Bizi Takip Edin

AVRUPA

NATO’nun Avrupalı üyeleri savunma harcamaları için %3 hedefini tartışıyor

Yayınlanma

Avrupalı NATO üyeleri, Donald Trump’ın ABD başkanı olarak dönmesi nedeniyle, ittifakın savunma harcamaları hedefini önümüzdeki haziran ayında yapılacak yıllık zirvede GSYİH’nin %3’üne çıkarma konusunda görüşmeler yürütüyor.

Ön görüşmelerde yer alan dört kişi Financial Times’a (FT) yaptığı açıklamada GSYİH’nin %2’sinden %3’üne çıkarılması konusunun tartışıldığını, bunun zaten zor durumda olan ulusal bütçeler üzerinde yoğun bir baskı yaratacağını ve pek çok başkentte kuşkulara yol açtığını söyledi.

İttifakın hesaplamalarına göre NATO’nun 32 üyesinden 23’ü bu yıl mevcut %2’lik hedefe ulaşacak. Bu sayı 2018’de altı idi.

Fakat bu aynı zamanda aralarında İtalya ve İspanya’nın da bulunduğu yedi Avrupalı üyenin on yıl önce kabul edilen kriteri hâlâ karşılayamadığı anlamına geliyor. 

Fakat Trump’ın Avrupa’nın kendi savunması için daha fazla ödeme yapmasını talep etmesi ve mevcut harcama seviyelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve Rusya’yı caydırmak için yeterli olmadığının farkına varılması, başkentleri yetersiz yatırımın boyutunu kabul etmeye zorladı.

Üç kişi, geçen hafta ittifak dışişleri bakanları toplantısı sırasında başlayan ve henüz tam bir anlaşmaya varılamayan gizli görüşmelerin, kısa vadede %2,5 ve 2030’a kadar %3’lük bir hedefe ulaşmayı öngördüğünü söyledi.

Yeni taahhütler önümüzdeki yıl Hollanda’da yapılacak zirvede resmen kabul edilecek. İttifakın genel sekreteri Mark Rutte, yeni bir hedef belirlenmesi konusunda sorulan soruya yorum yapmaktan kaçındı, fakat bunun mevcut kriterden “çok daha fazla” olması için baskı yapacağını söyledi.

Rutte FT’ye verdiği demeçte, “Aklımda bir rakam var ama şimdi bundan bahsetmeyeceğim. Fakat açıkçası, kabiliyet hedeflerine baktığınızda, [hâlâ] orada bulunan boşluklara baktığınızda . . . %2 ile oraya ulaşamayacağınız çok açık,” dedi.

Rutte, Avrupa’da son iki ayda Alman ve Fransız hükümetlerini deviren mali baskılara rağmen Lahey zirvesinde yeni bir hedef üzerinde anlaşmanın “iyi” olacağını söyledi. 

Yeni NATO şefi, “Siyaset kıtlık içinde seçim yapmaktır ve her zaman para sıkıntısı ve her zaman çok fazla öncelik vardır,” dedi ve bir ülkeyi “güvende” tutmanın liderler için kritik bir öncelik olması gerektiğini sözlerine ekledi.

İttifakın ABD dışındaki üyeleri son iki yılda harcamalarını toplu olarak yaklaşık 100 milyar dolar artırdı.

Bir Alman yetkili, “Ukrayna’nın savunması ve NATO’nun asgari kabiliyet gereksinimleri açısından karşı karşıya olduğumuz tüm görevler göz önüne alındığında, ne olursa olsun bu tartışma devam edecek ve bir sonraki NATO zirvesi bunun için mükemmel bir zaman olacaktır,” dedi.

Yetkili, %3’lük bir taahhüdün aynı zamanda “ABD’ye ve Trump’a iyi bir sinyal” olacağını söyledi. Almanya bu yıl ilk kez %2 hedefini tutturdu.

Harcamaları daha da artırmak Britanya, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya gibi ekonomiler de dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesi için büyük bir zorluk olacak.

