Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

NATO sonuç bildirgesinin hedefi Çin ve Rusya

Yayınlanma

Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi’nin sonuç bildirgesi yayınlandı.

İttifakın kuruluşunun 75. yıldönümünde yapılan zirvede çok sayıda toplantı yapılırken, sonuç bildirgesine Ukrayna savaşı ile Çin ve Rusya’ya ya karşı sert sözler damgasını vurdu.

NATO’nun bir “savunma ittifakı” olduğuna vurgu yapılan bildirgede, ittifakın üç temel görevinin caydırıcılık ve savunma, kriz önleme ve yönetimi ve işbirliğine dayalı güvenlik olduğunun altı çizildi.

“Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgali Avrupa-Atlantik bölgesinde barış ve istikrarı bozmuş ve küresel güvenliğe ciddi şekilde zarar vermiştir,” diyen NATO, Rusya’nın “müttefiklerin güvenliğine yönelik en önemli ve doğrudan tehdit olmaya devam ettiğini” ilan etti.

Açıklamada İsrail’in Gazze’de yürüttüğü işgal operasyonuna hiç atıf yapılmazken, “Afrika ve Orta Doğu’daki çatışma, kırılganlık ve istikrarsızlık bizim ve ortaklarımızın güvenliğini doğrudan etkilemektedir,” denildi.

İran’ı “istikrarsızlaştırıcı” eylemlerle Avrupa-Atlantik güvenliğini etkilemekle suçlayan NATO, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) ilan edilen hedefleri ve zorlayıcı politikalarının NATO’nun çıkarlarına, güvenliğine ve değerlerine meydan okumaya devam ettiğini öne sürdü.

Bildirgede, “Rusya ve ÇHC arasında derinleşen stratejik ortaklık ve kurallara dayalı uluslararası düzenin altını oymaya ve yeniden şekillendirmeye yönelik birbirini güçlendiren girişimleri derin endişe kaynağıdır,” denildi.

Müttefik ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırı olasılığını göz ardı edemeyeceklerini söyleyen NATO üyeleri, NATO’nun caydırıcılığını ve savunmasını “tüm tehditlere ve zorluklara karşı, tüm alanlarda ve Avrupa-Atlantik bölgesinde çoklu stratejik yönlerde” geliştirmeye devam edeceklerini ilan ettiler.

Ukrayna’ya askeri koordinasyon merkezi kuruldu

NATO, “Uluslarını, topraklarını ve ortak değerlerimizi kahramanca savunan Ukrayna halkıyla sarsılmaz dayanışmamızı bir kez daha teyit ediyoruz,” derken, müttefikler ve ortakları tarafından Ukrayna’ya askeri teçhizat ve eğitim sağlanmasını koordine etmek üzere Ukrayna için NATO Güvenlik Yardımı ve Eğitimi (NSATU) kurulmasına karar verdi.

Müttefik devletlerde faaliyet gösterecek olan NSATU’nun, “BM Şartı doğrultusunda Ukrayna’nın meşru müdafaasını destekleyeceği” belirtiliyor.

Bildirgede NSATU’nun, “uluslararası hukuk uyarınca NATO’yu çatışmanın bir tarafı haline getirmeyeceğine” vurgu yapılıyor ve “Ukrayna’nın savunma ve güvenlik güçlerinin dönüşümünü destekleyecek ve NATO ile daha fazla bütünleşmesini sağlayacaktır,” deniyor.

Ukrayna’nın geleceğinin NATO’da olduğunu savunan ittifak ülkeleri, Kiev’in NATO ile giderek daha fazla birlikte çalışabilir ve siyasi olarak bütünleşmiş hale geldiğini öne sürdü.

Ukrayna’nın NATO üyelik sürecine destek yinelenirken, “koşulların yerine getirilmesi” şartı da bir kez daha gündeme geldi.

Rusya’ya Gürcistan, Moldova ve Ukrayna’dan çekilme çağrısı

Rusya’ya savaşı derhal durdurma ve BM Genel Kurulu kararları doğrultusunda tüm güçlerini Ukrayna’dan tamamen ve koşulsuz olarak çekme çağrısı da yapıldı.

NATO, Rusya’nın Kırım da dâhil olmak üzere Ukrayna topraklarını “yasadışı ilhakını” asla tanımayacağını ilan ederken, “Ayrıca Rusya’yı Moldova Cumhuriyeti ve Gürcistan’da [bu ülkelerin] rızaları olmaksızın konuşlandırdığı tüm güçlerini geri çekmeye çağırıyoruz,” dedi.

