Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail, İran’ın vereceği “yanıta” hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail, İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemesinin ardından Tahran’dan gelecek misillemeye hazırlanıyor. İsrail ordusu izinleri iptal ederken yedek askerleri göreve çağıracağını duyurdu. Ülke genelinde GPS uygulamalarına yönelik engellemeler yaşanıyor. Büyük Tel Aviv Bölgesi’ndeki yerel yetkililer, sığınakları açmayı planlıyor.

İran’ın Şam’daki diplomatik misyonuna düzenlenen saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusundan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişinin ölmesinden sonra Tahran, misilleme yapacağını duyurdu. Gazze’de devam eden savaşın bölgeye yayılmasını istemeyen İran, bugüne kadar İsrail’in kışkırtıcı saldırılarına karşı temkinli yanıtlar verdi ancak son saldırının kırmızı çizgiyi aştığı belirtiliyor.

Kanal 12, İran’ın Irak ve Yemen’deki milisleri de içeren vekil grupları aracılığıyla değil doğrudan kendi topraklarından füze fırlatarak karşılık verebileceğine işaret etti. Kanal 12’ye konuşan İsrail’in eski Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) Başkanı Amos Yadlin “İran, doğrudan İsrail’e füze atarsa şaşırmam” ifadesini kullandı. Yadlin, “Hizbullah, ramazan ayının son cuma günü yani tam iki gün sonra savaşı başlatmak için emir almış olabilir” görüşünü paylaştı. Kanal 13’ün askeri yorumcusu Alon Ben David, “İsrail, İranlıların bu sefer karşılık verme konusunda önceki zamanlara göre daha kararlı olduğunun farkında” değerlendirmesinde bulundu.

İsrailli yetkililer de İran’dan yanıt geleceğini düşündüğü misillemeye hazırlanıyor. İsrail ordusu,tüm askerlerin ev izinlerinin iptal edildiğini duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, kararın yeni bir değerlendirme çerçevesinde alındığı bildirildi. Tüm savaş birliklerinin ev izinlerinin durdurulduğuna yer verilen açıklamada, “Ordu savaşta ve gerekli durumlarda güçlerin konuşlandırılması konusu gözden geçiriliyor” denildi.

İsrail ordusu dün de “hava savunmasını güçlendirmek” için yedek askerleri göreve çağıracağını duyurmuştu.

Öte yandan Times of Israel’de yayınlanan haberde, başta Google olmak üzere farklı GPS uygulamalarına yönelik engellemelerin ilk defa ülkenin iç kesimlerinde de yaşanmaya başladığı, uygulamaları açanların lokasyonlarının Tel Aviv yerine Beyrut olarak görüldüğü ifade edildi.

Ülkenin iç kesimlerinde yaşanan söz konusu GPS engellemelerinin, İsrail ordusunun hava savunma sistemini güçlendirmesi ve yedek askerleri göreve çağırması sonrasında geldiğine dikkati çekildi.

İsrail daha önce de Hizbullah’ın olası saldırısını önlemek için Lübnan sınırındaki kuzey bölgelerinde GPS uygulamalarına yönelik engelleme getirmişti.

İsrail merkezli “Walla” sitesinde yer alan haberde ise İsrail’in misilleme tehlikesi nedeniyle Gush Dan’daki (Büyük Tel Aviv Bölgesi) birçok yerel yetkilinin bu gece sığınakları açmayı düşündüğü belirtildi.

ORTADOĞU

İsrail yönetiminde “ertesi gün” kamplaşması

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ilk kez Başbakan Binjyamin Netanyahu’nun Hamas yenilene kadar “ertesi gün” tartışmalarının “anlamsız” olduğunu savunan politikasına karşı açıkça meydan okudu.

Gallant, Tel Aviv’de düzenlediği basın toplantısında, uzun zamandır Gazze’de Hamas’a alternatif bir yönetim bulma yönünde çalışmanın gerekli olduğunu söylediklerini ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını kaydeden Gallant, “Ordunun planı tartışmaya açılmadı, daha da kötüsü yerine hiçbir alternatif getirilmedi. Gazze’de askeri-sivil bir rejim, İsrail için kötü ve tehlikeli bir alternatiftir” dedi. Gazze’de askeri bir yönetimin kurulmasını kabul etmeyeceğini ifade eden Gallant, Netanyahu’ya, konuya ilişkin bir karar vermesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil-askeri bir rejimin olmayacağını ilan etmesi ve Hamas’a alternatif bir yönetimi teşvik etmesi çağrısında bulundu.

