Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Kanada ve Tayvan ikili yatırım anlaşması görüşmelerini tamamladı

Yayınlanma

Kanada Ticaret Bakanı Mary Ng ve Tayvan yönetimi salı günü yaptıkları açıklamada, Kanada ve Tayvan’ın yabancı yatırımları artırmaya yönelik ikili bir anlaşma üzerinde görüşmeleri tamamladıklarını ve anlaşmanın bir an önce yürürlüğe girmesi için çalışacaklarını söyledi.

Yabancı Yatırım Teşvik ve Koruma Düzenlemesi, Kanada’nın Hint-Pasifik bölgesindeki ticaret ve nüfuzunu artırma planının bir parçası. Tayvan ise Çin’e karşı müttefik arayışında.

Kanada’nın resmi rakamlarına göre, Kanada ile Tayvan arasındaki ticaret 2020’de 7,4 milyar Kanada doları iken 2021’de 10,2 milyar Kanada dolarına (7,5 milyar $) ulaştı. Kanada’nın dünya ile toplam ikili ticareti 1,5 trilyon Kanada dolarından fazla.

Tayvan hükümeti haberi memnuniyetle karşıladı. Ticaret Müzakereleri Ofisi, metnin yasal incelemeleri de dahil olmak üzere “idari prosedürler” tamamlandıktan sonra anlaşmanın imzalanacağını söyledi.

Tayvan’ın baş ticaret müzakerecisi John Deng Taipei’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Elbette mümkün olan en kısa sürede, umarım yıl sonundan önce imzalamayı hedefliyoruz” dedi.

Deng, anlaşmanın Taipei’nin büyük bir pan-Pasifik serbest ticaret paktı olan Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve İlerici Anlaşma’ya (CPTPP) katılma teklifine yardımcı olacağını söyledi.

Çin’in de katılmak için başvuruda bulunduğu CPTPP’nin gelecek yılki dönem başkanlığını Kanada yürütüyor.

Tayvan, Kanada gibi üyelere başvurusunu desteklemeleri için lobi yapıyor.

Çoğu ülke gibi Kanada’nın da Tayvan ile resmi diplomatik bağı bulunmuyor, ancak birbirlerinin başkentlerinde fiili büyükelçilikleri bulunuyor.

Pekin, Çin’in egemenliğini, bağımsızlığını ve tek Çin ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle diğer ülkelerin Tayvan ile bağımsız ilişki kurmasına karşı çıkıyor.

Ottawa’daki Çin Büyükelçiliğinin yorum talebine henüz yanıt vermediği kaydedildi.

DİPLOMASİ

Çin, EV tarifelerine misilleme olarak AB brendi soruşturmasındaki sonraki adımları açıkladı

Yayınlanma

Çin, Avrupa Komisyonu’nun Çin malı elektrikli araçlara uyguladığı geçici gümrük vergilerinin yürürlüğe girdiği gün, yani cuma günü Avrupa’dan konyak ithalatına yönelik anti-damping soruşturmasının bir sonraki adımını açıkladı.

Ticaret Bakanlığı sözcüsü perşembe günü düzenlediği basın toplantısında Brüksel ve Pekin’in Çin yapımı elektrikli araçlara %37,6’ya varan gümrük vergilerini onaylamadan önce müzakere masasında kalmaları gerektiğini vurgularken, AB’nin domuz eti ithalatına yönelik bir başka soruşturmaya atıfta bulunarak misilleme olasılığını canlı tuttu.

Ticaret Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, Avrupalı konyak üreticilerinin Çin’e piyasa fiyatlarının altında satış yaptığı iddialarına ilişkin devam eden bir soruşturmayı görüşmek üzere 18 Temmuz’da bir oturum düzenleyeceğini söyledi.

Çin defalarca AB’yi EV tarifelerini iptal etmeye çağırdı ve müzakere etmeye istekli olduğunu ifade etti. ABD’nin mallarına uyguladığı gümrük vergileri can yakmaya devam ederken başka bir gümrük vergisi savaşına girmek istemediğini ancak Çinli firmaları korumak için tüm adımları atacağını söyledi.

EV tarifelerinin geçici olduğu dört aylık bir süre var ve Pekin geniş kapsamlı misilleme tehdidinde bulunurken iki taraf arasında yoğun görüşmelerin devam etmesi bekleniyor.

