Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin: BRICS, yeni üyeler için büyük bir potansiyele sahip

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 12 binden fazla katılımın olduğu St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) genel kurulunda açıklamalarda bulundu.

‘Ülkeler egemenliklerini güçlendirmek için yarışıyor’

Dünya ülkelerinin egemenliklerini güçlendirmek için gerçek anlamda yarıştıklarını söyleyen Putin, “Egemenliklerini güçlendirmek için ülkeler arasında gerçek bir yarış olduğunu görüyoruz. Hem de devlet, değer-kültür ve ekonomik olmak üzere üç temel düzeyde. Aynı zamanda, son zamanlarda küresel kalkınmanın liderleri olan ülkeler, zor elde edilen hegemon rollerini korumak için her yolu deniyorlar,” dedi.

Teknolojik ilerlemelerin küresel çapta ciddi bir hızla arttığını ve bunun da ülkelerin hızlı bir ortamda yeni teknolojiyi kullanmalarını gerektirdiğini belirten Putin, “Dünya artık yaşamın hemen her alanında hızlı bir teknolojik büyüme yaşıyor… Sadece yeni çözümler üretebilen ve bunların uygulanmasında ön saflarda yer alabilen ülkelerin teknolojik ilerlemeden tam olarak yararlanabileceği aşikar,” diye konuştu.

‘Savunma sanayimizin teknolojik güncellemeye ihtiyacı var’

Rusya lideri, ülkesinin teknolojik ilerlemeleri kullanmaya hazır olduğunu dile getirerek, “Rusya teknolojik değişime yüksek düzeyde hazırlıklı ve açık olduğunu gösterdi. Finans sektörümüzde, e-ticarette, ulaştırma ve kamu yönetimi sistemimizde değişime şahit oluyoruz. Benzer süreçler, yüksek oranda teknolojik yenilenmeye ihtiyaç duyduğumuz silahlı kuvvetlerde de yaşanmaya başlıyor. Ülkemiz için en önemli, belirleyici konu budur,” ifadelerini kullandı.

Rusya Başbakan Yardımcısı Manturov: Yeni bir silahlanma programı oluşturuyoruz

‘Kuzey Deniz Yolu altyapısı gelişmeye devam edecek’

Diğer yandan Putin, Kuzey Deniz Yolu altyapısının gelişmeye devam edeceğine vurgu yaparak Rusya’nın özellikle Kuzey-Güney koridorları ve Karadeniz yönü de dahil olmak üzere güney güzergahlarına odaklanacağını, ayrıca Kuzey Deniz Rotası’nın geliştirilmesi de aktif bir şekilde sürdürüldüğünü ifade etti.

Putin, 2030 yılına kadar Rusya’nın uluslararası ulaşım koridorları üzerinden yapılan taşımacılık hacminin 2021 yılına kıyasla 1,5 kat artmasının beklendiğini kaydetti.

‘Rusya’nın ekonomik büyüme oranları dünya ortalamasının üzerinde’

Aynı zamanda Putin, Dünya Bankası’na göre Rusya’nın alım gücü paritesi açısından Japonya’yı geçerek dünyanın dördüncü büyük ekonomisi haline geldiğini anımsattı.

Rusya lideri, “İkinci önemli yapısal başarı, gelişmiş bir arz yönlü politika sayesinde sanayi yapısının iyileştirilmesidir,” diyerek özellikle 2023 yılında Rusya’nın GSYİH büyümesinin yüzde 45,5’inin temel, emtia dışı sektörlerle sağlandığını belirtti.

Ülkenin dünyanın en büyük dört ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini belirten Devlet Başkanı, Dünya Bankası’nın ek hesaplamalar yaptığını ve geçen hafta Rusya’yı dördüncü sıraya koyduğunu da sözlerine ekledi.

Putin, şöyle devam etti:

“Elbette mesele değerlendirme sistemlerinde ve GSYİH hesaplamalarında değil, hatta dördüncü sıraya resmi olarak girmekte bile değil; Japonya ve Almanya’ya yakın bir yerdeyiz, öndeyiz, ancak fark küçük. Ancak aynı zamanda liderlik pozisyonlarının sürekli olarak teyit edilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğinin de farkındayız. Diğer ülkeler de yerinde saymıyor. Uzun vadede sürekli olarak yüksek oranlarda ve kalitede büyüme sağlamak bizim için önemli.”

