Asya
Japonya 10 yıllık gecikmenin ardından ABD üssünün taşınması için harekete geçti

Japonya, ABD’nin Okinawa’daki hava üssünün taşınmasına ilişkin çalışmaların yeni aşamasını ocak ayı gibi başlatmaya hazırlanıyor.
Arazi, altyapı, ulaştırma ve turizm bakanı Tetsuo Saito salı günü yaptığı açıklamada, hükümetin perşembe günü ABD Deniz Piyadeleri Futenma Hava Üssü’nün yeni sahası için tasarım değişikliklerine vekaleten onay vereceğini söyledi. Böylece üssün kıyıdaki Henoko bölgesine taşınması için zemin iyileştirme çalışmalarının önü açılmış olacak.
Okinawa Valisi Denny Tamaki, geçen hafta valiliğe bunu yapmasını emreden bir mahkeme kararına rağmen, Savunma Bakanlığı tarafından 2020’de talep edilen değişikliklere yeşil ışık yakmayı reddetti.
Başlangıçta 2022 gibi erken bir tarihte tamamlanması planlanan taşınma işlemi, bürokratik ve hukuki mücadelenin Okinawa sakinleri arasındaki güçlü muhalefetten dolayı uzaması nedeniyle en erken 2030’ların ortalarına ertelendi.
Proje ilk olarak Aralık 2013’te dönemin Okinava Valisi Hirokazu Nakaima tarafından onaylanmış, ancak taşınma yanlısı vali 2014 seçimlerinde plana karşı çıkan Takeshi Onaga tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Onaga’nın yerine 2018’de geçen Tamaki de taşınmaya karşı çıktı.
Futenma üssü yoğun nüfuslu bir bölgenin yakınında yer alıyor. Amerikan askerlerinin 1995 yılında yerel bir kıza tecavüz etmesinin ardından kamuoyunda üsle ilgili tepkiler artınca Tokyo ve Washington üssün Japonya’ya iadesi için bir anlaşma imzaladı. Okinawa üssün tamamen vilayet dışına taşınmasını istese de Henoko yeni yer olarak seçildi.
Ancak karara karşı çıkan muhalifler ve yerel halk üssün Japon topraklarından tamamen taşınmasını talep ediyor.
Üssün temel işlevleri, 2014 yılında havadan yakıt ikmal uçaklarının Iwakuni Hava Üssü’ne taşınması ve 2020 yılında küçük bir arazinin iade edilmesi dışında pek değişmedi. Hükümetin üssün yarattığı tehlikeleri ortadan kaldırma vaadinde ilerleme kaydedilmemesi Okinawalılar arasında güvensizliğe yol açtı.
Kasım ayında Kogoshima’daki Yakushima Adası açıklarında ABD ordusuna ait bir Osprey nakliye uçağının düşmesi, Osprey’lerin de Futenma’da konuşlandırılmış olması nedeniyle işleri daha da karmaşık hale getirdi. Tamaki, uçakların “bölge sakinlerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye atmayacak” yerlerde kullanılması gerektiğini savundu.
Ülkenin güneybatısında, Doğu Çin Denizi’nde Tayvan’a yakın ada eyaleti, barındırdığı askeri üslerle ABD’nin Pasifik’te stratejik noktalarından biri. ABD ordusu bu yüzden Okinawa’da konuşlu kuvvetlerine daha fazla odaklanıyor ve 2025’ten itibaren vilayetin Kadena Hava Üssü’nde savaş uçaklarını kalıcı olarak konuşlandırmayı planlıyor.
Okinawa aynı zamanda Kuzey Kore’nin balistik ya da seyir füzelerinin menzili içinde yer alıyor. Ülkenin Kore Merkez Haber Ajansı Kasım ayında Pyongyang tarafından kısa süre önce fırlatılan bir askeri keşif uydusunun Kadena üssünün fotoğraflarını çektiğini iddia etti.
Uzmanalara göre, Futenma’nın taşınması konusunda uzun sürecek bir kavga, Japon hükümetinin Okinawalılara savunma yığınağını kabul ettirme çabalarını tehdit edebilir ve ABD ile güvenlik işbirliğine gölge düşürebilir.
Asya
Hindistan ve Pakistan sınırda çatışıyor

Hindistan ve Pakistan arasında, geçen hafta Keşmir’de turistlere yönelik ölümcül saldırı sonrasında başlayan gerilim giderek yükseliyor. Yeni Delhi, saldırıdan sorumlu olan ve Pakistan vatandaşı olduğu tespit edilen militanları arama çalışmalarını derinleştirirken, fiili sınır boyunca Pakistan ile çatışmalar yaşanıyor.
26 kişinin öldüğü 22 Nisan saldırısının ardından Hindistan, üç militan şüpheliden ikisinin Pakistanlı olduğunu tespit etti, ancak İslamabad olayda herhangi bir rolü olduğunu reddetti ve tarafsız soruşturma çağrısında bulundu.