Ocak ayından bu yana Pekin, Avrupa’dan konyak ve domuz eti ithalatına yönelik kısasa kısas soruşturmalar açarak ağırlıklı olarak Fransa, İspanya, Hollanda ve Danimarka’nın ticari çıkarlarını hedef alırken, 27 üyeli blok elektrikli araç tarifelerine ilişkin yapılacak tavsiye niteliğindeki oylamada Komisyon’u destekleyip desteklememe konusunda tereddüt yaşıyor.

Devlet destekli Global Times gazetesi de yetkililerin Avrupa’dan ithal edilen süt ürünlerine yönelik sübvansiyon karşıtı bir soruşturma açmayı ve Avrupa’da üretilen büyük motorlu benzinli araçlara gümrük vergisi getirmeyi düşündüklerini bildirdi.

Yetkililer daha önce de devlet medyasına yaptıkları yorumlar ve sektör temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde bundan sonra ne yapabileceklerine dair ipuçları vermişlerdi.

Analistler, Çin’in brendi ve domuz etini seçerek, AB kısıtlamalarının en sıkı destekçileri arasında yer alan Fransa ve İspanya’yı, otomobil üreticileri geçen yıl satışlarının üçte birini Çin’de gerçekleştiren ve tarifeleri durdurmak için Komisyon’da lobi yapmak istediği bildirilen Almanya’ya katılmaya ikna etmeye çalıştığını söylüyor.

Bloğun geçici gümrük vergilerinin cuma gününden itibaren yürürlüğe gireceğini teyit etmesinin ardından Global Times, AB’yi elektrikli araç kısıtlamaları konusundaki müzakerelerde “samimiyet göstermeye” çağıran bir makale ve Brüksel’i Avrupalı otomobil üreticilerinin kısıtlamalara karşı muhalefetini dikkate almaya çağıran ayrı bir başyazı yayınladı.

Global Times ayrıca Amerikan elektrikli araç üreticisi Tesla’nın Şanghay’da yeni bir üretim tesisi açmasına dikkat çekerek tarifelere karşı protesto çağrısını genişletti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Orbán Moskova’ya gidecek mi?

Yayınlanma

AB dönem başkanı olduktan sonra Kiev’e giden Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın bugün Moskova’ya gideceği iddia ediliyor.

Basında çıkan haberlerin ardından bugün yaptığı açıklamada Macar lider, Ukrayna ile Rusya arasında müzakere yapacak konumda olmadığını söyledi.

Batının Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımı eleştiren ve Putin’le AB liderleri arasında en sıcak ilişkilere sahip olan Orbán, Macaristan’ın şu anda bloğun dönem başkanlığını yürütüyor olmasının kendisine bloğun adına müzakere etme yetkisi vermediğini söyledi.

Cuma sabahı radyoya verdiği olağan mülakatta, “Hiçbir şeyi temsil etmediğim için bir yetkiye ihtiyacım yok,” diyen Orbán, günün ilerleyen saatlerinde Moskova’ya gidip gitmeyeceğini söylemedi.

Başbakan, “Tek yaptığım Avrupa Birliği ve Macaristan’ı tehdit eden ya da onlar üzerinde olumsuz sonuçları olan bir savaşın ya da savaş tehdidinin olduğu yerlere gitmek ve sorular sormak,” diye ekledi.

Perşembe günü basında Orbán’ın ziyaretiyle ilgili çıkan haberlerin ardından AB liderler konseyi başkanı Charles Michel sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “AB dönem başkanlığının AB adına Rusya ile temas kurma yetkisi olmadığını” söyledi.

Rus haber ajansları Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov’un perşembe günü ziyareti ne doğruladığını ne de yalanladığını aktardı. Macar hükümet yetkilileri Reuters’in sorularına yanıt vermedi.

Moskova iddiasını ilk olarak VSquare gazetecisi Szabolcs Panyi gündeme getirmişti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Filipinler ve Japonya Karşılıklı Erişim Anlaşması’na hazırlanıyor

Yayınlanma

Filipinler ve Japonya, Güneydoğu Asya ülkesi ile Çin arasında Güney Çin Denizi’nde tırmanan gerilimin ortasında, savunma ve dışişleri bakanlarının pazartesi günü Manila’da yapacakları kritik “iki artı iki” toplantısıyla güvenlik ortaklıklarını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor.

