Bizi Takip Edin

Diplomasi

Amerikan tekelleri Körfez turundan kârlı anlaşmalarla dönüyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ve Körfez turuna katılan Amerikan tekelleri, kârlı anlaşmalara imza atıyor.

Körfez turu, Trump’ın ikinci dönemindeki ilk önemli uluslararası gezisi olurken, Amerikan ana akım medyası ziyaretin “jeopolitik” önceliklerden ziyade “iş bağlama” amacını güttüğünü savunuyor.

Washaington Post’ta gezi başlamadan önce yayınlanan bir haberde Beyaz Saray’ın, Başkanın 3,5 günlük ziyaretinde güvenlik konularının gündemin merkezinde yer almayacağını belirttiği vurgulanıyor.

WP’ye göre bu durum, Trump’ın ABD’nin dünyadaki rolüne ilişkin daha ölçülü vizyonunu ve ülkesindeki tabanını güçlendirebilecek iş anlaşmalarına ve yatırımlara odaklandığını gösteriyor.

Eric Trump, aile şirketi için Körfez’de milyarlarca dolarlık iş bağladı

Baba Trump’tan önce oğul Eric Trump, geçtiğimiz haftalarda Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni ziyaret ederek Trump ailesinin gayrimenkul ve kripto para girişimleriyle ilgili anlaşmalara liderlik etmişti.

Son günlerde Trump Organization, Dubai’de büyük bir otel ve kule ile Katar’ın başkenti Doha’nın dışında bir golf sahası içeren yeni projeler açıkladı.

Projeler, Suudi Arabistan’daki diğer projelerde de Trump Organization ile ortaklık yapan emlak şirketi DarGlobal ile işbirliği içinde ilerliyor.

30 Nisan’da duyurulan Dubai’deki Trump International Hotel & Tower, pazarlama materyallerine göre 80 katlı olacak ve “özel lüksün anlamını yeniden tanımlayacak” bir üye kulübü içerecek.

Doha’nın dışındaki Trump International Golf Course, 18 delikli bir golf sahası, bir kulüp evi ve plaja erişimi olan lüks villalardan oluşacak.

Bu proje, Katar hükümeti tarafından yönetilen bir gayrimenkul otoritesi olan Qatari Diar tarafından denetlenen bir geliştirme projesinin parçası.

Trump Organization sözcüsü, anlaşmanın sadece DarGlobal ile yapıldığını ve Trump Organizasyonunun “Qatari Diar veya Katar Devleti’nin başka herhangi bir kurumuyla hiçbir bağlantısı, ortaklığı veya ilişkisi olmadığını” söyledi.

Eric Trump, “Kendim ve ailem adına, Dubai’yi seviyoruz. … Amerika Birleşik Devletleri ile bu muhteşem yer arasında çok iyi ilişkiler var ve bu kadar çok kişiyi arkadaşım olarak görmekten mutluluk duyuyorum,” demişti.

Trump’ın bölgedeki kripto para yatırımları büyüyor

Donald Trump Jr. ve Eric Trump, lüks emlak yatırımlarının yanı sıra kripto para birimi anlaşmalarını da ilerletmek için bölgedeki etkinliklere katılıyor.

Geçen hafta, Abu Dabi destekli bir yatırım şirketi, Trump ailesinin kripto para girişimine 2 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını açıkladı. 

Trump ve ailesine bağlı bir kuruluş, kripto şirketi World Liberty Financial’ın yüzde 60 hissesine sahip. Eric Trump, bu kontrol şirketi WLF Holdco’nun yönetim kurulunda görev yapıyor ve USD1 tokenlerinin önde gelen sözcüsü konumunda.

Bu ay, şirket, ABD dolarının değerine sabitlenmiş kripto para birimi olan stablecoin’inin, devlet destekli Emirlik yatırım şirketi MGX ile kripto borsası Binance arasında 2 milyar dolarlık bir işlemde kullanılacağını duyurdu.

Bu anlaşmalar, bu ülkelerin hükümetleriyle bağlantılı yatırımcıları da içeriyordu ve Trump ailesinin iş çıkarlarının ABD’nin dış politikasıyla iç içe geçmesine neden oldu.