IMF: Rusya, 21. yüzyılda ekonomik büyüme açısından ilk 10 ülke arasında yer aldı

‘BRICS, yeni üyeler için büyük bir potansiyele sahip’

Bunun yanı sıra Putin, BRICS’in yeni üye ülkeler açısından büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret ederek BRICS ülkelerinin Batı’dan bağımsız olarak kendi ödeme altyapıları üzerinde çalıştıklarını vurguladı.

Putin, “BRICS, siyasi baskıya, istismara ve dış kurtarma müdahalesine maruz kalmayan bağımsız bir ödeme sisteminin oluşturulması üzerinde çalışıyor,” değerlendirmesini yaptı.

Putin, Rusya’nın 2030 yılına kadarki ekonomik büyüme ve yatırım stratejilerini sıraladı

Devlet Başkanı, Rusya’nın 2030 yılına kadar ithalat payını yüzde 17’ye düşürmeyi hedeflediğini, 2023’te yüzde 19 olan ithalat payının kayda değer bir düşüşle yüzde 17’ye gerileyeceğini ve bunun da açık bir ekonomik ilerlemeye işaret ettiğini belirtti.

Ülkenin et üretiminde kendi kendine yeterliliğe ulaşma başarısını bu gelişmenin başlıca örneği olarak gösteren Putin, 2030 yılına kadar Rusya’nın sermaye yatırımlarının 2020 seviyelerine göre yüzde 60 oranında artmasının öngörüldüğünü ve son yıllarda istikrarlı bir başarı ve üstün başarı elde edildiğini dile getirdi.

Ayrıca yatırım faaliyetlerinin kaynaklarla desteklenmesi gerektiğini belirten Rusya lideri, “Teknoloji egemenliği projeleri için bankacılık sigortasının artırılması da bir diğer önemli görevdir,” diye ekledi.

Putin, “Özel yatırımcılar, Doğrudan Yatırım Fonu da dahil olmak üzere çeşitli fonlar aracılığıyla Rusya ekonomisine aktif olarak katkıda bulunuyor. Bu faaliyeti desteklemek için sermaye piyasasının, vatandaşların fonlarının güvenliği ve karlılığına odaklanarak kapasitesini ve çekiciliğini artıracak şekilde geliştirilmesi gerekiyor,” dedi.

Bu on yılın sonunda Rusya borsasının piyasa değerinin iki katına çıkarak GSYİH’nin üçte ikisine ulaşmasının beklendiğini ifade eden Putin, 1 Ocak 2025’ten itibaren Rusya’nın klasik sigorta ve yatırım ilkelerini birleştiren hisse senedi hayat sigortasını uygulamaya koyacağını ve bu yatırımların 2,8 milyon rubleye kadar devlet tarafından sigortalanmasının önerileceğini dile getirdi.

Vergi sisteminde yapılacak iyileştirmelere de değinen Putin, yatırım indirimlerinin bu alanda popüler bir araç haline gelmesini önerdi.

Sberbank CEO’su Gref: Rusya’nın büyüme modeli kırılgan

‘Batı, kendi ödeme sistemlerine zarar verdi’

Ayrıca Putin, Batı’nın kendi finansal sistemlerine olan küresel güveni zayıflattığını ve bunun da dolar ve avro dışındaki para birimleriyle ticarete ivme kazandırdığını öne sürdü.

Rusya lideri, “Batılı ödeme sistemlerine duyulan güven, bizzat Batılı ülkeler tarafından ciddi bir darbe aldı. Bu bağlamda, Rusya’nın ihracatında yapılan ödemelerde hasım ülkelerin zehirli para birimlerinin payının geçen yıl yarı yarıya azaldığını söyleyebilirim,” diye ekledi.

Rusya Maliye Bakanı Siluanov: Zorlu ekonomik durumlarla baş etmeyi öğrendik

‘Sosyal politika tedbirleri adil olmalı’

Sosyal politika tedbirlerinin sadece etkili değil, aynı zamanda adil de olması gerektiğini belirten Putin, bunun yoksulluğu azaltmayı ve nüfusun gelirini artırmayı içerdiğini ifade etti.

Rusya lideri, asgari ücretin halihazırda asgari geçim düzeyini aştığını bildirdi. 2025 yılında, 22 bin ruble eşiğini aşarak medyan maaşın yüzde 48’ine ulaşacak. 2030 yılına kadar asgari ücretin aylık 35 bin rubleye yükselmesi bekleniyor.

