Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

‘Her koşulda stratejik ortaklık’

Yayınlanma

Venezuela Devlet Başkanı Maduro, Çin’i ziyaretinde, ülkesinin genişleyen BRICS topluluğuna katılımı için destek istedi. İki ülke, ilişkilerinin seviyesini “her koşulda stratejik ortaklığa” yükselttiklerini bildirdi.

ABD yaptırımları ve süregelen ekonomik kriz nedeniyle zor günlerden geçen Venezuela, petrol ve altyapı alanındaki yatırımlarını geliştirmek için Çin’e yöneldi.

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin’i ziyaret eden Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile Pekin’de bir araya geldi.

Görüşmede, iki ülke lideri, ilişkilerin seviyesinin “her koşulda stratejik ortaklığa” yükseltilmesinde mutabakata vardı.

Her iki lider de Kuşak ve Yol, ekonomi ve ticaret, eğitim, turizm, bilim ve teknoloji, sağlık, havacılık ve sivil havacılık gibi alanlarda çok sayıda ikili işbirliği belgesinin imzalanmasına tanık oldu.

İki lider, “Kuşak ve Yol Girişimi’nin ortak inşası için işbirliği belgelerinin imzalanmasını hızlandırma” konusunda mutabık kaldılar. Çin ve Venezuela, 14 Eylül 2018’de Kuşak ve Yol Girişimi konusunda işbirliği için bir Mutabakat Zaptı imzalamıştı.

Xi, görüşmede, ilişkilerin seviyesini yükseltme kararının, “iki ülke halkının çıkarına ve tarihsel kalkınma eğilimine uygun olduğunu, Çin’in Venezuela’nın kendi ulusal koşullarına uygun kalkınma yolunu keşfetmesini desteklediğini, Parti ve ulusal idare düzeyinde iletişimi artırmaya hazır olduğunu” ifade etti.

Venezuela’nın özel ekonomik bölgeler kurmasını desteklediklerini ve bu alandaki deneyimlerini paylaşacaklarını aktaran Xi, reform ve dışa açılmanın ve özellikle özel ekonomik bölgeler oluşturmanın, Çin’in “zamanın büyük atılımlarını yakalamasını” sağladığını ve “bugünün Çin’i”nin yaratılmasında kritik bir adım olduğunu vurguladı.

Maduro da Venezuela’nın ulusal kalkınmasının ve Çin-Venezuela ilişkilerinin önemli bir aşamaya geldiğini, yeni tanımın, ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açacağına inandığını dile getirdi.

Venezuela’nın, Çin ile Birleşmiş Milletler ve BRICS gibi çok taraflı çerçevelerde iletişimi ve işbirliğini güçlendirmeyi istediğinin altını çizen Maduro, bu sayede çok taraflılığın ve gelişmekte olan ülkelerin meşru çıkarlarının güvenceye alınabileceğinin altını çizdi.

Maduro, ülkesinin Çin ile yatırım, tarım, eğitim ve turizm alanlarında pratik işbirliğini geliştirmeyi istediğini kaydetti.

ABD yaptırımlarının etkisini azaltacak işbirliği

Çinli uzmanlar Maduro’nun Çin’e yaptığı yedi günlük ziyareti ‘tarihi’ olarak nitelendirirken, bunun ikili ilişkilerin yeni bir aşamaya girdiğine işaret ettiğini, iki ülkenin Kuşak ve Yol Girişimi ile ekonomi, eğitim, teknoloji ve havacılık alanlarında ve diğer alanlarda işbirliği anlaşmaları imzaladığını söyledi.

Global Times’a konuşan uzmanlar bu ziyaretin Çin ile işbirliğinde yeni bir sayfa açacağına ve ABD yaptırımlarının etkisini atlattıktan sonra yeni bir kalkınma aşamasına giren ve şu anda ekonomik toparlanma yaşayan Venezuela’nın kalkınmasına yeni bir ivme kazandıracağına inanıyor.

Petrol yatırımları

Venezuela lideri, 7 günlük ziyaret için 8 Eylül’de Çin’e gelmişti. Shenzhen ve Şanghay şehirlerinin ardından Şandong eyaletinde temaslarda bulunan Maduro, önceki gün Pekin’e ulaşmıştı.

Uluslararası yaptırımlar ve süregelen ekonomik kriz nedeniyle zor günlerden geçen Güney Amerika ülkesi, petrol ve altyapı alanındaki yatırımlarını geliştirmek için Çin’in desteğini arıyor.

