Bizi Takip Edin

Amerika

Pentagon şefi Hegseth topun ağzında

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığında (Pentagon) üç üst düzey yöneticinin görevden alınması ile su yüzüne çıkan rahatsızlık, Bakan Pete Hegseth’in görevi boyunca yaşanan skandallar nedeniyle gitgide artıyor.

Bir sızıntı soruşturması sırasında diğer bazı Savunma Bakanlığı yetkilileriyle birlikte aniden kovulan bir Pentagon danışmanı, İran’a yönelik bir saldırıya muhalefet de dahil olmak üzere dış politika görüşleri nedeniyle tasfiye edildiğini savunarak görevden alınmasının kamuoyuna açıklanan nedenine itiraz etti.

Dan Caldwell pazartesi günü bir podcast röportajında, Pentagon’da kargaşaya neden olan ve Savunma Bakanı Pete Hegseth’in istifa etmesi çağrılarına yol açan tasfiye için gerekçe olarak kullanılan sızıntılardan sorumlu olmadığını söyledi.

Hiçbir bilgiyi sızdırmadığı konusunda ısrar eden Caldwell, ne kendisine ne de görevden alınan diğer iki yetkili Colin Carroll ve Darin Selnick’e neden görevden alındıklarının bile söylenmediğini savundu.

Caldwell, Tucker Carlson’a verdiği mülakatta, “Dış politika kurumundaki pek çok insanın istemediği şeyleri savunuyordum. Bu bana olanları haklı çıkarmaz ama dürüst olalım, başkentte oynanan oyunların doğası budur,” dedi.

Caldwell, görüşlerinin görevden alınmasına katkıda bulunduğuna inansa da Carroll ve Selnick’in farklı nedenlerle kovulduğunu düşündüğünü söyledi.

Danışman, “Farklı şekillerde pek çok yerleşik çıkarı tehdit ediyorduk ve bize karşı kişisel kan davaları olan insanlar vardı. Bence soruşturmayı bize karşı silah olarak kullandılar,” iddiasında bulundu.

Daha önce “Amerika’nın Endişeli Gazileri” isimli kuruluşta Hegseth için çalışan eski bir deniz subayı olan Caldwell, kendisini İran’a yönelik bir saldırının karşıtı olarak tasvir etti.

Caldwell, “Bence ABD içinde Orta Doğu’da yeni bir savaş görmek isteyen çok güçlü bir koalisyon var ve bu koalisyon her iki partiyi de kapsıyor,” dedi.

Eski danışman, eskiden Hegseth’in destekçisi olduğunu da söyledi. Caldwell daha önce hiç yalan makinesine girmediğini ya da bir soruşturmanın parçası olarak kişisel telefonlarını vermek zorunda kalmadığını söyledi.

Caldwell, “Gerçek bir soruşturma olmadığına dair pek çok kanıt var. Ama yine de, şu anda burada otururken, bu konuda pek çok bilinmeyen var,” diye konuştu.

Savunma yetkilileri geçen hafta POLITICO’ya soruşturmanın Kızıldeniz’e uçak gemisi konuşlandırılması, Elon Musk’ın güvenlik brifingi için Pentagon’u ziyareti ve ABD istihbaratının Ukrayna’ya gitmesinin durdurulması gibi bir dizi sızıntı etrafında şekillendiğini söylemişti.

Caldwell ise “anlatılmayan hikayenin”, tartışmalı görüşlerinin kendisini hedef haline getirmesi olduğunda ısrar etti.

Caldwell, 15 Nisan’da yetkililer kendisini Pentagon’dan çıkarmaya geldiğinde, üst düzey yönetim yetkililerinin Yemen’de yaklaşan bir hava saldırısını tartışmak için Signal mesajlaşma uygulamasını kullanmasıyla ilgili bir genel müfettiş soruşturmasında Hegseth aleyhine ifade vermesinin istendiğini düşündüğünü söyledi.

New York Times’ın pazar günü Pentagon şefinin eşi ve erkek kardeşinin de dahil olduğu farklı bir Signal grup sohbetinde hassas bilgiler paylaştığını bildirmesinin ardından Hegseth’in başı bir kez daha belaya girmiş gibi görünüyor.

