Bizi Takip Edin

AVRUPA

Noel ateşkesi yok, Ukrayna 2023’e çatışma ile giriyor

Yayınlanma

Rusya ile Batı arasında stratejik rekabetin silahlı çatışmaya dönüştüğü Ukrayna, 2023’e müzakere masasının geride çatışma senaryolarının önde olduğu bir gündemle giriyor.

Bir sonraki askeri adımları için taraflar güç toplamaya ve tahkimat yapmaya devam ederken barış sürecine ilişkin cılız ve uzlaşı noktasından uzak açıklamalar gelmeye devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Washington ziyareti sonrasında Rusya lideri Vladimir Putin, barış görüşmelerini Batılı devletlerin engellediğini söyledi.

Ukrayna’daki savaşın bütün taraflarıyla görüşmeye hazır olduklarını söyleyen Putin, “Ancak bu onlara kalmış bir durum. Müzakere etmeyi reddeden biz değiliz, onlar” dedi.

“Müzakere Kiev’in koyduğu şartlar altında olmayacak”

Rossiya 1 devlet televizyonuna demeç veren Putin, “Tüm bu yaşananların temelinde, rakiplerimizin, Rusya’yı parçalamayı amaçlayan politikası yatıyor. Onlar (Batı’yı kastederek) her zaman ‘böl ve fethet’i denediler… Bizim amacımız ise başka bir şey. Rus halkını birleştirmek” ifadelerini kullandı.

Batının müzakere etmeyi reddettiğini dile getiren Rus lider, ABD’nin Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemi gönderme kararını da değerlendirdi. Putin, “Yüzde 100 vuracağız. Patriotlar oldukça eski sistemler” diye konuştu.

Rus TASS haber ajansına konuşan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Galuzin müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Galuzin, “Artık her şey Kiev’in ve onun Batılı kukla oynatıcılarının krizin gerçek bir politik ve diplomatik çözümüne hazır olup olmamasına bağlı” diye konuştu. Rus diplomat, “Rusya müzakere seçeneğini ve çatışmanın politik çözümünü reddetmemesine rağmen biz Kiev tarafından öne sürülen şartlar altında müzakere etmeyeceğiz” dedi.

Zelenski’nin Noel’de Rus askerlerinin Ukrayna’dan çekilmesi yönünde yaptığı çağrıyı “absürd” olarak gören Galuzin, çatışma sahasındaki risklere karşı da uyardı. Galuzin, Kiev’in eylemlerinin Avrupa’nın elektrik üreten en büyük nükleer tesisi Zaporijya’da felakete neden olabileceğini kaydetti. Rus yetkili, “Ukrayna ve Kiev, nükleer santrali ve altyapısını tehlikeye atmanın sorumsuzca olduğunun farkına varacak çünkü bu tür eylemler en yıkıcı sonuçlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Moskova, Ukrayna’nın dört bölgesini ilhak etti ve Kırım’ın statüsünün tartışılmasına kesinlikle kapalı. Müzakere masasında da Kiev’in kendisini bu yeni duruma göre ayarlamasını istiyor. Ukrayna tarafı ise “Bütün Rus işgalcilerini” kovmaktan bahsediyor. Askeri anlamda son söz söylenmediği için barış masasına yönelik açıklamaların propaganda düzeyi ağır basıyor.

Rusya’nın derinliklerine saldırı

Son dönemde Rusya’nın iç bölgelerindeki askeri hedeflere yönelen Ukrayna ordusu, ‘Engels’ askeri üssüne İHA saldırısı düzenledi. Olaya ilişkin açıklama yapan Rusya Savunma Bakanlığı Saratov kenti yakınındaki ‘Engels’ Askeri Hava Üssü’ne yaklaşan bir Ukrayna insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü duyurdu. Bakanlık saldırıda 3 Rus askerinin hayatını kaybettiğini de açıkladı.

Saldırıya uğrayan Sarotov’dak üs Ukrayna sınırına kuş uçuşu 500 kilometre mesafede ve Volga nehrinin kıyısında. Üs, Tu-95 ve Tu-160 gibi Rusya’nın bazı stratejik bombardıman uçaklarına da ev sahipliği yapıyor.

