Bizi Takip Edin

Rusya

İstanbul’da kurulan müzakere masasından beklentiler

Yayınlanma

Rusya ve Ukrayna heyetleri, Türkiye’nin arabuluculuğunda barış görüşmeleri için İstanbul’da bir araya gelmeye hazırlanırken, Rusya Devlet Başkanı Danışmanı Vladimir Medinskiy, Rus heyetinin 16 Mayıs sabah saat 10.00’dan itibaren Ukrayna tarafını İstanbul’da bekleyeceğini duyurdu.

Medinskiy, Rusya’nın Ukrayna ile ön koşulsuz doğrudan müzakerelere hazır olduğunu vurguladı. Bu gelişme, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rus heyetiyle Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı görüşmenin ardından geldi.

Anadolu Ajansı‘nın Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, 16 Mayıs’ta Rusya, Ukrayna ve Türkiye arasında üçlü bir toplantı yapılması planlanıyor.

Rusya Devlet Başkanı Danışmanı Vladimir Medinskiy, dün Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlediği basın toplantısında, Rus müzakere heyetinin İstanbul’daki görüşmeleri, 2022’de kesintiye uğrayan çözüm sürecinin devamı olarak gördüğünü belirtti.

Medinskiy, “Heyet, çözüm yolları ve ortak noktalar bulmaya odaklanmış durumda. Görev, çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırarak uzun vadeli barışın tesis edilmesidir,” dedi.

Medinskiy’e göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 14 Mayıs arifesinde Ukrayna ile yürütülen askeri müdahalenin tüm komutanlarıyla yaptığı toplantının ardından görevleri belirledi ve müzakere pozisyonunu tanımladı.

Rus heyetinin “Ukrayna ile müzakerelerin yeniden başlamasına hazır olduğu ve İstanbul’daki görüşmeler öncesinde çalışma havasını koruduğu” ifade edildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 15 Mayıs sabahı Ankara’ya geldi. Zelenskiy’nin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Başkanlığı Sarayı’ndaki görüşmesi, planlanandan biraz geç, Türkiye saatiyle 13.00’te başladı. Zelenskiy, görüşme öncesinde Rusya’nın İstanbul’daki heyetinin yapısını ve seviyesini “göstermelik” olarak nitelendirdi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Zelenskiy’i “acınası bir insan” olarak tanımlayarak İstanbul’daki müzakerelerin bir “muamma” olarak kaldığını ve bir şans verilmesi gerektiğini belirtti.

Lavrov, “Hiç kimse her şeyin sorunsuz olacağını garanti etmiyor. Aksine, üç yıl önce İstanbul’da olduğu gibi kesinlikle sorunlar olacaktır,” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna ihtilafına ilişkin temasların “yeni fırsatlar doğurduğunu” söyledi.

Anadolu Ajansı‘nın aktardığına göre Erdoğan, “şansın kaçırılmayacağına” dair güvencesini dile getirdi. Erdoğan’ın Zelenskiy ile görüşmesi yaklaşık üç saat sürdü.

Moskova Devlet Dil Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. İkbal Dürre’ye göre, Türkiye 2022’den bu yana Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk deneyimi biriktirdi.

‘Erdoğan, Zelenskiy’i ikna etmeye çalıştı’

Vedomosti gazetesine konuşan Dürre, Ankara’nın daha önce tahıl anlaşması ve esir takasında önemli rol oynadığını hatırlatarak, Erdoğan’ın Türkiye içindeki dikkati ekonomik durumdan ve muhalefetle mücadeleden diplomatik zaferlere kaydırmak için dış politikada başarıya ilgi duyduğunu belirtti.

Uzman, çatışmanın sona ermesinin Erdoğan için bir diğer nedeninin de Ukrayna’nın yeniden inşasından Türk şirketlerinin kâr elde etme beklentisi olduğunu ekledi: “Türkiye, AB ve ABD’nin ülke üzerindeki artan baskısı nedeniyle artık Rusya-Ukrayna çatışmasından ekonomik çıkar sağlayamıyor.”

Dürre, Ankara’nın Moskova üzerinde neredeyse hiç baskı aracı bulunmadığını, ancak Kiev üzerinde bulunduğunu kaydederek, “Erdoğan, Ankara’da Zelenskiy’i gerçekten müzakere masasına oturmaya ikna etmeye çalıştı,” dedi.