Rusya Merkez Bankası Başkanı: Yaptırımlara rağmen küresel ekonomiye entegre olmalıyız

RUSYA

Putin’den füzelere yanıt: Çatışma küresel nitelik kazandı

Yayınlanma

Yazar

Rusya televizyonları yayınlarını keserek ve hiçbir duyuruda bulunmadan Putin’in açıklamasını girdiler. Açıklama televizyon yayınından bir süre sonra Kremlin internet sitesinde de yayınlandı.
Açıklamanın tam çevirisi:

* * *

“Daima bir cevap olacak”

Rusya Federasyonu silahlı kuvvetler personelini, ülkemizin yurttaşlarını, bütün dünyadaki dostlarımızı, keza Rusya’yı stratejik  bozguna uğratma fırsatıyla ilgili hayaller besleyenleri, bugün özel askeri harekat bölgesinde meydana gelen, topraklarımızda batı yapımı uzun menzilli silahlar kullanılmasından sonraki olaylar hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen çatışmayı tırmandırma siyasetine devam eden ABD ve onun NATO’daki müttefikleri daha önce, Rusya Federasyonu topraklarına karşı uzun menzilli yüksek hassasiyetli silah sistemlerini kullanma izni vermediklerini açıklamışlardı. Uzmanlar şunu iyi biliyorlar ve Rusya tarafı da devamlı surette vurguladı: bu silahları üreten ülkelerin askeri uzmanlarının doğrudan dahli olmaksızın benzer silahların kullanılması mümkün değildir.

19 Kasım günü ABD yapımı altı taktik ATACMS füzesiyle, ve 21 Kasım günü Büyük Britanya yapımı Storm Shadow ve ABD yapımı HIMARS sistemleriyle Rusya Federasyonu topraklarında, Bryansk ve Kursk oblastlerindeki askeri tesislere kombine bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Bu andan itibaren, daha önce devamlı surette vurguladığımız gibi, Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen bölgesel çatışma küresel bir niteliğin unsurlarını kazandı. Hava savunma sistemlerimiz bu saldırıları püskürttü. Neticede, düşmanın belli ki önüne koymuş olduğu hedeflere ulaşılamadı.

Bryansk oblastinde ATACMS füzelerinin parçalarının düşmesiyle çıkan yangın söndürüldü, kurban ve ciddi bir hasar yok. Kursk oblastinde saldırı, “Kuzey” ordu grubumuzun komuta noktalarından birine karşı yapıldı. Saldırı ve hava savunma muharebesi sonucunda ne yazık ki tesisin dış güvenlik birimleri personelinden zarar görenler, ölenler ve yaralananlar var. Yönetim noktasının komuta ve operasyon personeli zarar görmedi ve kıtalarımızın Kursk oblastindeki düşman birliklerini yok etme ve söküp atmaya yönelik faaliyetleri normal bir şekilde devam ediyor.

Bir kez daha özellikle vurgulamak istiyorum: düşmanın bu tür silahları kullanması özel askeri harekat bölgesinde askeri eylemlerin gidişatına etkide bulunamaz. Kıtalarımız bütün askeri temas hattı boyunca taarruza başarıyla devam ediyor. Önümüze koyduğumuz bütün görevler yerine getirilecektir.

Rusya silahlı kuvvetleri Amerikan ve Britanya uzun menzilli silahlarının kullanılmasına cevap olarak 21 Kasım’da Ukrayna’nın savunma sanayisi tesislerinden birini kombine bir saldırıyla vurmuştur. Askeri şartlarda, Rusya’nın orta menzilli yeni füze sistemlerinden biri, mevcut durumda nükleer olmayan hipersonik konfigürasyonda bir füze de denenmiştir. Füze uzmanlarımız bunun adını Oreşnik koydular. Deneme başarıyla tamamlandı, fırlatma hedefine ulaşıldı. Ukrayna topraklarında Dinyepropetrovsk şehrindeki büyük ve daha Sovyetler Birliği zamanından beri bilinen sanayi komplekslerinden bugün de füze ve diğer silahların üretimini yapan biri vuruldu.

Kısa ve orta menzilli füzeler tarafımızdan ABD’nin orta ve kısa menzilli füze üretimi ve Avrupa’ya ve Asya-Pasifik bölgesine konuşlandırma planlarına karşı cevabi tedbir olarak geliştirilmektedir. ABD’nin orta ve kısa menzilli füzelerin tasfiyesi anlaşmasını uydurma bir bahaneyle tek taraflı olarak yıkmakla hata ettiği kanısındayız. Bugünse ABD bu araçları sadece üretmekle kalmıyor, görüyoruz ki, kıtalarının eğitim faaliyetleri sırasında gelecek vaat eden füze sistemlerinin dünyanın muhtelif bölgelerine ve bu kapsamda Avrupa’ya da konuşlandırılması meseleleri üzerine çalıştılar. Dahası, tatbikatlar sırasında da bunların kullanılmasına yönelik eğitim veriyorlar.

