Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hamas yeni müzakerelere mesafeli

Yayınlanma

ABD, İran’ın Hamas lideri İsmail Heniyye suikastına misilleme olarak İsrail’i vurmasını önlemek için Gazze’de ateşkes müzakerelerini yeniden canlandırmaya çalışıyor. ABD başta olmak üzere arabulucuların perşembe günü için yaptığı çağrıya Hamas’tan olumsuz yanıt geldi. Hamas, yeni müzakere turuna gitmek yerine arabuluculardan ABD Başkanı Joe Biden’in Gazze’de ateşkes için sunduğu öneriyi uygulamaya koyacak bir plan sunmalarını istedi.

İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılması için harekete geçen ABD’nin müzakere çağrısına İsrail olumlu yanıt vermişti. Hamas ise yeni müzakere turundan yana olmadığını açıkladı. Hamas’ın açıklamasında “Gerek biz gerekse Mısır ve Katarlı arabulucular, İsrail’in ve Binyamin Netanyahu hükümetinin niyetini ve tavrını biliyoruz. Buna rağmen son öneriye olumlu yaklaştık. Ancak İsrail, bu öneriyle ilgili müzakere süreci boyunca ortaya atılmayan yeni şartlar öne sürdü” dedi.

İsrail’in, Filistin halkına yönelik saldırı ve katliamlarını artırdığına ve Hamas lideri İsmail Heniyye’ye suikast düzenleyecek kadar ileri gittiğine işaret edilen açıklamada, bunun, Tel Aviv yönetiminin saldırıları sürdürme niyetini ortaya koyduğu kaydedildi.

İsrail’in, arabulucuların ortak açıklamasından sonra 10 Ağustos’ta Gazze kentindeki Derec Mahallesi’nde bulunan Et-Tabiin Okulu’nda en az 100 kişinin öldüğü, 250’sinin yaralandığı bir katliam işlediğine dikkat çekildi.

Hamas’ın daha önceki müzakere turlarında gereken esnekliği ve pozitifliği gösterdiği ve bu bağlamda da Biden’ın önerisini ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu konuyla ilgili 2735 sayılı kararını kabul ettiği ancak İsrail’in buna karşı çıktığı, katliam işlemeye devam ettiği aktarıldı.

Açıklamada arabuluculardan, yeni müzakere turuna girmek yerine Biden’in ateşkes için sunduğu ve hareketin de kabul ettiği önerinin uygulamaya koyulması için bir plan sunmaları istendi.

İsrail istihbaratı, İran’dan perşembeden önce misilleme bekliyor

ABD Başkanı Joe Biden 31 Mayıs’ta İsrail’in önerisi olduğunun altını çizdiği 3 aşamalı ateşkes planını açıklamıştı. Plan kısaca kalıcı ateşkesi, İsrail’in Gazze’nin tamamından çekilmesini, rehinelerin ve tutukluların karşılıklı salıverilmesini, yerlerinden edilen Filistinlilerin Gazze’ye geri dönüşünü, insani yardımların kesintisiz ve yeterli düzeyde ulaştırılmasını ve Gazze’nin yeniden imarını içeriyordu.

Netanyahu ise daha sonra esir takası müzakereleriyle ilgili yeni şartlar öne sürmüştü. Bu şartlar “silahlı Filistinlilerin güneyden kuzeye dönmesinin engellenmesi ve İsrail ordusunun, Gazze ile Mısır sınırındaki Philadelphia Koridorunda kalmasını” öngörüyordu.

“Hamas müzakerelere katılmayacak”

Konuyla ilgili İsrail basınında yer alan iddialara göre Hamas’ın açıklamasının pazarlık taktiği.  Kan kamu yayın kuruluşu, görüşmelere katılan kaynaklara dayandırdığı haberinde, Hamas’ın perşembe günü İsrailli, Amerikalı, Katarlı ve Mısırlı yetkililerin katılması beklenen toplantıya katılmayacağını, arabulucuların daha sonra sonuçları terör örgütüne göndereceklerini iddia etti.

