Avrupa’nın en büyük sendikal örgütünün başkanı, milyarder Elon Musk’ın sendikalara karşı sert muhalefetinin ve Avrupalı iş dünyası liderleri arasında artan etkisinin, AB çalışanları ve bloğun daha geniş ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Esther Lynch çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyanın en zengin adamının “aşırı siyasi ve ekonomik” görüşlerinin Avrupa’da normalleşmesini önlemek için “aktif bir şekilde meydan okunması” gerektiğini söyledi.
Musk’ın ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump ile olan yakın bağlarına ilişkin endişelerini de dile getiren Lynch, Avrupalı CEO’ların önümüzdeki yıllarda Tesla’nın sahibinin “sendikaları yok eden” iş uygulamalarını taklit etmeye çalışabileceği uyarısında bulundu.
Örgütü 45 milyon Avrupalı işçiyi temsil eden Lynch, “Musk’ın Avrupa modeline karşı olduğunu beyan ettiği göz önüne alındığında, [bir sonraki ABD yönetiminde] oynayacağı rol özellikle endişe verici,” dedi.
Lynch korkusunun, diğer CEO’ların bunu Avrupa’da taklit etmeleri gereken bir şey olarak görmeleri olduğunu da ekledi.
Sendika lideri, “Korkum şu ki, onun fikirlerine aktif bir şekilde karşı çıkılmadığı sürece, bu fikirler normal ve sıradan olarak görülecektir. Oysa değiller. Bunlar aşırı ve Avrupa’nın rekabet gücünü zayıflatacaklar,” dedi.
Musk, sendikal hakların yanı sıra toplu sözleşme haklarının dahi büyük bir karşıtı. Tesla şu anda İsveç’teki bir elektrikli otomobil fabrikasındaki çalışma koşulları nedeniyle sendikalarla aylardır süren bir açmazın içinde. Musk işçilerin grev kararını “delilik” olarak nitelendirmişti.
Musk 2023’te verdiği bir röportajda, “Sendika fikrine katılmıyorum. Bence sendikalar doğal olarak bir şirkette olumsuzluk yaratmaya ve bir tür ‘lordlar ve köylüler’ durumu yaratmaya çalışıyor,” dedi.
Musk’ın “köylüler” yorumlarına atıfta bulunan Lynch, “Olaylara yaklaşmanın doğru yolu bu değil. Avrupa’da olaylara böyle yaklaşmıyoruz. Geçmişte böyle başarılı olmadık ve gelecekte de böyle başarılı olamayız,” ifadelerini kullandı.
Lynch, “Musk ve tüm teknoloji kardeşlerinin” söylediklerinin aksine, sendikaların “rekabet gücü için bir araç” olduğunu savundu.
Lynch, AB politika yapıcılarının Avrupa’nın ekonomik durgunluğunun esas olarak yatırım eksikliğinden kaynaklandığı yönündeki değerlendirmesine katılarak, eski İtalya başbakanı Mario Draghi tarafından önerilen yıllık 800 milyar avroluk ek fonun “muhtemelen muhafazakâr bir rakam” olduğunu belirtti.
Bununla birlikte, yatırım eksikliğinin “aşırı regülasyondan” kaynaklandığı yönündeki artan fikir birliğine karşı çıkarak, bunun yerine özel şirketlerin araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmak yerine hisselerini geri almaya ve temettü ödemeye karar vermelerinden kaynaklandığını savundu.
Lynch, “Siyasi sistemin, özellikle Avrupa’yı geride tutan şeyin bir dizi kural olduğu yönündeki söylemleri konusunda iş dünyası savunucularına daha fazla meydan okumasını tercih ederdik,” dedi.
ABD federal bütçesinden 2 trilyon dolar, yani toplam ihtiyari fonlamada 200 milyar dolar daha fazla kesinti yapma sözü veren Musk ile arasına daha da mesafe koyan Lynch, AB’nin “kemer sıkma” politikalarının nihayetinde bocalayan ekonomisini canlandırmakta başarısız olacağını söyledi ve Avrupa’nın yatırım ihtiyaçlarının ancak hükümet harcamalarına katı sınırlar getiren tartışmalı yeni mali kurallarının nihayetinde “hurdaya çıkarılması” halinde karşılanabileceğini söyledi.
Lynch, “Bu kurallar ile Avrupa’nın başarılı olması için yapılması gerekenler arasında bir eşleşme görmek zor,” dedi.
Bununla birlikte Lynch, İtalya ve Fransa da dahil olmak üzere önde gelen AB üyesi ülkelerin şu anda bu kurallara uymadığına işaret ederek, bu kuralların eninde sonunda kaldırılacağından emin olduğunu da ifade etti.
Sendika lideri ayrıca Komisyon’un “rekabet edebilirlik” konusuna odaklanmasını eleştirerek, bunun yerine çalışanlara “kaliteli işler” sağlamaya odaklanılması gerektiğini savundu.