Beyaz Saray, başkanın artık Trump Organization’da herhangi bir rol oynamadığını ve başkanlık görevi için “mali fedakarlıklar” yaptığını ileri sürdü.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’ın göreve başlama töreninden sonra onunla konuşan ilk yabancı lider olmuş, Suudilerin önümüzdeki dört yıl içinde ABD’ye en az 600 milyar dolar yatırım yapacağını söylemişti.

Trump, bu sözü 1 trilyon dolara “yuvarlaklaştırmalarını” istemiş ve bunu yapmaları halinde, başkan olarak ilk yurt dışı ziyaretini bu ülkeye yapacağını belirtmişti.

Amerikan tekellerinin yöneticileri tam kadro bin Selman ile yemeğe katıldı

Seyahat sırasında, ABD’nin önde gelen iş adamları da Riyad’ı ziyaret ederek Suudi-ABD Yatırım Forumuna katıldı. Bunlar arasında BlackRock yönetim kurulu başkanı ve CEO’su Larry Fink, Citigroup CEO’su Jane Fraser ve IBM’in yönetim kurulu başkanı, başkan ve CEO’su Arvind Krishna bulunuyor.

Reuters’ın gördüğü bir planlama notuna göre, Elon Musk da Suudi-ABD yatırım forumuna davet edildi.

Dünyanın en büyük bankalarının, hedge fonlarının, savunma şirketlerinin, teknoloji firmalarının ve enerji şirketlerinin CEO’ları, binlerce kilometre uçarak Riyad’a gitti ve burada Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile lüks bir öğle yemeğine katıldı.

Elon Musk, restoran işletmecisi kardeşi Kimbal, Google, OpenAI, Nvidia, Uber, Blackrock, Blackstone ve Fortune 500 şirketlerini veya kendi aile şirketlerini temsil eden onlarca diğer tekelin CEO’ları da yemeğe katılanlar arasındaydı.

Yapay zeka işbirliği öne çıkıyor

Amerikan tekellerinin Körfez çıkarmasında teknoloji devleri ve yapay zeka işbirlikleri öne çıktı.

Suudi risk sermayesi şirketi STV, ABD Başkanı Donald Trump’ın krallığa yaptığı ziyaret sırasında açıklanan bir dizi anlaşmanın parçası olarak, Google’un desteğiyle 100 milyon dolarlık bir yapay zeka fonu kurdu.

Açıklamaya göre, fon Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki erken aşamadaki girişimlere, özellikle yapay zekanın uygulama katmanında uzmanlaşmış girişimlere yatırım yapacak ve altyapı geliştirmeyi destekleyecek. Alphabet biriminin sağladığı sermaye miktarı açıklanmadı.

Suudi Arabistan’ın devlet fonunun finanse ettiği yeni Suudi Arabistan yapay zeka şirketi HUMAIN, Amazon Web Services ve Advanced Micro Devices (AMD) ile en az 15 milyar dolarlık yatırım planladığını duyurdu.

AMD ve Nvidia da HUMAIN’e veri merkezleri kurmak için yarı iletkenler sağlayacak.

Dünyanın en büyük yarı iletken üreticisi Nvidia, HUMAIN’e en gelişmiş yapay zeka çiplerini tedarik edecek. Suudi şirket, önümüzdeki beş yıl içinde Nvidia’nın en gelişmiş işlemcilerinden “birkaç yüz bin” adet alacak.

Şirket ilk etapta 18.000 adet son teknoloji GB300 Grace Blackwell ürünü ve InfiniBand ağ teknolojisi tedarik edilecek.

BAE, Nvidia’dan 1 milyonun üzerinde gelişmiş çip alacak

Konuya yakın bir kaynağın Bloomberg’e aktardığına göre, ABD’li teknoloji girişimi Global AI de HUMAIN ile milyarlarca dolarlık bir anlaşma kapsamında işbirliği yapmayı planlıyor.

ABD’li teknoloji sektörünün deneyimli isimleri tarafından kurulan Global AI, Nvidia tarafından geliştirilen yongaları kullanacak bir veri merkezini New York’ta kurmayı planlıyor ve daha fazla merkez açmayı hedefliyor.