Öte yandan Netanyahu’nun rehine anlaşması arzusunu sık sık dile getirmesine rağmen CNN’e konuşan kaynaklar başbakanın niyetinin pek de açık olmadığını söyledi. CNN’e konuşan ismi açıklanmayan bir kaynak “Bibi’nin ne istediğini kimse bilmiyor” dedi.

Arabuluculardan yeni müzakere çağrısı: İsrail “tamam” dedi ama…

Ayrıca Kanal 13’ün ismini vermediği güvenlik kaynakları, Netanyahu ile görüşmelerde hükümetini temsil eden müzakere ekibi arasında derin bir güvensizlik olduğunu vurguladı.

Netanyahu’nun son toplantılarda müzakere ekibinin iyi bir anlaşma sağlayacağına dair “güveninin kalmadığını” söylediği bildirildi. Buna karşılık kanal, ekip üyelerinin yaklaşan görüşmeler öncesinde kendilerine anlamlı bir yetki verilmediğinden şikâyet ettiklerini belirtti.

Öte yandan konuyla ilgili diğer bir iddia Haaretz’den geldi. Haaretz müzakerelerden olumlu bir sonuç çıkmaması halinde bugüne kadarki tüm anlaşmazlıklarda Hamas’ı suçlayan Biden yönetiminin İsrail’i açıktan eleştirmeye hazırlandığı iddia edildi.

“Biden yönetimi İsrail’i sorumlu tutacak”

Haaretz’e konuşan diplomatik bir kaynak, “Başbakan Netanyahu’nun davranışları, ABD’nin kendisini görüşmelere zarar vermek ve rehinelerin kurtarılmasını engellemekle açıkça suçlamasına yol açacak noktaya geldiği”ni söyledi.

Haberde, “Beyaz Saray bu yönde ilk adımı cuma akşamı Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby’nin Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’i aralarında Amerikan vatandaşlarının da bulunduğu rehinelerin hayatını tehlikeye atmakla suçlamasıyla attı” ifadelerine yer verildi.

Görüşmelerde yer alan üst düzey bir diplomat Haaretz’e “7 Ekim’deki Hamas saldırısından bu yana Biden yönetiminin ilk kez üst düzey bir İsrailliyi rehinelerin hayatını ve anlaşmayı tehlikeye atmakla bu kadar açık bir şekilde suçladığını” söyledi. Diplomat, “Şimdiye kadar Biden yönetiminin çizgisi sadece Hamas’ı ve özellikle de [Hamas lideri Yahya] Sinvar’ı suçlamaktı. Şimdi ise Smotrich’i suçluyorlar ve eğer görüşmeler hükümetin tutumu yüzünden başarısız olursa, ilk kez Netanyahu’nun suçlu olduğunu söylemeye hazır olacaklar” dedi.

ORTADOĞU

WSJ: İsrail, Hizbullah’ın elinde büyük miktarda Rus silahı buldu

Yayınlanma

Wall Street Journal’da (WSJ) yer alan habere göre Hizbullah’ın aralarında modern tanksavar füzelerinin de bulunduğu silahlarının bir kısmı Rusya’nın Suriye’deki stoklarından geliyor.

İsrail, Lübnan’ın güneyindeki karadan işgalini ilerletmeye çalışırken sahadaki birliklerin büyük miktarda Rus silahı bulduğu iddia edildi.  WSJ’nin Suriyeli güvenlik yetkilileri ve bir Arap yetkiliye dayandırdığı haberine göre, 2020 gibi yakın bir tarihte üretilen modern Kornet tanksavar füzelerinin de aralarında bulunduğu bazı silahlar, son yıllarda komşu Suriye’deki Rus stoklarından Lübnan’a gönderildi.

