Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail ve Hizbullah “açık hesap savaşı”nda

Yayınlanma

Hizbullah’ın aralarında sivillerin de bulunduğu 30’dan fazla kişinin ölümüne yol açan iletişim cihazının saldırısına tepki olarak ilk kez Hayfa’yı vurmasından sonra İsrail ordusu, bu sabah Lübnan’ın güneyindeki sivilleri “evlerini hedef almakla” tehdit etti ve hava saldırısı başlattı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında Lübnan’daki iletişim cihazlarının patlatılmasıyla tırmanan gerilim hafta sonu zirveye çıktı. İsrail ordusu 20 Eylül’de Beyrut’un güneyine hava saldırısı düzenledi. Hizbullah, saldırıda aralarında üst düzey askeri komutanlarından İbrahim Akil’in de bulunduğu 15 mensubunun öldüğünü duyurdu.

Hizbullah da cumartesi gecesi ve dün sabah saatlerinde, sınırın 46 kilometre derinliğindeki Hayfa kenti çevresine saldırı düzenledi. Hizbullah’ın Ramat David askeri hava üssü ile bölgedeki İsrailli savunma sanayi şirketi Rafael’in merkezini hedef aldığı saldırılar, Hizbullah’ın 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırın en derin bölgesine ve Hayfa’ya düzenlediği “ilk saldırı” olarak kayıtlara geçti.

Operasyon açığa çıkmak üzereydi: İsrail saldırıyı öne çekti

İsrail’den Lübnanlılara tehdit

Hizbullah’ın saldırısından sonra İsrail ordusu bu sabah Lübnan’ın güneyine yeni bir hava saldırısı başlattı, bölgedeki çok sayıda yerden dumanlar yükseldi.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, yaptığı görüntülü açıklamada, Hizbullah’ın Lübnan’ın güneyindeki köy ve kasabalarda birçok konut ve binada silah gizlediğini iddia etti. Hizbullah’ın İsrail’e saldırılara hazırlandığını ifade eden Adraee, sivil halka Hizbullah’ın silah gizlediğini ileri sürdüğü ev ve binaları boşaltma çağrısında bulundu. Adraee, bunun “sivil halkın güvenliği için” son çağrı olduğuna dikkati çekerek, İsrail’in söz konusu yapıları yıkacağı tehdidinde bulundu.

“Psikolojik savaş”

Öte yandan Lübnan resmi ajansı NNA’da yer alan haberde, Beyrut ve bazı bölgelerdeki vatandaşların telefonlarına İsrail’den uyarı mesajları geldiği belirtildi. Mesajlarda Lübnanlılara “bulundukları yerleri derhal boşaltmaları” çağrısı yapılırken, bunun İsrail’in yürüttüğü psikolojik savaş çerçevesinde gerçekleştirildiği vurgulandı.

Haberde ayrıca, Enformasyon Bakanı Ziyad el-Makari’nin ofisindeki telesekretere de “binanın boşaltılması” çağrısının bulunduğu bir mesaj geldiği bildirildi. Makari, yaptığı açıklamada, İsrail’in benimsediği psikolojik savaşın bir parçası olarak, Beyrut ve bazı bölgelerdeki çok sayıda vatandaşa “bulundukları yeri tahliye” çağrısı içeren İsrail üzerinden telefon mesajları yollandığını ve bu mesajların rastgele gönderildiğini aktardı. Enformasyon Bakanlığı çalışanlarının görevlerine odaklandığını belirten Makari, konunun ilgili makamlarca takip edildiği ve böyle durumlara gereğinden fazla itibar edilmemesi çağrısında bulundu.

İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi de ordu kaynaklı haberinde, “İsrail ordusunun, Lübnan’a saldırı planladığını ve bunun pazar günkünden daha büyük ve uzun süreli olmasının beklendiğini” aktardı.

“Açık hesap savaşı”

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, İsrail’in 20 Eylül’de Beyrut’un güneyine düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden İbrahim Akil için düzenlenen cenaze töreninde Hizbullah’ın saldırıları nedeniyle İsrail’in kuzeyinden ülkenin diğer bölgelerine göç eden İsraillilerin geri dönmelerine izin vermeyeceklerini söyledi. Kasım, “Lübnan Destek Cephesi, ne kadar sürerse sürsün, Gazze’deki savaş sona erene kadar desteğine devam edecek” diye konuştu.

Hizbullah’ın her türlü askeri ihtimallere karşı hazır olduğunu söyleyen Kasım, şunları kaydetti: “Saldırıya nasıl karşılık vereceğimizi açıklamayacağız, unvanı ‘Açık Hesap Savaşı’ olan yeni bir aşamaya girdik. Hizbullah’ın, hazırladığı planlarla İsrail dehşetten ölecek.”

ORTADOĞU

Ukrayna, Batılı ülkelerden iki farklı savaş uçağı daha istedi

Yayınlanma

Ukrayna, F-16 ve Mirage-2000’lere ek olarak Gripen ve Eurofighter savaş uçakları için de Batılı ülkelerle görüşmeler yürütüyor.