Birleşik Krallık bu yıl savunmaya yaklaşık 60 milyar sterlin ya da GSYİH’nin %2,3’ü oranında harcama yapacak ve hükümet bu oranı %2,5’e çıkarma sözü verdi.

Başbakan Keir Starmer bunun ne zaman gerçekleşeceğini söylemediama sadece bekleyen stratejik savunma incelemesinin bu hedefe ulaşmak için bir “yol haritası” belirleyeceğini söyledi.

Savunma yetkilileri ve analistler, %2,5’lik bir harcamanın bile Birleşik Krallık ordusunun kendini modernize etmesi, nükleer caydırıcılık da dahil olmak üzere tüm yeteneklerini sunmaya devam etmesi ve NATO’nun güncellenmiş planlarını karşılaması için yeterli olmayacağını açıkça kabul ediyor.

FT’ye konuşan üst düzey bir İngiliz askeri yetkili, “Birleşik Krallık GSYİH’sinin %2,5’i ile NATO’nun mevcut ’talebini’ karşılayamaz,” dedi.

%1,49 harcama yapan İtalya, Brüksel’in bütçe kurallarını ihlal ettiği için halihazırda AB’nin Aşırı Açık Prosedürüne tabi.

Başbakan Giorgia Meloni’nin hükümeti NATO’nun mevcut hedefi olan GSYİH’nin %2’sine 2028 yılına kadar ulaşmayı taahhüt etti.

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto bu hafta Trump’ın dönüşünün Roma üzerinde mevcut hedefin aşılması yönünde daha fazla baskı yaratacağı uyarısında bulundu.

Pazartesi günü kamuoyunun karşısına çıkan Crosetto, “Hangi zaman diliminde bilmiyorum ama Trump’ın bu baskıyı hızlandıracağı kesin. %2 bile olmayacak. NATO müttefiklerine göre %3 olmasa da %2,5 olacak,” dedi.

GSYİH’sinin %1,28’ini savunmaya ayırarak NATO’nun harcamalar liginde en alt sıralarda yer alan İspanya ise zor durumda.

Başbakan Pedro Sánchez bu hafta yabancı muhabirlere İspanya’nın savunma harcamalarının %20’sini araştırma ve geliştirmeye ayırarak ikinci bir hedefi aştığını ve NATO misyonlarına çok sayıda askerle katkıda bulunduğunu hatırlattı.

ABD GSYİH’sinin yaklaşık %3,4’ünü savunmaya harcıyor.

AVRUPA

AB, Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik soruşturmalarını yeniden değerlendiriyor

Yayınlanma

ABD’li şirketler, AB’nin “aşırı hevesli” uygulamaları olarak nitelendirdikleri uygulamalara karşı seçilmiş başkan Donald Trump’ı müdahale etmeye çağırırken, Brüksel Apple, Meta ve Google gibi teknoloji gruplarına yönelik soruşturmalarını yeniden değerlendiriyor.

Konuyla ilgili bilgi veren iki yetkilinin Financial Times’a (FT) aktardığına göre, Avrupa Komisyonunun soruşturmaların kapsamını daraltmasına ya da değiştirmesine yol açabilecek olan inceleme, AB’nin dijital pazar düzenlemeleri kapsamında geçen yılın mart ayından bu yana açılan tüm davaları kapsayacak.

Bu karar, Brüksel’deki kurumun, dönüm noktası niteliğindeki davaları ele alış biçimine yönelik baskıların arttığı ve Trump’ın önümüzdeki hafta Beyaz Saray’a dönmeye hazırlandığı bir dönemde yeni bir beş yıllık döneme başlamasıyla alındı.

İnceleme hakkında bilgi sahibi üst düzey bir AB diplomatı, “Trump’a bu kadar yakın olan ve bunu bize baskı yapmak için kullanan bu teknoloji oligarkları ile yepyeni bir oyun olacak. Şu anda pek çok şey belirsiz,” dedi.