Haberde İsrail’in Hizbullah’ın Rus yapımı bazı silahlara sahip olduğunu bildiği ancak bu silahların daha az sofistike olduğunu düşündüğü hatta bazılarının Sovyet döneminden kalma olduğunu tahmin ettiği aktarıldı.

Ancak İsrail’in şimdi bulduğu silahların ise daha yeni, daha gelişmiş ve askeri analistlerin beklediğinden çok daha fazla sayıda olduğu belirtildi. Habere göre bu silahlar Hizbullah’ın savaş yeteneğini önemli ölçüde artırdı ve çok sayıda İsrail askerinin öldürülmesinde kullanıldı.

Lavrentyev: Rusya, Hizbullah konusunda İsrail’e garanti vermeyecek

Haberde WSJ muhabirinin Lübnan’da ele geçirilen malzemelerin incelenmek üzere götürüldüğü İsrail Ulusal Mühimmat Söküm Laboratuvarını gezerken Rus silahlarından bazılarını gördüğü belirtildi. Haberde şu ifadelere yer verildi: “Rus Kornet füzelerinin yanı sıra silahlar arasında Metis, Konkurs, Fagot ve Sagger gibi diğer güdümlü tanksavar füze sistemleri de bulunuyordu. Söküm laboratuvarının başında bulunan İsrailli bir binbaşı, tümünün Lübnan güneyinde sınırın bir kilometreden daha az içinde, yer üstünde ve yer altında Hizbullah sığınaklarında bulunduğunu söyledi.”

“İsrailli binbaşı, İsrail’in işgalinin ilk günlerinde ele geçirilen silahların yaklaşık %60 ila %70’inin Rus yapımı olduğunu söyledi. Journal’a konuşan yedek subaylar o günden bugüne Lübnan’da çok sayıda Rus silahı bulmaya devam ettiklerini belirtti. Binbaşı, Hizbullah’ın bu silahları nasıl elde ettiğinden ya da bunlar için nasıl eğitim aldığından emin olmadığını söyledi.”

WSJ’ye göre bulunan bu silahlar sonrası İsrail’in, Rusya’nın Hizbullah ile ilişkilerini derinleştirebileceği yönündeki korkularını tetikledi. İsrail’in eski Rusya Büyükelçisi Arkady Mil-Man “İsrail’in daha iddialı olması ve çıkarlarını savunması gerekiyor” dedi. Şu anda Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan Mil-Man, “Ruslara, Hizbullah ve İran’a İsraillilere zarar verebilecek herhangi bir yardıma artık tahammül etmeyeceğimizi anlatmalı ve iletmeliyiz” dedi.

Rusya’nın Hamas ile ilişkisi ve Moskova’nın hesapları

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, geçen günlerde yaptığı açıklamada, Rusya’nın Suriye’den Lübnan’a silah kaçakçılığını önleyerek Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına yönelik olası bir anlaşmanın uygulanmasına yardımcı olacağını umduğunu söylemişti. Sa’ar, “Hizbullah’ın yeniden silahlanamaması, yeni silah sistemleri edinememesi ya da bunları Lübnan’a sokamaması ve tehdidini savaş öncesindeki ölçüde yenileyememesi ilkesi Lübnan’daki herhangi bir anlaşmanın başarısı için hayati önem taşıyor. Ruslar Suriye’de. Eğer ilkeyi kabul ederlerse, bu hedefe etkili bir şekilde ulaşılmasına katkıda bulunabilirler” dedi.

İsrail, kısmen hava saldırıları düzenlediği Suriye’de çatışmadan kaçınmak için uzun zamandır Rusya ile iyi ilişkiler sürdürmeye çalışıyor.

Ancak habere göre Rusya’nın Ukrayna ile savaşının başladığı 2022 yılından bu yana Rusya’nın bölgedeki tutumunun değişti. Analistler Moskova’nın mümkün olan her yerde ABD ve müttefiklerine daha agresif bir şekilde meydan okumaya çalıştığını söylüyor.