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Kiev’in Gripen ve Eurofighter savaş uçaklarının temini için Batılı ülkelerle görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.

Umerov, Rada TV kanalına yaptığı açıklamada, “Şu anda müttefiklerimizden F-16’lar ve Mirage-2000’ler için söz aldık. Gripen ve Eurofighter Typhoon savaş uçakları için de müzakereler sürüyor. Yakında alacağımız somut neticeleri açıklayabiliriz,” dedi.

Bakan, Ukrayna’nın hava üstünlüğü elde etmek için çok sayıda uçağa ihtiyaç duyduğunu da sözlerine ekledi.

Mayıs ayı sonunda İsveç, Gripen savaş uçaklarının teslimatını askıya almıştı. İsveç Savunma Bakanı Paul Jonsson, bu kararın F-16 uçaklarının teslimatı üzerinde çalışan müttefiklerin isteği üzerine alındığını belirtmişti.

İlk F-16’ların ülkeye ulaştığı ve savaşta kullanılacağı, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy tarafından duyurulmuştu. Fakat 26 Ağustos’ta ilk F-16 kaybı yaşandı ve pilot Aleksey Mesya kazada hayatını kaybetti. Kazanın olası nedenleri arasında pilot hatası ve dost ateşi gösteriliyor.

Eurofighter Typhoon, Avrupa konsorsiyumu Eurofighter GmbH tarafından geliştirilen 4. nesil çok amaçlı bir savaş uçağı. İlk uçuşunu 1994’te gerçekleştiren uçak, 2003’ten beri aktif olarak kullanılıyor.

Avusturya, Almanya, İtalya, İspanya, Birleşik Krallık, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Umman’da hizmet veriyor. Hava üstünlüğü sağlamak için tasarlanan bu uçağın birim fiyatı yaklaşık 120 milyon dolar.

JAS 39 Gripen de benzer özelliklere sahip 4. nesil bir savaş uçağı. İsveçli Saab şirketi tarafından geliştirilen uçak, 1997’de İsveç Kraliyet Hava Kuvvetleri envanterine girdi.

Çok yönlü görevler üstlenebilen Gripen, hassas bombalar, seyir füzeleri ve gemi savar füzeler dahil çeşitli silah sistemleri taşıyabiliyor. JAS kısaltması İsveççede Jakt (avcı), Attack (saldırı uçağı) ve Spaning (keşif) kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor.

ABD, Ukrayna’ya F-16’lar için orta menzilli güdümlü bomba tedarik edecek

Öte yandan ABD, 23 Eylül Pazartesi günü açıklanması beklenen 375 milyon dolarlık yeni askeri yardım paketinin bir parçası olarak Ukrayna’ya F-16’larda kullanılmak üzere orta menzilli güdümlü bombalar göndermeyi planlıyor.

Joint Standoff Weapon (JSOW) olarak bilinen bu bombalar hem Amerikan ordusu hem de müttefikleri tarafından kullanılıyor.

Politico‘nun Amerikalı üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde, bu bombaların 130 kilometreye kadar uzaklıktaki hedefleri vurma kapasitesine sahip olduğu ve bu sayede Ukrayna’ya Rus hedeflerine karşı ek yetenekler kazandıracağı belirtiliyor.

Hazırlık aşamasında olan yardım paketi, hava savunma sistemlerinin yanı sıra topçu mühimmatı ve füzeleri de içerecek.

ABD, F-16’lara hizmet vermek üzere Ukrayna’ya yüklenici göndermeyi reddetti

JSOW, hava savunma sistemlerinin kapsama alanı dışındaki hem sabit hem de hareketli hedefleri vurmak üzere tasarlanmış, taktik amaçlı güdümlü bir hava bombası. Bombanın geliştiricisi ise ABD’li Texas Instruments şirketi.

Eylül ayı başında ABD, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşta desteklemek amacıyla 250 milyon dolarlık ek yardım sağlamıştı. Bu yardım paketinde Javelin ve AT-4 tanksavar sistemleri, Bradley zırhlı muharebe araçları, M113 zırhlı personel taşıyıcıları, mayına karşı korumalı zırhlı araçlar (MRAP), el bombaları, RIM-7, Stinger ve TOW füzeleri ile HIMARS çoklu roketatar sistemleri için mühimmat ve 155 ile 105 milimetre kalibreli topçu mühimmatı yer alıyordu.

Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü olan 24 Ağustos’ta Pentagon, Kiev’e toplamda 125 milyon dolar değerinde hava savunma füzeleri, Javelin tanksavar sistemleri, HIMARS mühimmatı, anti-drone ekipmanları ve topçu mermileri sağlayacağını duyurmuştu.

ABD, Rusya’nın askeri müdahalesinin başından bu yana Ukrayna’ya toplamda yaklaşık 56 milyar dolarlık askeri yardımda bulundu. Washington, Kiev’i gerektiği sürece desteklemeye devam edeceğini defalarca vurguladı.