Saldırı, Hindistan’da büyük öfkeye yol açarken, Hindu milliyetçileri arasında, Yeni Delhi’nin her iki ülkenin de hak iddia ettiği ve iki savaşa sahne olan Keşmir’de İslamcı terörü finanse ve teşvik etmekle suçladığı Pakistan’a karşı harekete geçilmesi çağrıları yükseldi.
Nükleer silaha sahip iki ülke birbirlerine karşı bir dizi önlem aldı. Hindistan, kritik öneme sahip İndus Nehri Anlaşması’nı askıya alırken, Pakistan hava sahasını Hint havayollarına kapattı.
Hindistan ordusu, pazar günü gece yarısı civarında, Keşmir’in Hindistan ve Pakistan bölgelerini ayıran 740 km (460 mil) uzunluğundaki fiili sınır boyunca Pakistan ordusunun birçok karakolundan “sebepsiz” küçük silah ateşi açılmasına karşılık verdiğini açıkladı. Daha fazla ayrıntı verilmedi ve herhangi bir zayiat bildirilmedi.
Pakistan ordusu Reuters’ın yorum talebine yanıt vermedi.
Ayrı bir açıklamada Pakistan ordusu, son iki gün içinde batıdaki Afganistan sınırından ülkeye girmeye çalışan 54 İslamcı militanı öldürdüğünü söyledi.
Hindistan savunma güçleri, saldırıdan bu yana ülke genelinde birkaç askeri tatbikat düzenledi. Bir savunma yetkilisi, bunların bir kısmının rutin hazırlık tatbikatları olduğunu söyledi.
Yerel bir polis yetkilisi pazartesi günü Reuters‘e verdiği demeçte, güvenlik güçlerinin Hindistan’ın Keşmir bölgesinde militanları aramak için yaklaşık 1.000 ev ve ormanı aradıktan sonra yaklaşık 500 kişiyi sorgulamak üzere gözaltına aldığını söyledi.
Yetkili, şu ana kadar en az dokuz evin yıkıldığını da ekledi.
Eyaletteki siyasi liderler, Hindistan’da son yirmi yılda meydana gelen en kanlı olayın ardından, hükümetin terörle mücadele eylemlerinde masum insanların zarar görmemesi için dikkatli olunması çağrısında bulundu.
Cammu ve Keşmir’in başbakanı Omar Abdullah cumartesi günü X’te yaptığı açıklamada, “Halkı yabancılaştıracak yanlış adımlardan kaçınmanın zamanı geldi. Suçluları cezalandırın, onlara merhamet göstermeyin, ancak masum insanların da zarar görmesine izin vermeyin” dedi.
Direniş Cephesi olarak da bilinen Keşmir Direnişi adlı örgüt, X’te yayınladığı bir mesajda, sorumluluğu üstlendiğini iddia eden ilk mesajın ardından, geçen haftaki saldırıya “kesinlikle” karışmadığını açıkladı.
Pakistan merkezli Lashkar-e-Taiba’nın bir kolu olarak görülen grup, sorumluluğu üstlendiğini iddia eden önceki sosyal medya paylaşımını “siber saldırı”ya bağladı.
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
Asya
Trump yönetimi Kuzey Kore ile diyalog için zemin yokluyor

Trump yönetimi, Kuzey Kore ile diyaloğu yeniden başlatma seçeneklerini değerlendirmek üzere gizli görüşmeler yapıyor ve uzmanlara danışıyor. Axios‘a konuşan kaynaklar, önceki başarısız zirveler ve Pyongyang’ın nükleer ilerlemelerine rağmen Trump’ın Kim Jong-un ile tekrar temas kurmak istediğini ve ekibinin bu olasılığa hazırlandığını belirtiyor.
Üst düzey bir ABD’li yetkili ve konuya aşina üç kaynağın Axios‘a verdiği bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi Kuzey Kore ile diyaloğu yeniden başlatma seçeneklerini değerlendirmek üzere gizlice görüşmeler yapıyor ve dış uzmanlara danışıyor.
Bu durum, Başkan Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yapılan iki dramatik ancak sonuçsuz kalan zirveden bu yana Pyongyang’ın nükleer kapasitesinde endişe verici ilerlemeler kaydetmesinin ardından geldi.
Henüz somut bir adım atılmamış olsa da, Trump’ın Kim ile —muhtemelen yüz yüze— yeniden bağlantı kurmak istediği ve ulusal güvenlik ekibinin bu senaryoya hazırlandığı belirtiliyor.
Şu an için Kuzey Kore’nin Trump’ın öncelik listesinde alt sıralarda yer aldığı, fakat dünyanın en yeni nükleer gücünün uluslararası gündemden uzun süre uzak kalmasının nadir olduğu ifade ediliyor.