Maduro’nun ziyaretinin öncesinde Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez ve Petrol Bakanı Pedro Tellechea’nın olduğu heyet, Şanghay’ı ziyaret ederek temaslarda bulundu.

Heyet, Çinli muhataplarıyla Venezuela devlet petrol şirketi Petroloeos Venezuela (PDVSA) ile Çin devlet petrol şirketleri arasında potansiyel ortaklıkları ele aldı.

Bakan Tellechea, mayısta Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ile petrol ticaretinde aracıları ortadan kaldıracak ve ham petrolün doğrudan nakliyatını sağlayacak bir yol bulmak üzere görüştüklerini bildirmişti.

304 milyar varil doğrulanmış petrol rezerviyle dünyanın en büyük petrol kaynağına sahip Venezuela, son yıllarda ABD’nin yaptırımları ve ekonomik kriz nedeniyle enerji ve altyapı alanında yeni yatırım arayışında.

Güney Amerika ülkesi, büyük ölçekteki rezervlerini satabileceği yeni pazarlara da ihtiyaç duyuyor.

Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumundaki Çin de Güney Amerika ülkesinden daha fazla ham petrol satın alarak, hem petrol üretimini artırmayı hem de tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeyi istiyor.

Maduro: Yaptırımlara karşı koymamızda Çin’in desteği çok önemli

Maduro ziyareti için Çin’e hareketinden önce Xinhua’ya verdiği özel mülakatta “Çin ile Venezuela ve Çin ile Latin Amerika arasında ortak bir geleceğe sahip bir toplumun inşasını teşvik etmek için üç çalışma hattı olacaktır: CELAC aracılığıyla Çin ile Latin Amerika ve Karayipler arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi; BM reformu için Birleşmiş Milletler Tüzüğünü Savunan Dostlar Grubunun güçlendirilmesi ve genişletilmesi; Venezuela’nın BRICS’e girişinin teşvik edilmesi ve adil ve eşitlikçi bir uluslararası düzene sahip yeni bir dünyanın kurulmasının teşvik edilmesi” dedi.

Maduro, röportajda ayrıca, Venezuela petrol şirketi PDVSA’nın ABD’de faaliyet gösteren iştiraki CITGO’ya el konulmasını “yasa dışı yağma” olarak nitelerken, bunun ülkesinin ekonomisine ciddi zarar verdiğini dile getirdi.

Latin Amerika lideri, Venezuela’nın ABD ve diğer Batılı güçler tarafından uygulanan 950’den fazla yasadışı yaptırım altında verdiği zorlu mücadele göz önüne alındığında, Çin’in Güney Amerika ülkesine verdiği desteğin çok önemli olduğunu söyledi.

Maduro, Çin hükümetinin ve Çin halkının ülkesinin bu “yasadışı ve suç teşkil eden” yaptırımlara karşı koymasına yardımcı olma konusundaki cesaret ve kararlılığına derin takdirlerini dile getirdi.

Venezuela’nın BRICS’e katılımı için destek istedi

Maduro, ziyarette, Venezuela’nın genişleyen BRICS topluluğuna olası katılımı için Çin’in desteğini istedi.

BRICS ülkeleri, geçen ay Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlene zirvede, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır, Etiyopya, Arjantin’in olduğu 6 yeni ülkeyi üyeliğe davet ederek bir genişleme adımı atmıştı.

Çin’in öncüsü olduğu genişleme süreciyle BRICS, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) üç büyük üyesini bünyesine katarken, OPEC üyesi Venezuela’nın katılımı henüz gündeme gelmemişti.

Xinhua’ya verdiği röportajda, ülkesinin BRICS’e üye olmayı istediğini, grubun genişleyerek etkisini artırmasını desteklediğini ifade eden Maduro, “BRICS, bir uluslararası platform olarak yeni bir dünyanın doğuşu, küresel güneyin asıl söz sabi olduğu bir işbirliği dünyasının oluşumunu hızlandıran ana motor haline geldi” değerlendirmesinde bulundu.

DİPLOMASİ

Peru Chancay Limanı, Çin’in Kuşak Yol’u için de yeni fırsatlar açacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte perşembe günü Peru’nun Chancay kentinde dev bir limanın açılışını online olarak yaparak 3,6 milyar dolar yatırım çekmesi beklenen ve Çin’den Pasifik Okyanusu üzerinden Güney Amerika’ya doğrudan bir rota oluşturacak bir altyapı projesini kutladılar.

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumu ve Xi’nin Başkan Joe Biden ile yapacağı son toplantı öncesinde gerçekleşen liman açılışı, bir zamanlar ekonomik fırsatlar için öncelikle ABD’ye bakan bir bölgede Çin’in artan etkisinin altını çiziyor.

