Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Kazakistan, BRICS’e katılmayı şimdilik reddetti

Yayınlanma

Kazakistan, BRICS’e katılma tekliflerini değerlendirse de Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev BM’yi öncelikli görerek şu an için BRICS’e katılmayı planlamadığını açıkladı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Sözcüsü ve Danışmanı Berik Uali, TengriNews’e yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in BRICS’e katılma teklifleri almasına rağmen, Astana’nın şu an için bu oluşuma dahil olma planı bulunmadığını belirtti.

Uali, “Şu anda ve büyük ihtimalle öngörülebilir gelecekte, Kazakistan BRICS’e üyelik başvurusunda bulunmaktan kaçınacaktır. Bu, üyelik sürecinin çok aşamalı yapısı ve birliğin gelecekteki gelişimine ilişkin çeşitli unsurlar da göz önüne alınarak alınmış bir karardır,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, BRICS’e katılma tekliflerinin Tokayev tarafından “Kazakistan’ın ulusal çıkarları açısından” değerlendirildiğini belirten Uali, Cumhurbaşkanı’nın şu ana kadar “tüm acil uluslararası sorunların tartışılabileceği ve tartışılması gereken evrensel ve alternatifsiz bir örgüt olarak” Birleşmiş Milletler’e (BM) öncelik verdiğini vurguladı.

Uali, Tokayev’in BM Güvenlik Konseyi’nde reform yapılmasından yana olduğunu ve bu reformun, “BM üyesi ülkelerin geniş istişarelerine dayanan ve orta güçlerin çıkarlarını göz önünde bulunduran” bir yapı üzerine kurulmasını savunduğunu söyledi. Tokayev’e göre, BM’nin “önemli ve kader belirleyici kararlar alma” kabiliyeti ciddi şekilde zayıflamış durumda.

BRICS’e dair ise Tokayev, birliğin “evrimini yakından takip ettiğini” ve Rusya’da düzenlenecek zirveye katılmayı planladığını ifade etti. Cumhurbaşkanı, 24 Ekim’de, küresel Güney ile etkileşim konusunun ele alınacağı genişletilmiş sosyal yardım oturumunda bir konuşma yapacak.

BRICS zirvesi, 22 Ekim’de Kazan’da başlayacak. Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov’a göre, zirveye katılmak üzere 38 ülkeye davetiye gönderildi ve 15 Ekim itibariyle 33 ülke katılımını teyit etti. Bu ülkelerden 24’ü üst düzey yetkililer tarafından temsil edilecek. Zirveye katılacak liderler arasında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva da yer alacak.

Ayrıca BM Genel Sekreteri António Guterres, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Genel Sekreteri Zhang Ming, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Avrasya Ekonomi Birliği (AEB) ve Birlik Devleti genel sekreterlerinin yanı sıra Yeni Kalkınma Bankası Başkanı Dilma Rousseff de etkinlikte hazır bulunacak.

Bu yılki zirve, BRICS’in 16. zirvesi olacak ve ilk kez genişletilmiş bir yapıda gerçekleştirilecek. Beş ana BRICS üyesi (Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika) dışında, Mısır, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Etiyopya da bu yıl gruba katıldı. Suudi Arabistan ise henüz ittifaktaki statüsüne karar vermedi. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman zirveye katılma davetini kabul etmedi; yerine Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan katılacak.

Rusya, BRICS için ABD hegemonyasına karşı alternatif ödeme sistemi önerdi

DİPLOMASİ

Çekya, 2 yılı aşkın bir sürenin ardından Rusya’ya büyükelçi gönderiyor

Yayınlanma

Çekya, iki yıl aradan sonra Rusya’ya büyükelçi gönderme kararı aldı. Eski Savunma Bakan Yardımcısı Daniel Koštoval, Moskova büyükelçisi olarak atanırken, diplomatik ilişkilerdeki yeni dönemin 2025 başında başlaması bekleniyor.

Çekya Dışişleri Bakanlığı, önümüzdeki aylarda Moskova’ya yeni bir büyükelçi atanacağını duyurdu. Ülkenin önceki büyükelçisi Vitezslav Pivonka, 2022 yılı sonunda görevinden geri çağrılmış, sonra görevini resmi olarak bırakmıştı.

Politico‘ya konuşan Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky, Rusya’daki diğer stratejik müttefiklerin (Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Polonya ve ABD) büyükelçilerle temsil edildiğine dikkat çekti.

Lipavsky, “Büyükelçimize bu zorlu görevde Çek çıkarlarını savunması için güç diliyorum,” ifadelerini kullandı.

