Bizi Takip Edin

Amerika

OpenAI, Google’ın Chrome tarayıcısına göz dikti

Yayınlanma

Yapay zeka devi OpenAI’nin ChatGPT birimi yöneticisi Nick Turley, Google’a karşı açılan tekel davasında ifade vererek, federal mahkemenin Chrome tarayıcısının satılmasına karar vermesi hâlinde OpenAI’nin bu tarayıcıyı satın almakla ilgileneceğini belirtti. Turley, Chrome’un OpenAI ile entegre edilmesinin daha iyi bir ürün sunmalarını sağlayacağını savundu.

Yapay zeka devi OpenAI’nin ChatGPT birimi yöneticisi Nick Turley, 18 Haziran Salı günü görülen mahkeme duruşmasında, federal mahkemenin Google’ın Chrome tarayıcısının ayrılmasına karar vermesi hâlinde OpenAI’nin bu tarayıcıyı satın almakla ilgileneceğini söyledi.

Bloomberg‘in aktardığına göre Turley, Google’ın tarayıcısını satın almak isteyip istemeyecekleri sorusuna yanıt olarak, “Evet, isteriz, tıpkı diğer pek çok taraf gibi,” dedi.

Turley, Adalet Bakanlığı tarafından, federal bir yargıcın geçen yıl şirketin arama pazarında tekel oluşturduğuna karar vermesinin ardından Alphabet Inc. bünyesindeki Google’ın iş yapış biçiminde ne gibi değişiklikler yapması gerektiğini belirlemeyi amaçlayan üç haftalık duruşmanın bir parçası olarak ifade vermeye çağrıldı.

argıç Amit Mehta’nın Google’ın hangi iş uygulamalarını değiştirmesi gerektiğine ağustos ayına kadar karar vermesi bekleniyor.

Adalet Bakanlığı, Google’ın Chrome’u elden çıkarmaya zorlanmasını talep etti.

Şu anda OpenAI’nin sohbet robotu ChatGPT’nin Google’ın Chrome tarayıcısında kullanıcıların indirebileceği bir uzantısı bulunuyor.

Ancak Turley, Chrome’un OpenAI ile daha derinlemesine entegre edilmesinin daha iyi bir ürün sunmalarını sağlayacağını belirtti.

Turley, “ChatGPT Chrome’a entegre edilirse gerçekten inanılmaz bir deneyim sunabilirsiniz. Kullanıcılara yapay zekâ odaklı bir deneyimin nasıl göründüğünü tanıtma yeteneğine sahip oluruz,” diye ekledi.

İirketin bugün karşılaştığı en zor sorunlardan birinin dağıtım olduğunu söyleyen Turley, şirketin ChatGPT’yi Apple Inc.’in iPhone’una entegre etmek için bir anlaşmaya vardığını, ancak Android akıllı telefon üreticileriyle herhangi bir başarı elde edemediğini belirtti.

Daha önce, bir Google yöneticisi, şirketin ocak ayında Samsung Electronics Co.’ya Gemini yapay zekâ uygulamasını telefonlarına önceden yüklemesi için ödeme yapmaya başladığını kabul etmişti.

Bu anlaşma münhasır değil, fakat Turley, Google’ın startup’tan daha fazla harcama yapabilme yeteneği nedeniyle OpenAI’nin Güney Koreli şirketle yapılan görüşmelerde pek ilerleme kaydedemediğini dile getirdi.

Turley, “Denemediğimizden değildi. Somut şartları tartışabileceğimiz bir noktaya asla gelemedik,” diye konuştu.

Turley, ifadesinin ilerleyen bölümlerinde, Google gibi piyasadaki bazı büyük şirketler tarafından “dışlanmaktan derin endişe duyduklarını” söyledi.

Turley, “Ürünlerimizin nasıl keşfedildiğine dair erişim noktalarını kontrol eden güçlü rakiplerimiz var. İnsanlar bir tarayıcı veya bir uygulama mağazası aracılığıyla keşfediyorlar. Gerçek seçim rekabeti teşvik eder. Kullanıcılar seçim yapabilmeli,” ifadesini kullandı.

Kasım 2022’de piyasaya sürülen ChatGPT, tüm zamanların en hızlı büyüyen tüketici yazılım ürünlerinden biri olarak hızla viral bir başarı elde etti.