Ukrayna’ya ait F-16 düştü: ‘Dost ateşi’ iddiası

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’in “tampon bölge” planı

Yayınlanma

İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Lübnan’ın güneyinde yaşayan halkın sürülerek bölgede “tampon bölge” oluşturulması önerisinde bulundu.

Hizbullah saldırıları nedeniyle yaklaşık bir yıldır evlerine dönemeyen İsraillilerin durumu hükümet üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Düzenlediği saldırılara rağmen Hizbullah’ı Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmeye zorlayamayan İsrail, Lübnan’ın güneyinde yeni bir tampon bölge kurulması önerisini dillendirmeye başladı.

İsrail basını, İsrail Ordusu Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin’in Hizbullah ile gerilim zirveye çıkmadan önce yapılan kapalı bir toplantıda Lübnan’ın güneyinde “tampon bölge” kurulmasını önerdiğini yazmıştı.

Ardından İsrailli Bakan Chikli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Lübnan yönetiminin ülkenin güneyinde “egemenliğini sağlayamadığını” iddia etti. Chikli, “İsrail ordusunun bölgeyi ele geçirmesi gerektiğini” ileri sürdü.

Aynı zamanda Başbakan Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud Milletvekili de olan Chikli, yayımladığı haritayla Lübnan’ın güneyindeki bir bölgede İsrail ordusunun “kontrolünde bir tampon bölge” kurulması önerisi yaptı. Chikli, kurulmasını istediği “tampon bölgede” yaşayan Lübnanlıların ise bölgeden sürülmesini savundu.

İsrail ve Hizbullah “açık hesap savaşı”nda

“İsrail Lübnan’ın köy ve beldelerini yok etmeyi planlıyor”

Öte yandan Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail’in saldırılarla Lübnan’ın köy ve beldelerini yok etmeyi, tüm yeşil alanları ortadan kaldırmayı planladığını belirtti.

Lübnan Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Başbakan Mikati, başkent Beyrut’ta düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda son gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Mikati, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Lübnan’ın güneyinin ikinci bir Gazze’ye dönüşmesi yönündeki endişesini hatırlatarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Gazze’de ateşkes sağlanmasını öngören 2735 sayılı kararının uygulanması ve İsrail-Filistin sorununun iki devletli çözüm çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.

İsrail’in Lübnan’a devam eden saldırılarına dikkati çeken Mikati, “İsrail’in bu saldırıları, Lübnan’a yönelik tam anlamıyla bir soykırım savaşıdır. İsrail, saldırılarla Lübnan’ın köy ve beldelerini yok etmeyi, tüm yeşil alanları ortadan kaldırmayı planlıyor” dedi.

Mikati, gerçekleştirdikleri tüm görüşmelerde BM’ye, BMGK’ya ve aktif devletlere “doğru olanın yanında yer alma ve saldırıları durdurma çağrısı” yaptıklarını belirterek Lübnan’ın BMGK’nın 1701 sayılı kararına bağlı olduğunu kaydetti.

İsrail ordusu, bu sabah saatlerinde Lübnan’a iki ayrı hava saldırısı başlattığını duyurmuştu. Saldırılarda Lübnan’ın güneyi ve doğusundaki bazı bölgelerin hedef alındığı aktarılmıştı. Ordu, Lübnan’ın güneyi ve doğusunda sabahtan bu yana 300’den fazla “hedefe” hava saldırıları düzenlendiğini belirtmişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Eski CIA şefi Panetta: Çağrı cihazı saldırısı “terörün bir biçimi”

Yayınlanma

Eski CIA şefi Leon Panetta, İsrail’in Lübnan’da düzenlediği çağrı cihazı saldırısının “terörün bir biçimi” olduğunu söyledi.

CBS’e konuşan Panetta, operasyon nedeniyle İsrail’in kınanması gerektiğini düşünüp düşünmediği sorulduğunda ise, “dünya uluslarının ciddi bir tartışma yapmasının çok önemli olacağını” söyledi.

Panetta, “Sözlerimi bir kenara not edin, bu geleceğin savaş alanıdır,” diye ekledi.

İsrail’in yaptığı saldırı ile ilgili, “Bu doğrudan tedarik zincirine giriyor, doğrudan tedarik zincirine. Ve terör tedarik zincirine girdiğinde, insanların ‘Sırada ne var?’ sorusunu sormasına neden oluyor,” diyen Panetta, bu “taktiğin” bazı “sonuçları” olacağının da altını çizdi.

Eski CIA şefi, “Bugünlerde çok yaygın olan teknolojiye bir patlayıcı yerleştirebilme yeteneği. Ve bunu bir terör savaşına dönüştürmek. Gerçekten, bir terör savaşına. Bu yeni bir şey,” dedi.

Geçen hafta Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizler toplu olarak patlatıldı. Saldırı yaygın olarak İsrail’in istihbarat örgütü Mossad’a atfedildi ve onlarca kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English