Ukrayna ordusu Aralık ayının başından bu yana Rusya’nın iç bölgelerine Rus ordusunun kullandığı stratejik üslere saldırılarını yoğunlaştırdı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ABD’nin Ukrayna’yı Rusya sınırları içine saldırması için “ne teşvik ettiğini, ne destek verdiğini” söylemişti.

Savaşın boyutu genişleyecek mi?

Financial Times gazetesine konuşan King’s College London’ın Rusya uzmanı Domitilla Sagramos,”2023 için kilit soru Batı’nın Ukrayna’ya ne kadar ve ne tür askeri destek sağlamaya devam edeceğidir” diyor. Gazetenin analiz haberinde, Rusya’nın Herson’daki taktik çekilmesinin başarısından bahsedilirken Ukrayna’nın Kırım’a yönelik stratejik bir saldırı için şansının azaldığı yorumu yapılıyor.

Financial Times’ın görüşlerine yer verdiği bir Batılı güvenlik danışmanı ise şu askeri gözlemleri yapıyor: “Ukrayna kuvvetleri… Kesinlikle kendi problemleriyle yüz yüzeler. Kayıpları yüksek birçoğu yeterli eğitime sahip değil, bazı birimler aşırı tükenmişlikten muzdarip ve daha fazla silah ile mühimmata ihtiyaçları var.”

Rus bakış açısını yorumlayan tarihçi Mark Galeotti’ye göre, Moskova, “Ukrayna’yı Batı’dan uzaklaştırmak için tasarlanmış siyasi bir stratejiye” sahip. Dolayısıyla savaşın gidişatı “sadece askeri teçhizatla ilgili” bir konu olmaktan uzak. Galeotti ayrıca gidişata ilişkin Putin’in “savaş devam edecek ve bunu istediğim kadar sürdürebilirim” mesajı verdiğini öne sürüyor.

Moskova, “özel askeri operasyonun hedeflerine” ulaşana kadar savaşı sürdürmeye kararlı görünüyor. Batılı uzmanların da teslim ettiği üzere Ukrayna ise savaşma kapasitesinin devamlılığı için dış desteğe bağımlı. Rusya askeri anlamda yaşadığı başarısızlıklara rağmen milli güç unsurlarını tam anlamıyla savaş sahasına henüz sürmedi. 2023, Ukrayna’da uzun sürmesi beklenen savaşın zorlu bir sayfası olmaya aday…

AVRUPA

Almanya askeri inşaatlara milyarlarca avro harcayacak

Yayınlanma

Almanya Savunma Bakanlığının girişimiyle federal hükümet ve eyaletler, askeri inşaat projelerine yönelik hızlandırılmış bir ortak yaklaşım geliştiriyor.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, Almanya’daki Bundeswehr (Alman Silahlı Kuvvetleri) mülklerinin bakımı ve genişletilmesi için 60 milyar avrodan fazla yatırım yapılacak.

Diğer şeylerin yanı sıra, askerler için yeni konaklama yerleri inşa edilecek. Bunun, en azından zorunlu askerlik hizmetinin planlanan yeniden uygulanmasını uygulamak için gerekli olduğu düşünülüyor.

Rusya ile savaşa hazırlığın parçası

Bununla birlikte, yeni silah sistemlerinin edinilmesi, bunların depolanması ve bakımı için yeni uzmanlaşmış binalar da gerekiyor.

Örneğin Bavyera eyaleti, Bundeswehr’i desteklemek için yasasında askeri inşaat projeleri için birkaç muafiyet maddesi geçirdi ve ayrıca bazı üniversitelerin askeri amaçlarla araştırma yapmayı reddetmek için kullandıkları sivil maddeyi de iptal etti.

Askeri altyapının genişletilmesi, Berlin’in 2014 yılında başlattığı Bundeswehr’in Rusya’ya karşı savaşa yeniden yönlendirilmesinin bir parçası.