Şubat ayında OpenAI, haftalık 400 milyondan fazla aktif kullanıcısı olduğunu bildirdi.

Turley, şirketin haftalık aktif kullanıcı hedeflerini 2024 için aştığını, ancak sayı vermediğini ifade etti.

Bu hafta Google, Adalet Bakanlığı ve düzinelerce eyalet başsavcısıyla, Mehta’nın şirketin çevrimiçi arama pazarında tekel oluşturmasını engellemek için ne gibi değişiklikler emredeceği konusunda karşı karşıya gelmeye başladı.

Adalet Bakanlığı’nın önerdiği çözümler arasında Google’ın Chrome tarayıcısını satmaya zorlanması, arama verilerini rakiplere lisanslaması ve uygulamalar ile cihazlarda münhasır pozisyonlar için ücretli sözleşmeleri durdurması yer alıyor.

Google, hükümetin önerisinin günlük Google ürünlerini kötüleştirerek tüketicilere zarar vereceğini ve ABD’nin teknolojideki liderliğine zarar vereceğini savunuyor.

Mahkemenin Google’a popüler web tarayıcısını satmasını emretmesi hâlinde bu, 1980’lerde AT&T’nin bölünmesinden bu yana büyük bir ABD şirketinin mahkeme kararıyla ilk kez parçalanması anlamına gelecek.

Amerika

ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta

Yayınlanma

ABD’nin California eyaletindeki Los Angeles’ta göçmen gözaltılarına karşı başlayan isyan şiddetlenirken, başka eyaletlerde de eylemler başladı.

Cuma ve cumartesi günleri (6-7 Haziran), Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’ya (ICE) bağlı federal memurlar Los Angeles genelinde sokaklara ve işyerlerine baskın düzenleyerek kaçak göçmenleri tutuklayıp sınır dışı etmeye başladı.

Moda bölgesi olarak bilinen Ambiance Apparel’da büyük bir baskın düzenlendi ve Los kentin güneydoğusundaki Paramount’ta protestocular ile ICE ajanları arasında göz yaşartıcı gaz ve ses bombalarının kullanıldığı şiddetli çatışmalar yaşandı.

Göçmen kenti Los Angeles’ta kolluk baskısı artmıştı

New Yorker muhabiri E. Tammy Kim’in aktardığına göre Little Tokyo’daki federal mahkeme binasına kayıt için gelen bazı göçmenler bodrum katına götürüldü, ardından minibüslerle bilinmeyen yerlere nakledildi.

İç Güvenlik Bakanlığı, mayıs ayı sonunda yapılan duruşmanın ardından gözaltına alınan ve Teksas’ın kırsal bölgesindeki bir hapishaneye nakledilen Torrance’daki dokuz yaşındaki bir ilkokul öğrencisinin sınır dışı edileceğini doğruladı.

Avukatların gözaltındakilere erişimi engellenirken, işçilerin “ırksal görünümlerine göre” gözaltına alındıkları öne sürüldü.

Los Angeles sakinlerinin üçte biri ABD dışında doğmuş ve yarısından fazlası evde İngilizce dışında bir dil konuşuyor. Los Angeles, bir “sığınak eyaletinde” bulunan bir “sığınak şehir”; bu nedenle yerel yetkililerin federal göçmenlik yetkilileriyle işbirliği yapması yasak.

Dolayısıyla göçmen savunucuları tarafından “adam kaçırma” veya “kayıp” olarak tanımlanan son gözaltı olayları, kısa mesajlar ve sosyal medya aracılığıyla yayılınca, binlerce kişi çeşitli kurumlardan gelen federal kolluk görevlilerinin faaliyetlerine karşı çıkmak için toplandı.

Otoyolu kapatan protestocularla kolluk güçleri arasındaki ilk çatışmalar da böyle başladı. Polisler dronlar, coplar, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle karşılık verdi.

Baskınlarda gözaltına alınan göçmenlerin akıbeti bilinmiyor

Ambiance Apparel deposunda silahlı göçmenlik görevlileri ve federal ajanlar tarafından düzenlenen baskında gözaltına alınan işçilerin ailelerinin gergin bekleyişi de sürüyor.

Göçmenler, gözaltına alınan aile fertlerinin durumundan haberdar olmadıklarını vurguluyorlar.