Xi, Peru’ya varışından önce El Peruano gazetesinde yayınlanan başyazısında “Çin, Perulu dostlarımızla tek yürek ve aynı hedefle el ele çalışmaya ve dostluğumuzun gemisini daha da parlak bir geleceğe doğru yönlendirmeye hazırdır” diye yazdı .

Çin lideri mega limanın açılış töreninde yaptığı konuşmada projeyi “Kuşak ve Yol Girişimi himayesinde Çin-Peru işbirliğinin başarılı bir örneği” olarak övdü.

Xi, yatırımın Çin ve Latin Amerika arasında yeni bir deniz koridoru oluşturacağını, “büyük İnka yolu ile deniz İpek Yolu’nu birbirine bağlayarak Peru ve bölgedeki diğer uluslar için ortak refahın yolunu açacağını” söyledi.

Çin lideri, “2,000 yıldan daha uzun bir süre önce Çinli atalarımız Pasifik boyunca yelken açarak Deniz İpek Yolu’nu oluşturdular ve Doğu ile Batı’yı birbirine bağladılar. Perulu İnka halkı 500 yılı aşkın bir süre önce dağları ve vadileri korkusuzca aşarak And Dağlarını kuzeyden güneye kat eden İnka Yolu’nu inşa etti” dedi ve şöyle devam etti:

“Bugün Chancay Limanı modern İnka Yolu için yeni bir başlangıç noktası haline geliyor. Chancay’dan Şanghay’a, Peru’daki Kuşak ve Yol girişimi kapsamında sadece yeni bir gelişmeye değil, aynı zamanda yeni bir çağ için yeni bir kara-deniz geçidinin doğuşuna tanık oluyoruz.”

Çin lideri ayrıca proje ortaklarını ulaşım kapasitesini artırmaya, hizmetleri iyileştirmeye ve Güney Amerika ile Çin arasındaki bağlantıları güçlendirmeye çağırdı.

Peru lideri Boluarte bu projeyi kıtayı Asya’ya bağlayan potansiyel bir “sinir merkezi ” olarak nitelendirdi ve bunun yılda 8,000 kişiye istihdam ve 4.5 milyar dolarlık ekonomik faaliyet yaratabileceğini söyledi.

Çinli şirketler derin su limanı projesinin neredeyse her aşamasında yer alıyor. Yüksek teknolojili lojistik merkezi, 2019 yılında projeye yüzde 60 hisse almak için 1,3 milyar dolar yatırım yapan Çinli nakliye devi Cosco tarafından işletilecek. Çin devlet medyası, tamamlanmış projenin toplam maliyetinin 3,6 milyar dolar kadar olduğunu tahmin ediyor.

Sadece küçük gemileri elleçleyecek bir liman inşa eden ilk aşamanın bu ay faaliyete geçmesi bekleniyor.

Otomatik kargo vinçleri Shanghai Zhenhua Heavy Industries tarafından tedarik ediliyor. Çinli şirketler tarafından üretilen elektrikli sürücüsüz kamyonlar ise konteyner ve kargoları taşımak için kullanılacak. Bu arada Kongre müfettişleri bu Çinli şirketin ABD limanları için güvenlik riski oluşturduğunu iddia etmişti.

ABD tedirgin

Çin’in bölgede artan etkisinden endişe duyan ABD, Peru’nun Çin askeri gemileri tarafından kıtada bir dayanak noktası olarak kullanılabileceğini öne sürdü.

Kısa bir süre önce emekli olan ABD Güney Komutanlığı eski başkanı General Laura J. Richardson, Financial Times’a verdiği bir röportajda Chancay’in Çin donanmasına ait savaş gemilerine ev sahipliği yapabileceğini söylemişti. Pekin yönetimi projenin ticari çıkarlar dışında bir amacı olduğunu reddetti.

Washington Post’a konuşan, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin Amerika Programı Direktörü Ryan Berg, “Çinliler ille de büyük bir gösteri yapmak ve orada bir savaş gemisi konuşlandırmakla ilgilenmiyorlar, ancak bunun bir seçenek olduğunu bilmek istiyorlar” dedi.

Liman, kıtanın Çin ile giderek güçlenen bağlarını vurguluyor.

Çin’in Latin Amerika’daki yatırımları, madencilik ve diğer maden çıkarma endüstrilerinin ötesine geçerek hızla gelişiyor.

Peru bölgesel merkez olabilir

Bu arada Peru kamuoyu, bölgeye yatırım çekecek bir yüksek teknoloji merkezi olasılığını memnuniyetle karşıladı.