Zelenskiy, Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmesinin ardından Ukrayna Büyükelçiliği’nde basın toplantısı düzenledi. Burada yaptığı açıklamada, İstanbul’a Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlığında, Rusya’dan gelenlerden daha üst düzey bir heyet göndereceğini belirtti.

Zelenskiy, “Rusya’dan gelenler arasında karar alıcı kimseler görmüyoruz. Buna rağmen, ABD Başkanı Donald Trump’a, Türkiye’ye ve Erdoğan’a saygıdan dolayı, anlaşmayı denemek, gerilimi azaltmaya yönelik ilk adımları atmaya çalışmak istediğim için heyetimizi İstanbul’a göndermeye karar verdim,” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy’e göre, Ukrayna heyeti İstanbul’da Amerikalılarla görüşecek ve 16 Mayıs’ta da orada kalacak. Zelenskiy, sözlerinin sonunda ABD’nin Kiev’e Moskova’dan daha fazla baskı yaptığından yakındı.

Haber yayına hazırlandığı sırada Ukrayna tarafının Rusya’dan yetkililerle müzakereleri henüz başlamamıştı. Zelenskiy, görüşmelerin 15 Mayıs akşamı veya 16 Mayıs’ta olabileceğini belirtmişti.

TASS haber ajansı, 15 Mayıs akşamı kendi kaynaklarına dayandırarak, o gün Ukrayna ile “lojistik nedenlerle” görüşme olmayacağını bildirdi.

‘Heyet başkanı olarak Umerov’un atanması Kiev’in çatışmanın bitmesini istemediğini gösteriyor’

Öte yandan Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri Enstitüsü Ukrayna Sektörü Başkanı İvan Skorikov, gazeteye yaptığı açıklamada, Umerov’un heyet başkanı olarak atanması ve müzakerelerin ilan edilen hedefinin 30 günlük ateşkes olmasının, Kiev’in çatışmanın sona ermesiyle ilgilenmediğini, sadece bir mola istediğini gösterdiğini savundu.

Uzman, bunun krizin derin nedenlerini çözmediği için Rusya’nın çıkarlarına uygun olmadığını söyledi.

Türkiye’nin güneyindeki Antalya’da 15 Mayıs’ta NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının gayri resmi zirvesi gerçekleştirildi. Zirve öncesinde Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi.

Zirve marjında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çatışmanın çözümü için bir fırsat penceresi açıldığını ve ittifak ülkelerinin sorunun çözümüne yönelik desteği görüşeceğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Rubio ise Antalya’daki zirvede Avrupa’nın Rusya-Ukrayna müzakerelerindeki kritik önemine değindi.

Fidan daha sonra ABD’den gözlemci bir heyetin İstanbul’a gönderileceğini teyit etti. Rubio ile birlikte Trump’ın özel elçisi Steve Witcoff’un da orada olması bekleniyor.

Skorikov’a göre, Zelenskiy İstanbul’daki müzakereleri, Moskova’yı anlaşmaya yanaşmamakla suçlamak ve Trump’ı kendi tarafına çekmeye çalışmak için bir enformasyon kampanyasında kullanmaya çalıştı.

Trump ise Katar’dan BAE’ye giderken yaptığı açıklamada, Putin’in Türkiye’ye gelmemesinden “hayal kırıklığına uğramadığını” söyledi.

Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayınlanan ses kaydına göre Trump, “Neden hayal kırıklığına uğrayayım ki? Bu heyet hakkında hiçbir şey bilmiyorum, kontrol bile etmedim. Dinleyin, ben ve Putin görüşene kadar hiçbir şey yerinden oynamayacak. Belli ki o (Putin) gitmeyecekti. Hazırdı ama benim de gideceğimi düşündü. Bensiz gitmeyecekti,” ifadesini kullandı.

Trump başlangıçta Türkiye’ye gelme olasılığını dile getirmiş, ancak daha sonra Katar ziyareti nedeniyle meşgul olduğunu belirtmiş, ardından Reuters‘ın haberine göre fikrini değiştirmişti.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, 15 Mayıs akşamı yaptığı açıklamada, ABD’nin olası bir Putin-Trump görüşmesine ilişkin kararını İstanbul’daki Ukrayna müzakerelerinin sonuçlarına göre vereceğini belirtti.