Örneğin The Guardian’da yer alan habere göre, babası Mario Romaro gözaltına alınan Yurien Contreras, pazartesi sabahı Los Angeles’ta düzenlediği basın toplantısında, “Babamı kelepçelediklerini, belinden ve ayak bileklerinden zincirlediklerini gördüm. Ailem ve ben babamla iletişim kuramıyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz,” dedi.

Contreras, babasının ve diğer işçilerin ajanlar tarafından “kaçırıldığını” söyledi ve “Babam ve diğer onlarca işçi için adil yargılanma talep ediyorum,” dedi.

Moda bölgesindeki baskınların ardından, yakınlardaki Paramount şehrinde de federal ajanlar Home Depot mağazasında işçileri kelepçeleyerek gözaltına aldı. Ajanlar, yakınlardaki Compton’da bir donut dükkanının önünde ve okulların çevresinde de görüldü.

Tutuklananların aileleri pazartesi günü Ambiance’ın önünde toplanarak sevdiklerinin serbest bırakılmasını talep etti. Gözaltına alınan işçilerden bazıları ailelerinin tek geçim kaynağıydı.

Öte yandan José Ortiz gibi diğerleri ise yıllardır Los Angeles’ın giyim bölgesinde işçiydi. Ortiz, Ambiance’da 18 yıldır çalışıyordu. Kızı Saraí Ortiz,  “O her zaman buradaydı. Sadık bir işçiydi. O, hayatını bu topluma ve işine adamış biriydi,” diye konuştu.

Gözaltına alınanların en az 14’ü Los Angeles Piskoposluk Diyosesi’nin üyeleriydi. Los Angeles piskoposu John Harvey Taylor, “Pentekost Günü’nde, piskoposluk kiliselerimizden birinin 14 üyesi bu sabah kiliseye gelemedi. Hükümet, onları evlerinde ailelerinin kollarından ve kilisede Mesih’in bedeninden kopardı,” dedi.

Aralarında sendika liderlerinin de bulunduğu yüzlerce kişi gözaltına alındı

Polis, Ambiance Apparel’da, Hizmet Çalışanları Uluslararası Sendikası’nın Kaliforniya şubesi başkanı David Huerta’yı ilk gün gözaltına aldı. Huerta 9 Haziran günü serbest bırakıldı.

LA Times’ın haberine göre Los Angeles Belediye Meclisi üyesi Ysabel Jurado’nun yardımcısı Luz Aguilar, ICE karşıtı bir protestoda bir polis memuruna “ölümcül silahla saldırdığı” şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra ücretsiz izne çıkarıldı.

Jurado ve ekibi yaptığı açıklamada, “İddialar son derece endişe verici ve bunları çok ciddiye alıyoruz,” dedi.

Ayrıca, daha önce rutin bir denetim biçimi olan, seçilmiş yetkililer ve göçmen hakları savunucularından oluşan bir heyetin mahkeme binasında gözaltıları görmesini engellediler.

İnsan Hakları için Göçmen Koalisyonuna göre, iki gün içinde federal ajanlar yaklaşık iki yüz göçmeni gözaltına aldı. İç Güvenlik Bakanlığı, yüz on sekiz kişinin gözaltına alındığını doğruladı.

Los Angeles’a Ulusal Muhafızlar konuşlandırıldı

Cumartesi gecesi geç saatlerde, Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Stephen Miller’ın “şiddetli ayaklanma” olarak nitelendirdiği olayı bastırmak için California Ulusal Muhafızları’ndan iki bin askerin görevlendirileceğini duyurdu.

Miller, X’te “Amerikan şehirlerinde işgali savunmak için dalgalanan yabancı bayraklar” olduğunu yazdı. Bölgedeki Meksikalı göçmenlerin bir kısmı eylemlerde Meksika bayrağı dalgalandırıyordu.

Demokrat Vali Gavin Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass bu emre itiraz edip durumu kendi başlarına halledebileceklerini söyledi.

Yine de, pazar günü sabahın erken saatlerinde, kentin çeşitli yerlerinde bir dizi yürüyüş ve miting düzenlenirken, 300 Ulusal Muhafız üyesi görev yerlerine intikal etti.

Ulusal Muhafızların bölgeye gelişine rağmen, eylemlere müdahale genellikle Los Angeles Polis Departmanı (LAPD) tarafından yapıldı. Helikopterler ve gözetleme dronları alçaktan uçarken LAPD otomobilleri, SUV’ler, kamyonlar, motosikletler ve daha sonra atlar da eylemcilere müdahale etti.