Tamamlandığında limanın 15 rıhtımı, Güney Amerika’da Panama Kanalı’ndan geçemeyecek büyüklükteki taşıyıcı gemilere ev sahipliği yapabilecek ilk yer olacak.

Çinli araştırmacılar, bu rotanın maliyetleri düşüreceğini ve sefer sürelerini 10 ila 20 gün kısaltarak bölgedeki diğer merkezlerden iş çekeceğini söyledi.

Ayrıca Peru’yu yeni ihracat pazarları ve hatta kıtada fabrika kuracak yerler arayan Çinli şirketler için cazip bir yer haline getirebilir. Haziran ayında Çin’e yaptığı bir ziyarette Boluarte, Çinli elektrikli otomobil devi BYD’nin ülkede bir montaj tesisi kurmayı düşünmesinin nedeni olarak Chancay’i gösterdi.

Peru liman otoritesi bu yıl Cosco’nun yatırım anlaşmasının şartlarını değiştirmeye çalıştı ve Çinli firmaya liman üzerinde 30 yıl boyunca münhasır işletme hakkı vermeyi kabul ederken “idari bir hata ” yapıldığını öne sürdü. Dava, Boluarte’nin Xi ile görüşmek üzere Çin’e gitmesinden günler önce haziran ayında düştü.

Chancay, Xi tarafından 2013 yılında başlatılan ulaşım ve teknoloji altyapısı inşa etmeye yönelik 1 trilyon dolarlık bir plan olan Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında 40’tan fazla limandan oluşan genişleyen bir küresel ağa katılacak.

Xi ve Boluarte’nin ayrıca genişletilmiş bir serbest ticaret anlaşması imzalaması bekleniyor. Çin on yıldır Peru’nun en büyük ticaret ortağı konumunda. İki ülke geçen yıl 36 milyar dolarlık mal ticareti yaparken, Peru’nun ABD ile ticareti 21 milyar dolardı.

Pekin için liman, Peru ve komşu ülkelerdeki bir dizi mevcut yatırımı bir araya getirmeyi vaat ediyor.

Çin, Chancay’ı Latin Amerika’daki en büyük ticaret ortağı olan Brezilya’ya bağlayan bir demiryolu hattı inşa etmeyi hedefliyor ve Çinli firmalar Lima’nın elektrik dağıtımını devralma sürecinde.

Peru madencilik sektöründeki Çin yatırımlarının toplamı 11.4 milyar dolar. Bunun büyük bir kısmı elektronik ve temiz enerji teknolojilerinin üretimi için gerekli olan bakıra erişimi güvence altına almaya odaklanmış durumda.

Dünyadaki bakır rafinasyonunun neredeyse tamamı Çin’de gerçekleştiğinden, Chancay limanı Pekin’in Güney Amerika’nın ikinci en büyük ham bakır üreticisindeki madenlere erişimini geliştirmesine yardımcı olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin’in en büyük bankalarından biri, Rusya’ya yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı

Yayınlanma

Çin’in dördüncü büyük bankası Bank of China, Rusya ile ticari ilişkileri bulunan ülkelerden yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı.

RBK gazetesine konuşan iş insanları, avukatlar ve danışmanlar, varlıklarına göre Çin’in dördüncü büyük bankası olan Bank of China’nın, Rusya’nın mal alımı için kullandığı bazı ülkelerden yuan transferlerini engellemeye başladığını belirtti.

Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli bir şirket, kısa süre önce Kazakistan’daki Bank CentreCredit’ten Çin’in Chouzhou Commercial Bankası’na yuan transfer edemedi.

İhracatçılar ve İthalatçılar Birliği Hukuk Komitesi Başkan Yardımcısı Vladislav Donçenko, bu işlemin, Kazakistan bankasının muhabir bankası olarak görev yapan Bank of China tarafından bloke edildiğini açıkladı.

Donçenko, şirketin ne yöneticisinin ne de kurucusunun Rusya ile resmi bir bağı bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, Chouzhou Bank’ın artık yalnızca doğrudan muhabir ilişkiye sahip olduğu bankalardan ödeme kabul ettiğini belirtti.

ITSWM Danışmanlık Şirketi kıdemli analisti Giorgiy Okromçedlişvili ise, benzer sorunların Gürcistan ve Ermenistan’daki bankalardan Çin’e para aktarırken de yaşandığını ifade etti.

Diğer yandan Rus-Asya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği Genel Konseyi Sekreteri Maksim Spasskiy, bu tür vakalardan haberdar olduğunu söyledi.