Yetkililer, inceleme tamamlanırken tüm kararların ve olası para cezalarının durdurulacağını, fakat davalarla ilgili teknik çalışmaların devam edeceğini söyledi. İncelenmekte olan soruşturmaların bazıları erken aşamadayken, diğerleri daha ileri düzeyde.

Google’ın uygulama mağazasını kayırdığı iddiasıyla ilgili bir soruşturmada suçlamaların geçen yıl yapılması bekleniyordu.

Diğer iki AB yetkilisi Brüksel’deki düzenleyici kurumların Google, Apple ve Meta davalarıyla ilgili nihai kararları almak için siyasi talimat beklediklerini söyledi.

İnceleme, AB milletvekillerinin komisyona ABD’nin baskısı karşısında soğukkanlılığını koruması çağrısında bulunduğu ve Silikon Vadisi şeflerinin Trump’ın dönüşünü daha hafif bir teknoloji düzenlemesi döneminin başlangıcı olarak selamladığı bir döneme denk geliyor.

Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg cuma günü, AB düzenleyicilerinin son 20 yılda ABD’li teknoloji şirketlerini “30 milyar dolardan fazla” ceza ödemeye zorladığından şikayet ederek, seçilmiş başkana Brüksel’in ABD’li teknoloji şirketlerine ceza kesmesini durdurma çağrısında bulundu.

Kısa bir süre önce Facebook ve Instagram’da teyitleme mekanizmasını kaldırmayı planladığını açıklayan Zuckerberg, potansiyel olarak AB kurallarına aykırı davranarak, yeni gelen Trump yönetiminin yurtdışındaki Amerikan çıkarlarını korumak istediğinden emin olduğunu söyledi.

Yetkililerden biri, Trump’ın başkanlığının sonuçlarının incelemede bir faktör olduğunu söylerken, zaferinin bunu tetiklemediği konusunda ısrar etti. Komisyon ise kurallarının “etkili bir şekilde uygulanmasına tamamen bağlı” kaldığını söyledi.

Devam eden davaların “henüz teknik düzeyde hazır olmadığını” söyleyen bir komisyon sözcüsü, bu tür soruşturmaların karmaşıklığı, yeniliği ve “komisyon kararlarının yasal olarak sağlam olmasını sağlama ihtiyacı” nedeniyle zaman aldığını savundu.

Trump’ın zaferinden önce AB düzenleyicileri dünyanın en büyük teknoloji gruplarına karşı agresif adımlar atmaya başlamış, piyasaları açmayı ve Büyük Teknoloji için düzenleyici bir çerçeve oluşturmayı amaçlayan bir dizi reformu hayata geçirmişti.

Büyük platformların piyasayı kötüye kullanmasını engellemeye yönelik bir yasa olan Dijital Piyasalar Yasası (DSA) kapsamında Brüksel geçtiğimiz mart ayında Apple, Google ve Meta hakkında soruşturma başlattı.

Komisyon ayrıca, teknoloji milyarderi Elon Musk’ın Avrupa işlerinde artan etkisini engellemek için çevrimiçi içeriği denetlemeyi amaçlayan bir dizi kural olan DSA’in tüm yetkilerini kullanma konusunda baskı altına girdi.

Komisyon, Google’ın sahibi Alphabet’e yönelik benzer soruşturmanın yanı sıra Apple’ın kendi uygulama mağazasını kayırıp kayırmadığını ve Facebook’un sahibi Meta’nın kişisel verileri reklamlar için kullanıp kullanmadığını inceliyor.

Brüksel ayrıca Apple’ın rakiplerine, teknoloji grubunun iOS işletim sistemini bağlı cihazlarla uyumlu hale getirme önerileri konusunda danışıyor. Her ikisi de ABD’li teknoloji şirketlerine karşı sert bir tutum sergileyen Danimarkalı Margrethe Vestager ve Fransız Thierry Breton Kasım ayında komisyondan istifa etti.