Dünyanın en büyük ağ ekipmanı sağlayıcısı Cisco Systems de HUMAIN ile işbirliği yapıyor. Şirket, altyapı kurmak için “küresel uzmanlığını krallığın cesur AI hedefleriyle” birleştireceğini açıkladı ve Abu Dabi AI şirketi G42 ile ortaklığını genişletti.

Ayrıca Trump yönetimi, BAE’nin bir milyondan fazla gelişmiş Nvidia çipi ithal etmesine izin verecek bir anlaşmayı değerlendiriyor. Bu miktar, Biden dönemindeki yapay zeka çip düzenlemelerinin sınırlarını çok aşıyor ve Amerikan donanımının Çin’in eline geçme riskine yol açacağı endişelerini artırıyor.

Hâlâ müzakere aşamasında olan anlaşma, BAE’nin 2027 yılına kadar her yıl en gelişmiş 500.000 çipi ithal etmesine izin verecek. Bu çiplerin beşte biri G42’ye ayrılacak, geri kalanı ise Körfez ülkesinde veri merkezleri kuran ABD şirketlerine gidecek. 

Bunların yanı sıra OpenAI, Orta Doğu’daki varlığını büyük ölçüde genişletebilecek yeni veri merkezi kapasitesi inşa etmeyi düşünüyor. Henüz kesinleşmemiş ve hâlâ değişebilecek olan anlaşma, Trump’ın Perşembe günü BAE’ye yapacağı ziyaret sırasında açıklanabilir.

OpenAI CEO’su Sam Altman da teknoloji liderlerinin daha geniş kapsamlı turunun bir parçası olarak bölgede bulunuyor.

Disney, Orta Doğu’daki ilk parkını açacak

Orta Doğu ayrıca Disney hayranları için yeni bir merkez haline geliyor. Şirket geçen hafta, Birleşik Arap Emirlikleri’nde bir tema parkı açmayı planladığını duyurdu.

Disney, dünya nüfusunun üçte birinin Abu Dabi’nin tatil beldeleriyle dolu sahil şeridine 4 saatlik uçuş mesafesinde yaşadığını ve yedinci parkının ve Orta Doğu’daki ilk parkının buraya kurulacağını belirtti.

Disney, parkın geliştirilmesi ve günlük işletmesinden yerel şirket Miral’ın sorumlu olacağını sçyledi. Disney parkın sahibi olmayacak ve park için herhangi bir yatırım yapmayacak. Bunun yerine, Miral’a sadece yaratıcı fikirler ve operasyonel denetim sağlayacak.

Fakat şirket, park açılır açılmaz fikri mülkiyet hakları için telif ücreti almaya başlayacağını açıkladı.

Henüz kesin bir açılış tarihi belirlenmedi, fakat Disney CEO’su Bob Iger, parklarının geliştirilmesinin genellikle iki yıl, inşaatının ise “yaklaşık beş yıl” sürdüğünü söyledi.

Parklar, Disney’in “altın yumurtlayan tavukları” arasında: Sadece ABD’deki parklarının işletme kârı, geçen çeyrekte bir önceki yıla göre %13 arttı.

Şirket, 2033 yılına kadar parklarına ve temalı kruvaziyerlerine 60 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor.

Diplomasi

AB ve Avustralya, güvenlik ve savunma ortaklığını müzakere edecek

Yayınlanma

AB ve Avustralya, “Güvenlik ve Savunma Ortaklığı” müzakerelerine başlayacaklarını duyurdu ve “serbest ticaret müzakerelerini ilerletme” taahhüdünü yineledi.

Planlanan savunma ortaklığını duyuran açıklamada, Avrupa Komisyonu “savunma sanayii, siber ve terörle mücadele gibi alanlar da dahil olmak üzere mevcut ve gelecekteki işbirliği için bir çerçeve sağlayacağını” belirtti. Fakat Brüksel, gelecekteki anlaşmanın “askeri konuşlandırma yükümlülüğü içermediğini” vurguladı.

Savunma müzakerelerinin başlatılması kararı, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı António Costa ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’nin Kanada’da düzenlenen G7 zirvesi sırasında yaptıkları görüşmenin ardından alındı.