Türünün ikinci örneği olan görüşmelerin odak noktalarından biri, iki ülke arasında askerlerin erişimini kolaylaştıracak ve ortak askeri tatbikatları kolaylaştıracak potansiyel bir karşılıklı erişim anlaşması (RAA) olacak.

Bu türden ilk Filipinler-Japonya toplantısı 2022 yılında, Manila ile Pekin arasındaki diplomatik ilişkileri yakınlaştıran dönemin Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde yapılmıştı. Buna karşılık önümüzdeki hafta yapılacak görüşmeler, ülkenin jeopolitik bağlılığını yeniden Washington’a kaydıran Başkan Ferdinand Marcos Jr. döneminde gerçekleştirilecek.

Çin, Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki Scarborough Sığlığı ve İkinci Thomas Sığlığı’na yaptığı ikmal görevlerini egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle tazyikli su ve çarpışmalarla bastırarak karşı çıkıyor. Filipinler ise Çin’in kendi egemenliğini ihlal ettiğini ve uluslararası hukuku çiğnediğini iddia ediyor.

Filipinler’deki Amador Araştırma Hizmetleri’nin CEO’su Julio Amador, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “bence Japonya, Güney Çin Denizi’nin bölgede daha geniş bir çatışmayı tetikleyebilecek bir parlama noktası olmasından çok endişe duyuyor” dedi.

Güneydoğu Asya uzmanı ve Japonya Ulusal Politika Çalışmaları Enstitüsü’nde doçent olan Yusuke Takagi, karşılıklı erişim anlaşmasının imzalanmasının “Japonya’nın Filipinler’in yaptıklarını desteklediği” yönünde bir sinyal göndereceğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Yusuke Takagi, “RAA, ordunun acil bir durumda bir şey yapması durumunda bir yedektir. RAA’nın bir şeyleri hemen değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Japonya’dan Filipin Sahil Güvenliğine] gemi sağlanması daha çok oyunun kurallarını değiştirir” dedi.

Filipinler ve Japonya arasında daha yakın bir ilişkinin başka sonuçları da olabilir. Hawaii’deki Pacific Forum International’da siber güvenlik ve kritik teknolojiler direktörü olan Mark Manantan, ikiden fazla iki görüşmesinin, Amerika’nın “Trump başkanlığında bir kez daha daha içe dönük, işlemci ve hatta değişken” olması durumunda bile ABD-Japonya-Filipinler üçlü ilişkileri için bir tür “gelecek güvencesi” işlevi gördüğünü söyledi.

Üç ülke bu yılın başlarında Washington’da tarihi bir üçlü zirve düzenleyerek Çin’in artan etkisine karşı Hint-Pasifik bölgesinde savunma ve ekonomik işbirliğini güçlendirmek için birleşik bir cephe sergilediler.

Manantan, Japonya’nın Filipinler ile yürüttüğü iki artı iki angajmanının, özellikle Güney Çin Denizi’nde hak iddia eden diğer Güneydoğu Asya ülkeleriyle gelecekte yürüteceği diyalog için bir “şablon” olabileceğini belirtti. “Japonya, olası bir Japonya-Vietnam-Filipinler diyaloğunun şekillendirilmesinde kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir. Yani burada koalisyon kurma konusunda pek çok olasılık var” dedi.

Japonya’nın RAA gibi yasal anlaşmalarla bölgede artan varlığı daha fazla potansiyel çerçeveye kapı açabilir. Manantan, Japonya’nın Avustralya ile de RAA’sı olduğu göz önüne alındığında, Japonya-Filipinler-Avustralya ortaklığını “ABD-Japonya-Filipinler üçlüsünün bir yinelemesi” olarak görmenin kendisini “şaşırtmayacağını” söyledi.

Amador ayrıca Tokyo ve Manila arasındaki RAA anlaşmasının Japonya’ya bölgede ABD ve Avustralya’nın sahip olduğu “bazı ayrıcalıkları” vereceğini belirtti.

NATO Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile güvenlik bağlantılarını artıracak

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English