Rusya’nın Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisini” temelden yeniden yapılandırmaya” çalıştığını öne süren NATO, “Rusya’nın NATO için oluşturduğu tüm alanlardaki tehdit uzun vadede devam edecektir.  Rusya askeri yeteneklerini yeniden inşa etmekte ve genişletmekte, hava sahası ihlallerini ve provokatif faaliyetlerini sürdürmektedir,” dedi. 

Rusya için bir tehdit oluşturmadığını savunan NATO, riskleri azaltmak ve gerilimin tırmanmasını önlemek için Moskova ile iletişim kanallarını muhafaza etmeye hazır olduğunu da söyledi.

Belarus, İran ve KDHC’ye Rusya uyarıları

Bütün ülkeleri “Rus saldırganlığına” hiçbir yardım sağlamamaya çağıran NATO bildirgesi, “Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını kolaylaştıran ve böylece uzamasına neden olan herkesi” kınadığını belirtti.

“Belarus topraklarını ve altyapısını kullanıma sunarak bu savaşa olanak sağlamaya devam etmektedir,” diyen NATO, Belarus’un Rusya ile siyasi ve askeri entegrasyonunu derinleştirmesinin “bölgesel istikrar ve İttifakın savunması açısından olumsuz sonuçlar doğurduğunu” öne sürdü.

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ve İran’ın, Rusya’ya mühimmat ve insansız hava araçları (İHA) gibi doğrudan askeri destek sağlayarak savaşı körüklediğini savunan NATO, KDHC’nin “çok sayıda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını ihlal eden top mermisi ve balistik füze ihracatını şiddetle kınadığını” söyledi ve “Kuzey Kore ile Rusya arasında derinleşen bağları büyük bir endişeyle” not ettiğini açıkladı.

Bildirgede, “İran’ın Rusya’ya balistik füzeler ve ilgili teknolojiyi transfer etmesi ciddi bir tırmanma anlamına gelecektir,” denildi.

Çin hedefte

Çin’in, Ukrayna savaşında Rusya’nın “belirleyici bir destekçisi haline geldiğini” savunan NATO, “Bu durum Rusya’nın komşuları ve Avrupa-Atlantik güvenliği için oluşturduğu tehdidi arttırmaktadır,” dedi.

Çin’i, Rusya’nın savaş çabalarına verdiği tüm maddi ve siyasi desteği kesmeye çağıran NATO, “Buna silah bileşenleri, teçhizat ve Rusya’nın savunma sektörüne girdi teşkil eden hammaddeler gibi çift kullanımlı malzemelerin transferi de dâhildir,” ifadelerini kullandı.

Hint-Pasifik’e yöneliş devam edecek

“Ortak güvenlik sorunlarını ve işbirliği alanlarını” görüşmek üzere Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda, Kore Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği liderleriyle bir araya geleceğini ilan eden NATO üyeleri, “Hint-Pasifik bölgesi NATO için önemlidir, zira bu bölgedeki gelişmeler Avrupa-Atlantik güvenliğini doğrudan etkilemektedir,” dedi.

Asya-Pasifik’teki NATO ortaklarının Avrupa-Atlantik güvenliğine devam eden katkılarını “memnuniyetle karşıladığını” vurgulayan NATO, “Bölgeler arası güçlüklerin üstesinden gelmek için diyaloğu güçlendiriyor ve Ukrayna’nın desteklenmesi, siber savunma, dezenformasyonla mücadele ve teknoloji alanlarındaki öncü projeler de dâhil olmak üzere pratik işbirliğimizi geliştiriyoruz,” dedi.

Ürdün’de irtibat ofisi açılıyor

Ortadoğu ülkelerini “NATO’nun güney komşuları” olarak nitelendiren bildirgede, Genel Sekreterin, NATO’nun bölgedeki odak noktası olarak görev yapacak ve NATO’nun çabalarını koordine edecek bir Güney Komşuluk Bölgesi Özel Temsilcisi atamaya davet edildiği açıklandı.

Üye ülkeler bu bağlamda ayrıca, Ürdün Krallığı ile birlikte Amman’da bir NATO İrtibat Bürosu açmayı kararlaştırdıklarını da ilan ettiler.

NATO, “NATO Irak Misyonu’nun (NMI) başarısına dayanarak ve Irak makamlarının talebi üzerine Irak Güvenlik Kurumlarına verdiğimiz desteğin kapsamını genişlettik ve NMI aracılığıyla angajmanımızı sürdüreceğiz,” dedi.

