Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Irak güvenlik zirvesinde bir ilk: PKK, yasaklı örgüt

Yayınlanma

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Irak seyahatinin çıktıları duyuruldu.

Irak’ta ikincisi gerçekleştirilen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi’nde masanın Irak tarafında Irak hükümetinin yanı sıra Haşdi Şabi Komisyonu ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de temsil edildi. Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Fuad Hüseyin, Irak Savunma Bakanı, Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı, Haşdi Şabi Komisyonu Başkanı, İstihbarat Teşkilat Başkanı Vekili ve IKBY İçişleri Bakanının da katıldığı Güvenlik Zirvesi, 14 Mart 2024 tarihinde Bağdat’ta gerçekleşti.

Irak, ilk kez PKK’ya karşı ortak mücadeleyi kabul etti

Zirve sonunda yayınlanan ortak bildiride Türkiye’nin PKK ile mücadelesi bakımından bir ilk gerçekleşti. Aralık ayındaki Güvenlik Zirvesinde PKK ilk defa ortak tehdit olarak tanımlanmıştı, bu kez yayınlanan ortak bildiride PKK, Irak tarafından yasaklı örgüt olarak tanımlandı. Görüşme sonunda Türkiye ve içerisindeki fraksiyonlarla birlikte Irak ilk kez, PKK’ya karşı ortak mücadeleden bahsetmiş oldu. PKK’nın Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi hedef almasının Irak makamlarınca kabul edildiği bu zirve sonrasında, iki ülkenin bu kapsamda ortak daimî komiteler kuracağı ve güvenlik ve diplomasi bürokrasisinin bakan seviyesinde çalışmaları koordine edeceği bildirildi.

Türkiye’nin 2008 yılından bu yana Irak’ın kuzeyine düzenlediği terörle mücadele operasyonları, uzun süre Irak hükümeti tarafından toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendirilmişti. Operasyonlar, çoğu kez Irak tarafının Türkiye’ye diplomatik nota vermesine neden olmuştu.

TSK, Kuzey Irak’a yönelik ilk PKK ile mücadele operasyonunu 1984 yılında gerçekleştirdi. 1998’deki Murat operasyonundan sonra 2008 yılına kadar, özellikle Irak’ın Amerikan işgaliyle karşı karşıya kaldığı 2003 yılından sonra Türkiye, Kuzey Irak’a müdahalede bulunamamıştı. Ancak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerin yeniden düzelmesiyle birlikte, 2008 yılında icra edilen Güneş Harekatıyla, terör örgütü PKK’nın çok sayıda kamp ve mühimmat deposu imha edilmişti.

Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bölgesinde bulunan Hakurk, Metina, Zap ve Haftanin bölgelerini hedef alan Pençe operasyonları beş yıldır devam ediyor. Kısa süre öncesine kadar Irak hükümetinin hedefinde olan TSK’nın PKK’ya yönelik operasyonlarının, Irak’ta gerçekleşen Güvenlik Zirvesi sonrasında iki ülke arasında krize neden olması durumu, artık sona erecek. Görünüşe göre Türk güvenlik ve diplomasi liderleri, hem Irak hükümetini hem de Kürt yönetimi ve Şii grupları PKK karşısında birlikte hareket etmeye ikna etti.

Erdoğan, 12 yıl sonra Bağdat’a gidecek

Irak tarafı, Bağdat’ta düzenlenen ikinci Güvenlik Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beklenen Irak ziyaretinin belirtilmesini istedi. Bu Bağdat’ın Erdoğan’ın beklenen ziyaretine büyük önem atfettiği aynı zamanda ziyareti garantilemek istediği şeklinde değerlendiriliyor. Erdoğan, Irak’a en son 2012 yılında Başbakan olduğu dönemde resmî ziyarette bulunmuştu.

Erdoğan’ın Irak çıkarmasında terör örgütü PKK ile mücadele konusunun yanı sıra petrol boru hattının yeniden açılması ve Türkiye ve Irak üzerinden geçecek Kalkınma Yolu projesi de dahil pek çok ekonomik işbirliği, lojistik ve enerji ile ilgili başlıkları masaya yatırması bekleniyor. Rusya-Ukrayna savaşının tüm dünyanın ekonomik-lojistik rotalarını etkilemesi, bölgeyi de yakından ilgilendiriyor. Irak üzerinden geçecek olan ve 2029 yılında tamamlanması beklenen Kalkınma Yolu projesinin Irak ekonomisine yıllık 4 milyar dolar kaynak oluşturması hedeflenirken, proje aynı zamanda Çin’in Kuşak ve Yol projesi ile Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridorunun tamamlayıcısı olma niteliği kazanabilecek.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English