Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Bloomberg: ABD ve müttefikleri, Ukraynalı yetkililerle gizlice barış planını görüştü

Yayınlanma

Bloomberg‘in haberine göre, müttefiklerin ve Ukrayna’nın ulusal güvenlik danışmanları 16 Aralık’ta Suudi Arabistan’da gizli bir toplantı gerçekleştirdi. Kaynaklara göre Riyad’da yapılan toplantıda kayda değer bir ilerleme sağlanmadı.

İsmi belirtilmeyen kaynaklar, Ukrayna ve G7 ortaklarının Küresel Güney’den gelen, Rusya ile doğrudan temas kurma çağrılarına direnmeye devam ettiğini söyledi.

Aralık ayında Riyad’da düzenlenen toplantıya Hindistan, Suudi Arabistan ve Türkiye’den üst düzey yetkililer katılırken başta Çin, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere daha önceki büyük toplantılara katılan diğer önemli Küresel Güney ülkeleri temsilci göndermedi.

Bununla birlikte Pekin, aralarındaki yakın ilişkiler nedeniyle ‘Moskova’yı etkilemede’ kilit bir faktör olarak görülüyor.

Görüşmede, Kiev ve G7 müttefikleri adil bir barışın ancak Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması halinde mümkün olabileceği yönündeki görüşlerini yineledi.

Ukraynalı temsilciler ayrıca Rusya’nın hedeflerinin değişmediğini, ciddi müzakereler yürütmek istediğine dair hiçbir işaret göstermediğini ve geçmiş anlaşmalara riayet etmediğini savundu.

Haberde, Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya yardımı sürdüreceklerini açıkça belirttikleri ve Avrupa Birliği (AB) ile ABD’nin yardım paketleri üzerinde anlaşmaya varılacağından emin oldukları aktarıldı.

Ayrıca kaynaklar, Ukrayna ve müttefiklerinin önümüzdeki hafta Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu (WEF) öncesinde İsviçre’de daha geniş bir grup toplantısı planladıklarını ve 100’den fazla ülkeyi davet ettiklerini bildirdi. Daha önceki oturumlar geçen yıl Kopenhag, Cidde ve Malta’da gerçekleştirilmişti.

Bazı ülkeler önümüzdeki aylarda yapılacak bir liderler zirvesini erken bulurken diğerleri Rusya’yı bir an önce sürece dahil etmek istiyor.

Ukrayna’yı lanetleyen propaganda

DİPLOMASİ

BM yetkilisi: ‘Terörist’ etiketi gözden geçirilmeli, HTŞ’yi dışlamak mümkün değil

Yayınlanma

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi, Suriye’de barışçıl bir geçiş arayışında olan uluslararası güçlerin, HTŞ’ye uygulanan “terörist” tanımlamasını kaldırmayı düşünmeleri gerektiğini söyledi.

BM’nin Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen, Financial Times’a verdiği demeçte, Esad hükümetini sona erdiren saldırıya öncülük ettikten sonra Şam’a giren eski El Kaide uzantısı olan Heyet Tahrir el Şam’ı “dışlamanın mümkün olmadığını” söyledi.

Ancak ABD ve AB tarafından uygulanan ve HTŞ’ye yönelik seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulmasını da içeren “terörist” tanımlamalarının kaldırılmasının, isyancıların sahadaki eylemlerine ve grubun yeni bir hükümette “kapsayıcı” olmaya istekli olup olmadığına bağlı olacağını söyledi.

Pedersen, “Eğer tüm Suriyelileri, tüm Suriyeli toplulukları kapsıyorsa, o zaman bu sorularla uğraşanların buna [tanımlamalara] bakmaya ve bunun gerçekten bir değişim olup olmadığını görmeye istekli olacaklarını düşünüyorum” dedi.

ABD’li yetkililer tüm Suriyeli gruplarla temas halinde olduklarını ve HTŞ liderlerini eylemlerine göre değerlendireceklerini söylediler.

“Onlarla uygun bir şekilde ve ABD’nin çıkarlarını göz önünde bulundurarak ilişki kurmaya niyetliyiz” diyen ABD’li bir yetkili, terörist tanımlamasının ABD’nin ‘ileride bakması gereken’ bir şey olduğunu da sözlerine ekledi.

‘HTŞ’yle muhatap olmayı dışlamamızın imkanı yok’

Pazartesi günü AB, dini azınlıkları koruyan “düzenli, barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş” çağrısında bulundu ve Pedersen’in çabalarını desteklediğini ekledi. HTŞ’nin terörist olarak tanımlanmasının kaldırılmasına yönelik bir kararın AB’nin 27 üye ülkesi arasında oybirliğiyle alınması gerekiyor.

Alman Dışişleri Bakanlığı ayrıca Berlin’in HTŞ’ye yönelik tutumunun, grubun azınlıklara davranış biçimine göre belirleneceğini söyledi. Uzun süredir HTŞ’nin kontrolü altında olan İdlib’in “demokratik bir cennet” olmadığı, insanların “muhalif görüş [ve] davranışlar” nedeniyle hapsedildiği kaydedildi.

“Sahada yeni gerçekler var. Tabii işin içinde çok sayıda silahlı grup var ve HTŞ’nin de bunlardan önemli biri olduğu aşikar” diyen Pedersen, “HTŞ’yle muhatap olmayı dışlamamızın imkanı yok” ifadelerini kullandı. “Hiçbir grubu dışlamadığımızdan emin olmamız gerekiyor” diye ekledi.