Albanese yaptığı açıklamada, “Bu, ortak savunma tedarik fırsatlarının önünü açacak ve hem endüstrilerimize hem de güvenliğimize fayda sağlayacak,” dedi.

Leyen ise yaptığı açıklamada, “Gerilimin ve stratejik rekabetin arttığı bir dönemde, güvenilir ortaklar birbirlerine destek olmalıdır,” dedi. Leyen, AB ve Avustralya’nın ayrı ayrı “iktisadi güvenlik de önemli olduğu için serbest ticaret müzakerelerini ilerletmeye kararlı” olduğunu da sözlerine ekledi.

Brüksel ve Canberra, 2018 yılında serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlamış, fakat 2023 yılında Avustralya Ticaret Bakanı Don Farrell’ın AB pazarına erişim eksikliğinden şikayet ederek müzakereleri son anda çökertmesi üzerine müzakereler sonuçsuz kalmıştı. 

Ne var ki, ABD Başkanı Donald Trump’ın dünya çapında gümrük vergileri uygulamaya koymasıyla AB-Avustralya anlaşması rafa kaldırıldı ve Komisyon gece yaptığı açıklamada “Avustralya-Avrupa ilişkilerinde güçlü bir ivme” olduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Ermenistan’da iş insanı Karapetyan hakkında ‘darbe çağrısı’ soruşturması başlatıldı

Yayınlanma

Ermenistan’da Başbakan Nikol Paşinyan ile Rusya vatandaşlığı olan iş insanı Samvel Karapetyan arasında başlayan kilise tartışması, adli bir krize dönüştü. Paşinyan’ı eleştiren Karapetyan’ın evine baskın düzenlenirken, iş insanı hakkında ‘iktidarı ele geçirme çağrısı’ suçlamasıyla ceza davası açıldı ve tutuklanması talep edildi.

Ermenistan’da, Taşir Grubu’nun sahibi Rusya vatandaşlığı olan iş insanı Samvel Karapetyan hakkında, evinde arama yapılmasından bir gün sonra ceza davası açıldı.

News.am ajansının haberine göre, Karapetyan’a “iktidarı ele geçirmeye yönelik aleni çağrılar yapma” suçlaması yöneltildi.

İş insanının avukatlarından Armen Feroyan, Sputnik Armenia‘ya yaptığı açıklamada, Ermenistan Soruşturma Komitesi’nin Karapetyan’ın tutuklanması talebiyle mahkemeye başvurduğunu belirtti. Karapetyan ise suçlamaları reddediyor.

Kriz, Karapetyan’ın, Başbakan Nikol Paşinyan hükümetinin üst düzey din adamlarına yönelik sert eleştirilerinin ardından Ermeni Apostolik Kilisesi’ni (EAK) savunmasıyla patlak verdi.

Kilise savunması gerilimi tırmandırdı

Gerilim, 17 Haziran’da Karapetyan’ın kiliseye destek veren bir açıklama yapmasıyla zirveye ulaştı. Karapetyan, “Ermenistan’ın ve kilisenin bin yıllık tarihini unutan küçük bir grup insanın, EAK’ye ve Ermeni halkına saldırdığını” ifade etti.

Bu açıklamaya sert tepki gösteren Başbakan Paşinyan, iş insanını “sefih hayırsever” olarak nitelendirdi.

Paşinyan, din adamlarını ve onların hayırseverlerini “dizginleme” tehdidinde bulundu.

Karapetyan’ın evine baskın ve gözaltılar

Aynı günün akşamı Ermenistan İçişleri Bakanlığı, Karapetyan’ın evinde arama yaptı. Bu sırada binanın önünde toplanan iş insanının destekçilerinden 45 kişi gözaltına alındı.

Karapetyan’ın kardeşi Karen Karapetyan, güvenlik güçlerinin “evin kapısında yakaladıkları herkesi” gözaltına aldığını ve bazı kişilerin kollarının kırılarak yaralandığını söyledi.

Sputnik Armenia, Karapetyan’ın evinin yakınındaki gözaltıların “yasa dışı silah bulundurma” gerekçesiyle yapıldığını bildirdi. Haberde, bu suçlamanın ülkede eski siyasetçi ve yetkililere karşı sıkça kullanılan “popüler” bir madde haline geldiği yorumuna yer verildi.