‘Mesaj basit: Moskova’nın pozisyonu değişmedi, zira kendi anlayışına göre çatışmanın temel nedenleri ortadan kaldırılmadı’

Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada Çalışmaları Enstitüsü kıdemli araştırmacısı Pavel Koşkin, Trump’ın uygun, hiçbir bağlayıcılığı olmayan bir pozisyon aldığını ve belki de demagojisinin ve Rusya’nın yanıtının dikkati ve müzakere yanılsamasını sürdürmek için bir test veya blöf olduğunu dile getirdi.

Geriye kalanın, acil canlandırma gerektiren durmuş bir süreç olduğunu kaydeden Koşkin, tarafların başladıkları noktaya geri döndüğünü ve daha önce Zelenskiy ile dayanışma gösteren Trump’ın yeniden söylem değiştirdiğini ifade etti.

Koşkin, “İstanbul formatına dönüş semboliktir ve 2022 başlarına bir gönderme olarak Rusya için daha avantajlıdır. Mesaj basit: Moskova’nın pozisyonu değişmedi, zira kendi anlayışına göre çatışmanın temel nedenleri ortadan kaldırılmadı,” diye konuştu.

Bununla birlikte Skorikov, İstanbul’daki müzakerelerin başarısız olması durumunda bile Beyaz Saray’ın arabuluculuk misyonundan vazgeçmeyeceği ve bazen Moskova’ya, bazen de Kiev’e baskı yapmaya devam edeceği görüşünde.

Putin’in çağrısıyla başlayan İstanbul süreci sarpa sardı: Taraflar ne diyor?

Rusya

Şoygu’nun Kuzey Kore ziyaretinin perde arkası

Yayınlanma

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu’nun Pyongyang ziyaretinde, Kuzey Kore’nin Kursk bölgesine bin istihkamcı göndermesi kararlaştırıldı. Rus uzman Yevgeniy Kim, bir ay içindeki ikinci olan bu ziyaretin asıl amacının daha derin askeri-teknik işbirliği ve Putin’den özel bir mesaj olduğunu, Kuzey Kore’nin uzun menzilli füzelerinin Rusya için stratejik önem taşıdığını belirtti.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu’nun 17 Haziran’da Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’a gerçekleştirdiği ziyaretin ilk resmi sonuçları açıklandı.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile yapılan görüşmeler neticesinde, Pyongyang’ın, Ukraynalı milliyetçiler tarafından döşenen mayınları temizlemek üzere Rusya’nın Kursk bölgesine bin istihkamcı göndereceği bildirildi.

Bu ziyaret, Şoygu’nun bir ay içinde Kuzey Kore’ye yaptığı ikinci ziyaret olmasıyla dikkat çekti.

Resmi olarak açıklananların “buzdağının sadece görünen kısmı” olduğu belirtilirken, bazı kaynaklar Kuzey Kore’nin istihkamcıların yanı sıra, yıkılan tesislerin yeniden inşası için savaş bölgesine 5 ila 6 bin arasında inşaat işçisi gönderebileceğini öne sürdü.

Uzmanlar, Kuzey Kore’de inşaat faaliyetlerinin geleneksel olarak ordu tarafından yürütüldüğünü ve bu personelin aynı zamanda iyi bir savaş eğitimi aldığını vurguluyor. Gerekli bir durumda bu birliklerin, emir üzerine hem savunma hem de saldırı görevleri için harekete geçebileceği ifade ediliyor.

Kuzey Kore’den Rusya’ya kritik destek: Kursk’un inşası için binlerce asker yola çıkıyor

Putin’den özel mesaj

Rusya Bilimler Akademisi Çin ve Modern Asya Enstitüsü Kore Araştırmaları Merkezi’nin önde gelen araştırmacılarından Yevgeniy Kim, Svobodnaya Pressa‘ya yaptığı açıklamada, Şoygu’nun ziyaretinin görünenden daha derin anlamlar taşıdığını belirtti.