Hegseth pazar günü Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Medyanın yaptığı budur. Hoşnutsuz eski çalışanlardan anonim kaynaklar alıyorlar ve sonra insanları kesip yakmaya ve itibarlarını mahvetmeye çalışıyorlar,” diye kendini savundu.

Caldwell ise, muhtemelen Genelkurmay Başkanlığı’na Orgeneral Dan Caine’in seçilmesine duydukları öfkeyle, bakanlık personelini ve eski yetkilileri sızıntıları düzenlemekle suçladı.

Öte yandan Hegseth’in eski danışmanı hâlâ Trump yönetiminde başka bir iş bulmaya hevesli ve son birkaç aydır Pentagon’u tüketen kaosun sona ermesini umduğunu söyledi.

Caldwell, “Ama günün sonunda, tüm bunları bir kenara bırakırsak, Pete Hegseth’in başarılı bir Savunma Bakanı olması gerekiyor ve tüm Savunma Bakanlığı, kaos tarafından tüketilmeye devam edilemez,” dedi.

Başkan Donald Trump ise son 24 saat içinde Pete Hegseth’e özel olarak güvence verdi ve kamuoyu önünde onu savundu. Fakat Trump’ın müttefikleri arasında, zor durumdaki Savunma Bakanı’nın daha ne kadar dayanabileceği konusunda şüpheler artıyor.

Trump ve Hegseth, eski Pentagon yetkililerinden basına sızan bilgileri bir kenara itme konusunda aynı çizgide olsalar da, POLITICO’ya bilgi veren Beyaz Saray’a yakın iki kişi pazartesi günü Hegseth’in tehlikeyi atlatamadığını çünkü Savunma Bakanlığı içindeki çalkantının gerçek olduğunu öne sürdü.

İçlerinden birinin ifadesiyle, eski Fox News sunucusu “kendi kendine patlayabilir.”

Beyaz Saray’a yakın bir diğer kişi ise Trump’ın Hegseth’in “canlılığını ve gençliğini” sevdiğini ama Pentagon’daki dikkat dağınıklığı ve düzensizlikten yorulabileceğini kabul etti.

Hegseth’in geçen hafta görevden aldığı kişilerden birinin kendi eski özel kalem müdürü olduğuna dikkat çeken ikinci kişi, “Tek yaptıkları istikrarsızlık soruları yaratmaksa Oyuncu Seçimi sorunlu hale gelebilir,” dedi.

İddialara göre Trump ve Hegseth, eski bir Pentagon sözcüsünün pazar günü POLITICO’da yayınlanan bir köşe yazısında Hegseth’in liderliğini eleştirerek “Hegseth’in liderliğinde bakanlığın kargaşa içinde olduğunu” belirtmesinin ardından özel olarak görüştü.

Özel görüşmeyi anlatmak üzere isminin açıklanmasını istemeyen ve görüşmeyi bilen bir kişiye göre, Hegseth’e kapalı kapılar ardında verilen mesaj kamuoyu önünde verilen mesajla tutarlıydı. Bu kişiye ve Trump’ın tutumu hakkında bilgi sahibi olan diğer iki kişiye göre Trump, en azından şimdilik, Hegseth’e desteğini dile getiriyor.

Beyaz Saray’da her yıl düzenlenen Paskalya Yumurtası törenine ev sahipliği yapan Trump, “[Hegseth] Harika bir iş çıkarıyor,” dedi. ABD Başkanı, Yemen’de faaliyet gösteren ve ABD tarafından hedef alınan direnişçilere atıfta bulunarak, “Nasıl olduğunu Husilere sorun,” diye ekledi.

Günün erken saatlerinde basın sekreteri Karoline Leavitt gazetecilere yaptığı açıklamada Trump’ın Hegseth’in “arkasında güçlü bir şekilde durduğunu” ve “ona kesinlikle güvendiğini” söyledi.

Beyaz Saray sözcüsü Anna Kelly de Hegseth’in Signal konuşmalarında “hiçbir gizli bilginin paylaşılmadığını” savunan bir açıklama yaptı. Kelly ayrıca “kısa süre önce kovulan ‘bilgi sızdıranlara’” da “paramparça olmuş egolarını yatıştırmak ve Başkan’ın gündemini baltalamak için gerçeği çarpıtmaya devam ettikleri” için hücum etti.