WSJ: Rusya, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılar için Husilere uydu verisi sağlıyor

WSJ daha önce de Rusya’nın, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılar için Husilere uydu verisi sağladığını haberleştirmişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İran, UAEA ile siyasi baskı olmadan müzakere istiyor

Yayınlanma

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) bu haftaki yönetim kurulu toplantısı öncesinde nükleer programıyla ilgili görüşmelerin “siyasi baskı ve mülahazalardan uzak” yürütülmesini umduğunu söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Tüm çabalarımız ve görüşmelerimizdeki vurgumuz UAEA’nın teknik çalışmalarını bazı tarafların yıkıcı ve şeytani baskılarından uzak bir şekilde yapmasını sağlamaktı” dedi.

WSJ: ABD’yle Avrupa “İran” konusunda karşı karşıya geldi

UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, geçen hafta Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan’ın da bulunduğu üst düzey yetkililerle görüşmek üzere İran’a gitti. Fordo ve Natanz nükleer tesislerini ziyaret etti.  Ziyaret, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın İran’ı eleştiren yeni bir karar tasarısını kabul etmesinin beklendiği UAEA Yönetim Kurulu’nun bu hafta Viyana’da yapacağı toplantı öncesinde gerçekleşti.

Bekayi tarafların “İran ile ajans arasındaki meselelerin siyasi baskı ve mülahazalardan uzak, teknik bir şekilde devam etmesini sağlayacaklarını” umudunu dile getirdi.

Grossi’nin ziyaretini “faydalı ve olumlu” olarak değerlendiren Bekayi, ziyaretin Tahran ve Ajans arasında “karşılıklı anlayış” sağladığını söyledi.

‘UAEA bu kararıyla İran’a baskı yapamaz’

2015 yılında İran ile varılan anlaşma, İran’ın nükleer programını kısıtlaması karşılığında yaptırımlardan muaf tutulmasını öngörüyordu. Ancak bu anlaşma, Donald Trump yönetimindeki ABD’nin 2018’de tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla çöktü.

İran buna karşılık olarak anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden vazgeçerek uranyum zenginleştirme seviyesini %60’a kadar çıkardı. Bu oran, bir nükleer bomba üretmek için gereken seviyenin hemen altında yer alıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Lübnan cephesinde ateşkes ihtimali artıyor

Yayınlanma

Diplomatik kaynaklar, Hizbullah’ın İsrail ile savaşı sona erdirmek için ABD tarafından hazırlanan ateşkes önerisine açık olduğunu söylüyor. ABD Başkanı Joe Biden’ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’ın Tel Aviv ile Hizbullah arasında ateşkesi görüşmek için Lübnan ve İsrail’i ziyaret etmesi bekleniyor.

El Arabiya’nın görüşmelerde yer alan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Washington’un geçen hafta Beyrut’a ilettiği taslak üzerinde henüz açık bir anlaşma sağlanmamış olsa da Hizbullah anlaşmaya hazır olduğuna dair “olumlu işaretler” verdi. Lübnan basını da Hochstein’in yarın Beyrut’ta temaslarda bulunacağını yazdı. İsrail devlet televizyonu KAN ise  Hochstein’in Lübnan’daki görüşmelerin ardından Tel Aviv’e geçmesinin beklendiğini aktardı.

ABD’nin ateşkes önerisinden sonra Hamaney’in danışmanı Lübnan’da

Adı açıklanmayan yetkililere dayandırılan haberde, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkese varılması için yürütülen dolaylı müzakerelerde “önemli ilerleme kaydedilmesinin” beklendiği ifade edildi.

Lübnan medyası, ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson’ın, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında ateşkes sağlanması amacıyla bir anlaşma taslağını geçen hafta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’ye teslim ettiğini yazmıştı.