Kim, “Şoygu, Putin’in güvendiği bir isim olduğu için Rusya Devlet Başkanı’ndan önemli bir mesaj iletmiş olması son derece doğal. Konu, ülkelerimiz arasındaki güvenlik işbirliğinin biçimleriyle ilgili,” dedi.

‘Dengeyi değiştirecek füzeler’

Yevgeniy Kim, iki ülke arasındaki askeri-teknik işbirliğine dikkat çekerek, Kuzey Kore’nin elindeki gelişmiş silah sistemlerinin önemini vurguladı. Kim, bu konudaki değerlendirmesinde, “Kuzey Kore’nin, bizim ve Amerikan Çok Namlulu Roketatar Sistemleri’nin (ÇNRS) menzilini ikiye veya üçe katlayan ÇNRS’lere sahip olduğu bir sır değil. Bu tür sistemlerin envanterimizde olması, Ukraynalı militanlara karşı misilleme ateşi endişesi duymadan yaylım ateşi açmamızı sağlardı. Ukrayna’nın karşı batarya sistemlerinin bu menzildeki bir ÇNRS’yi vurma olasılığı çok düşük,” ifadelerini kullandı.

‘Rusya, Koreler arasında arabulucu olabilir’

Görüşmede ele alınan bir diğer konunun ise Ukrayna’da esir düşen iki Kuzey Koreli asker olduğu belirtildi. Kim, bu askerlerin propaganda amacıyla kullanılmak üzere Güney Kore’ye teslim edilebileceği riskine işaret etti.

Rus uzman, “Güney Kore’nin yeni Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung, Kuzey Kore ile gerilim istemediğini açıkça belirtti, ancak Seul’ün bunu isteyen ortakları ve kendi muhafazakar muhalefeti var,” bilgisini paylaştı.

Kim, Kim Jong-un’un Rusya’yı Güney Kore ile ilişkilerin normalleşmesinde potansiyel bir arabulucu olarak görüp görmediği sorusuna, “Bunu dışlamazdım. Putin, daha önce 2000, 2004 ve 2018’deki liderler zirvelerinde her defasında arabulucuydu,” yanıtını verdi.

Kim ayrıca, Güney Kore’de Rusya’ya yakın, stratejik düşünen ve üç ülkenin (Rusya, Çin, Kuzey Kore) sınırlarının kesiştiği bir noktada uluslararası bir havalimanı kurulmasını öneren önemli bir yetkilinin varlığından bahsetti.

‘İngiliz istihbaratının iddiası saçmalık’

İngiliz istihbaratının Kursk bölgesinde 6 bin Kuzey Koreli askerin öldüğü yönündeki raporu hakkında da konuşan Kim, bu iddiayı “saçmalık” olarak nitelendirdi.

Kim, “Kiev ve Londra’daki kaynaklar, Kursk bölgesinde yaklaşık 11 bin Kuzey Koreli askerin bulunduğunu söylüyordu. Aklı başında herhangi biri, bunların yarısından fazlasının öldüğüne inanabilir mi? Pyongyang bu hezeyanı neden yorumlasın ki?” diye sordu.

Kim, hayatını kaybeden Koreli askerlerin olduğunu doğrulayarak, “Devletlerarası anlaşmalara göre onlara tüm isimlerinin yazılacağı bir anıt dikilecek. İşte o zaman ölen Korelilerin sayısını öğreneceğiz. Bazı şehit kahramanların isimleri Kursk oblastındaki yerleşim yerlerindeki caddelere verilecek,” şeklinde konuştu.

Uzman, Şoygu’nun ziyaretinin aynı zamanda Rusya ve Kuzey Kore arasında imzalanan kapsamlı işbirliği anlaşmasının birinci yıl dönümüne denk geldiğini ve Batı’nın dikkatleri Orta Doğu’dan başka yöne çekmek için Uzak Doğu’da bir provokasyon planlayabileceği ihtimaline karşı ortak bir eylem planının da görüşülmüş olabileceğini sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Rusya

‘Rusya’yı yeni bir durgunluk dönemi bekliyor’

Yayınlanma

Hükümete yakın bir düşünce kuruluşu olan TsMAKP’nin uzmanları, Rusya ekonomisinin bir ‘durgunluk ekonomisine’ dönüştüğünü belirtti. Rapora göre, ücret artışları, tüketim ve ithal ikamesine dayalı büyüme modeli artık işlemiyor ve ülkeyi uzun süreli bir yavaşlama bekliyor. Sanayideki durgunluk ve azalan ihracat, bu karamsar tabloyu destekliyor.

