Bizi Takip Edin

AVRUPA

Malta, Yunanistan, Slovakya ve Hollanda’daki gazeteci cinayetleri faili meçhul kaldı

Yayınlanma

Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) 2023 Küresel Cezasızlık Endeksine göre, 1992’den bu yana işlenen gazeteci cinayetlerinin %5’inden daha azında tam adalet sağlandı ve AB’de dört faili meçhul dava var.

CPJ yıllık Cezasızlık Endeksini, BM’nin ‘Gazetecilere Karşı İşlenen Suçlarda Cezasızlığa Son Verme Günü’ öncesinde 2 Kasım Perşembe günü yayınladı.

CPJ Başkanı Jodie Ginsberg, ‘hem demokrasilerde hem de otoriter ülkelerde’ gazeteci cinayetlerinin yaklaşık %80’inin faili meşhul kaldığına işaret etti.

Ginsberg, “Cinayet sansürün en son biçimidir. Hızlı, şeffaf ve bağımsız yerel soruşturmalar kritik öneme sahiptir ve siyasi irade, yaptıkları iş nedeniyle öldürülen gazetecilerin davalarındaki yaygın cezasızlığı durdurmak için adaletin seyrini değiştirebilir,” dedi.

Rapora göre gazeteci katillerinin serbest kalma ihtimalinin en yüksek olduğu ilk 12 ülke Avrupa dışından olurken, raporda AB’nin gazetecilerin çalışması için en güvenli yerlerden biri olarak görülmesine rağmen basın özgürlüğünün giderek artan bir baskı altında olduğuna dikkat çekildi.

Raporda, 2017 yılında bombalı bir araç saldırısı sonucu öldürülen Maltalı araştırmacı gazeteci Daphne Caruana Galizia ve 2018 yılında nişanlısıyla birlikte evlerinde öldürülen Slovak gazeteci Ján Kuciak için henüz ‘tam adaletin’ sağlanamadığı belirtildi.

Benzer şekilde, Yunanistan 2010 yılında öldürülen yayıncı Socrates Giolias için henüz kimseyi sorumlu tutmadı.

2021 yılında Hollandalı muhabir Peter R. de Vries bir TV stüdyosundan çıkarken vuruldu. De Vries’in işi nedeniyle hedef alınıp alınmadığı belirsizliğini korurken, işle ilgili ölüm tehditleri nedeniyle ülkenin tam polis koruması alan ilk gazetecisi olan Hollandalı suç muhabiri Paul Vugts, CPJ’ye de Vries’in ölümünün ‘tüyler ürpertici bir etkisi’ olduğunu söyledi. Dokuz şüpheli halen yargılanmayı bekliyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Yunanistan’da 24 saatlik genel grev

Yayınlanma

Yunanistan’da işçiler bugün (20 Kasım) ülke genelinde tüm sektörlerde, “Ücretler, Eğitim, ve Sağlık için Para” ve “Savaş Mezbahalarından Çıkın” sloganları altında genel greve gidiyor.

Grev, geçtiğimiz haftalarda hekimler, inşaat işçileri, liman işçileri, denizcilik işçileri, metal işçileri, telekom, otel ve dağıtım işçileri gibi birçok sektörde kitlesel, güçlü grev ve eylemlerle hazırlandı.

Grevi örgütleyen Tüm İşçilerin Militan Cephesi (PAME) tarafından yapılan açıklamada, “Grevin başarısı için her yerde mücadele etmekten başka çare yok, eğer mücadele etmezsek, kendi çıkarlarımız için mücadele etmezsek hiçbir şey kazanamayız. İnşaat işçileri, demiryolu işçileri, teslimatçılar, otel işçileri, gemi inşa bölgesindeki madenciler, liman işçileri, tersane işçileri, sağlık işçileri ve öğretmenler tarafından verilen büyük grev mücadeleleri yol göstermekte, daha fazla sektörün katılması için umut ve iyimserlik vermektedir,” denildi.

Devlet daireleri, okullar, hastaneler ve tren seferleri ile ada feribotları da dahil olmak üzere toplu taşıma araçlarının grevden etkilenmesi bekleniyor.

Özel sektörün önde gelen sendikası GSEE’nin başkanı Yannis Panagopoulos da, “Hayat pahalılığı çok yüksek ve maaşlarımız dibe vurmuş durumda, yüksek konut maliyetleri ise gençleri trajik bir durumda bıraktı,” dedi.