18 Haziran gecesi Samvel Karapetyan, iki güvenlik görevlisi eşliğinde Erivan’daki evinden ayrıldı ve kardeşiyle birlikte bir polis aracına bindi.

Karapetyan, basına yaptığı kısa açıklamada, ne kadar karalanmaya çalışılırsa çalışılsın kilisenin ve Ermeni halkının yanında olacağını söyledi.

Paşinyan’dan kamulaştırma ve görevden alma hamlesi

İş insanıyla yaşanan skandalın ortasında Paşinyan, Karapetyan’a ait olan Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketini kamulaştırma zamanının geldiğini duyurdu.

Ermenistan Başbakanı ayrıca, Ulusal Güvenlik Teşkilatı Direktörü Armen Abazyan’ı görevden alan bir kararname imzaladı. Ulusal Güvenlik Teşkilatı direktörlüğü görevini geçici olarak direktör yardımcısı Andranik Simonyan yürütecek.

Karapetyan: Hükümet tam bir fiyasko

Sputnik Armenia tarafından 18 Haziran’da yayımlanan bir başka açıklamada Karapetyan, ilkelerinden vazgeçmeyeceğini vurgulayarak mevcut zor durumdan çıkmak için birleşme çağrısı yaptı.

İş insanına göre yaşananlar, “mevcut hükümetin tam fiyaskosunu” ortaya koydu. Karapetyan, hükümetin nitelikleri arasında EAK’ye karşı nefret, ulusal değerlere kayıtsızlık, sağlıklı eleştiriye tahammülsüzlük ve her türlü muhalif düşünceyi acımasızca bastırma arzusunu saydı.

Tartışmanın fitilini Paşinyan ateşledi

Hükümet ile Karapetyan arasındaki çatışma, Paşinyan’ın kiliseye yönelik eleştirileriyle başladı. 29 Mayıs’ta bir hükümet toplantısında kiliselerin durumunu eleştiren Paşinyan, ibadethanelerin “kilerlere” dönüştüğünü iddia etti.

Ertesi gün sosyal medya hesaplarından din adamlarını hedef alan Paşinyan, üst düzey ruhban sınıfından kaç kişinin bekaret yeminine sadık kaldığı konusunun araştırılmasını önerdi ve yemini bozan din adamlarının görevlerini bırakması gerektiğini belirtti.

Paşinyan, 9 Haziran’da ise Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’i doğrudan bekaret yeminini bozmakla suçlayarak bir çocuğu olduğunu öne sürdü.

Başbakan, Katolikos’un görevini bırakması gerektiğini söyleyerek inananları birleşmeye ve “patriklik konutunu özgürleştirmeye” çağırdı.

Taşir Grubu’nun kurucusu ve başkanı olan Samvel Karapetyan, aynı zamanda Taşir yardım vakfının da başkanlığını yürütüyor.

Forbes‘a göre, bu yılın şubat itibarıyla 3,2 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 1102’nci, Rusya’nın ise 44’üncü zengini konumunda bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Çin Devlet Başkanı Xi: İsrail’in gerginliği tırmandıran eylemlerinden endişeliyiz

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, devlet haber ajansı Xinhua’ya göre, daha fazla gerginliği önlemek için İsrail-İran çatışmasında gerginliğin azaltılması çağrısında bulunurken, Pekin’in barışın yeniden tesis edilmesinde “yapıcı bir rol oynamaya” hazır olduğunu vurguladı.

Xinhua, Xi’nin salı günü yaptığı açıklamada, “Tüm taraflar, çatışmayı mümkün olan en kısa sürede yatıştırmak ve gerginliğin daha da tırmanmasını önlemek için çalışmalıdır” dediğini bildirdi: “Çin, Orta Doğu’da barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde yapıcı bir rol oynamak için tüm taraflarla işbirliği yapmaya hazırdır.”

Çin Devlet Başkanı Xi, Kazakistan’ın Astana kentinde düzenlenen Çin-Orta Asya Zirvesi’nin arasında, Özbekistan’ın Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ile yaptığı görüşmede, “İsrail’in İran’a yönelik askeri eylemleri Orta Doğu’da gerginliğin aniden tırmanmasına yol açtı ve bu durum Çin’i derinden endişelendiriyor” dedi.