Eski Savunma Bakan Yardımcısı Daniel Koštoval, Çekya’nın yeni Moskova Büyükelçisi olarak atandı ve Rusya tarafından atama onayı alındı. Koštoval’ın görevine 2025 yılının başlarında başlaması bekleniyor.

Çekya ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkiler, 2021 yılında ciddi bir gerilim yaşadı.

Ülkenin kolluk kuvvetleri, Rusya’yı 2014 yılında Vrbetice’deki mühimmat depolarında düzenlenen patlamanın faili olarak suçlamış, bu olay ilişkilerin kopma noktasına gelmesine yol açmıştı.

İki ülke karşılıklı olarak diplomatik temsilci sayısını azaltma kararı almıştı.

Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalenin ardından, Prag yönetimi Moskova’da bir büyükelçi bulundurmanın gerekliliğini tartıştı.

Fakat Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, büyükelçilik varlığının devam ettirilmesinin önemli olduğunu vurgulamıştı.

Pavel, “Çekya da çoğu ülke gibi Rusya’da büyükelçi düzeyinde temsilcilik bulunduruyor. Önceki büyükelçi, 2018’den beri görevdeydi ve danışma amacıyla Prag’a çağrıldı. Görev süresinin standart dört yılın çok ötesine geçmesi nedeniyle hükümet halefine karar verdi,” demişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Güney Kore ve Japonya, Kuzey Kore’ye karşı yaptırımları izlemek için üçlü ekip kurdur

Yayınlanma

Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore ve Japonya çarşamba günü, Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını izlemek üzere, Birleşmiş Milletler dışında, yeni bir çok uluslu ekibin kurulduğunu duyurdu.

Çok Taraflı Yaptırımları İzleme Ekibi adı verilen mekanizma, Rusya’nın mart ayında, son 15 yıldır Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını denetleyen bir BM uzmanlar panelinin yıllık olarak yenilenmesini reddetmesinin ardından hayata geçirildi. Çin oylamada çekimser kaldı.

Güney Koreli bir yetkili, ekibin yaptırımların uygulanmasına ilişkin düzenli raporlar yayınlamak da dahil olmak üzere BM panelinin çalışmalarını sürdürmeyi amaçladığını ve aralarında İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da bulunduğu sekiz ülkenin daha katılımını içereceğini söyledi.

Panelin açılışı ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell, Güney Kore Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Kim Hong-kyun ve Japonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Masataka Okano’nun yanı sıra sekiz ülkenin büyükelçileri tarafından Seul’de düzenlenen ortak basın toplantısında yapıldı.

Kim basın toplantısında şunları söyledi: “BM panelinin yerini alabilecek etkili bir izleme sisteminin nasıl oluşturulacağı konusunda pek çok tartışma yapıldı, ancak bu süreçte bile Kuzey Kore’nin yaptırımları ihlal ettiği vakalar yaşanmaya devam etti, bu nedenle daha fazla gecikmememiz ve boşluğu hızla doldurmamız gerektiğini düşündük.”

Kim, müttefiklerin BM planını yeniden yürürlüğe koymanın yollarını aramaya devam ederken, ekibin yaptırımların uygulanmasını sağlamaya yardımcı olmak isteyen tüm ülkelere açık olduğunu da sözlerine ekledi.

Campbell, Rusya’nın vetosunda BM panelinin daha önce Ukrayna’daki savaşı için Kuzey Kore’den yasadışı askeri teçhizat ve mühimmat tedarik ettiğine dair raporunun etkili olduğunu savundu.

Campbell, “Bunun Kuzey Kore’nin bir dizi provokatif eylemde attığı adımları takip etme ve hesap sorma konusunda büyük bir çaba olma potansiyeli gerçek. Dolayısıyla bu doğru yönde atılmış büyük bir adım” dedi.

Washington ve Seul, Kuzey Kore ve Rusya’nın askeri ittifakına karşı çıkıyor. Moskova ve Pyongyang silah transferlerini reddetmekle birlikte askeri bağları güçlendirme sözü verdiler ve haziran ayındaki bir zirvede karşılıklı savunma anlaşması imzaladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

2025’te petrol piyasasını neler bekliyor?

Yayınlanma

Küresel petrol piyasasında, Çin’in azalan petrol talebi ve OPEC+ ülkelerinin yüksek üretim kapasitesi nedeniyle arz fazlası bekleniyor.

Dünya genelinde petrol üretimi yüksek seviyelerde seyrederken, OPEC+ ülkelerinin rekor üretim kapasiteleri âtıl durumda bekliyor.

Bu kapasiteler, jeopolitik olaylar sebebiyle oluşabilecek olası kesintileri telafi edebilir. Ancak Çin’in petrole olan ihtiyacının giderek azalması, piyasalarda petrol fazlası yaratma riski taşıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, bu durum küresel petrol fiyatlarını düşürebilir ve Rusya’nın bütçesi üzerinde baskı oluşturabilir.