FT’ye konuşan yetkililerden biri ise, önceliklerin değişiyor olabileceğini savundu ve dijital kuralların bir önceki komisyondan kaldığını hatırlattı.

Komisyonun baş sözcüsü ise salı günü yaptığı açıklamada, “[ABD’de] teknik çalışmalar üzerinde baskı yaratan siyasi bir gerçeklik olabilir … yeni [Trump] yönetiminin somut önlemleri ve eylemleri temelinde bakacağız ve değerlendireceğiz,” dedi.

Öte yandan AB kanun yapıcıları düzenleyicileri sağlam durmaya çağırdı. Teknoloji kurallarının hazırlanmasında görev alan AP üyesi Stephanie Yon-Courtin, diplomatik geri tepmelerden kaçınmak için AB soruşturmalarının feda edilemeyeceğini söyledi.

Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’e yazdığı mektupta Yon-Courtin, DSA’nın “rehin alınamayacağını” söyledi ve “Lütfen kabinenizin ve şahsınızın DSA’nın daha fazla gecikmeksizin etkin bir şekilde uygulanmasına tam destek verdiği konusunda bana güvence verin,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Merz, Almanya’da ‘ekonomiyi iklimin önüne koyma’ sözü verdi

Yayınlanma

Almanya’nın bir sonraki şansölye olması muhtemel siyasetçisi Friedrich Merz, iklim politikalarını ikinci plana atarak Almanya’nın endüstriyel rekabet gücünü yeniden tesis etme sözü verdi.

CDU’lu Merz, pazartesi günü batıdaki sanayi kenti Bochum’da yaptığı bir kampanya konuşmasında, Almanya’nın ekonomi politikalarının Şansölye Olaf Scholz döneminde “neredeyse tamamen iklimin korunmasına yönelik” olduğunu söyledi ve “Bunu açıkça söylemek istiyorum: Bunu değiştireceğiz ve değiştirmeliyiz,” dedi.

Almanya’nın kasım ayında harcamalar ve ekonomik reformlar konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle çöken trafik lambası koalisyon hükümeti, resmi hedef tarihten sekiz yıl önce, 2030 yılına kadar kömürü “ideal olarak” aşamalı bir şekilde ortadan kaldırmayı taahhüt etmişti.

Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve Yeşiller’in de dahil olduğu koalisyon, bu hedefe ulaşmak için yenilenebilir enerjileri büyük ölçüde genişletti ve enerji yoğun şirketleri iklim nötrlüğüne ulaşmalarına yardımcı olmak için sübvanse etti.

Sonuç olarak Almanya, güneş ve rüzgar teknolojisi üretiminde en fazla tesise sahip ülke olarak yeşil altyapı üretiminde Avrupa Birliği’nin sanayi lideri konumunda. Isı pompası üretiminde ise İtalya’nın ardından ikinci en fazla tesise sahip.

Fakat Merz, rotayı kökten değiştireceğini öne sürdü. Konuşması sırasında hem kömür hem de nükleer enerjiden bahsederek son yıllarda hangi enerji kaynağını aşamalı olarak ortadan kaldıracakları konusunda “yeterince anlaştıklarını” fakat “yerine koyacak bir şey olmadığı” sürece, ellerindekileri devreden çıkarmanın söz konusu olamayacağını savundu.

Merz, “Eğer bunu yapmaya devam edersek, Almanya’yı bir sanayi merkezi olarak büyük ölçüde tehlikeye atmış oluruz ve biz bunu yapmaya hazır değiliz,” dedi.

Merz ve muhafazakâr ittifakı CDU-CSU anketlerde yüzde 31’lik destek oranıyla 23 Şubat’taki erken seçimlerden galibiyetle çıkacak gibi görünüyor. Sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise yüzde 21’lik destekle ikinci sırada yer alıyor.

Öte yandan Merz, AfD ile ittifaka kapıyı kapattığı için, bu ekonomi politikalarına karşı çıkan SPD ve Yeşiller ile bir koalisyon kurmak zorunda kalabilir.

