Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İngiltere, Ukrayna’ya askeri eğitmen göndermeyi planlıyor

Yayınlanma

İngiltere, Ukraynalı askerlerin doğrudan kendi ülkelerinde eğitim alması için askeri eğitmen göndermeyi planlıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu yılın başlarında Batılı liderler arasında Ukrayna’ya NATO askerlerinin gönderilmesini öneren ilk isimdi.

Ancak, yoğun tartışmaların ardından bu girişim sonuçsuz kaldı. Yine de İngiliz askeri eğitmenler, Ukrayna ordusu askerlerine yerinde eğitim vermek üzere yakında Ukrayna’ya gidebilir.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki kişinin The Times‘a verdiği bilgiye göre, İngiliz askeri yetkililer Ukrayna’nın batısına küçük eğitmen grupları göndermeyi tartışıyor.

Bu sayede Ukraynalı askerlerin İngiltere’de eğitilmesi sırasında karşılaşılan bazı lojistik sorunların çözülebileceği ve maliyetlerin düşürülebileceği belirtiliyor. Eğitmenler, acemi askerleri doğu cephesine gönderilmeden önce yoğun bir temel eğitimden geçirecek.

Ukrayna’da cephede savaşan komutanlar, mayıs ayında başlayan seferberlik sırasında askere alınan bazı kişilerin temel savaş becerilerinden bile yoksun olduklarını ve savaşmaktan korktuklarını defalarca dile getirmişti.

Askerlerin yüzde 50 ila yüzde 70’inin cepheye ulaştıktan sonraki ilk birkaç gün içinde öldüğü ya da yaralandığı tahmin ediliyor.

The Times‘a konuşan bir İngiliz ordu kaynağı, İngiliz askeri üslerinde eğitim vermek yerine eğitmenleri Ukrayna’ya göndermenin “bizim için daha ucuz, onlar için daha faydalı” olacağını söyledi.

Kaynak, şöyle devam etti: “Orada [eğitimi] daha hızlı yapabiliriz ve eğitim cephe hattından çok uzakta, ıssız bölgelerde yapılacağından risk oldukça düşük olur.”

Ukraynalı bir askeri kaynağa göre, eğitim ülkesini değiştirmek diğer ülkelere ve Rusya’ya “güçlü bir askeri ve siyasi mesaj” gönderecek.

Bu aynı zamanda NATO’nun askeri altyapısının Ukrayna’da “fiilen” konuşlanmasının başlangıcı olacak ve “güçlü bir caydırıcı” etki yaratacak. Aynı kaynak, Ukraynalı askerlerin İngilizlerle savaş deneyimlerini paylaşabileceğini, İngilizlerin de çatışma sırasında geliştirilen yeni silahları test edebileceğini ifade etti.

Planın hazırlık aşamasında olduğuna dair haberler, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile İngiltere’nin yeni Başbakanı Keir Starmer arasındaki üçüncü görüşmenin ardından geldi.

Zelenskiy, temmuz ayında Londra’da yeni kurulan kabineyle görüşmüş, eylül ayında ABD’de BM Genel Kurulu’nda Starmer ile bir araya gelmişti.

Perşembe günü ise yeni görüşmeler için 10 Downing Street’e geldi. Zelenskiy, dört büyük Avrupa ülkesini kapsayan gezisine, Almanya’daki Ramstein Üssü’nde Joe Biden’ın ev sahipliğinde yapılması planlanan Ukrayna temas grubu zirvesinin iptal edilmesinin ardından başladı.

Londra’daki toplantıya NATO’nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, İngiltere Savunma Bakanı John Healey, Starmer’ın ulusal güvenlik danışmanı Tim Barrow ve Genelkurmay Başkanı Amiral Anthony Radakin de katıldı.

Yardımcılarının “Bay Ukrayna” olarak hitap ettiği Healey, bir ay önce Ukrayna hava savunma sistemine bu yıl 650 çok amaçlı füze tahsis edilmesi ve Ukrayna ordusu için Interflex Operasyonu eğitim programının genişletilmesi planını duyurmuştu.

Şu ana kadar 45 bin Ukraynalı asker İngiliz eğitmenler tarafından eğitildi ve program 2025 yılına kadar devam edecek. Ancak Healey, eylül ayında programın uygulanmasındaki “en büyük zorluğun” “Ukrayna’nın eğitim için asker sağlaması” olduğunu itiraf etmişti.