Diğer işçi grupları gibi GSEE de hükümeti “işçilere onurlu yaşam koşulları sağlayacak anlamlı tedbirler almayı reddetmekle” suçladı.

Düşük gelirli Yunanlılar, perakende, telekomünikasyon ve enerji fiyatlarının Avrupa’daki en yüksek fiyatlardan bazıları olduğu ülkede ayda 900 avrodan daha az bir asgari ücretle geçinmek zorunda kalıyorlar.

Sol muhalefet sık sık daha az ayrıcalıklı olanların “Bulgar maaşlarıyla İngiliz fiyatları” ödemek zorunda kaldıklarını iddia ediyor.

Muhafazakâr Başbakan Kyriakos Mitsotakis kısa süre önce asgari ücreti 950 avroya çıkarma sözü vermişti fakat konut maliyetlerinin de artmasıyla birlikte son yıllarda zengin ve yoksul arasındaki uçurumun büyüdüğü bir toplumda bunun yeterli olmadığı yönünde eleştirilerle karşılaştı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Mitsotakis hükümetini sadece hedeflerin tutturulmasını ve ülkenin yatırım yapılabilir ülke statüsüne geri dönmesini sağlamakla kalmayıp, Yunanistan’ın ekonomik büyüme açısından diğer AB üyesi ülkeleri geride bırakmasıyla sonuçlanan mali reformlar için alkışladı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AMB: Düşük büyüme ve yüksek borç Avro bölgesinde kriz riski yaratıyor

Yayınlanma

Avrupa Merkez Bankası (AMB), birlik büyümeyi artıramaz, kamu borcunu düşüremez ve “politika belirsizliğini” düzeltemezse Avro bölgesinin yeni bir borç krizi riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Çarşamba günü yayınlanan yıllık Finansal İstikrar İncelemesinde AMB, “kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin piyasa endişelerinin” geri dönme olasılığı konusunda alarm verdi.

Banka, “yüksek borç seviyeleri ve yüksek bütçe açıklarının” yanı sıra düşük büyüme ve son dönemde “özellikle Fransa’da olmak üzere Avrupa ve ulusal düzeydeki seçim sonuçlarının” neden olduğu belirsizliklere işaret etti.

Yatırımcıların endişelerinin önemli bir göstergesi olan Fransız ve Alman 10 yıllık devlet tahvilleri arasındaki spreadler bu ay 0,77 puana yükselerek bu yaz yapılan parlamento seçimleri öncesinde ulaşılan 12 yılın en yüksek seviyesine yaklaştı.

AMB çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Zayıf verimlilik gibi faktörlerden kaynaklanan ekonomik büyümenin önündeki engeller, yüksek borç seviyeleri ve bütçe açıklarının borç sürdürülebilirliği endişelerini yeniden alevlendirme olasılığını artırıyor,” uyarısında bulundu.

AMB, ülke kredi risk primlerinin makro-finansal şoklar nedeniyle yükselebileceğini belirterek, bazı üye ülkelerdeki “zayıf” temellere ve vadesi gelen ülke borçlarının daha yüksek faiz oranlarıyla “çevrildiğine” işaret etti.

AMB, 20 ülkeli para birliğinde düşük büyüme ve yüksek kamu borcunun bir araya gelmesinin, hükümetlerin daha yüksek savunma ihtiyaçlarını ve iklim değişikliğiyle mücadele yatırımlarını ödemelerini zorlaştırabileceğini de sözlerine ekledi.

Banka ayrıca, hisse senedi ve tahvil piyasalarının artan “keskin uyum” risklerine maruz kaldığı uyarısında bulunarak, “yüksek değerlemeler ve risk yoğunlaşmasının” halihazırda “volatilitede birkaç belirgin ancak kısa süreli artışa” neden olduğuna işaret etti.

Raporda, olası bir ekonomik çöküşte, Avro bölgesindeki tüketiciler ve şirketlerin zaten yüksek faiz oranlarıyla mücadele ederken banka bilançolarının da darbe alabileceği belirtildi.

AMB, ticari gayrimenkullerde daha yüksek zarar tehdidinin “tekil bankalar ve yatırım fonları için önemli olabileceğini” de sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Birleşik Krallık’ta binlerce çiftçi parlamentoya yürüyecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık’ta binlerce çiftçinin bugün (19 Kasım), İşçi Partisi hükümetinin değeri 1 milyon sterlinden fazla olan çiftliklere veraset vergisi uygulama planlarına karşı bir yürüyüş düzenlemesi bekleniyor.