Ajansın aylık raporunda, İran kaynaklı olası arz kesintilerinin, IEA’nın 1,2 milyar varili aşan stratejik rezervleriyle dengelenebileceği belirtiliyor. Raporda ayrıca şu öngörülere yer veriliyor:

– Çin’in 1,1 milyar varillik petrol rezervi, ülkenin yerel rafinerilerini 75 gün boyunca çalıştırmaya yetecek kapasitede.

– Elektrikli araçların hızla yaygınlaştığı ve satışların şimdiden yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğu Çin’de, petrol talebi önemli ölçüde yavaşlıyor.

– OPEC+ dışındaki ülkelerde petrol üretiminin bu yıl ve önümüzdeki yıl 1,5 milyon varil artması bekleniyor.

– OPEC+ ülkelerinin yedek kapasitesinin, Libya, İran ve Rusya hariç tutulduğunda, 5 milyon varili aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı kaydediliyor.

Arz fazlası beklentisi

Büyük arz kesintileri yaşanmadığı takdirde, 2024 yılı küresel petrol piyasalarında etkileyici bir arz fazlasıyla karşılaşılabilir.

2023’te günlük ortalama petrol talebi 860 bin varil artarak 102,84 milyon varile yükseldi. 2024’te ise talebin yaklaşık 1 milyon varil artarak 103,84 milyona çıkması öngörülüyor.

Fakat bu artış, 2022 ve 2023 arasındaki 2 milyon varillik artışa kıyasla oldukça düşük kalıyor. Çin’in düşük petrol talebi, küresel talep artışına katkısının 2024-2025 yılları arasında yüzde 70’ten yüzde 20’ye düşeceği anlamına geliyor.

OPEC, 2025 yılında bir talep fazlası öngörmezken, 2024 ve 2025 talep tahminlerini üst üste üçüncü kez aşağı yönlü revize etti.

Bu gelişmeler, İsrail’in daha önce büyük bir füze saldırısı düzenlediği İran’daki petrol tesislerini vurmayacağı yönündeki haberlerle birleşince, petrol fiyatlarında sert bir düşüş yaşandı.

Orta Doğu’daki gerilim nedeniyle eylül sonundan bu yana yaklaşık 10 dolar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, bu hafta 6 dolar düşerek salı günü 74 doların altına geriledi.

Rusya ve Çin’in talebindeki düşüş

Rusya hem petrol fiyatlarındaki düşüşten hem de ana tüketicisi olan Çin’in azalan talebinden etkileniyor.

Ağustos ayında, petrol talebi bir önceki yıla göre 500 bin varil düşüş göstererek üst üste dördüncü ayda da gerileme yaşadı. Gümrük verilerine göre, Çin’in petrol ithalatı eylül ayında yüzde 7,4 oranında düştü.

Ağustos ayında Brent petrol fiyatı varil başına 82 dolara kadar yükselse de fiyatlardaki düşüş o ay itibarıyla başladı.

Rusya’nın petrol ve petrol ürünleri ihracatından elde ettiği gelirler, Temmuz 2023’ten bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Eylül ayında durum daha da kötüleşti. IEA verilerine göre, arz artışına rağmen Rusya’nın petrol gelirleri ağustos ayına kıyasla 0,9 milyar dolar azalarak 14,7 milyar dolara geriledi.

Suudi Arabistan faktörü

ActivTrades kıdemli analisti Ricardo Evangelista, Reuters ajansına verdiği demeçte, İran’ın petrol tesislerinin İsrail tarafından hedef alınmayacağına dair haberlerin, Orta Doğu’da geniş çaplı bir savaş korkularını yatıştırdığını belirtti.

Evangelista, belirsiz talep görünümünün petrol piyasasındaki riskleri aşağı yönlü etkilediğini de sözlerine ekledi.

Suudi Arabistan’ın üretim kotalarını arttırmayı ertelemeyeceği yönündeki haberler de fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor.

Financial Times, eylül ayı sonunda Suudi yetkililerin aralık ayından itibaren üretimi artırmayı planladığını ve daha düşük petrol fiyatlarını kabul etmeye hazır olduklarını bildirdi.

Citigroup ise Brent petrolün varil fiyatının 2025 yılında, küresel piyasadaki “yeterli bolluk” nedeniyle 60 dolara kadar düşeceğini tahmin ediyor.

Öte yandan Rusya’nın 2025 bütçesi, Brent petrol fiyatına göre indirimli satılan Urals petrolünün varil başına 69,7 dolardan satılmasına dayanıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English