Pentagon bölgeye deniz piyadelerini gönderiyor

Öte yandan 10 Haziran itibariyle, Başkan Donald Trump’ın emriyle Ulusal Muhafızlara destek olmak için kente 700 deniz piyadesi gönderildi.

Kuzey Komutanlığının (Northcom) açıklamasına göre, komuta, ICE’nin baskınlarına karşı devam eden protestoların ortasında, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in hafta sonu boyunca konuşlanmaya hazır olmaları talimatını verdiği Deniz Piyade Taburunu harekete geçirdi.

California’nın Twentynine Palms üssünde bulunan 1. Deniz Piyade Tümeni, 7. Deniz Piyade Alayı, 2. Tabur’a bağlı yaklaşık 700 deniz piyadesi, federal personel ve mülkleri korumak için Los Angeles’a konuşlandırılmış olan Ulusal Muhafız birlikleriyle “sorunsuz bir şekilde entegre olacak” denildi.

Komuta, deniz piyadelerinin “gerginliği azaltma, kalabalık kontrolü ve güç kullanımı kuralları konusunda eğitildiklerini” belirtti.

Hegseth, X’te yaptığı bir paylaşımda, bu konuşlandırmayı federal memurlara ve binalara yönelik artan tehditlere bağladı. “Federal kolluk görevlilerine ve federal binalara yönelik artan tehditler nedeniyle, düzeni sağlamak için Camp Pendleton’dan yaklaşık 700 aktif görevdeki ABD Deniz Piyadesi Los Angeles’a konuşlandırılıyor,” diye yazan Hegseth, ardından Vali Gavin Newsom’a çatarak, “Gavin Newsom yapmasa bile, federal kolluk görevlilerini savunmak bizim görevimiz,” diye bitirdi.

California’nın Demokrat liderleri, bu kararı eleştirerek, yetkililerin protestocularla çatışmalar sırasında göz yaşartıcı gaz kullanmasına neden olan gerginliği daha da tırmandıracağını söylediler. Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kanun ve düzeni sağlamak için ne gerekiyorsa göndereceğiz,” dedi.

X’te yayınlanan bir açıklamada, Newsom’un basın ofisi, deniz piyadelerinin hareketini “ABD ordusunun en iyi birimini kendi vatandaşlarına karşı seferber etmek” olarak eleştirdi. Ofis, “Gerginliğin bu düzeye ulaşması tamamen haksız, yersiz ve eşi görülmemiş bir durumdur,” diye ekledi.

Trump’tan Vali Newsom’a ‘tutuklama’ tehdidi

Başkan Trump, ICE’ye karşı protestoları durdurmak için bu konuşlandırmanın gerekli olduğunu ısrarla vurguladı.

Bu, son 60 yılda bir ABD başkanının eyalet valisinin onayı olmadan eyalet Ulusal Muhafız birliklerini seferber ettiği ikinci vaka.

Trump pazartesi günü (9 Haziran) gazetecilere verdiği demeçte, “Sorun çıkaranlar profesyonel kışkırtıcılar. Onlar isyancılar. Kötü insanlar. Hapiste olmaları gerekir,” dedi.

Trump ayrıca Vali Newsom’un tutuklanmasını destekleyeceğini söyledi. Başkan bunu, “sınır çarı” Tom Homan ile Newsom arasındaki atışmaya istinaden söyledi. Newsom, “Gelin beni tutuklayın,” deyince, Homan, “Kimse yasaların üstünde değil. Sınırı aşanlar, suç işleyenler tutuklanabilir,” cevabını vermişti.

Fakat Newsom, Pentagon’u, eyalet içinde askerlerin konuşlandırılmasını haklı çıkarmak için “Amerikan halkına yalan söylemekle” suçladı ve durumun ancak ABD ordusu askerleri konuşlandırdıktan sonra şiddetlendiğini iddia etti.

Newsom, Trump yönetiminden Ulusal Muhafız birliklerini sokaklardan çekmesini resmen talep etti ve California eyaleti, yetkililerinin “yasadışı” olarak nitelendirdiği konuşlandırma nedeniyle Trump yönetimini dava etti.