DİPLOMASİ

Rusya Devlet Dumasından Taliban kararı

Yayınlanma

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ın Rusya’da yasaklı terör örgütü listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti. Yeni düzenleme, örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabilmesini öngörüyor.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Afganistan’daki Taliban hareketinin Rusya’da yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını öngören yasayı ikinci ve üçüncü son okumalarda kabul etti.

Söz konusu tasarıda, federal terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabileceği belirtiliyor.

Halihazırda Rusya mevzuatı, terörist olarak kabul edilen örgütler için yasağın askıya alınması imkanını sağlamıyor. Fakat kabul deilen yasaya göre, ilgili mahkeme kararı yürürlüğe girer girmez federal terör örgütleri listesinde değişiklik yapılması mümkün olacak.

Tasarıda ayrıca Rusya Federasyonu İdari Yargılama Kanunu’nda değişiklik yapılarak, örgütlere yönelik yasağın geçici olarak askıya alınmasına ilişkin idari davaların değerlendirilme usulü düzenleniyor.

Aynı zamanda 7 Ağustos 2001 tarihli ve 115-FZ sayılı “Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele” Kanununa da eklemeler yapıldı. Özellikle, bir örgütün veya bireyin aşırılıkçı ya da teröristler listesinden çıkarılma gerekçeleri açıklığa kavuşturuldu.

Tasarı, aralarında Andrey Klişas, Vasiliy Piskarev ve Andrey Lugovoy’un da bulunduğu beş milletvekili ve yedi senatör tarafından hazırlandı.

Duma Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Ernest Valeyev, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının ardından Rusların yasal sonuçlar olmaksızın Taliban’a katılabileceklerini bildirdi.

Taliban, 2003 yılından bu yana Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen, Moskova son birkaç yıldır Taliban ile temaslarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’dan “müttefik” olarak bahsederken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Taliban yetkililerini “aklı başında insanlar” olarak tanımlamıştı.

Bu yılın mayıs ayında Rusya’nın dışişleri ve adalet bakanlıkları, Putin’e Taliban’ın terör listesinden çıkarılması gerektiğini gerekçelendiren bir rapor sundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ilgili kararın pragmatizmle alındığını belirtti. Putin ise Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarma yönünde ilerlediğini, ancak bu yönde ilk adımı BM’nin atmasını umduğunu ifade etmişti.

Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidara gelerek kendi hükümetini kurdu. Fakat şu ana kadar Rusya da dahil olmak üzere hiçbir devlet Taliban’ı resmi olarak tanımış değil.

Rusya, Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarma hazırlığında

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Gazprom’un Sırbistan’daki en büyük şirketine yaptırım tehdidi

Yayınlanma

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ABD’nin, Rusya’nın kontrolünde olduğu gerekçesiyle Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan Naftna Industrija Srbije (NIS) üzerinde yaptırım hazırlığında olduğunu duyurdu.

Vucic, NIS’in yüzde 50’sinin Gazprom Neft’e, yüzde 6,15’inin Gazprom’a, yalnızca yüzde 29,87’sinin ise Sırp devletine ait olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı, Rusya’nın hissedarlık oranını azaltarak şirket üzerindeki kontrolünü yüzde 50’nin altına düşürmenin yaptırımlardan kaçınmanın bir yolu olabileceğini, ancak bunun Moskova ile ilişkilerde siyasi ve diğer zorluklara yol açabileceğini belirtti.

Konuya ilişkin bir çözüm bulmak amacıyla ABD ve diğer ilgili taraflarla müzakereler yapılacağını duyurdu.

Sırbistan devlet televizyonu RTS‘nin aktardığına göre Vucic, pazar günü yaptığı video açıklamasında, “Yarın Amerikalılarla, Ruslarla ve diğer tüm taraflarla müzakerelere başlayacağız,” ifadelerini kullandı.

Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan NIS, petrol ve doğalgaz arama, üretim ve rafinaj faaliyetlerini yürütüyor.

Ülkenin yakıt tedarikinin büyük bölümü bu şirket tarafından karşılanıyor. Şirketin işlettiği altyapı arasında Belgrad yakınlarındaki Pančevo rafinerisi ve 400’den fazla benzin istasyonunu kapsayan geniş bir ağ bulunuyor.

Bu yılın ilk dokuz ayında NIS, toplam 2,5 milyon ton petrol rafine etti ve net kârı 74 milyon dolar olarak kaydedildi.

Sırbistan Enerji Bakanı Dubravka Djedovic, NIS’e yönelik yaptırımların ülkede ciddi ekonomik zorluklara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Bakan, yaptırımların Bulgaristan’ın Rus gazının Sırbistan’a geçişini durdurmasına yol açabileceğini belirtti.

