Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Lavrov Çin’de: Moskova olmadan Ukrayna konusunda yapılacak her türlü görüşme nafile

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov pazartesi günü resmi bir ziyaret için Çin’e gelirken, uzmanlar Çin-Rusya kapsamlı stratejik ortaklığının ABD baskısına rağmen daha da güçleneceğini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin daveti üzerine Rus üst düzey diplomatın pazartesiden salıya kadar Çin’e resmi bir ziyarette bulunacağını duyurmuştu.

Mao pazartesi günü düzenlediği rutin basın toplantısında, Çin-Rusya diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 75. yıldönümü münasebetiyle iki tarafın ikili ilişkilerin geliştirilmesi, farklı alanlarda işbirliği ve ortak kaygı duyulan uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunacağını ve tutumlarını koordine edeceğini söyledi.

Bu arada Lavrov’un Çin ziyareti, ABD Hazine Bakanı Yellen’ın ziyaretiyle çakışırken ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın olası ziyaretinden hemen önce gerçekleşti.

Rus üst düzey diplomat, ziyarette, Moskova’nın Pekin’e Ukrayna konusundaki tarafsız ve dengeli tutumunun yanı sıra krizin siyasi ve diplomatik yollarla çözümünde olumlu bir rol oynamaya istekli olmasından dolayı minnettar olduğunu söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Çinli mevkidaşı Wang Yi ile düzenlediği basın toplantısında, Rusya ve Çin’in Ukrayna konusunda Moskova’nın çıkarlarını göz ardı eden her türlü görüşmenin beyhude olduğu konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.

“Ukrayna kriziyle ilgili mevcut durumu ele aldık,” diyen Lavrov, “Biz ve Çinli meslektaşlarımız, [Ukrayna lideri Vladimir] Zelenskiy’nin sözde barış formülünü desteklerken Rusya’nın pozisyonunu görmezden gelen ve bu nedenle gerçeklikten kopuk olan tüm uluslararası toplantıların beyhude olduğu sonucunu destekledik” ifadelerini kullandı.

Lavrov, Moskova’nın Pekin’e Ukrayna konusundaki tarafsız ve dengeli tutumunun yanı sıra krizin siyasi ve diplomatik yollarla çözümünde olumlu bir rol oynamaya istekli olduğu için minnettar olduğunu söyledi.

Çin tarafından geçen yıl önerilen 12 maddelik Ukrayna barış girişimini de değerlendiren Rusya’nın en üst düzey diplomatı, “öncelikle Avrupa ve dünya genelinde bölünmez güvenliğin sağlanması bağlamında” Ukrayna ihtilafının ardındaki temel nedenlerin ele alınmasını öngören planı övdü.

Terörle mücadele

Çin Dış İlişkiler Üniversitesi profesörlerinden Li Haidong, terörle mücadele işbirliğinin de iki ülke arasındaki sıcak gündemlerden biri olduğunu söyledi.

Li’ye göre, kısa süre önce Moskova’da yaşanan terör saldırısı ve Pakistan’daki Çinli mühendislerin de saldırıya uğraması hem Çin hem de Rusya’nın terörizm konusunda ortak endişeleri paylaştığını gösteriyor.

Uzmanlar, Çin ve Rusya’nın Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) iki büyük gücü olduğunu ve özellikle bazı bölgelerde terör tehdidinin yeniden ortaya çıktığı bir dönemde, iki ülke ve diğer ŞİÖ üyeleri arasındaki terörle mücadele işbirliğinin bölgesel barış ve istikrar için önemli olduğunu belirtiyor. Diplomatik düzeydeki görüşmenin yanı sıra, iki ülkenin orduları, kolluk kuvvetleri ve istihbarat teşkilatları arasında da terörizmi hedef alan işbirliğinin teşvik edileceği düşünülüyor.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English