Rusya’da 2023-2024 yıllarındaki etkileyici ekonomik büyüme rakamları mazide kalırken, ekonomi hem ciddi bir yavaşlama sürecine girdi hem de yeniden ivme kazandıracak bir faktör ufukta görünmüyor.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) uzmanları, hazırladıkları makroekonomik eğilimler raporunda, “Büyüme için belirgin bir itici güç bulunmuyor. Ücret, gelir ve tüketim artışı, konut inşaatı ve ithal ikamesi kombinasyonuna dayalı model artık işlemiyor,” ifadelerini kullanarak, “Görünüşe göre bir ‘durgunluk ekonomisi’ oluştu,” sonucuna vardı.

2014 sonrası döneme benziyor

Uzmanlara göre benzer bir durum daha önce de yaşanmıştı. Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanması ve ilk yaptırımların ardından Rusya ekonomisi 10 yıl boyunca yılda ortalama yüzde 1,1 büyümüş, pandemi öncesindeki altı yıllık dönemde (2014-2019) ise yüzde 6’dan daha az bir artış kaydetmişti.

TsMAKP uzmanları, yüksek frekanslı verilerin durumda geçici iyileşme işaretleri gösterdiğini belirtse de, “Ancak bu iyileşme tamamen yerel bir nitelik taşıyor,” uyarısında bulundu.

Raporda, petrol sektöründe, perakende ticarette ve tüketici faaliyetlerinde hafif bir canlanma olduğu belirtilirken, sanayinin genelinde durgunluk gözlemlendiği ve enerji dışı sivil imalat sanayisi üretiminin yıl başından bu yana istikrarlı bir şekilde düştüğü vurgulandı.

Bu durumun bir sonucu olarak üretim kapasitesi kullanımında bir miktar azalma yaşanması ise raporun yazarları tarafından iyi bir haber olarak değerlendirildi ve üretim üzerindeki kapasite kısıtlamalarının aciliyetinin azaldığına işaret edildi.

Sanayide durgunluk, ihracatta düşüş

TsMAKP’nin değerlendirmesine göre, mevsimsellikten arındırılmış mal ihracatı kademeli bir düşüş eğiliminde kalmaya devam ediyor.

Rublenin güçlenmesi sayesinde ithalat yavaş bir büyüme trendine dönse de, satış sorunları nedeniyle yılın ikinci yarısında en azından yavaşlayacağı öngörülüyor.

Raporun yazarları, sabit sermaye yatırımlarındaki hızlı artışın aldatıcı olduğunu ve büyük olasılıkla maddi olmayan duran varlıklara yapılan yatırımlarla ilişkili olduğunu düşünüyor.

Ana yatırım kaynağı olan şirket kârlarının azaldığı ve GSYİH’nin gelir yapısında kârların yerini belirgin bir şekilde ücretlerin aldığına dikkat çekiliyor.

Halkın alım gücü ve tüketimi de zorda

Halkın gelirleri ve tüketiminde de sorunlar yaşanıyor. Enflasyonun hissedilir derecede yavaşlamasına ve Merkez Bankası’nın yaklaşık üç yıl sonra ilk kez politika faizini düşürmesine rağmen, TsMAKP, düşük gelirli nüfusun tüketim sepetindeki enflasyonun genel seviyenin oldukça üzerinde kaldığını yazıyor: “Bu nedenle, bu nüfus grubunun refah göstergesi neredeyse bir yıldır bir önceki yılın seviyesinin altında.”

Gelir vergisindeki artış nedeniyle bu yıl maaşlarda büyük bir belirsizlik olduğu belirtilirken, şirketlerin ilk çeyrek ödemelerinin bir kısmını aralık ayına ertelediği ifade ediliyor.

Ancak TsMAKP uzmanları, reel (enflasyona göre düzeltilmiş) ücretlerde durgunluk değil, daralma riski olduğunu belirtiyor.