Eyaletlerin mevzuatları yeniden düzenleniyor

Savunma Bakanlığının girişimiyle federal hükümet ve eyaletler, Almanya’nın askeri altyapısına kapsamlı yatırımlar yapılmasının bürokratik yolunu açıyor.

Savunma Bakanlığına göre, eğitim ve komuta tesisleri, havaalanları, liman tesisleri ve toplam 16 mühimmat deposunun yanı sıra hastaneler ve “ticari binalar” için de inşaat çalışmaları planlanıyor.

Bakanlık şubat ayında “önümüzdeki yıllar” için “toplam 7.000 inşaat projesi için 24 milyar avronun üzerinde bütçe ayrıldığını” duyurdu.” Altı ay sonra ise “2040’lara” kadar “60 milyar avronun üzerinde” bir bütçeden söz edilmeye başlandı.

Bakanlığa göre, Bundeswehr’in mülklerini “modernize etmek ve genişletmek” için “muazzam”, hatta “devasa” bir ihtiyaç var. Savunma Bakanı Boris Pistorius “kolları sıvamanın” zamanı geldiğini söyledi.

Federal hükümet ile eyalet arasındaki işbirliği sıkılaşıyor

Savunma Bakanlığı, askeri altyapıda planlanan genişlemeyi gerekli hızda gerçekleştirebilmek için federal eyaletler ve onların inşaat idareleri ile yakın işbirliğine bağlı olduğunu söylüyor.

Bakanlık, planları için eyaletlerin kapasitelerini harekete geçirmek amacıyla bu yılın başında bir “altyapı konferansı” düzenledi. Bir “federal devlet proje grubu” önümüzdeki eylül ayında yapılan ikinci bir konferansta “askeri altyapıyı güçlendirmek için” 38 önlem sundu.

Önlemler öncelikle askeri inşaat projeleri için “kapasiteleri önemli ölçüde genişletmek” amacıyla “süreçleri hızlandırmayı” ve “prosedürleri basitleştirmeyi” hedefliyor. Amacın “ortak bir çaba” ile “Federal Cumhuriyetin askeri potansiyelini mümkün olan en kısa sürede artırmak” olduğu söyleniyor.

İkinci konferansın bir parçası olarak, Savunma Bakanlığı, tüm federal eyaletler ve Federal Emlak Görevleri Ajansı, “Bundeswehr’i güçlendirmek amacıyla federal işbirliğini” taahhüt ettikleri ortak bir bildiri imzaladılar.

Bavyera yönetimi üniversiteleri askeri projelere zorlayacak

Bavyera eyaleti, askeri altyapının genişletilmesi için “yeni bir başlangıç” yaparak temmuz ayında “Bavyera’da Bundeswehr’in Teşvik Edilmesi Yasası”nı kabul etmişti.

Eyalet, Bavyera’daki Bundeswehr sahalarında inşaat önlemlerinin önündeki engelleri azaltmak için yasayı kullanarak Anıtları Koruma Yasası, Devlet Planlama Yasası ve İnşaat Kanununda değişiklikler yapıyor. Yeni muafiyetlerle askeri inşaat projelerinin hayata geçirilmesinin kolaylaştırılması ve hızlandırılması amaçlanıyor.

Ayrıca yasa, bazı üniversitelerin askeri amaçlı araştırma projelerini reddetmek için kullandıkları sivil maddeyi “kabul edilemez” ilan ediyor ve Eyalet Bilim ve Sanat Bakanlığına üniversiteleri “Bundeswehr’in talebi üzerine” askeri araştırma yapmaya zorlama hakkı veriyor.

Bavyera ayrıca yeni yasada okulların Bundeswehr’in askere alma personeli ile işbirliği yapmasını şart koşuyor ve ordunun öğrencilere erişimini genişletiyor.

Gençlik subaylarının yanı sıra, Bundeswehr “kariyer danışmanlarının” da artık “okul etkinlikleri çerçevesinde” gençleri askere almalarına açıkça izin verilmektedir.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Norveç hükümeti sosyal medya kullanımı için 15 yaş sınırı getirecek

Yayınlanma

Norveç hükümeti, çocukları zararlı içeriklerden ve “büyük teknoloji tekellerinden” korumak amacıyla sosyal medya kullanımı için 15 yaş sınırı getirmek istiyor.