Amerika

Musk-Trump kavgası: Tesla 153 milyar dolar değer kaybetti

Yayınlanma

Tesla, Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla perşembe günü rekor bir satış dalgası yaşadı.

ABD Başkanının Musk’ın şirketleriyle olan ABD hükümeti sözleşmelerini feshedebileceğini işaret etmesinin ardından, elektrikli araç grubunun hisseleri yüzde 14’ün üzerinde değer kaybederek piyasa değerinden 153 milyar dolar sildi.

Trump, Truth Social platformunda, “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmek,” diye yazdı.

Perşembe günkü düşüşle Tesla’nın hisse fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 25 değer kaybetti.

Dünyanın en güçlü iki adamı arasındaki kavga, Musk’ın X’te defalarca yaptığı iğneleyici yorumlar ve Trump’ın, seçimlerden bu yana yakın müttefiki olan milyarderin “zayıfladığını” söylemesiyle devam etti.

Tesla hisselerinin satışı ABD borsalarında yankı buldu ve S&P 500 ile teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite endeksleri günü sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,8 düşüşle kapattı. Her iki endeks de Trump ve Musk’ın hakaretler savurmaya başladığı öğle saatlerinde düşüşe geçti.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

SpaceX ve Starlink değer kazandı

Tesla yatırımcıları birkaç ay boyunca inişli çıkışlı bir dönem geçirdi. Hisse senetleri, Trump’ın ikinci başkanlık dönemini kazanmasının ardından geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir yükseliş yaşadı, fakat Trump’ın ticaret savaşının tetiklediği genel piyasa satışları nedeniyle aralık ortasından mart başına kadar düşüş yaşadı.

Musk’ın uzay keşif grubu SpaceX ve uydu geniş bant ağı iştiraki Starlink’in hisseleri, Tesla’nın düşüşüyle birlikte perşembe günü yükseldi. AST SpaceMobile yüzde 7,5 değer kazanırken, iletişim grubu EchoStar yüzde 17,4 sıçradı.

Musk’ın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başkanı olarak federal hükümet harcamalarında yaptığı kesintiler de tepkiyi beraberinde getirdi. Tesla patronu, işlerine yönelik “geri tepme”yi suçlayarak mayıs sonunda hükümet görevinden istifa etti.

Bazı yatırımcılar, Musk ve Trump’ın önceki dostane ilişkilerine rağmen, piyasanın bu kavgayı öngörmesi gerektiğini söyledi. Ünlü kısa vadeli satıcı Jim Chanos, X’te bunun “Şimdiye kadarki en öngörülebilir ayrılık” olduğunu söyledi.

Bannon’dan SpaceX’i devletleştirme ve Musk’ı sınır dışı etme çağrısı

Daha önce vize tartışması nedeniyle Musk ile ağır bir kavgaya tutuşan MAGA ideoloğu Steve Bannon, Trump’a SpaceX’e el koyma çağrısı yaptı.

Bannon, “War Room Live” programında, Trump’ın SpaceX’i kontrol altına almak için Kore Savaşı döneminden kalma milli güvenlik seferberlik yasası olan Savunma Üretim Yasasını kullanmak üzere bir başkanlık kararnamesi imzalaması gerektiğini söyledi.

Bannon, “ABD hükümeti onu ele geçirmeli,” dedi ve yönetimin ayrıca Musk’ın güvenlik iznini iptal etmesi ve soruşturma sonuçlanana kadar Musk’ın şirketleriyle tüm federal sözleşmeleri askıya alması gerektiğini savundu.

MAGA ideoloğu, Başkana Tesla liderinin sınır dışı edilme işlemlerini başlatması için de çağrıda bulundu. Bannon, “Elon Musk yasadışı. O da gitmeli,” dedi. Güney Afrika doğumlu Musk, yirmi yılı aşkın süredir ABD vatandaşı.

Musk ise Bannon’ın çağrılarına X’te verdiği yanıtta, “Bannon zirve geri zekalıdır,” dedi.

Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi

MAGA’daki bölünme ayyuka çıktı: JD Vance sesleri

Öte yandan Musk-Trump kavgası, Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) koalisyonundaki çatlakları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Musk’ın, daha önce Başkana destek veren seçmen kitlesinde Trump aleyhine derin bir yara açabileceği düşünülüyor.

Örneğin, Musk’ın sosyal platformu X’te 1,2 milyon takipçisi olan sağcı influencer Ian Miles Cheong, Musk ve Trump arasındaki mücadele için “Paramı Elon’a yatırıyorum,” diye bir paylaşım yaptı.

Cheong ayrıca, “Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerini almalı,” dedi.

30 dakikadan az bir süre sonra Musk, Cheong’un paylaşımını tek kelimeyle “Evet” ekleyerek yeniden paylaştı.

‘Büyük, güzel yasaya’ ne olacak?

Trump ve Musk arasındaki kişisel kavga sürerken, bombanın fitilinin Trump’ın Kongre’ye getirdiği harcama tasarısı üzerinden ateşlendiğini hatırlatmak gerekiyor.

The Hill’deki değerlendirmeye göre kavga, bazı Kongre Cumhuriyetçilerinin Musk’a olan öfkelerini daha açık bir şekilde dile getirmeye istekli hale getirebilir. Bu öfke bir süredir artıyordu.

Fakat Musk, tasarıya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve bu tutumu, Cumhuriyetçi Parti liderlerini rahatsız edecek.

Musk, bir dizi sosyal medya paylaşımında sadece Trump’ı değil, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune’yi de hedef aldı ve hükümet harcamalarının kontrolden çıkmasının tehlikelerini dile getirdikleri geçmiş yorumlarını yeniden gündeme getirdi.

Kongre Bütçe Ofisine göre, bütçe tasarısının mevcut haliyle 10 yıl içinde 2,4 trilyon dolarlık ek bütçe açığı yaratması bekleniyor.

Musk, kendine özgü ateşli üslubuyla perşembe öğleden sonra yaptığı paylaşımlardan birinde, “Kongre Amerika’yı iflasa sürüklüyor!” iddiasında bulundu.

Kongre’deki Cumhuriyetçiler genel olarak Musk’tan çok Trump’a sadık.

Fakat Musk’ın tasarıyı batırmak için yeterli sayıda Cumhuriyetçi üyeyi kendi safına çekmesi son derece olası.

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Politico: Trump, Musk ile olası bir yumuşamanın sinyali verdi

Öte yandan kavganın bir ateşkes ve “detant”, yani yumuşama ile şimdilik sona ereceğini ileri sürenler de var.

Başkan Trump, Elon Musk ile sosyal medyada bir gün süren atışmaların ardından perşembe günü POLITICO ile yaptığı röportajda kayıtsız bir tavır sergiledi.

Bundan ayrı olarak, Beyaz Saray danışmanları, gerginliğin tırmanmasını önlemek için başkanın Musk’a yönelik kamuoyu eleştirilerini yumuşatması için uğraştıktan sonra, barışı sağlamak için Tesla’nın milyarder CEO’su ile cuma günü bir telefon görüşmesi ayarladı.

Trump, bir zamanlar en büyük destekçisiyle yaşadığı kamuoyuna mal olan ayrılık hakkında POLITICO’ya verdiği kısa demeçte, “Oh, sorun yok. Her şey çok iyi gidiyor, hiç bu kadar iyi olmamıştı,” dedi.

Trump destekçisi hedge fon yöneticisi Bill Ackman da dahil olmak üzere yardımcılar ve müttefikler gerginliği yatıştırmak için aceleyle harekete geçti ve Musk da buna sıcak bakıyor gibi görünüyor.

Ackman, “@realDonaldTrump ve @elonmusk’ı destekliyorum ve onlar da büyük ülkemizin iyiliği için barış yapmalılar,” diye yazdı.

Musk da Ackman’a, “Haksız değilsin,” diye yanıt verdi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Yayınlanma

Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini iddia ederek çocukların cinsel istismarına karışmakla suçladı ve belgelerin bu yüzden açıklanmadığını öne sürdü. Trump ise Musk’ı devlet desteklerini kesmekle tehdit ederek, milyarderin ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılması sonrası başlayan çatışmada karşılıklı suçlamalar devam etti.