Rusya’nın orta ve kısa menzilli füzeleri, bu türden Amerikan silahları dünyanın herhangi bir bölgesinde ortaya çıkıncaya kadar konuşlandırmama yükümlülüğünü gönüllü ve tek taraflı olarak üstlendiğini hatırlatırım.

Tekrar ediyorum: Oreşnik füze sisteminin muharebe şartlarında denenmesi, tarafımızdan, NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı saldırgan eylemlerine cevap olarak gerçekleştiriliyor. Orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılmasına devam edilip edilmeyeceği meselesine tarafımızdan ABD ve uydularının eylemlerine bağlı olarak karar verilecektir. Modern füze komplekslerimizin denenmesine devam edilmesi sırasında yok edilecek hedefler tarafımızdan Rusya Federasyonu’nun güvenliğine yönelik tehditler dikkate alınarak belirlenecektir. Silahlarımızı, kendi  silahlarının bizim tesislerimize karşı kullanılmasına izin veren ükelerin askeri hedeflerine karşı kullanma hakkımız olduğu kanısındayız; saldırgan eylemlerin devam etmesi durumunda da kararlı ve simetrik bir şekilde cevap vereceğiz. Rusya’ya karşı kendi muhariplerini kullanma planları kuran ülkelerin yönetici elitlerine bu hususta ciddiyetle düşünmelerini tavsiye ediyorum.

Elbette, Ukrayna topraklarında zaruret halinde ve cevabi tedbir olarak Oreşnik gibi sistemlerle vurulacak hedefleri seçerken orada bulunan sivillere tehlikeli bölgeleri terk etmelerini önerecek ve dost devletlerin yurttaşlarından da bunu rica edeceğiz. Bunu insani mülahazalarla yapacağız: açıkça, kamuoyu önünde, bu istihbaratı alacak düşman tarafından girişilecek karşı tedbirlerden endişe etmeden.

Neden endişe etmeden? Çünkü bu tür silahlara karşı koyacak vasıtalar günümüzde mevcut bulunmuyor. Füzeler hedeflere 10 Mach, saniyede 2,5-3 kilometre hızla saldırıyor. Dünyada mevcut modern hava savunma sistemleri ve Amerikalıların yaptığı Avrupa’daki füzesavar sistemleri bu tür füzeleri yakalayamaz, bu mümkün değil.

Bir kez daha vurguluyorum: uluslararası güvenlik sistemini yıkan Rusya değil ABD’dir ve mücadeleye devam ederken kendi hegemonyasına sarılıyor, bütün dünyayı küresel bir çatışmaya itiyorlar. Biz, bütün tartışmalı meseleleri barışçıl vasıtalarla çözmeyi her zaman tercih ettik ve bugün de hazırız, ama hadiselerin her türlü gelişmesine de aynı şekilde hazırız.

Eğer bundan şüphesi olanlar varsa beyhude; daima bir cevap olacak.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Ukrayna, Rusya’nın ilk kez kıtalararası balistik füzeyle saldırdığını iddia etti

Yayınlanma

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın bu sabah (21 Kasım) Ukrayna’ya yönelik saldırısında, Astrahan oblastından bir kıtalararası balistik füze  fırlattığını duyurdu.

Reuters ajansı söz konusu saldırının, Rusya’nın savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bu kadar uzun menzilli bir füze kullandığına işaret ettiğini yazdı.

Bu saldırı, Ukrayna’nın bu hafta Rusya topraklarını hedef almak için ABD ve İngiltere’den sağlanan füzeleri kullanmasının hemen ardından gerçekleşti.

Moskova, bu tür eylemlerin çatışmayı daha da tırmandıracağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Kiev, açıklamasında füze türüne dair ayrıntı vermeyerek, “Rusya’nın Astrahan oblastı topraklarından kıtalararası balistik füze fırlatıldı,” ifadelerini kullandı.

Bu tür balistik füzeler hem nükleer hem de konvansiyonel savaş başlıkları taşıma kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bir gün önce Ukrayna’daki Telegram kanallarında, kaynak belirtilmeksizin, Rusya’nın nükleer yük taşıma kapasitesine sahip RS-26 Rubej füzeleri ile Ukrayna’yı hedef alabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı.