Netanyahu, sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı videoda Gallant’ın eleştirilerine yanıt verdi. Ordunun Hamas’a karşı savaşmaya devam ettiğine işaret eden Netanyahu, “Hamas var olduğu sürece başka hiçbir aktör Gazze’yi yönetemeyecek, kesinlikle Filistin Yönetimi değil” ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, tartışmaya dahil olarak Gallant’ın görevden alınması çağrısında bulundu. Gallant’ın, Netanyahu ve kabinenin geri kalanıyla Gazze’nin idaresi konusunda ayrışma yaşadığını kaydeden Smotrich, Savunma Bakanı’nın planının Gazze’de “bir Arap terör devletinin” kurulmasının önünü açacağını iddia etti. Ben-Gvir de savaşın hedeflerine ulaşabilmesi için Savunma Bakanı’nın değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz ise Gallant’a desteğini açıkladı. Gantz, ulusal bir televizyonda yaptığı konuşmada, “Savunma Bakanı doğruyu söylüyor; liderliğin sorumluluğu, ne pahasına olursa olsun ülke için doğru olanı yapmaktır” dedi.

Gallant en son geçen yılın mart ayında Netanyahu’ya karşı açıkça cephe almıştı. O zamanki gerekçe savunma bakanının yargıdaki revizyonun IDF ve İsrail’in güvenliği üzerinde olumsuz bir etkisi olacağına dair endişeleriydi. Netanyahu buna Gallant’ı görevden alarak yanıt vermiş ancak yüz binlerce İsrailli protesto için sokaklara döküldüğünden karar hiçbir zaman uygulanamamıştı.

IDF’ten Netanyahu’ya “Sisifos” isyanı

Öte yandan üst düzey IDF ve Şin Bet güvenlik servisi yetkililerinin de yakın zamanda yapılan toplantılarda Netanyahu’ya benzer uyarılarda bulunduğu basına yansımıştı. Gallant’ın açıklamaları, son birkaç aydır siyasi ve savunma liderliği arasında giderek büyüyen çatlağın bir göstergesi.

Haaretz’den Amos Harel meselenin sadece “ertesi gün” ve hükümetin askeri hedeflerine ek siyasi bir hedef belirlemesi tartışması olmadığını söyledi, “Rehine müzakerelerinin durması, Refah’taki çatışmaların devam etmesi, Mısır ve ABD ile giderek büyüyen anlaşmazlıklar da sorgulanıyor” dedi.

Refah’a yapılacak herhangi bir operasyonun Kahire ile karmaşık anlaşmalar gerektireceğinin açık olmasına rağmen krizin patlak verdiğine dikkat çeken Harel, şöyle yazdı: “Refah sınır kapısına İsrail bayrağı çekilmesine öfkelenen Mısır, İsrail’e karşı önlemlerini artırdı. Güney Afrika’nın Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na savaşı durdurmak için tedbir kararı alınması talebiyle yaptığı başvuruya katıldı. Çarşamba günü bir güvenlik heyeti krizi çözmek üzere Kahire’yi ziyaret etti. Mısırlılar ayrıca Sina Yarımadası’ndan Gazze’ye insani yardım girişine engeller koyarak İsrail’in ABD’ye verdiği taahhütleri ihlal etmesine yol açıyor.”

Refah saldırısının da Biden yönetimi ile İsrail arasında krize yol açtığını hatırlatan Harel, Gazze’de son günlerde yoğun çatışmalar yaşandığına ve İsrail’in kayıplarının arttığına dikkat çekti, “Geçmişte olduğu gibi tehlike, herhangi bir siyasi karar alınmadan sahadaki olayların bir tırmanışı dikte etmesidir” dedi.

Harel, yazısına şöyle devam etti: “Bu zor koşullar altında Netanyahu’nun felç geçirdiği görülüyor. Çabalarının çoğunu kişisel olarak hayatta kalmaya, iktidarı elinde tutmaya ve aşırı sağ ve ultra-Ortodokslarla koalisyonunu sürdürmeye harcıyor. Sonuç ise şaşırtıcı derecede pasif bir politika. Mevcut Netanyahu doktrini, savaş halindeki bir ülkeyi önemli kararlar almadan yönetmektir. Başbakan halka saçmalık ve uydurma şeyler pazarlamaya devam ediyor. Tam zafer vaatlerine ve zaferden sadece bir adım uzakta olduğumuz iddialarına şimdi de Refah’a girmenin şişirilmiş önemi eklendi.”