Colani övgüsü

Suriye’nin İdlib gibi yönetilemeyeceğini belirten Pedersen, “Bence asıl soru, HTŞ’nin Suriye’yi HTŞ olarak yönetemeyeceğini anlayıp anlamadığıdır; bu, Afganistan’da Taliban’la gördüğünüz türden zorluklar yaratacaktır” dedi. Kamuoyunda konuşulanlara bakılırsa örgütün “temelde HTŞ’yi parçalayıp yeni bir oluşum yaratabileceğine” dair işaretler olduğunu da sözlerine ekledi.

Pedersen, “Muhalif gruplar ile Şam’daki mevcut düzen dediğimiz şey arasında bir anlayış olmasını sağlamak için ne yapabilirsek yapalım, [bu] son derece önemli ve biz de bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Şu ana kadar HTŞ lideri Colani’nin söylediklerinin “toplumlar için güven verici” olduğunu söyleyen Pedersen, “Ellerini uzatmaya çalıştılar” dedi.

ABD ve Britanya, HTŞ’yi “terör” listesinden çıkarmayı planlıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Meloni, Élysée Sarayında Trump ve Musk ile bir araya geldi

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni cumartesi günü Paris’te Donald Trump ve Elon Musk ile özel görüşmelerde bulunarak Avrupa ve ABD arasındaki “uçurumun kapatılmasındaki potansiyel rolünün” altını çizdi.

Meloni’nin mesajı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Notre Dame Katedralinin yeniden açılışını kutlamak üzere dünya liderleri için verdiği akşam yemeğinin ardından geldi.

Meloni cumartesi gecesi geç saatlerde X’te yaptığı açıklamada, Élysée’de Trumo ve Musk ile diyalog için “hoş bir fırsat” yakaladığını söyledi.

Meloni’nin Trump ve Musk ile görüşmeleri etkinlik çerçevesinde gerçekleşti ve yeni ABD yönetimiyle güçlü bir ittifak kurma çabalarını yansıtıyor gibi görünüyor.

Partisi içinde ve analistler arasında Meloni, özellikle Fransa ve Almanya’daki gergin siyasi dinamikler göz önüne alındığında, Trump’ın Avrupa Birliği ile ilişki kurması için doğal bir kanal olarak görülüyor.

The Economist, bu hafta yayınladığı bir haberde Meloni’nin, “uzun süredir hayranlık duyduğu” eski başkanla olan yakın ilişkisi sayesinde Trump ile AB arasındaki boşluğu doldurmada kilit bir rol oynayabileceğine işaret etti.

Meloni’nin Musk ile olan ilişkisi de dikkat çekici. Geçen yıl partisi Fratelli d’Italia’nın (İtalya’nın Kardeşleri) konferansına katıldı ve eylül ayında kendisine Atlantik Konseyinin 2024 Küresel Vatandaş Ödülünü takdim etmişti. Musk, başbakan olarak Meloni’nin liderliğini övmüş, rekor iktisadi büyüme ve istihdama atıfta bulunmuştu.

Öte yandan Musk’ın İtalya’daki yakın çalışma arkadaşlarından Andrea Stroppa, ertesi gün X’te yaptığı bir paylaşımla görüşmeye ilişkin basında çıkan söylentiler reddetti.

Stroppa, “Dün Başkan Meloni, Başkan Trump ve Elon Musk ile bir araya geldi. Basında mantıksız teoriler okumayı bekleyin; hiçbir şey bilmiyorlar,” diye yazdı.

Stroppa bu görüşmenin, Prens William ile yapılan görüşmeyle birlikte, Trump’ın ekibi tarafından kamuoyuna açıklanan resmi gündemindeki tek görüşme olduğunu vurguladı.

Stroppa, “İtalya, en büyük ikinci ticaret ortağımız olan ABD ile bağlarını güçlendirmek için eşsiz bir fırsata sahip. İtalya’da bazılarının kendisini boykot etme girişimlerine rağmen Elon ile kurduğumuz karşılıklı saygı ilişkisi ülkemize yeni ufuklar açıyor,” dedi.

Stroppa sözlerini geleceğe yönelik iyimser bir bakış açısıyla tamamlayarak, “Bir İtalyan olarak önümüzdeki aylarda daha da genişleyecek olan bu güçlü ilişkinin kurulmasına katkıda bulunmaktan gurur duyuyorum,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin’den Suriye’de ‘siyasi çözüm’ çağrısı

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidarının sona erdiği ve yeni bir hükümetin kurulmak üzere olduğu, Çin’in Suriye’deki mevcut durumu nasıl gördüğü ve yeni hükümetle temas kurup kurmayacağı yönündeki bir soruya cevaben, Çin’in Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ilgili tüm tarafların Suriye halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmesini ve Suriye’de istikrarın bir an önce yeniden sağlanması için hızla siyasi bir çözüm bulmasını umduğunu söyledi.

Çin’in Suriye’nin geleceğini nasıl gördüğüne ilişkin bir soruyu yanıtlayan Mao, Suriye’nin geleceği ve kaderinin Suriye halkının kendisi tarafından belirlenmesi gerektiğini söyledi. Mao, “ilgili tüm tarafların, Suriye halkının uzun vadeli ve temel çıkarlarına yönelik sorumluluk duygusuyla, istikrar ve düzeni yeniden tesis etmek için hızlı bir şekilde siyasi bir çözüm bulabileceğini umuyoruz” dedi.

Çin’den Suriye’de ‘istikrar’ açıklaması

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English