Trump ayrıca, “Bakın, Gavin Newsom’u severim. İyi bir adam, ama son derece beceriksiz. Herkes biliyor. Tek yapmanız gereken, inşa ettiği küçük demiryoluna bakmak. Bütçenin yaklaşık 100 katı tutuyor,” dedi.

Protestolar diğer eyaletlere sıçrıyor

Los Angeles, California’da başlayan ICE karşıtı eylemler diğer eyaletlere de yayılmaya başladı.

Pazartesi günü Austin (Texas) şehir merkezinde, ülke genelinde göçmenlerin gözaltına alınmalarındaki artışını kınayan ve büyük ölçüde barışçıl geçen bir yürüyüş düzenlendi.

Texas’taki bir diğer kenti Dallas’ta da, Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert önlemlerini protesto etmek için düzinelerce kişi pankartlar ve bayraklar taşıyarak toplandı.

Polis, pazartesi günü New York’taki Trump Tower’ı işgal eden ve ICE’nin son baskınlarda gözaltına aldığı göçmenleri serbest bırakmasını talep eden bir grup protestocuyu gözaltına aldı.

Yine New York polisi, ICE’nin Lower Manhattan’daki bir mahkemede çok sayıda göçmeni gözaltına almasının ardından çıkan protestolarda yaklaşık 20 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Polise göre, aktivistler West Houston Caddesi yakınlarındaki Varick Caddesi’ndeki ABD Göçmenlik Mahkemesi önünde toplandığında 23 kişi gözaltına alındı. 18 kişi çağrı kağıdıyla serbest bırakılırken, diğer 5 kişinin durumu hemen bilinmedi.

Hell Gate’in haberine göre, gözaltına alınan göstericiler, ICE ajanlarının gözaltına alınan göçmenleri nakletmek için kullandıkları iki minibüsün önünü kesmeye çalışıyordu.

Cumhuriyetçiler polise saldırı suçlarının cezasını artırmak istiyor

Texas eyaleti Cumhuriyetçi Temsilci Tony Gonzales, Los Angeles’ta son zamanlarda yaşanan protestoların ardından polis memurlarına saldırı suçlarının cezasını ağırlaştırmayı amaçlayan bir yasa tasarısını yeniden meclise sunmaya hazırlanıyor.

Gonzales’in daha önce 2023 yılında sunduğu yasa tasarısı, “kolluk görevlilerine saldırı veya görevlerini yerine getirmelerini engelleme suçlarına hapis cezası ve para cezalarının artırılmasını” amaçlıyor.

Temsilci Gonzales’in 9 Haziran günü yaptığı basın açıklamasına göre tasarı, “Polis Hizmetlerine Yönelik Suçların Önlenmesi Yasası” (COPS Act) olarak adlandırılıyor.

Gonzales basın açıklamasında, “Bu hafta sonu Los Angeles’ta isyancılar tarafından çıkarılan kaos, barışçıl bir protesto olmaktan çok uzak, tam bir anarşi. Radikal aktivistler, görev başındaki Sınır Devriyesi ve ICE araçlarına zarar verdi ve bunun sonucunda yaralananlar oldu. Çok net bir mesajı vurgulamak zamanı geldi: Kolluk görevlilerine zarar verenler, ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacaklar,” dedi.

Gonzales, COPS Yasasını bu hafta Kongreye sunacağını belirtti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, Rusya yaptırımlarını hafifletmek için senatörlerle pazarlık yapıyor

Yayınlanma

The Wall Street Journal‘ın haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’ya yönelik ‘ezici’ yaptırımlar öngören yasa tasarısını yumuşatması için senatörlere baskı yapıyor. Beyaz Saray, tasarıdaki yaptırımları zorunlu olmaktan çıkarıp başkanın takdirine bırakacak değişiklikler talep ederken, bu adımın yasayı “dişsiz” bırakacağı belirtiliyor.

The Wall Street Journal‘ın (WSJ) konuya hâkim kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’ya karşı “ezici” yaptırımlar içeren yasa tasarısının yumuşatılması için aralarında Cumhuriyetçi Lindsey Graham’ın da bulunduğu senatörlere baskı yapıyor.

Haberde, Beyaz Saray’ın, Rusya’nın devam eden Ukrayna askeri müdahalesine karşılık sert kısıtlamalar getirmek yerine Moskova ile ilişkiler kurmaya odaklanmayı tercih ettiği belirtildi.