“Başbakan ne pahasına olursa olsun iktidarı elinde tutmayı planlıyor. Bu, yaptığı açıklamalardan, yavaş yavaş yeniden etrafında toplanan destekçilerinin tepkilerinden ve Kanal 14 ile diğer bazı sözcüler tarafından neredeyse 24 saat boyunca onun için yürütülen kampanyadan anlaşılıyor. Netanyahu sıfır diplomatik eylem politikasına sadık kalırken, konu kendi siyasi bekası olduğunda çok daha proaktif davranıyor.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Saldırılarını genişleten İsrail’in kayıpları artıyor

Yayınlanma

Cibaliya kampındaki askeri saldırılarını genişleten İsrail, 5 askerinin “dost ateşiyle” öldüğü, 7’sinin de yaralandığı açıkladı. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ise kampta düzenledikleri operasyonda 12 İsrail askerini öldürdüklerini duyurdu.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre, İsrail ordusunun “kara saldırısını genişlettiğini” duyurduğu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda 5 İsrail askeri dost ateşiyle öldü, 3’ü ağır 7’si de yaralandı.

İsrail ordusunun ön raporunda, paraşütçü birlikleriyle ile birlikte hareket eden bir İsrail tankının, dün akşam askerlerin bulunduğu bir binayı 2 kez hedef aldığı aktarıldı. Tankçı birliğinin, paraşütçülerden önce bölgeye geldiği ve paraşütçülerin de bölgeye ulaşmasının ardından söz konusu binada konuşlandığı belirtildi.

Akşam saatlerinde başka bir paraşütçü birliğin bölgeye gelerek, 2 İsrail tankına aynı binaya girdiklerini haber verdiği belirtildi.

Tankçı birliğinin söz konusu binanın pencerelerinden birinde silah namlusu tespit etmesi üzerine binaya iki kez ateş açtığı ifade edildi.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, ölen askerlerin tamamının Paraşütçü Tugayı’ndan Yüzbaşı Roy Beit Yaakov (22), Çavuş Gilad Arye Boim (22), Çavuş Daniel Chemu (20), Çavuş İlan Cohen (20) ve Çavuş Betzlel David Shashuah (21) olduğu kaydedildi.

İsrail ordusu dün Cibaliya kampındaki askeri saldırılarını genişlettiğini duyurmuş, görgü tanıkları da İsrail askerlerinin kampta “yüzlerce yerinden edilmiş Filistinliyi barınma merkezlerinden Gazze kentinin batısına doğru zorla göç ettirdiğini söylemişti.

Filistinli gruplar da saldırılarını genişleten İsrail ordusuyla şiddetli çatışmalara girdi.

Hamas çatışmalarda 7’si tank, 4’ü buldozer ve 1’i ne olduğu belirtilmeyen askeri araç olmak üzere İsrail ordusuna ait 12 aracı vurduklarını açıkladı.

Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada, “Yasin-105” roketiyle İsrail ordusuna ait D9 askeri buldozerinin, iki anti-personel roketi ile de bir evin içinde saklanan İsrail kuvvetinin hedef alındığı ve çatışmaya girildiği ifade edildi. Bu esnada kurtarma kuvveti olay yerine doğru ilerlerken, Merkava tipi bir tankın patlayıcı ile hedef alındığı aktarılan açıklamada, operasyonda en az 12 İsrail askerinin öldürüldüğü belirtildi.

Refah’a ek birlik

Öte yandan İsrail ordusunun, kara saldırısını genişletme tehdidinde bulunduğu Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentine ek birlik gönderdiği duyuruldu.

The Times of Israel’in haberinde, İsrail ordusunun, Refah’ın doğusunda konuşlu 162. Tümen’e katılması için gece saatlerinde komando birliği gönderdiği belirtildi.

Haberde, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin İsrail’in Refah’taki “kara saldırılarını genişletmeyi” onaylamasının söz konusu olduğu bir dönemde Refah’a ek askeri birlik gönderildiğine dikkat çekildi.

İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, 7 Mayıs sabahı da Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail ile Mısır arasında sınır kapısı krizi

Yayınlanma

Tel Aviv yönetimi, İsrail ordusunun 7 Mayıs’ta işgal ettiği Refah Sınır Kapısı’nın kapalı olması nedeniyle Mısır’ı suçladı. Kahire yönetimi tek sorumlunun sınır kapısı çevresine yönelik saldırıları nedeniyle İsrail’de olduğunu söyledi. İsrailli yetkililer Kahire’nin tutumunun daha önce hiç görülmedik bir tutum olduğunu belirterek söz konusu krizin Mısır ile İsrail arasındaki ilişkileri bozacağından endişe ediyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile telefonda görüştüğünü ve “Mısır’ı Refah Sınır Kapısı’nı yeniden açmaya ikna etme” konusunu ele aldığını söyledi. Katz, “Dünya, insani durumun sorumluluğunu İsrail’e yüklüyor ancak Gazze’deki insani krizi önlemenin anahtarı artık Mısırlı dostlarımızın elinde” ifadelerini kullandı.

