Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İtalya’nın Afrika zirvesi: Göçe karşı ‘kalkınma’ projeleri

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, pazartesi günü Roma’da Afrikalı liderler zirvesini başlattı ve İtalya ile Afrika arasında yeni bir ilişki kurmaya yönelik bir kalkınma planının parçası olarak bir dizi pilot projenin ana hatlarını çizdi.

Mattei Planı olarak adlandırılan plan, adını 1950’lerde Kuzey Afrika ekonomilerinin büyümesini savunan İtalyan yönetici Enrico Matteo’dan alıyor. Meloni plan ile birlikte Akdeniz’deki göçü durdurmanın bir yolu olarak kıtadaki yatırımları teşvik etmeyi amaçlıyor.

Meloni, Afrika’nın Avrupa’ya önemli bir enerji ihracatçısı olmasını sağlayacağını söylediği bir dizi pilot projeyi anlattı. İtalyan lider, bu projelerin Avrupa’nın Rus enerjisine olan bağımlılığından kurtulmasına yardımcı olacağını da düşünüyor.

Meloni’den ‘eşitlerin işbirliği’ vurgusu

Meloni, zirvede yaptığı açılış konuşmasında, “Genç nesillere bugüne kadar reddedilen bir hakkı garanti altına almak için Afrika’nın enerjisini serbest bırakmak istiyoruz. Burada, Avrupa’da, göç etme hakkı hakkında çok konuşuyoruz, fakat göç etmeye zorlanmama hakkını garanti altına almaktan nadiren bahsediyoruz,” dedi.

Başbakan, devlet garantileri de dahil olmak üzere başlangıçta 5,5 milyar avro vaat ediyor. Meloni liderlere, “Bu, eşitlerin işbirliğidir,” derken Afrika’ya yönelik ‘hayırsever bir jest’ten de uzak durduklarını savundu.

“Bu, birkaç orta ve uzun vadeli önceliğe, eğitim ve öğretime, sağlık ve tarıma, su ve enerjiye odaklanan somut bir stratejik müdahale planıdır,” diyen Meloni, başlangıç noktası olarak Sahra altı ve Kuzey Afrika bölgelerine işaret etti.

Afrika temsilcileri şimdilik temkinli

Afrikalılar ise planı ilk etapta temkinli bir şekilde karşıladı. Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat, İtalya’nın planını uygulamaya koymadan önce Afrika ülkelerine danışılmasını isteyeceğini söyledi.

Çad’ın eski başbakanı Mahamat, zirvede yaptığı konuşmada, “Sözlerden eylemlere geçmemiz gerekiyor. Asla tutulmayan sözlerle mutlu olamayız,” dedi.

Faki, “Afrika elini uzatmak istemiyor, biz dilenci değiliz. Afrika, yeni bir ortaklık modeli için bir paradigma değişikliğini savunmak, daha adil ve tutarlı bir dünyanın önünü açmak ve barışı engellerle değil dostlukla inşa etmek istiyor,” dedi.

Tunus, Senegal, Kenya, Kongo Cumhuriyeti ve Somali cumhurbaşkanları zirveye katılanlar arasındaydı. Toplamda, 45 Afrika devleti çeşitli düzeylerde temsil edildi.

Muhalefet, Meloni’nin planını ‘yeni sömürgeci’ ilan etti

Afrikalı liderlerin yanı sıra Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Birleşmiş Milletler yetkilileri ve uluslararası kredi kuruluşlarından temsilciler zirve için Roma’ya gitti.

Meloni, bu ayın başlarında, G7 başkanlığının ana teması olacağını söyleyerek Afrika’nın kalkınmasına verdiği desteğin ana hatlarını ortaya sermişti.

Zirve devam ederken, İtalyan yeşiller ve muhalefet milletvekilleri, Mattei Planı’nı Afrika’nın doğal kaynaklarını yeniden sömürmeyi amaçlayan yeni sömürgeci bir ‘boş kutu’ olarak eleştirdi ve İtalya parlamentosunun alt meclisinde bir karşı konferans planladı.

 

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English