Savaşın başlamasından bu yana toplamda 100 binden fazla Ukraynalı asker, başta İngiltere, Polonya, Fransa ve Almanya olmak üzere yurtdışında askeri eğitim aldı.

Az sayıda İngiliz askeri eğitmen hâlihazırda Ukrayna’ya gitmiş durumda. The Times, bu eğitmenlerin Ukraynalılara tıbbi bakım konusunda eğitim verdiğini, ancak bu görevin detaylarının gizli tutulduğunu belirtti.

İngiltere, Ukrayna’ya silah alımı için 3,5 milyar sterlin tahsis etti

DİPLOMASİ

Türkiye’den Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe ek vergi kararı

Yayınlanma

Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe yönelik anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Vergi oranları yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösterirken, en yüksek vergi oranı Çin’den gelen çelik ithalatçılarına uygulanacak.

Türkiye Ticaret Bakanlığı, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Söz konusu karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Ticaret Bakanlığı, yürütülen anti-damping soruşturmasının sonuçlarına dayanarak, söz konusu ithal çeliğin düşük fiyatlandırmasının Türk üreticilerine ve sanayisine zarar verdiğini belirtti.

Buna bağlı olarak, uygulanan vergiler yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösteriyor.

Türkiye, Rusya’dan MMK, NLMK ve Severstal şirketlerinden yapılan çelik ithalatına ek gümrük vergisi uygulama kararı aldı.

MMK ve NLMK için yüzde 6,1, Severstal için ise yüzde 9 oranında vergi uygulanacak. Rusya’dan gelen çelikler, diğer ülkelerle kıyaslandığında en düşük vergi oranına tabi tutuldu.

Japonya’dan ithal edilen çeliğe yüzde 9 ek vergi uygulanırken, Hindistan’dan gelen çeliklerde Tata Steel dışındaki tüm firmalar için aynı oran belirlendi.

Tata Steel için ise vergi oranı yüzde 6,1 olarak belirlendi. Çinli ithalatçılara yönelik vergi oranı ise yüzde 43,31 olarak açıklandı.

Bununla birlikte, yedi Çinli şirket bu uygulamadan muaf tutuldu ve bu şirketler için vergi oranları yüzde 15 ile yüzde 36 arasında değişiyor. Bu şirketler arasında Han Steel Group ve Rizhao Steel Group dikkat çekiyor.

Vedomosti gazetesinin haberine göre, Rus çelik üreticileri bu yılın eylül ayında 5,4 milyon ton çelik üretti. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,5 oranında bir düşüş gösteriyor.

Rusya’nı çelik sektörü, üst üste dokuzuncu ayda negatif üretim dinamikleri sergiliyor. Uzmanlar, yüksek faiz oranlarının baskısı altında kalan inşaat sektöründeki zayıf talebin bu düşüşün temel nedeni olduğunu belirtiyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya’dan UNIFIL pozisyonlarına saldıran İsrail’e karşı sert açıklama

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, İsrail’in Lübnan’da ikisi İtalyan UNIFIL üslerine düzenlediği saldırıları şiddetle kınadı ve saldırıların “hata” olmadığını söyledi.

Perşembe günü İsrail güçleri Lübnan’ın güneyindeki üç UNIFIL üssünü hedef aldı ve vurdu. Bu üslerden ikisi İtalyan üssü, üçüncüsü ise misyonun karargâhı idi.

Crosetto, “İsrail silahlı kuvvetlerinin UNIFIL’i bazı üslerin boşaltılması gerektiği konusunda uyardığını iddia etmek için hiçbir gerekçe yoktur. Büyükelçiye, Birleşmiş Milletler ve İtalya’nın İsrail hükümetinden emir almadığını İsrail hükümetine iletmesini söyledim,” dedi.

İsrail güçleri tarafından “defalarca gerçekleştirilen düşmanca eylemler”in “savaş suçu” teşkil edebileceğine dikkat çeken bakan, “Bunlar uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir ve herhangi bir askeri gereklilikle gerekçelendirilemez,” ifadelerini kullandı.

Günün erken saatlerinde İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ve İsrail’in İtalya Büyükelçisi ile görüşen Crosetto, İtalyan hükümetinin saldırının bir hata ya da kaza olduğu yönündeki gerekçelere inanmadığını yineledi. Bakan İtalya’nın bu nedenle “mümkün olan en kısa sürede gerçek açıklamalar” talep ettiğini duyurdu.