Oslo yönetimi, çocukları internette karşılaşabilecekleri zararlı içeriklerden koruyan Kişisel Veri Yasasını 15 yaş sınırı getirerek değiştirmek istediğini açıkladı.

Başbakan Jonas Gahr Støre 23 Ekim Çarşamba günü VG’ye verdiği röportajda, “Bu oldukça güçlü bir sinyal gönderiyor” dedi ve bunun “büyük teknoloji devlerine karşı küçük çocukların beyinleri” ile ilgili olduğunu sözlerine ekledi.

Şu anda Norveç’in Kişisel Veri Yasası, kişisel verilerin sosyal medya tarafından toplanmasına ve işlenmesine izin vermek için 13 yaşında olmanız gerektiğini belirtiyor. Hükümet bu yasayı değiştirmek istiyor.

Støre, “Bunun zorlu bir mücadele olduğunu biliyoruz, çünkü burada güçlü unsurlar var, fakat bu aynı zamanda politikaya ihtiyaç duyulan yerdir” dedi ve Norveç parlamentosunda öneriyi zorlayacak bir çoğunluk olduğunu ekledi.

Norveç’te yaş sınırı 13 ama çocuklar arasında sosyal medya kullanımı çok yaygın

Norveç Medya Kurumuna göre, mevcut 13 yaş sınırına rağmen 9 yaşındaki çocukların %53’ü, 10 yaşındaki çocukların %58’i ve 11 yaşındaki çocukların %72’si sosyal medya kullanıyor.

Bu nedenle bir sonraki adım, özellikle sosyal medya için bir yaş doğrulama çözümünü ilerletmek olacak.

Bu elektronik kontrol henüz yürürlükte olmasa da, Çocuk ve Aileden Sorumlu Bakan Kjersti Toppe, bunun ebeveynlere net bir sinyal göndereceğine ve çocuklarının sosyal medyaya girmesine izin vermemeleri için onlara yasal araçlar sağlayacağına inanıyor.

Toppe, “Bu aynı zamanda ebeveynlere hayır diyebilme güvencesi vermekle de ilgili. Birçok insanın gerçekten hayır demek istediğini ama bunu yapamayacağını düşündüğünü biliyoruz,” dedi.

Banka kimliği doğrulaması gündeme gelebilir

Fakat Toppe’ye göre Norveç hükümeti bunu nasıl uygulayacağından tam olarak emin değil. Banka kimliği doğrulama olası bir çözüm olarak öneriliyor.

Bununla birlikte, “Öncelikle bir yaş doğrulaması yapılacaksa, bu herkes için geçerli olmalıdır ve şaşırtıcı bir şekilde banka kimliği olmayan çok sayıda kişi var”, diyen Toppe, eğer bir yaş doğrulaması yapılacaksa, bunu kullanamayan nüfusun büyük kesimlerinin olamayacağını da sözlerine ekledi.

Bakana göre Norveç hükümeti hâlâ bir alternatif arayışında ve AB’yi olası bir örnek olarak gösteriyor. AB’nin de bir çözüm olabilecek bazı direktiflerle geldiği bakanın verdiği bilgiler arasında.

AB, sosyal medya vidalarını sıkıyor

Küçüklerin çevrimiçi ortamda korunması, AB’nin bir sonraki görev süresi için dijital gündeminin başında yer alıyor.

Dijital Hizmetler Yasasının (DSA) yürürlüğe girmesiyle, küçükleri “sosyal medyanın algılanan tehlikelerinden” korumak için adımlar atılıyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Komisyon Üyesi olarak atanan Michael McGrath’ı, özellikle küçüklerin korunmasına ilişkin tüketici koruma kurallarını yenilemek üzere bir Dijital Adalet Yasası önermekle görevlendirdi.