Beyaz Saray ‘zorunlu’ ifadesini istemiyor

WSJ’ye konuşan Kongre kaynakları, Trump yönetimi yetkililerinin son haftalarda Graham’ın ofisiyle özel olarak temas kurduğunu ve tasarıda değişiklikler yapılmasını istediğini aktardı.

Yönetimin özellikle, başkana kimlere yaptırım uygulanacağına tek başına karar verme yetkisi tanıyacak ifadeler üzerinde durduğu kaydedildi.

Ayrıca, metindeki “zorunlu” (shall) ifadesinin “mümkün” (may) olarak değiştirilmesi teklif edildi.

Bu değişikliğin, yaptırım önlemlerinin zorunlu niteliğini ortadan kaldıracağı ifade edildi. Ancak Kongre kaynakları, başkanın yaptırım politikasında halihazırda yeterli serbestiye sahip olduğunu vurgulayarak, bu tür değişikliklerin yasayı “dişsiz” bırakacağı uyarısında bulundu.

Trump: Putin tamamen çıldırdı

Demokrat senatör görüşmeleri doğruladı

Girişimin Demokrat Partili ortaklarından Senatör Richard Blumenthal, WSJ’ye yaptığı açıklamada yönetimle bu tür görüşmelerin yapıldığını doğruladı ancak ayrıntıları tartışmaktan kaçındı.

Blumenthal, “İlerliyoruz ve Beyaz Saray bu tartışmalara katılıyor,” dedi.

Öte yandan, ismi açıklanmayan bir Trump yönetimi yetkilisi, Anayasa’nın dış politikayı yürütme hakkını başkana verdiğini ve herhangi bir yaptırım mekanizmasının, devlet başkanının istediği diplomatik girişimleri uygulayabilmesi için yeterli esnekliği koruması gerektiğini vurguladı.

Graham’dan müttefikleri koruma hamlesi

The Wall Street Journal, Senatör Lindsey Graham’ın daha önce tasarıdaki olası değişiklikler hakkında kamuoyuna açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

Graham, Ukrayna’ya askeri veya ekonomik yardım sağlayan ülkelerin yaptırım baskısından muaf tutulmasını sağlayacak hükümlerin eklenmesini önermişti.

Bu hamlenin, Washington’un Avrupalı müttefiklerini olası bir yüzde 500’lük gümrük vergisinden korumayı amaçladığı belirtildi.

Ancak gazete, Graham’ın Beyaz Saray’ın ısrar ettiği ifadeleri henüz desteklediğini doğrulamadığını kaydetti.

80’den fazla senatörün desteğini alan yasa tasarısı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer kaynakları satın alan üçüncü ülkelere yönelik sert kısıtlamalar içeriyor.

Belge, bu ülkelerden yapılan ithalata yüzde 500’lük bir gümrük vergisi uygulanmasını öngörüyor.

Senatör Graham, Kiev’e yaptığı son ziyarette belgenin Senato’da geçen hafta (2-8 Haziran) görüşülmeye başlanabileceğini söylemişti.

5 Haziran’da ise Senato’nun, “davranışları ve makul olmayı reddetmesi nedeniyle” Moskova üzerinde baskı kurması için Başkan Donald Trump’a “ek araçlar” sağlamaya hazır olduğunu bildirmişti.

Rubio, Rusya’ya yeni yaptırımlar için bastırıyor, Trump direniyor

Okumaya Devam Et

Amerika

JPMorgan’da sendikalaşma hareketi başladı

Yayınlanma

ABD’nin varlık bakımından en büyük bankası olan JPMorgan Chase’te, ofise dönüş politikalarından rahatsız olan çalışanlar arasında bir sendikalaşma hareketi filizleniyor. Organizatörler, yıllardır benzer bir mücadele veren Wells Fargo’daki sendikacılardan tavsiye alarak uzun ve zorlu bir sürece hazırlanıyor.

ABD’nin varlık bakımından en büyük bankası olan JPMorgan Chase’te, çalışanlar arasında yeni bir sendikalaşma hareketi şekilleniyor.

Ancak organizatörler, Wells Fargo’daki yıllardır süren sendikalaşma çabalarının da gösterdiği gibi, önlerinde uzun bir yol olabileceğinin farkında.