Bochum ziyareti sırasında Merz, önceki hükümetin yenilenebilir enerjiden elde edilen hidrojenle çalışan çelik fabrikaları olan “yeşil çeliğe” odaklanmasına da şüpheyle yaklaştığını ifade etti ve bir panelde “hidrojenle çalışan çelik fabrikalarına hızlı geçişin başarılı olacağına inanmadığını” söyledi.

Bir zamanların ulusal çelik devi ThyssenKrupp, kömürle çalışan çelik fırınlarını hidrojenle çalışan yenileriyle değiştirerek CO2 yayan üretimden uzaklaşmasını hızlandırmak için 2023 yılında yaklaşık 2 milyar avro devlet sübvansiyonu almıştı.

Bochum’da Merz, çelik fabrikalarından kaynaklanan emisyonları hidrojenle tamamen önlemek yerine karbon yakalama yöntemine başvurmayı önerdi.

Merz’in yenilenebilir kaynaklardan elde edilen hidrojenle ilgili temel endişesi maliyet. Öte yandan uzmanlar, elektrik tüketen bir teknoloji olan karbon tutmanın da yüksek bir fiyat etiketine sahip olduğu ve henüz çelik sektörünü karbonsuzlaştırmak için gereken ölçekte mevcut olmadığı konusunda uyarıyor.

Yeşillerin başbakan adayı Robert Habeck de Merz’in hidrojenle çalışan çelik fabrikaları hakkındaki yorumlarına karşı çıktı.

Habeck salı günü gazetecilere verdiği demeçte, “Hiç kimse kömürle çalışan elektrik ve kömür enerjisiyle üretilen çeliğin dünya pazarında hâlâ bir şansı olduğuna inanmamalı,” dedi.

SPD liderleri de Merz’i eleştirdi. Çelik endüstrisinin önemli bir sektör olduğu güneybatı eyaleti Saarland’ın başbakanı Anke Rehlinger, Alman Stern gazetesine verdiği demeçte, şimdi geri adım atmak isteyen herkesin milyarlarca avroluk yatırımları ve on binlerce istihdamı yok edeceğini öne sürdü.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Almanya, Rzeszów’a Patriot hava savunma sistemleri konuşlandıracak

Yayınlanma

Almanya, Ukrayna sınırına yakın Polonya şehri Rzeszów’a Patriot hava savunma sistemleri yerleştirmeyi planlıyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, sistemlerin konuşlandırılmasını denetlemek için ocak ayında şehri ziyaret edecek.

Almanya, Ukrayna sınırına yakın Polonya şehri Rzeszów’a Patriot hava savunma sistemleri yerleştirmeyi planlıyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Kiev’e yaptığı bir ziyaret sırasında bu planı duyurdu.

RBC Ukrayna’nın aktardığına göre, Pistorius, Ukraynalı ortakların Rzeszów’un lojistik bir merkez olarak önemini anladığını belirtti. Almanya Savunma Bakanı, Ocak ayında sistemlerin yerleştirilmesini denetlemek için şehre gidecek.

Rzeszów, Ukrayna sınırına 100 km mesafedeki Podkarpackie Voyvodalığı’nda bulunuyor.

13 Ocak’ta Pistorius, Ukrayna’ya 54 adet kendinden tahrikli RCH 155 obüsünün ilkini teslim etti. Altı adet RCH 155 sistemi ise Ukraynalı askerlerin eğitimi için Almanya’da kalacak.

6 Ocak’ta Alman savunma şirketi Rheinmetall, Aralık 2024’te Ukrayna Savunma Bakanlığı’ndan 35 mm kalibreli 180 bin mermi siparişi aldığını duyurdu. Bu mermiler, Gepard kendinden tahrikli uçaksavar sistemleri için kullanılacak.

Sözleşmenin toplam değeri açıklanmadı. Teslimatların 2026’da başlaması ve Almanya tarafından finanse edilmesi planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English