Amerikalı milyarder Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini öne sürerek çocukların cinsel istismarına karıştığını iddia etti ve bu durumun belgelerin hala kamuoyuna açıklanmamasının nedeni olduğunu belirtti.

Gerilim, Musk’ın ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılmasının ardından karşılıklı sert açıklamalarla yükselmişti.

SpaceX’in kurucusu Musk, Trump’ın seçim zaferinde kendi desteğinin kilit rol oynadığını savundu.

Musk, X’teki paylaşımında, “Ben olmasaydım Trump kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senato’da 49’a karşı sadece 51 sandalyeye sahip olurdu,” ifadelerini kullandı.

Trump’tan Musk’a sert yanıt ve tehdit

Donald Trump, Elon Musk’ın suçlamalarına sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yanıt verdi. Trump, bütçeden “milyarlarca dolar” tasarruf etmek amacıyla Musk’ın faaliyetleriyle ilgili tüm devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini durdurma tehdidinde bulundu.

Trump, “Biden’ın bunu neden yapmadığına hep şaşırmışımdır,” diye ekledi.

Basın mensuplarına konuşan Trump, Musk’ta hayal kırıklığına uğradığını belirterek seçimleri onun yardımı olmadan da kazanabileceğini vurguladı.

Trump, Musk’ın DOGE başkanlığı görevini özlediğini ve bu yüzden girişimcinin davranışlarının “düşmanca” bir hâl alabileceğini öne sürdü.

Truth Social’daki bir başka paylaşımında başkan, Musk’ın “çıldırdığını” ifade etti. ABD Başkanı, iş insanının “tükenme noktasında” olduğunu ve kendisinin ondan yönetimden ayrılmasını istediğini belirtti.

Trump ayrıca, Musk’ı “birkaç ay içinde” elektrikli araçlara yönelik devlet desteğinin sona erdirileceği konusunda bilgilendirdiğini ve bu önlemin satışların artışını teşvik ettiğini ifade etti.

Trump, “Herkesi bu gereksiz arabaları almaya zorlayan elektrikli araç lisansını elinden aldım ve o da çıldırdı,” diye yazdı.

İkili arasındaki açık çatışma, Musk’ın devlet görevinden ayrılmasının hemen ardından başladı.

Trump, 1 Haziran’da Musk’ın müttefiki ve SpaceX projelerine yatırım yapan Jared Isaacman’ın NASA başkanlığı adaylığını geri çektiğini duyurdu.

Bunun üzerine Musk, 4 Haziran’da federal bütçeyi “iğrenç bir kepazelik” olarak nitelendirerek tamamen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Trump ise belgeyi imzaladığını ve Musk’ın projenin tüm detaylarından önceden haberdar olduğunu belirtti.

Musk, Trump’ın yasa tasarısına bayrak açtı

Jeffrey Epstein olayının geçmişi

Musk’ın bahsettiği Jeffrey Epstein, 2019 yılında hapishanede ölmüştü. Resmi açıklamaya göre ölüm nedeni intihardı.

Soruşturma, Epstein’ın reşit olmayanları evlerine ve özel adasına çekerek ticaretini yaptığına ve burada Amerikan ve dünya elitlerinin temsilcileri tarafından cinsel istismara uğradıklarına inanıyor.

Donald Trump, ikinci seçim kampanyası sırasında Lex Fridman’a verdiği bir röportajda Epstein’ın adasını ziyaret eden etkili kişilerin listesini yayınlama sözü vermişti.

Daha sonra, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından bir dizi Amerikalı senatör, başkanı dava belgelerin gizliliğini kaldırmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump’tan yeni çok ülkeli seyahat yasağı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek 19 ülkeden gelen kişilere yönelik kapsamlı bir yeni seyahat yasağı getirdi.

Yasak, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelen kişilerin ABD’ye girişini tamamen kısıtlıyor. Başkan ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının ABD’ye girişini kısmen kısıtlıyor ve sınırlandırıyor.