Ayrıca, Hırvatistan’ın Adriyatik Petrol Boru Hattı Operatörü JANAF, Rus petrolüne uygulanan kısıtlamaların ardından Pančevo rafinerisini besleyen Krk Adası Terminali’nden ham petrol tedarikini durdurabilir.

Vucic, ABD’nin yaptırım planlarının İngiltere tarafından da desteklenmekte olduğunu belirterek, “Bu, son yılların en zor haberlerinden biri,” dedi.

Öte yandan, ABD’nin Belgrad Büyükelçiliği, NIS’in Sırbistan için kritik öneme sahip olduğunu kabul etmekle birlikte, şirketin Rus sahipleri tarafından Ukrayna’daki savaşı finanse etmek amacıyla kullanıldığını öne sürdü.

Büyükelçilik, şirketteki Rus sermayesinin azaltılmasına yönelik çabaları desteklediklerini bildirdi.

Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından Gazprom Neft, riskleri azaltmak amacıyla NIS’teki hisselerinin bir kısmını Gazprom’a devretmişti.

Kommersant gazetesinin kaynaklarına göre, Belgrad yönetimi, 2022’den itibaren Rus hissedarların NIS’teki payını daha da azaltma olasılığını tartışıyor.

Sırp yetkililer ve Macar enerji şirketi MOL, NIS hisselerini satın almak için yarışanlar arasında bulunuyor. Habere göre, bu anlaşma, geçici bir hisse devri olarak planlanabilir.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump, Biden’ın ATACMS kararını gözden geçirebilir

Yayınlanma

Donald Trump, Ukrayna’nın ATACMS füzelerini Rusya topraklarına karşı kullanmasına izin veren Biden yönetimi kararını yeniden değerlendirebileceğini açıkladı. Barış görüşmelerine vurgu yapan Trump hem Kiev hem de Moskova ile müzakereler planladığını belirtti.

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, görevdeki Başkan Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya topraklarını vurmak için ATACMS füzelerini kullanmasına izin veren kararını gözden geçirmeyi düşündüğünü söyledi.

Trump, Mar-a-Lago’daki konutunda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, konuyla ilgili bir soruya yanıt verirken, “Evet, bu kararı yeniden gözden geçirebilirim” dedi.

Fox News kanalının aktardığına göre Trump, ekibinin Ukrayna’daki savaşı sona erdirmenin yollarını bulmak için çalıştığını da belirtti. Bu yönde bazı başarıların elde edilmiş durumda olduğu kaydeden Cumhuriyetçi lider, yönetiminin hem Kiev hem de Moskova ile müzakere edeceğini vurguladı.

“Bunu durdurmak zorundayız,” diyen Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in barışa olan bağlılığından emin olduğunu ifade etti.

Geçen hafta Trump, Ukrayna’nın Rusya topraklarına saldırmak için Batı menşeli füzeleri kullanmasına şiddetle karşı çıktı. Time dergisine verdiği mülakatta, bu tür saldırıların çatışmayı daha da şiddetlendirdiğini ve yıkıcı hale getirdiğini söylemişti. Ayrıca, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımı barış görüşmeleri sırasında Rusya’ya baskı yapmak için bir araç olarak kullanmayı planladığını belirtmişti. 7 Aralık’ta ise Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i savaşın sonuna hazırlanmaya çağırmış ve Rusya’nın ciddi kayıplar verdiğini, dolayısıyla zaten savaşı kaybettiğini öne sürmüştü.

Daha önce, Rus haber ajansı TASS, Trump ekibinden ismi açıklanmayan bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, seçilmiş başkanın, Biden yönetiminin Ukrayna’nın ABD yapımı ATACMS füzelerini kullanarak Rus topraklarını vurmasına izin verme kararını yeniden gözden geçirebileceğini bildirmişti.

Kasım ayında, Biden yönetimi, Ukrayna’nın ATACMS ve İngiliz yapımı Storm Shadow füzeleri de dahil olmak üzere uzun menzilli Batı silahlarını kullanarak Rusya’nın derinliklerine saldırması için resmi izin verdi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, bu füzeleri kullanarak Rusya topraklarına birkaç kez saldırı düzenledi. Buna karşılık, Rusya Federasyonu, yeni hipersonik balistik füzesi Oreşnik’i nükleer olmayan bir modifikasyonla kullanarak Dinyeper Nehri’ni vurdu.

Ukrayna, Rusya’yı ATACMS füzeleriyle hedef aldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English