Çin lideri, “Diğer ülkelerin egemenliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne tecavüz eden her türlü eyleme karşıyız. Askeri çatışma sorunların çözümü değildir ve artan bölgesel gerginlikler uluslararası toplumun ortak çıkarlarına uygun değildir” dedi.

Bu arada, Çin Dışişleri Bakanlığı’na göre, Pekin, daha geniş bir bölgesel çatışma endişesinin artmasıyla İran ve İsrail’de yaşayan Çin vatandaşlarını tahliye etmeye başladı.

Bakanlık sözcüsü Guo Jiakun salı günü yaptığı açıklamada, bazı Çin vatandaşlarının komşu ülkelere tahliye edildiğini belirtti ancak ayrıntıları vermedi.

Guo, günlük basın brifinginde, “Bakanlık ve büyükelçilikler, İran ve İsrail’deki Çin vatandaşlarının güvenliğini korumak ve Çin vatandaşlarının tahliyesini hızla organize etmek için her türlü çabayı gösteriyor” dedi.

“Her iki hükümetten de Çin vatandaşlarının ve kurumlarının güvenliğini etkili bir şekilde sağlamalarını, zamanında uyarılar ve yönergeler yayınlamalarını, Çin vatandaşlarıyla yakın temas halinde olmalarını, önlem almaları için onlara rehberlik etmelerini ve tahliye edilenlere aktif olarak yardım etmelerini istedik” ifadelerini kullandı.

Trump’ın İran’ı ABD ile nükleer anlaşma imzalamaya çağıran paylaşımı sorulduğunda Guo, “Ateşi körüklemek, tehditler savurmak ve baskı yapmak durumun yatışmasına yardımcı olmayacak, sadece çatışmayı şiddetlendirecek ve genişletecektir. Çin, tüm ilgili tarafları, özellikle İsrail üzerinde özel etkisi olan ülkeleri, sorumluluklarını üstlenmeye, gerilimi azaltmak ve çatışmanın genişlemesini ve yayılmasını önlemek için acil önlemler almaya çağırıyor” dedi.

Geçen hafta her iki tarafın dışişleri bakanlarıyla telefon görüşmeleri yapan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını “kabul edilemez” bir uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirdi ve iki ülkeye gerilimi azaltma çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı da bu tutumunu defalarca dile getirerek İsrail ve İran’ı “farklılıklarını diyalog yoluyla çözmeye ve barış içinde bir arada yaşamanın yolunu aramaya” çağırdı.

Salı günü, Çin’in İsrail Büyükelçiliği, Çin vatandaşlarına mümkün olan en kısa sürede kara sınır kapılarından ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu. Büyükelçilik, kişisel güvenliğin sağlanmasının önemini vurgulayarak Ürdün üzerinden seyahat edilmesini tavsiye etti.

İsrail makamlarına atıfta bulunarak, Ürdün ve Mısır sınır kapılarının açık olduğunu da ekledi.

Büyükelçilik, sosyal medyada yayınladığı güvenlik duyurusunda, “Son günlerde, İsrail’deki birçok Çin vatandaşı, havaalanının ne zaman yeniden açılacağı ve [Çin’in] Hainan Havayolları’nın uçuşlarının ne zaman yeniden başlayacağı hakkında bilgi almak için büyükelçiliğimize telefon veya e-posta yoluyla başvurdu” dedi.

“İsrail hava sahası kapalıdır ve hükümet olağanüstü halin süresini 30 Haziran’a kadar uzattı.

Büyükelçiliğimiz, evlerine dönmek veya ülkeyi terk etmek isteyen Çin vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamak için konsolosluk hizmetlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi için her türlü çabayı gösterecektir” ifadeleri kullanıldı.

Bu arada, İran’daki büyükelçilik, Çin vatandaşlarına Türkiye, Ermenistan veya Türkmenistan ile kara sınırlarından mümkün olan en kısa sürede ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.

İsrail-İran savaşı, Çin’in enerji güvenliği ve diplomasisi için bir sınav olabilir

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English