AB için öne çıkan bir konu da dijital hizmetleri kullanırken kullanıcıların yaşlarının nasıl doğrulanacağı. AB Dijital Cüzdanı, Komisyon tarafından sonunda fiili altın standart haline gelebilecek bir çözüm olarak lanse ediliyor.

Bu arada Fransa, üç aylık geçici bir süre için pornografik web sitelerinde kredi kartı kontrolleri yoluyla yaş doğrulamasına izin verdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB, Rusya ve Çin’e karşı kendi istihbarat servisini kurmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin’e karşı bir istihbarat servisi oluşturmayı planlıyor. AB Komisyonu, hem dış tehditlerle hem de iç casusluk faaliyetleriyle mücadele edebilmek için merkezi bir istihbarat biriminin gerekli olduğunu öne sürdü.

Bu yılın başında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yü, AB’nin çeşitli krizlere karşı direncini artırmaya yönelik bir rapor hazırlamakla görevlendirmişti.

Bloomberg’e göre, taslak raporun önümüzdeki hafta sunulması bekleniyor.

Niinistö, AB’nin, üye ülkelerin istihbarat kurumlarıyla tekrara düşmeden, bir bütün olarak birliğe yönelik tehditleri tespit edebilecek bir istihbarat organı kurmasını öneriyor. Amaç, AB kurumlarına yönelik casusluk girişimlerine karşı koyabilmek.

Şu ana kadar AB yetkilileri yalnızca kamuya açık kaynaklar ve üye ülkelerden gelen bilgilerle yetinmek zorunda kaldı.

Ancak rapor, bu durumun AB kurumlarının potansiyel tehditleri tespit etme ve karşılık verme yeteneğini sınırladığını belirtiyor.

Raporda, AB’nin özellikle Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki çatışmaların artan etkisi ve Çin’in giderek saldırganlaşan politikaları gibi tehditler karşısında güvenlik ve savunmasını güçlendirme konusunda yoğun çaba harcaması gerektiği öne sürüldü.

Haziran ayında Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb durumu şöyle özetledi: “Rusya şu anda iki savaş yürütüyor. Biri Ukrayna’daki konvansiyonel savaş, diğeri ise Avrupa ve Batı’da kamuoyu üzerindeki tartışmaları etkileyerek güvenliğimizi zayıflatmaya yönelik hibrit bir savaş.”

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise o dönemde şu açıklamayı yapmıştı: “Ülkemize yaptırım uygulayan ülkelere her gün maksimum zarar vermek zorundayız. Ekonomilerine, kurumlarına ve yöneticilerine zarar verin. Vatandaşlarının refahına darbe indirin. Geleceklerine olan güvenlerini sarsın.”

Bloomberg’e bilgi veren kaynaklara göre Niinistö’nün, AB’ye üye ülkelerin istihbarat kurumlarını bir araya getiren ve yabancı kuruluşlar ile kişilerin faaliyetlerini analiz eden AB İstihbarat ve Durum Merkezi’nin yetkilerinin genişletilmesini önermesi bekleniyor.

Bu yeni yetkilerle birlikte merkez, AB’nin diplomatik misyonlarını devreye sokabilecek, karşı casusluk faaliyetleri yürütebilecek ve potansiyel riskleri tespit ederek karar merkezlerini bilgilendirebilecek.

Taslak rapor ayrıca, casusların AB ülkelerini güvenli sığınaklar olarak kullanmalarını önlemek amacıyla, AB içindeki istihbarat ve yasa dışı faaliyetlere karşı yasal çerçevelerin birleştirilmesi çağrısında bulunuyor.

Batılı istihbarat yetkilileri, Avusturya’daki Rus diplomatların en az üçte birinin istihbarat faaliyetlerine katıldığını iddia ediyor.

Raporun ayrıca, sabotaj veya casusluk açısından tehdit oluşturduklarında üçüncü ülke diplomatlarının AB içinde seyahatlerini kısıtlamayı önermesi bekleniyor.

Almanya istihbarat şefi: Rusya, 2030’a kadar NATO’ya saldırmaya hazırlanıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English