Aynı gün ABD, İtalya, Yunanistan ve İspanya, Ukrayna’daki büyükelçiliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı.

Dinyeper Bölgesel Askeri Yönetim Başkanı Sergey Lisak, saldırının bir rehabilitasyon merkezine hasar verdiğini belirtti.

Merkezin kazan dairesi kısmen tahrip olurken, onlarca pencere kırıldı. Olayda can kaybı yaşanmadı.

Fakat dokuz garaj, bir sanayi tesisi ve iki özel ev zarar gördü. Evlerden birinde çıkan yangın kontrol altına alındı.

Rusya’nın saldırıları yalnızca Dinyeper ile sınırlı kalmadı. Kiev, Odessa ve Suma oblastları da hedef alındı. Bu bölgelerde elektrik arzında ciddi aksaklıklar meydana geldi.

İsviçreli askeri uzman Bosshard ile mülakat: Rusya’dan hangi karşılık beklenebilir?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya, nükleer caydırıcılık politikasını güncelleyerek, Belarus’un güvenliğine yönelik tehditleri de nükleer silah kullanımına gerekçe olarak tanımladı. Uzmanlar, bu değişikliklerin açıklayıcı bir nitelik taşıdığını belirtirken, doktrinin zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik füze yardımıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı.

Putin, 25 Eylül 2024 tarihinde yaptığı bir toplantıda doktrinin değiştirileceğini duyurmuştu.

Daha önce, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da haziran ayında yaptığı açıklamada, askeri operasyon deneyimlerinin ışığında doktrinin güncellenebileceğini söylemişti.

Yeni metin, Putin tarafından duyurulan hükümler doğrultusunda, nükleer silah kullanımına ilişkin koşullarda önemli değişiklikler içeriyor.

Artık nükleer silahların kullanımı sadece Rusya’nın değil, Belarus’un güvenliğine yönelik kritik tehdit durumlarında da gündeme gelebilecek.

Rusya, güncellenmiş nükleer doktrinini yayımladı

Özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik silahlar ve diğer uzay-havacılık saldırı araçları gibi unsurlar, geniş çaplı bir saldırının güvenilir şekilde tespit edilmesi hâlinde nükleer yanıt için gerekçe olarak değerlendirilebilecek. Önceki belgelerde bu kapsam sadece balistik füzelerle sınırlıydı.

Ayrıca, nükleer doktrinin, değişen koşullara uyum sağlamak için sürekli güncellenmesi gereken bir belge olduğu vurgulandı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın mensuplarının doktrinin yayımlanmasının ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri gönderme kararıyla aynı zamana denk gelip gelmediği sorusuna, belgenin “zamanında” yayımlandığını söyleyerek yanıt verdi.

Peskov, güncellenen önemli maddelerden birinin, nükleer silaha sahip olmayan bir devletin nükleer bir devletin desteğiyle Rusya’ya saldırması hâlinde bunun ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın bu yeni doktrini dikkatlice inceleyeceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşundan uzman Aleksandr Yermakov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte yapılan değişikliklerin çoğunlukla açıklayıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Yermakov, “Örneğin, daha önceki belgelerde misilleme amaçlı bir nükleer saldırının balistik füzelerle tetiklenebileceği belirtiliyordu. Şimdi buna insansız hava araçları ve seyir füzeleri de eklendi,” dedi.

Yermakov, doktrinin yayımlanma zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekerek, “Bu değişiklikler daha önce duyurulmuştu. Ancak son gelişmeler ışığında, olası tırmanma risklerini hatırlatmak amacıyla yayımlandı,” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Uluslararası Güvenlik Merkezi uzmanı Dmitriy Stefanoviç ise, güncellenen doktrinin, küresel nükleer arenadaki yeni eğilimlere ve olaylara yanıt verdiğini ifade etti.

Stefanoviç, bazı ülkelerin cephaneliklerini artırdığına, yeni nükleer silah sahibi devletlerin ortaya çıktığına ve nükleer faktörün öneminin son yıllarda arttığına dikkat çekti.

Uzman, doktrinin Belarus ile nükleer işbirliğini güçlendiren unsurlar içerdiğini de ekledi.

Stefanoviç, “Güncellenen belge, nükleer silah kullanımı için gerekli koşullar olan ‘nükleer eşik’ konusunu biraz daha netleştiriyor. Bu ne Rusya için ne de rakipleri için rahatlama nedeni değil. ABD ve NATO ile doğrudan çatışma riski devam ettiği sürece, hızlı bir nükleer tırmanma senaryosu her zaman mümkün,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English