Ansa’nın haberinde görüşlerine yer verilen Orta Doğu dosyasına aşina olan üst düzey güvenlik kaynaklarına göre, UNIFIL’in İsrail’in BM misyonunun üslerine yönelik saldırısına ilişkin yorumu, Tel Aviv’in Lübnan’daki askeri “gelecek planlarına” “istenmeyen tanıkların” olmasını önlemek için “geri çekilmeye zorlamayı” amaçladığı yönünde.

Le Monde gazetesinin Fransız Silahlı Kuvvetler Bakanlığına dayandırdığı haberine göre Fransa ve İtalya, son olaylar üzerine UNIFIL’e katkıda bulunan Avrupa ülkelerini bir araya getirecek.

Video konferans yoluyla gerçekleştirilecek toplantının önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor fakat kesin tarih henüz belirlenmedi.

Öğleden sonra yapılan açıklamaya göre İtalyan hükümeti, UNIFIL üsleri yakınlarındaki eylemlerin kabul edilemez olduğunu belirterek İsrailli yetkililere resmi bir protesto sunduğunu duyurdu.

Başbakan Giorgia Meloni ayrıca UNIFIL Batı Sektörü Komutanı General Messina ile telefonda görüşerek BM misyonu ve ikili MIBIL misyonu kapsamında Lübnan’da bulunan İtalyan askerleriyle “güçlü dayanışma” içinde olduğunu ifade etti.

Meloni, İtalyan birliklerinin Birleşmiş Milletler yetkisiyle bölgede istikrarın sağlanmasında oynadığı önemli rolü bir kez daha teyit etti.

İtalyan hükümeti, UNIFIL’in Güney Lübnan’daki rolünün önemini bir kez daha teyit ederken, bölgede çatışmaların durdurulması ve gerilimin azaltılması için çalışmaya devam ettiğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Alman halkının çoğunluğu İsrail’e askeri yardıma karşı

Yayınlanma

Alman kamu yayıncısı ARD’nin DeutschlandTrend anketine katılanların neredeyse yüzde 70’i Federal Ordunun İsrail’e yardımda bulunmaması gerektiğini düşünüyor.

Ankete göre katılımcıların yüzde 68’i Almanya’nın İsrail’in savunmasına askeri destek vermesini desteklemiyor. Yüzde 19’u ise bundan yana.

Çeşitli parti destekçilerine daha yakından bakıldığında, hepsinde olumsuz bir tutumun hakim olduğu açıkça görülüyor.

Yeşiller taraftarlarının yüzde 62’si Almanya’nın Ortadoğu’daki çatışmalarda İsrail’e askeri destek vermesine karşı çıkarken, yüzde 27’si destekliyor.

Almanya için Alternatif (AfD) destekçilerinin yüzde 80’i bu tür bir askeri yardımın yanlış olduğunu düşünürken, yüzde 12’si destekliyor.

Diğer partilerin destekçileri arasındaki onay oranları ise ikisinin arasında yer alıyor. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) destekçilerinin yüzde 77’si bu yardıma karşı. CDU/CSU’da bu oran yüzde 68, SPD’de yüzde 65, FDP’e yüzde 56.

İsrail’e verdiği askeri destek bakımından ABD’nin ardından ikinci sırada yer alan Almanya, Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e çok sayıda silah ihracatına izin verdi.

İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanına verdiği askeri karşılık Almanya’daki katılımcıların yüzde 57’si için “çok ileri” giderken, yüzde 21’i İsrail’in Gazze Şeridindeki eylemlerini uygun buluyor.

Mart ayında ankete katılanların yüzde 28’i İsrail’in tepkisini uygun olarak nitelendirmişti ve o zaman bile ankete katılanların yarısı bunun çok ileri gittiğini düşünüyordu.

Almanya’da İsrail’in eylemlerini eleştirenlerin sayısı geçtiğimiz kasım ayından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor.

ARD DeutschlandTrend’in güncel araştırmasında ayrıca İsrail’in gazze’ye yönelik askeri eylemlerinin Filistinli sivil nüfusun da etkilenmesi durumunda haklı olup olmadığı soruldu. Buradaki cevap daha da net: Yüzde 68’lik bir kesim İsrail saldırılarını bu durumda haksız bulurken, sadece yüzde 18’lik bir kesim haklı buluyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English