Üst düzey ABD’li yetkili, “Kuzey Korelilerin bugün nerede olduğunu anlamak için kurumları bir araya getiriyoruz. Son dört yılda çok şey değişti. Angajman dahil potansiyel yolları değerlendiriyor, teşhis ediyor ve konuşuyoruz,” dedi.
Brookings Institution’dan kıdemli uzman Andrew Yeo, düşünce kuruluşu uzmanları, mevcut ve eski ABD’li yetkililerin katıldığı “kapalı kapı görüşmelerinin, Trump yönetiminin başka bir Trump-Kim görüşmesi için farklı senaryoları değerlendirdiğini gösterdiğini” söyledi.
Yeo, Trump’ın son altı ay içinde Kim hakkında yaptığı “birçok olumlu açıklamanın” bu yolla ilgilendiğini gösterdiğini ekledi.
Eski bir üst düzey ABD’li yetkili, yönetimin bazı “ilk planlamaları” yaptığını belirtti. Yetkili, Kim’den gelecek “süslü bir mektubun” Trump’ın dikkatini çekmesinin yetebileceğini ve ardından “yarışın başlayacağını” bildiklerini ifade etti.
Perde arkasında, ABD’nin Kuzey Kore’deki çıkarlarını temsil eden İsveç büyükelçisinin geçen hafta Washington’u ziyaret ederek ABD’li yetkililer ve uzmanlarla istişarelerde bulunduğu öğrenildi.
Ziyarete aşina bir kaynak, bu ziyaretin temel amacının Washington’un Pyongyang ile angajman konusundaki genel eğilimini anlamak olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi yetkililerinin de dış uzmanlarla Kuzey Kore üzerine birden fazla yuvarlak masa toplantısına katıldığı bildirildi.
Kaynaklardan biri, bu kapalı toplantılarda gündeme gelen konulardan birinin, eğer görüşmeler başlarsa Kuzey Koreli muhatapların kimler olabileceği olduğunu belirtti.
İlk Trump yönetimi sırasında ABD ile diplomasiye dahil olan —iki zirve dahil— neredeyse tüm Kuzey Koreli yetkililerin tasfiye edildiği veya yeniden eğitime zorlandığı görülüyor.
Stimson Center Kore programı direktörü Jenny Town, “Kuzey Koreliler ABD diplomasisi için yeni bir özel temsilci atamamış görünüyor ve uzun süredir müzakerelere ilgi göstermediler,” değerlendirmesini yaptı.
Town, “Son zamanlarda müzakere beklentileri konusundaki tutumları daha az olumsuz olsa da, henüz olumlu bir şey de söylemediler,” diye ekledi.
Eski üst düzey ABD’li yetkili Axios‘a yaptığı açıklamada, Pyongyang’ın angajmana girme isteğinin görüşmenin niteliğine bağlı olacağını söyledi.
Geçmişteki görüşmelerin nükleer silahlardan arındırmaya odaklandığını belirten eski yetkili, Kim’in bu noktada bu fikri ciddiye almasının pek olası olmadığını ifade etti.
Kuzey Kore’nin nükleer güç statüsünün ülke anayasasında ve Kim ailesi anlatısında kutsallaştırıldığı vurgulandı.
Eski yetkili, eğer görüşme silah kontrolü ve Kuzey Kore’nin nükleer silahlı bir devlet olarak tanınması üzerine olursa, “bu görüşmeleri her zaman yapacaklarını” belirtti.
Fakat bunun, nükleer silahlanma yoluna gidebilecek Güney Kore ve Japonya’yı büyük ölçüde endişelendireceği kaydedildi.
Trump’ın, Kuzey Kore’nin nükleer ilerlemeleri ve daha güçlü diplomatik konumu göz önüne alındığında, ilk dönemindeki gibi Kim üzerinde baskı kurmasının zor olacağı değerlendiriliyor.
İlk Trump döneminde Pyongyang üzerindeki Çin baskısı kritik rol oynamıştı, ancak Pekin’in Trump adına Kim’i tekrar sıkıştırmakla ilgilenmediği biliniyor.
Bu arada Kuzey Kore, özellikle Ukrayna’ya asker gönderdikten sonra Moskova’daki güçlü müttefikiyle bağlarını derinleştirdi.
Üst düzey ABD’li yetkili, Kim’in nükleer ilerlemelerinden Biden yönetimini sorumlu tutarak, “Bugün çok daha kötü bir durumdayız,” dedi, ancak bazı ilerlemelerin Trump döneminde de yaşandığını kabul etti.
Xi, Kim ve Putin Zafer Günü için Kızıl Meydan’da buluşacak mı?