Hizbullah’a yakın Meclis Başkanı Nebih Berri, Hizbullah’ın yanı sıra Lübnan hükümeti adına da müzakerelerde bulunuyor. Berri’nin ekibi halen teklifi incelediklerini ve Hizbullah’ın resmi bugün ileteceğini söyledi.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, anlaşma taslağında, İsrail’in 7 gün içinde Lübnan’ın güneyindeki güçlerini çekmesi ve yerine Lübnan ordusunun geçmesi yer alıyor. Taslağa göre, İsrail ordusunun güneyden çekilme süreci ABD ve bir başka ülke tarafından denetlenecek. Ateşkes anlaşmasının imzalanmasından sonraki 60 gün içinde ise Lübnan, ülkenin güneyindeki grupları silahsızlandıracak.

İsrail ordusu Lübnan’da savaşmak istemiyor

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararına uygun olarak Lübnan’daki söz konusu grupların yeniden silahlanmasını önlemek için, Lübnan’a herhangi bir silah satışı veya Lübnan içinde silah üretimi Lübnan hükümeti tarafından denetlenecek.

İsrail ve Lübnan, BMGK’nın 1701 sayılı kararının önemini kabul edecek ancak söz konusu taahhütler, iki ülkenin gerektiğinde kendini savunma hakkını engellemeyecek.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) haricinde Lübnan ile İsrail sınırındaki Mavi Hat’ta tek silahlı unsur Lübnan ordusu olacak.

El Arabiya’ya göre diplomatik kaynaklar, ABD’nin mevcut taslağındaki iki ana anlaşmazlık noktasının meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulanmasını sağlayacak uluslararası bir izleme gücüne ilişkin dil olduğunu söyledi.

Lübnan, ABD’nin önerisindeki meşru müdafaa hakkıyla ilgili ifadenin muğlak olduğunu ve İsrail’in Lübnan hava sahasında günlük uçuşlarına devam etmesine ya da güvenlik tehdidi olarak gördüğü hedeflere saldırmasına izin verdiğini düşünüyor. Fransa Dışişleri Bakanı geçen hafta yaptığı açıklamada İsrail’in istediği zaman saldırmasına izin verilmesi konusunda kararlı olduğunu söyledi. Jean-Noel Barrot “Bu, bir ülkenin egemenliği ile bağdaşmaz” dedi.

İsrail’in Lübnan’da ateşkes için öne sürdüğü şartlar BMGK kararlarına aykırı

BM Barış Gücü’nden (UNIFIL) ayrı olarak oluşturulacak uluslararası güce bazı Arap ülkelerinin yanı sıra Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve ABD de katılacak. Kaynaklar bu gücün sahada asker bulundurmayacağını söyledi. Ancak Hizbullah’ın böyle bir güce Almanya ve İngiltere’nin katılımına itiraz ettiği ileri sürülüyor.

Öte yandan olası bir ateşkes ile ilgili İsrail’in tutumu belirsizliğini korurken Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, Biden’a bir dış politika başarısı “armağan etmek” istemediğini ifade ettiği bildirildi. Ancak, Biden ile Donald Trump arasındaki geçen haftaki görüşmeyi bilen yetkililer, Trump’ın savaşı bir an önce sona erdirecek bir anlaşmayı desteklediğini El Arabiya’ya aktardı.

Kaynaklar ve yetkililer, Trump’ın geçiş ekibi üyeleri ile Capitol Hill’deki Cumhuriyetçi milletvekillerinin anlaşmaya karşı çıktığını ve Biden yönetiminin İsrail’in aleyhine bir anlaşma sunacağını öne sürdüklerini belirtti.

Lübnan’da ateşkes diplomasisi hızlanırken işgalin genişletilmesine onay verildi

Ancak daha önceki ateşkes müzakerelerinde Hizbullah’ın ateşkesi kabul etmesinden kısa bir süre sonra İsrail, Hizbullah lideri Nasrallah’a suikast düzenleyerek süreci baltalamıştı. Bu son müzakere turunda da Hizbullah’tan olumlu sinyaller gelirken İsrail’in Hizbullah’ın basın sorumlusu Muhammed Afif’i öldürmesi dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English