Raporda, tüketici harcamaları yapısında artık “büyüme alanları”nın öne çıkmadığı, bazı kalemlerde (özellikle uzun ömürlü “kredili” mallarda) belirgin bir düşüş yaşandığı belirtiliyor.

Tüketim daralması eğilimi kalıcı hale gelmese de, şu anda daha çok bir durgunluktan bahsedilebileceği ifade ediliyor.

TsMAKP uzmanları, tüketici davranışlarında gıda, gıda dışı ürünler ve hizmetler gibi tüm ana harcama bileşenlerinde “oldukça güçlü bir düşüş” olduğunu kaydediyor.

Rusya’da yoksul sayısı bir yılda 2,1 milyon kişi azaldı

Büyüme modeli tükendi

Bu durumdan çıkmanın kolay olmayacağı düşünülüyor. Son iki yılın büyümesinin temelini oluşturan devasa bütçe teşviki ve serbest kaynakların kullanımı gibi faktörler artık yardımcı olamayacak. TsMAKP uzmanları, işsizliğin tarihi düşük seviyelerde istikrar kazandığını ve kapasite kullanımının maksimum seviyelerden çok uzaklaşmadığını belirtiyor.

Bütçe teşvikinin 2024 yılında zaten kademeli olarak azaldığı ve bu yıl muhtemelen daha da zayıf olacağı ifade ediliyor.

TsMAKP, “Bütçe istikrarını sağlama hedefi giderek daha net bir şekilde ortaya çıkıyor,” tespitinde bulunuyor. Ekonomist Vladislav İnozemtsev’e göre, devlet artık harcamaları eski hızda artırmayı göze alamaz ve ülke mevcut veya biraz daha yüksek harcamaları uzun süre karşılayabilir.

Devlet Başkan Yardımcısı Maksim Oreşkin de geçtiğimiz günlerde, daha önce kullanılmayan kaynakların devreye sokulmasını kastederek, “Bu büyüme modeli kendini tüketti,” dedi.

Oreşkin, çözümü teknolojik bir atılımda görse de, mevcut Rusya koşullarında bunun pek olası olmadığı değerlendiriliyor.

Çoğu tahmin, Rusya ekonomisinin uzun bir süre yavaşlayacağını öngörüyor. TsMAKP 2025-2027 yılları için yüzde 1,2-2,3, Merkez Bankası yüzde 0,5-2,5, bankanın anketine katılan analistler yüzde 1,5-1,9 büyüme tahmin ediyor.

IMF ise bu yıl için yüzde 1,5, gelecek yıl için yüzde 0,3-0,9 arasında bir büyüme öngörüyor.

Rusya’da yatırım ve tüketim frenlendi, sanayi daralıyor

Okumaya Devam Et

Rusya

Ryabkov’dan İran konusunda Batı’ya sert sözler: Vicdanları var mı bilmiyorum

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının, Batılı ülkelerin desteğiyle oluşan bir “cezasızlık hissi” sonucu gerçekleştiğini belirtti. Ryabkov, İsrail’in bu eylemin ardından kendisi için daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacağını vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Rusya’nın BRICS Şerpası Sergey Ryabkov, TASS haber ajansına verdiği mülakatta, İsrail’in İran’a yönelik son saldırısını ve BRICS grubunun geleceğini değerlendirdi.

Ryabkov, saldırının Batılı ülkelerin desteğiyle oluşan bir “cezasızlık hissi” sonucu gerçekleştiğini belirterek, İsrail’in bu eylemin ardından kendisi için daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacağını vurguladı.

‘İsrail daha kötü bir güvenlik durumuyla karşılaşacak’

İsrail’in İran’a yönelik saldırısının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Ryabkov, gerilimin son günlerde tırmandığının açıkça görüldüğünü ifade etti.

Ryabkov, saldırının zamanlamasına dikkat çekerek, “Saldırı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nda Batılı grubun baskısıyla kabul edilen İran karşıtı karardan hemen bir gün sonra gerçekleşti,” dedi.

Ryabkov, bu durumun İsrail’e bir cezasızlık hissi verdiğini ve Batılı devletlerden koşulsuz destek aldığının bir teyidi olduğunu kaydetti.