Katz’ın iddialarına yanıt, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’den geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Bakan Şukri, “Mısır, İsrail’in gerçekleri çarpıtma ve İsrail tarafına düşen sorumluluktan kaçma politikasını kesin bir şekilde kınıyor” dedi. Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin halihazırda karşı karşıya kaldıkları insani krizin tek sorumlusunun İsrail olduğunu söyleyen Şukri, İsrail’in Refah Kapısı’nın Filistin tarafında kalan kısmını kontrol altına almasının ve sınır kapısı çevresine yönelik saldırılarının, yardım görevlileri ile yardım tırlarının şoförlerinin hayatını tehlikeye attığına dikkati çekerek, bu durumun “sınır kapısından yardım girişinin yapılmamasının temel sebebi” olduğunu belirtti.

Mısırlı Bakan, “İsrail’e kontrolü altındaki kara geçişlerinden yardımların ulaştırılmasına izin vererek işgalci güç olarak yasal sorumluluğunu üstlenme” çağrısında bulundu.

İsrail ordusu, 7 Mayıs’ta Gazze’nin Mısır’a açılan sınır kapısı Refah’ı işgal etmişti. İsrail’in yoğun saldırıları altındaki Gazze’de gıda sıkıntısı ve açlık her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Refah Sınır Kapısı’nın İsrail güçlerince işgal edilmesi ve kapatılması nedeniyle Gazze’ye giren yardım tırları sayısında ciddi düşüş yaşandığı belirtiliyor.

“Mısır’ın tutumu aşırı”

Öte yandan Haaretz gazetesinin haberine göre üst düzey İsrailli yetkililer, Mısır’ın Gazze’deki ateşkes ve rehine anlaşmasındaki arabuluculuk rolünü bırakmasından korkuyor ve mevcut krizin devam etmesi halinde iki ülke arasındaki askeri ve istihbarat işbirliğinin zarar göreceği uyarısında bulunuyor.

İsmi açıklanmayan bir yetkili “Mısır’ın mevcut tutumu, savaş başladığından bu yana en kötü seviyede” dedi.

İsrail kısa bir süre önce Hamas’ı Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde kalan son büyük kalesinden çıkarmak için “hassas” olarak nitelendirdiği bir operasyon başlattı. Ancak, Gazze’nin diğer bölgelerindeki çatışmalardan kaçan bir milyondan fazla Gazzeli kente ve çevresine sığındığı için, buraya yapılacak büyük bir saldırı ABD de dahil uluslararası muhalefetle karşı karşıya.

İsrailli yetkili Kahire’nin savaşın ilk aylarında İsrail’in Gazze’deki Hamas yönetimini devirme hedefini anladığını ancak Refah operasyonu başladıktan sonra “İsrail’i engellemek ve savaşı durdurmaya zorlamak için kasıtlı olarak hareket ettiklerini” söyledi. Yetkili bunun Gazze’deki önceki operasyonlarda bile “hiç yaşanmamış” bir şey olduğunu sözlerine ekledi.

WSJ: Mısır, İsrail ile ilişki düzeyini düşürmeyi değerlendiriyor

İsrail’in insani yardımların Gazze’ye ulaşmasında önemli bir kanal olan Mısır ile Refah sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirmesi durumu daha da kötüleştirdi. Haaretz’in haberine göre Mısırlı yetkililer geçide İsrail bayrağı çekilmesini özellikle üzücü buldu. O zamandan bu yana Mısır, yardım kamyonlarının kendi topraklarından Gazze’ye geçmesi için koordinasyonu sona erdirdi ve geçidin diğer tarafının Filistinlilerin kontrolünde olmasında ısrar ediyor.

Bu gecikme Gazze’de savaşın yol açtığı insani krizi daha da kötüleştiriyor.

Haaretz’e konuşan İsrailli yetkililerden biri, “Bunun Mısır kamuoyu açısından neden sorun yarattığını anlıyoruz” dedi ancak “insani yardımların geçişini neredeyse tamamen durdurmaları aşırı bir tepki” diye ekledi.

Filistin Yönetimi teklifi kabul etmedi

Öte yandan İsrail’in, Refah Sınır Kapısı krizine çözüm için Filistin yönetimine gizli bir teklif götürdüğü ve sınır kapısının yönetimini devralmasını istediği ortaya çıkmıştı. Ancak aşırı sağcı ortaklarının tepkisinden korkan Başbakan Netanyahu’nun Ramallah’tan, sınır yönetimini devralacak yetkililerin kendilerini yardım kuruluşunun üyeleriymiş gibi tanıtmalarını istemişti. ABD’li bir yetkili Times of Israel’e bu planın Ramallah tarafından reddedildiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English