Yönetimin seyahat yasağı, ziyaretçilerin ve vize başvuru sahiplerinin güvenlik incelemesinin imkansız olduğu ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu ülkeleri belirlemeleri talimatını veren ilk günkü başkanlık kararnamesinin ardından aylardır hazırlık aşamasındaydı.

Kapsamlı planlama, Beyaz Saray’ın yasal engelleri aşma çabalarını gösteriyor: Trump’ın 2017’de çoğunluğu Müslüman ülkeleri hedef alan seyahat yasağı, bir dizi mahkeme yenilgisinin ardından nihayetinde hafifletilmiş bir versiyonuyla yürürlüğe girmişti.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan bir videoda, “Bize zarar vermek isteyenlerin ülkemize girmesine izin vermeyeceğiz ve Amerika’nın güvenliğini sağlamaktan bizi hiçbir şey alıkoyamaz,” dedi.

Yasak, mevcut vize sahipleri, yasal daimi ikamet edenler, belirli vize kategorileri ve hükümetin ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiğini belirlediği kişileri kapsamıyor.

Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “yüksek riskli bölgeler” hakkında bir güvenlik incelemesi yaptığını ve hangi ülkelere yeni kısıtlamalar getirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.

Başkan, yönetimin terörist faaliyetler, vize güvenliği işbirliği, bir ülkenin yolcuların kimliklerini doğrulama yeteneği, vatandaşların sabıka kayıtlarının tutulması ve yasadışı vize süresini aşma oranları gibi faktörleri incelediğini de sözlerine ekledi.

Planlamaya aşina olan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, Beyaz Saray çok daha uzun bir ülke listesi hazırlamayı düşünmüştü.

Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkelerin koşullarını iyileştirip ABD’nin güvenlik standartlarını karşılaması halinde listenin değiştirilebileceğini, risk teşkil eden diğer ülkelerin ise listeye eklenebileceğini söyledi.

Trump’ın bu kararı, Colorado eyaletinin Boulder kentinde bir adamın İsrail yanlısı protestoculara molotof kokteyli atıp “derme çatma bir alev makinesi” kullanarak terör endişelerini artırmasından sadece birkaç gün sonra geldi. 

İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) göre, Mısır vatandaşı Mohamed Soliman, 2022 yılında göçmen olmayan vizeyle ABD’ye giriş yaptı ve vizesinin süresi 2023 yılında doldu.

DHS’ye göre, Soliman 2022’de sığınma başvurusunda da bulunmuştu. Beyaz Saray, bu olayı kontrolsüz göçün ulusal güvenliğe nasıl bir tehdit oluşturduğunun bir örneği olarak öne çıkarırken, Soliman federal ve eyalet nefret suçlarıyla suçlandı.

Trump yönetimi, Soliman’ın ailesi olan eşi ve beş çocuğunu sınır dışı etmek için hızlıca harekete geçti, ama Kaliforniya’daki bir federal yargıç bu çabaları geçici olarak engelledi. Aile salı günü Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi tarafından gözaltına alındı.

Trump, göçmenliği uzun süredir ulusal güvenlik meselesi olarak nitelendiriyor ve ikinci döneminde, belgesiz göçmenleri ülkeden hızla çıkarmak ve göçmenliği “istila” olarak ilan etmek için bu argümana daha da fazla ağırlık veriyor.

Beyaz Saray’dan mahkeme salonlarındaki Adalet Bakanlığı avukatlarına kadar, Trump yönetimi, başkanın ulusal güvenlik üzerindeki doğal yetkisi nedeniyle, ABD için önemli bir risk teşkil eden kişileri tek taraflı olarak belirleme yetkisine sahip olduğunu savunuyor.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan ve yasağı duyuran videoda, “Colorado’nun Boulder kentinde meydana gelen son terör saldırısı, uygun şekilde güvenlik kontrolünden geçmemiş yabancı uyrukluların yanı sıra, geçici ziyaretçi olarak gelip vizelerinin süresini aşanların ülkemiz için oluşturduğu aşırı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Onları istemiyoruz. 21. yüzyılda, dünyanın dört bir yanından gelen tehlikeli yerlerden gelen yabancı vize süresini aşan kişiler tarafından birbiri ardına terör saldırıları gerçekleştirildi,” diyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English