Bu kapsamda JPMorgan organizatörleri, geçen hafta Wells Fargo’daki sendikalaşma sürecinde yer alan bir isimle “öğrenilen dersleri paylaşmak” amacıyla sanal bir toplantı düzenledi.

Committee for Better Banks adlı bir koalisyon tarafından da desteklenen Wells Fargo’daki girişim, iki yıldır sürmesine rağmen henüz somut bir başarı elde edemedi.

Wells Fargo deneyiminden alınan dersler

JPMC Workers Alliance’ın resmi internet sitesinde yer alan bir gönderiye göre, toplantıdan çıkan tavsiyeler şu şekilde sıralandı:

— Kamuoyuna açılmadan önce güven inşa edin.

— Ortamı yoklamak ve güven oluşturmak için mola, öğle yemeği, kısa mesaj gibi doğal iş yeri sohbetlerini kullanın.

— Çalışma arkadaşlarınızla iş dışında konuşarak niyetlerini ölçün.

— Süreç hakkında yönetimi karanlıkta bırakın.

— Yönetimin yasa dışı faaliyetlerine karşı durun. Yöneticiler sendikalaşma faaliyetleri veya sonuçları ile ilgili olarak çalışanları gözetleyemez, onlara vaatte bulunamaz, sürece müdahale edemez veya onları tehdit edemez ancak bunun farkında olmayabilirler.

— Güveni artırmak için riskleri yeniden çerçevelendirin: Asıl tehlike mevcut durumdur. Bütün bir departmanı işten çıkarabilirler mi?

Hareketin fitilini ofise dönüş politikası ateşledi

JPMorgan’daki sendikalaşma çabaları, büyük ölçüde bankanın ofise dönüş politikaları nedeniyle ortaya çıktı. Bu yılın başlarında JPMorgan, Kovid-19 döneminden kalma hibrit çalışma düzeninde olan yaklaşık yüzde 40’lık personelini haftada beş gün masalarına geri çağırdı.

Bu karar, özellikle firmanın önemli bir teknoloji merkezi olan Polaris kampüsündeki çalışanların şikayetlerini beraberinde getirdi.

JPMorgan’ın yatırım bankacılarının aksine, teknoloji çalışanları haftanın birkaç günü evden çalışıyordu.

Bu sürecin sonucunda kaç JPMorgan çalışanının sendikalaşmayı kabul ettiği belirsizliğini koruyor.

Ancak JPMC Workers Alliance’ın internet sitesi, New York, Delaware, Florida, Illinois, Ohio, Teksas gibi ABD’nin çeşitli eyaletlerinin yanı sıra Birleşik Krallık’taki birden fazla şehirden üyeleri olduğunu belirtiyor.

Pizza partisiyle yüzlerce çalışana ulaştılar

Destek toplamak için JPMorgan organizatörleri, el ilanları dağıtıyor ve etkinlikler düzenliyor. Ohio, Columbus’taki devasa Polaris kampüsünde yakın zamanda düzenlenen ve yüzlerce çalışanın katıldığı bir pizza partisi de bu etkinliklerden biriydi.

Yeni üyelerin kimlikleri, bir grup organizatör tarafından doğrulanarak video oyuncuları arasında popüler bir mesajlaşma uygulaması olan Discord’daki grup sohbetine davet ediliyor.

Sendikayla bağlantılı olan ve işini korumak için isminin gizli kalmasını isteyen bir JPMorgan çalışanı, etkinliğe tahminî 250 ila 300 çalışanın katıldığını söyledi.

Bu kişiye göre, çalışanlar bir dilim pizza almak için sıraya girerken, organizatörler onlara yaklaşarak işçi hareketini ve hedeflerini anlattı.

Business Insider tarafından görülen el ilanlarında, “Uluslararası İşçi Bayramı’nız kutlu olsun. Liderleriniz bugün size teşekkür etti mi? Siz daha iyisini hak ediyorsunuz,” ifadeleri yer aldı.

İlanlarda ayrıca, “Servis beklerken yağmurda durmak zorunda kaldınız mı?”, “Tam zamanlı ofise dönmeden önce çocuk bakımı bulmanız için 30 gün yeterli bir süre miydi?” ve “Boş bir masa bulmakta zorlandınız mı?” gibi sorulara yer verildi.

ABD’de grev dalgası başlayabilir

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English