu borçları konusunda uyarıyor

Yayınlanma

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre yatırımcılar, dünyanın dört bir yanındaki hükümetleri kamu borcu seviyeleri konusunda uyarıyor ve seçim öncesi aşırı borçlanma vaatlerinin tahvil piyasasında bir tepkiye yol açma riski taşıdığını söylüyor.

ABD ve Birleşik Krallık’ta devlet borç ihracının, Covid pandemisinin ilk aşamaları hariç, önümüzdeki yıl rekor seviyedeki en yüksek seviyeye çıkması bekleniyor.

Uluslararası Finans Enstitüsüne göre, kamu borcunun geçen yıl GSYİH’nin yüzde 68,2’si ile tüm zamanların en yüksek seviyesine tırmanmasının ardından, gelişmekte olan piyasalar tahvil satışlarına katkıda bulunmaya hazırlanıyor.

ABD Hazinesi, Apollo Global Management’ın tahminlerine göre, bu yıl 2 ila 30 yıl vadeli 4 trilyon dolar tahvil ihraç edecek. Bu rakam 2018’de 2,3 trilyon dolar, 2023’te 3 trilyon dolardı.

RBC Capital Markets tarafından yapılan hesaplamalara göre, Federal Rezerv alımlarına ve vadesi gelen mevcut borçlara göre ayarlanan net ihraç, eylül ayı sonuna kadar 12 ay boyunca 1,6 trilyon dolar olacak ve kayıtlardaki en yüksek ikinci yıl olacak. Kanada bankası, 2024-2025’te net ihracın pandemi dönemi seviyelerini aşacağını tahmin ediyor.

Fon yöneticileri, borçlanma ölçeğinin piyasaları faiz oranlarının gelecekteki yoluna daha tipik bir şekilde odaklanmalarından uzaklaştıracağını söylüyor.

IMF’nin tahminlerine göre, gayri safi yurtiçi hasılanın oranı olarak ABD bütçe açığı, 2022’deki yüzde 4’ün altından keskin bir artışla önümüzdeki dört yıl içinde yüzde 6,5 ile yüzde 8 arasında seyredecek. Faiz ödemelerinin 2022’de GSYİH’nin yüzde 3’ünden azından 2028’de yüzde 4,5’e yükseleceği tahmin ediliyor.

Gelişmekte olan ülkelerin borcu artıyor

Gelişmekte olan piyasalardaki hükümetler ve şirketler, borçlanma maliyetlerinde son zamanlarda yaşanan keskin düşüşten yararlanmak için acele ederken 2024’ün ilk günlerinde 50 milyar dolarlık rekor bir borç sattı.

Dealogic verilerine göre, Suudi Arabistan’ın bu hafta gerçekleştirdiği 12 milyar dolarlık ihraç, Meksika ve Endonezya gibi gelişmekte olan ekonomilerin tahvil satışlarının geçen yılın aynı dönemindeki 42 milyar dolara kıyasla bu yıl 51 milyar dolara çıkmasına yardımcı oldu. Bu yılki toplamın 29 milyar dolarını hükümetler sattı.

Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan, bu yıl öngörülen mali açığının yaklaşık yarısını finanse etti ve ABD faiz oranlarının izleyeceği yol üzerindeki belirsizliğin ülkeleri borçlanmalarını mümkün olduğunca önden yüklemeye ittiğinin altını çizdi. Getirilerdeki düşüşe rağmen, satış yine de 30 milyar dolarlık talep çekti ve bu da sağlıklı yatırımcı iştahına işaret ediyor.

Kenya’nın haziran ayında vadesi dolacak 2 milyar dolarlık tahvili, bu yıl bir turnusol testi olarak görülecek. Nairobi, piyasada yeniden finanse etmeye çalışmak yerine borcun bir kısmını geri almak için kalkınma bankası kredilerine başvuracağının sinyalini verdi.

Doğu Afrika’nın en büyük ekonomisi, 2014 yılında, yatırımcıları yüksek getirili varlıklar için küresel bir ava iten sıfıra yakın ABD faiz oranları döneminde yüzde 6-7 oranlarında tahvil ihraç etti. Yatırımcılar çoğunlukla gösterge 10 yıllık ABD Hazine tahvilinin bu yıl yüzde 4’ün üzerinde kalmasını beklerken, çok azı bu ortamın yakın zamanda geri dönmesini bekliyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English