Asya
Vietnam ve Güney Kore, gümrük vergilerini aşan Çin mallarına karşı önlem alıyor

Vietnam ve Güney Kore, ABD’nin daha ağır gümrük vergilerinden kaçınmak amacıyla iki Asya ülkesi üzerinden aktarılan Çin mallarına daha sert baskı uyguluyor.
Hanoi ve Seul, şu anda durdurulmuş olan “karşılıklı” gümrük vergilerinin tam olarak uygulanmasını engellemek için Trump yönetimiyle görüşmeler yürütüyor. Bunun bir parçası olarak, Çin’e uygulanan vergilerin uygulanmasını desteklemek için bir Amerikan talebine uyacaklarını belirttiler.
Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh salı günü düzenlenen bir hükümet toplantısında yetkililere ABD tarafından dile getirilen endişeleri ele almalarını söyledi ve kaçakçılık, ticaret dolandırıcılığı ve menşe yerlerini gizleme girişimlerine karşı önlemler almaları talimatını verdi. “ABD ile müzakereler için mükemmel bir hazırlığa ihtiyacımız var” diye ekledi.
Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kısa bir süre önce ürün menşeini belgelendiren yetkililere sahte ürünlere karşı önlem almaları talimatını verdi. Vietnam menşei belgesi başvurularında ani bir artış görülen şirketler için fabrikaların yerinde denetlenmesi yoluyla uygunluk sağlanacak.
Bakanlık direktifinde, ticari sürtüşmeler yoğunlaştıkça, menşe ülke sahtekarlığı vakalarının artacağını ve sahadaki durumu karmaşıklaştıracağını söyledi. Bakanlık, ABD menşeli Çin mallarının Vietnam üzerinden uygunsuz bir şekilde aktarılmasından endişe duyuyor.
ABD, Çinli üreticilerin Amerikan pazarına ihracat yapmak için üçüncü ülkelerde mağaza açtığından şüpheleniyor. Bu operasyonlar Çin’den gönderilen parçaların basit montajını gerçekleştiriyor ve bitmiş ürünleri yanlış bir şekilde yeniden etiketliyor.
Vietnam, ABD tarafından bu faaliyetler için ana merkez olarak görülüyor. Vietnam’ın ABD’ye ihracatı yıllar içinde arttı. 2024 yılında Vietnam’ın ABD ile mal ticareti fazlası 100 milyar doları aştı.
Geçmişte, Vietnam’daki operatörler menşe ülke sahtekârlığı ve yasadışı televizyon ve ayakkabı aktarımı yaparken yakalanmıştı. ABD, Vietnam’dan ihraç edilen çelik ürünlerinin bir kısmının aktarılan mallar olduğunu tespit etti.
Trump yönetimi, ihracatta aktarma yaptığından şüphelenilen Güneydoğu Asya ülkelerine karşı harekete geçti. Bu hafta başında ABD Ticaret Bakanlığı Vietnam, Kamboçya, Tayland ve Malezya’dan gelen güneş pilleri için %3,521’e varan gümrük vergisi planlarını açıkladı.
Görünen o ki Vietnam, ABD’nin gümrük vergilerini iptal etmesi için lobi yaparken uygunsuz aktarmaları engelleme çabalarını artıracak.
Güney Kore de harekete geçiyor. Pazartesi günü, resmi Kore Gümrük Servisi, hileli ihracat konusunda bir soruşturma görev gücü başlattığını duyurdu.
Servis, ilk çeyrekte Güney Kore menşeli olarak yanlış etiketlenmiş 29,5 milyar wonluk (20,7 milyon $) mal ele geçirdiğini söyledi. ABD’ye yönelik ürünler bu rakamın %97’sini oluşturdu.
Ancak Güney Kore ABD ile aktif bir şekilde işbirliği yaparsa Çin’in tepkisini çekebilir. Pazartesi günü Çin Ticaret Bakanlığı, Amerika’nın tarife müzakerelerini kullanarak ülkelere Çin ile ticareti sınırlandırmaları için baskı yapma çabalarını eleştirdi.
Bir bakanlık sözcüsü “Çin, herhangi bir tarafın Çin tarafının zararına bir anlaşma yapmasına kesinlikle karşıdır” dedi.
Güney Kore medyasının salı günü bildirdiğine göre, Çin hükümeti Güney Koreli üreticileri Çin’in nadir toprak metallerini içeren ürünleri ABD askeri müteahhitlerine ihraç etmemeleri konusunda uyardı. Mektuplar elektrikli araç, batarya, tıbbi cihaz ve daha birçok ürün üreticilerine gönderildi.
Haberlere göre mektuplar, Güney Koreli şirketleri uyumsuzluk halinde ticari yaptırımlarla tehdit etti.
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu2 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Avrupa5 gün önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını6 gün önce
Şin-Bet Direktörü’nün yeminli beyanı ne anlama geliyor?