Ryabkov, “İsrail şimdi ne kadar onarılamaz bir hasar verdiğini, hedeflere ulaştığını iddia etse de sonuçta bu eylemden öncekinden daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacaklar. İran tarafının kararlı tutumu her şeyi anlatıyor,” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’dan İsrail-İran savaşı yorumu: ‘Bölgesel çatışma kısmen faydalı, topyekun savaş felaket’

‘Vicdanları var mı bilmiyorum’

İngiltere, Fransa ve Almanya’nın tutumunu sert bir dille eleştiren Ryabkov, bu ülkelerin siyasi ve diplomatik çözüm çabalarını iki katına çıkarması gerekirken, yaşananları “İran’ın suçu, bu yüzden vuruldu” şeklinde sunduğunu belirtti.

Ryabkov, bu durumu “korkunç bir sapma” ve “dünya algısında bir anormallik” olarak nitelendirerek, “İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, vicdanlarının kalıp kalmadığını bilmediğim bir şekilde, olanları bu şekilde sunması korkunç bir durum,” ifadelerini kullandı.

‘BRICS, Batı’ya alternatif bir çekim merkezi’

Ryabkov, BRICS’in “Batı karşıtı değil, Batı dışı” bir yapı olarak kalacağını ve Batı’ya alternatif yaklaşımlar için bir çekim merkezi rolünü güçlendireceğinden emin olduğunu söyledi.

Batı’nın baskı, korkutma ve şantaj girişimlerine rağmen grubun rolünün her geçen yıl arttığını belirten Ryabkov, “Eğer bu tür girişimler başarılı olsaydı, birliğin rolünün yıldan yıla arttığını görmezdik,” değerlendirmesini yaptı.

BRICS’in gündeminin sürekli genişlediğini vurgulayan Ryabkov, “2009’daki ilk zirvenin sonuç belgesi 14 paragraftan oluşuyordu. Şimdi ise her yıl yaklaşık yüz paragraflık belgeler yayımlıyoruz. Yapay zekadan yeni aşılara, Batı yaptırımlarına karşı bağışıklığı olan bir ödeme sisteminin oluşturulmasına kadar pek çok konuda sözümüzü söylemek zorundayız,” diye konuştu.

Finansal sistemde reform ve BRICS Köprüsü

Ryabkov, BRICS’in temel hedeflerinden birinin Bretton-Woods kurumlarında (IMF ve Dünya Bankası) adil temsil olduğunu ancak bu alandaki reformların yıllardır yerinde saydığını belirtti.

Bu durumun, mevcut kurumları reforme etme çabalarından vazgeçmek için bir neden olmadığını söyleyen Ryabkov, “Mevcut kurumların yerine bir şey yaratmıyoruz. Kendi görevlerimizi çözmek için alternatif bir araca sahip olmak, aynı zamanda mevcut olanı reforme etmeye devam etmek istiyoruz,” dedi.

Rusya’nın Yeni Kalkınma Bankası (BRICS bankası) ile projelerin uygulanmasında ikincil yaptırım korkusu nedeniyle zorluklar yaşandığını kabul eden Ryabkov, “Bankanın yönetimiyle tartıştığımız ve tamamen işler olduğuna inandığımız planlarımız var. Yakın zamanda bu durgunluktan çıkacağımızı umuyorum,” şeklinde konuştu.

Bakan Yardımcısı ayrıca, ülkelerin ikili ticaretteki dengesizlikleri çok taraflı bir formatta telafi etmelerini sağlayacak “BRICS Bridge” ve “BRICS Clear” gibi sistemler üzerinde çalıştıklarını da ekledi.

Hindistan’ın dönem başkanlığında öncelik terörle mücadele olacak

Brezilya’nın ardından BRICS dönem başkanlığını devralacak olan Hindistan’ın önceliklerine de değinen Ryabkov, finans, ekonomi ve ticaret konularının merkezde olacağını belirtti.

Ryabkov, “İkinci olarak, Hindistan’ın dönem başkanlığı sırasında terörle mücadelede bir sonraki büyük adımı atacağımızdan şüphem yok. Bu konu Hindistan için son derece önemli ve bizim için de bariz nedenlerden ötürü son derece güncel. BRICS içinde pratik operasyonel etkileşime ve en iyi uygulamaların değişimine geçmemiz gerekiyor,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English