Bank of China’nın, Çin bankaları arasında en katı ve karmaşık uyumluluk prosedürlerine sahip olduğunu belirten Spasskiy, “Ufak bir risk şüphesi bile ödeme yapmayı reddetmelerine yol açabiliyor,” dedi.

Genel olarak, Çin’den yapılan mal alımları söz konusu olduğunda, sıradan ürünler için (örneğin tekstil ürünleri) ödemeler genelde küçük bölgesel bankalar aracılığıyla yapılabiliyor.

Fakat karmaşık ekipman veya elektronik ürünlerin teslimatı söz konusu olduğunda ve ödeme yapan şirket BAE, Kırgızistan veya Kazakistan merkezliyse, süreç daha da karmaşıklaşıyor.

NSP Hukuk Bürosu ortaklarından Aram Grigoryan, Çin bankalarının, aynı müşterinin hesapları arasında bile para transferi seçeneklerini giderek daha fazla daralttığını ve bu durumun kötüleşeceğini söyledi.

Grigoryan, “Bazı durumlarda, Çin bankaları yabancı bir banka hesabından Çin’deki bir banka hesabına ödeme yapılması için özel izinler talep ediyor,” ifadelerini kullandı.

BGP Litigation avukatı Kseniya Mudrik, Bank of China’nın, Rusya ile bağlantılı tarafların doğrudan veya dolaylı katılımıyla gerçekleşen sınır ötesi ödemelerde muhafazakâr bir politika izlediğini belirtti.

Nordic Star hukuk firmasının yönetici ortağı Andrey Gusev de Bank of China’nın bu tedbirleri yalnızca uluslararası baskılar nedeniyle değil, aynı zamanda iç düzenlemeler doğrultusunda aldığını ifade etti.

Rusya’dan yapılan ödemelerle ilgili sorunlar, Ukrayna’daki savaş nedeniyle 2022’de başlayan yaptırımların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Aralık 2023’ten itibaren, “dost” ülkelerden bazı bankalar, ABD Başkanı Joe Biden’ın kararnamesi nedeniyle Rus şirketleriyle çalışma politikalarını daha da sıkılaştırdı.

Söz konusu kararnamede, yabancı bankaların, Rusya’dan yaptırım altındaki kişilere yönelik işlemleri kolaylaştırmaları veya Rusya’nın savunma sanayiine tedarik sağlamaları durumunda cezai yaptırımlara maruz kalabileceği belirtiliyor.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hırvatistan, 91 milyon dolarlık Bayraktar TB2 alacak

Yayınlanma

Hırvatistan hükümeti perşembe günü yaptığı açıklamada, parlamento komitesinin ABD yapımı roket sistemlerinin alımını desteklemesinden birkaç gün sonra, 86 milyon avroluk (91 milyon dolar) bir anlaşmayla Türkiye’den insansız hava araçları satın alacağını söyledi.

Hükümetten yapılan açıklamada, Bayraktar TB2 SİHA’larının 2026 yılına kadar satın alınmasının onaylandığı belirtildi.

Altı insansız hava aracının yanı sıra çeşitli ekipman ve uzmanların eğitimini de içeren anlaşmanın Hırvatistan ordusunun “çağdaş tehditlere başarılı bir şekilde yanıt vermesini” sağlayacağı belirtildi.

Salı günü ayrıca parlamentonun savunma komitesi ABD’den yaklaşık 290 milyon dolar değerinde sekiz adet HIMARS füze sisteminin satın alınmasını onaylamıştı.

Genelkurmay Başkanı Tihomir Kundid bunun ülkede “topçu füze birliklerinde yeni bir dönem” anlamına geleceğini söyledi.

Perşembe günü hükümet ayrıca Almanya’dan 50 adede kadar Leopard tankı satın almak için hazırlıklara başladı; bu işlem eski tanklarının ve diğer askeri ekipmanlarının bir kısmının Ukrayna’ya gönderilmesini de içeriyor.

Hırvatistan Savunma Bakanı Ivan Anusic ve Alman mevkidaşı Boris Pistorius tarafından ekim ayı sonunda imzalanan niyet mektubu, Zagreb’in Kiev’e 30 tank, 30 savaş aracı, mühimmat ve ekipman teslim etmesini ve bunların değerinin yeni Leopard 2A8’lerin toplam fiyatından düşülmesini öngörüyor.

Hem Avrupa Birliği hem de NATO üyesi olan Hırvatistan, nisan ayında Fransa’dan satın aldığı 12 savaş uçağının ilk partisi olan altı Rafale savaş uçağını teslim aldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English