The Telegraph’a göre organizatörler şu ana kadar protestoların “barışçıl” ve “yıkıcı olmayacağı” sözünü verirken, katılımcılardan davranışlarının “tarım endüstrisinin ya da etkinliğin koordinatörlerinin imajını zedelemeyeceğine” dair taahhütte bulunmaları istendi.

Fakat hükümet üzerindeki baskıyı arttırmak için “Fransız tarzı” taktikler uygulanması yönünde de çağrılar yapıldı ve organizatörler bakanların rotayı değiştirmemesi halinde eylemlerin artırılabileceğini öne sürdü.

Öneriler arasında çiftçilerin gübre atmayı reddederek su şirketlerini kanalizasyonla baş başa bırakacakları bir “kanalizasyon grevi” ve gıda üretiminin durdurulması çağrıları yer alıyor.

Tarım Forumunun kurucusu ve protestonun baş organizatörlerinden biri olan Clive Bailye, “Şimdilik salı günkü yıkıcı olmayan mitinge odaklandık, bunun ötesinde ne olacağını kim bilebilir?” diyerek daha radikal eylemlere kapıyı açık bıraktı.

Hükümet, çiftçilerin vergi artırımı nedeniyle greve gitmesi halinde acil durum planları hazırlıyor, fakat herhangi bir açığı ithalatla kapatabileceğine inandığı anlaşılıyor.

Toprakta veraset vergisi ne durumda?

Maliye Bakanı Rachel Reeves, geçen ayki ilk mali etkinliğini aile çiftliklerine yönelik yardımlarda yapılacak değişiklikleri duyurmak için kullandığında çiftçileri çileden çıkarmıştı.

Nisan 2026’dan itibaren değeri 1 milyon sterlinden fazla olan çiftlikler yüzde 20 veraset vergisine tabi olacak fakat bakanlar, tekil koşullara bağlı olarak, 3 milyon sterlin değerindeki çiftliklerin, kalan yardımlar dikkate alındığında vergisiz olarak devredilebileceğini savunuyor.

Halihazırda %40 olan veraset vergisi (IHT), genellikle vefat eden bir kişinin 325.000 sterlinlik bir eşiğin üzerindeki varlıklarının değeri üzerinden ödeniyor. Bu eşik 2030 yılına kadar uzatıldı.

Şu anda, bir emeklilik maaşında biriktirilen herhangi bir para buna dahil değil fakat Nisan 2027’den itibaren miras kalan emeklilik maaşları da dahil edilecektir.

Bu durum, bir kişi ölmeden önce harcanmamış emeklilik birikimleri nedeniyle daha fazla mülkün veraset vergisi ağına girmesine neden olacak.

Hükümet, 2027-28 yıllarında 10.500 ekstra mülkün veraset vergisi ödeyeceğini açıkladı.

Hükümete göre bu değişiklikler, önceki Muhafazakâr hükümetten devraldıkları “22 milyar sterlinlik mali boşluğu” kapatmak ve en zengin mülklerden bazıları tarafından istismar edilen bir boşluğu kapatmak için gerekli. 

Borçlu çiftçi aileleri topraklarını elden çıkarmak zorunda kalabilir

Fakat Ulusal Çiftçiler Birliği (NFU), değişikliklerin pek çok çiftçi ailesini topraklarını parçalamaya zorlayacağını söyledi.

Son rakamlar, her 20 mülkten birinden daha azının (%4’ün biraz üzerinde) veraset vergisi ödediğini gösteriyor. Bu da yılda yaklaşık 27.800 mülk için vergi ödendiği anlamına geliyor.

Bununla birlikte, Institute for Fiscal Studies düşünce kuruluşundaki iktisatçılar, mevcut kurallar altında 2032 yılına kadar mülklerin yaklaşık %7’sinin veraset vergisinden sorumlu olabileceğini tahmin ediyor.

Bu orandan çok daha fazla sayıda insan veraset vergisi yükümlüsü olabileceğine inanıyor. Temmuz 2023’te The Times gazetesi için yapılan bir YouGov anketi, üçte birinin öldüklerinde varlıkları üzerinden veraset vergisi ödenmesi gerekeceğini düşündüğünü ortaya koydu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English