Bizi Takip Edin

AMERİKA

Musk ile Trump X’te bir araya geldi

Yayınlanma

Elon Musk ile Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump sosyal medya platformu X üzerinden bir canlı yayında bir araya geldi.

Türkiye saati ile sabaha karşı 03:00’te başlaması beklenen yayın, teknik sebeplerle 40 dakika kadar gecikti. Musk, X’e yönelik büyük bir DDoS saldırısı yaşandığını ve gecikmenin bundan kaynaklandığını öne sürdü.

Birçok kullanıcının sohbet odasına giriş yapmakta zorlandığı yayında Musk, Trump’a göç meselesinden Ukrayna savaşına, Çin ile ticaret savaşlarından eski başkana suikaste kadar bir dizi soru yöneltti.

Musk sohbetein bir yerinde, “Amerika bir yol ayrımında ve siz refaha giden yoldasınız, Kamala [Harris] ise bunun tam tersi,” dedi.

Daha önce elektrikli araçlara şüpheyle yaklaşan ve bu alandaki federal teşvikleri geri alacağını vaat eden Trump, Musk’ın sahibi olduğu Tesla’yı övdü. Tesla’yı “harika” olarak nitelendiren eski başkan, yakın zamanda da Musk’ın kendisini desteklemesi nedeniyle “elektrikli araçları desteklemekten başka bir seçeneğinin olmadığını” söylemişti.

Kendisi görevde olsaydı Ukrayna savaşının başlama ihtimalinin “sıfır” olduğunu savunan Trump, enflasyonun nedeninin de “bu aptal yönetim” olduğunu söyledi.

Rakibi Kamala Harris ile ilgili olarak ise, “O sınır çarı idi ve sizler dezenformasyon kampanyalarının yanlarına kâr kalmasına izin veremezsiniz. Şimdi de bu işe gerçekten karışmadığını söylemeye çalışıyor,” dedi.

Trump Harris için, “Ondan [Biden’dan] daha kötü olacak”. Çünkü o radikal sola inanıyor ve o [Biden] inanmıyordu,” deyince karşılık olarak Musk, “Bence haklısın,” dedi.

Trump, Demokrat Parti’nin Joe Biden’ı yarıştan çekmek için bir “darbe” tezgahladığını savundu.

Ayrıca “dışarıda ve içeride düşmanları” olduğunu ve hükümetteki “kötü insanların” yabancı düşmanlardan daha tehlikeli olduğunu ilan eden eski Başkan Rusya, Çin ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti liderlerini “oyunlarının zirvesinde” diyerek övdü ve “Sertler, akıllılar ve acımasızlar,” ifadelerini kullandı.

Musk’ın kendi işlerini ele alış şeklini öven Trump, milyarder ABD’linin “grev kırıcılığından” da memnuniyetle bahsetti. Trump, “İçeri giriyorsun ve sadece ‘İstifa etmek mi istiyorsunuz?’ diyorsun. Greve gidiyorlar. Şirketten bahsetmeyeceğim ama greve gidiyorlar ve sen de ‘Sorun değil, hepinizin işi bitti’ diyorsun. Hepinizin işi bitti. Ve sen en harikasın,” dedi.

AB’nin ticaret kurallarına ve Kiev için harcadığı para miktarına yüklenen Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i “çok onurlu” olarak nitelendirdi.

ABD’nin AB ile olan ticaret açığı hakkında Brüksel’in Washington’dan “büyük avantaj sağladığını” öne süren eski başkan, “Çin kadar sert değiller ama kötüler,” dedi.

Ukrayna’ya yardım söz konusu olduğunda ABD’den giden yardımı kesme konusundan bahsetmeyen Trump, bunun yerine AB’nin ABD ile eşit seviyelerde yardım yapması gerektiğinde ısrar etti.

Trump, “Neden ABD Avrupa’yı savunmak için orantısız bir şekilde Avrupa’dan daha fazla para ödüyor? Bu hiç mantıklı değil. Bu adil değil ve ele alınması gereken uygun bir konu,” dedi.

Trump, Vladimir Putin ile ilgili olarak da, “Ukrayna hakkında çok konuşurduk, Ukrayna onun gözbebeğiydi. Vladimir Putin’e dedim ki, ‘Bunu yapma. Bunu yapamazsın Vladimir, yaparsan kötü bir gün olacak. Bunu yapamazsın’. Ve ona yaptığım şeyleri anlattım. O da, ‘İmkânı yok’ dedi. Ben de ‘Mümkün değil’ dedim. Ve bilirsiniz, bu son konuşmamız oldu,” dedi.

Trump ayrıca Putin ile çok iyi anlaştığını ve Rus liderin kendisine “saygı duyduğunu” söyledi ve tekrar seçilmesi halinde “yeniden iyi geçineceklerini umduğunu” sözlerine ekledi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English