Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin, Güvenlik Konseyi’ni genişletti

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi’ne yeni isimler ekledi.

Konsey’e katılan isimler arasında yardımcısı Aleksey Dyumin, Federal Tıbbi ve Biyolojik Ajans (FMBA) Başkanı Veronika Skvortsova, Başbakan Birinci Yardımcısı Denis Manturov ve Özel Başkanlık Programları Ana Müdürlüğü Başkanı Aleksandr Linets bulunuyor. Güvenlik Konseyi’nin yapısında değişiklik yapılmasına ilişkin kararname, resmi hukuki bilgi portalında yayımlandı.

Bu değişikliklerle birlikte Vladimir Yakuşev Güvenlik Konseyi’nden çıkarıldı. Daha önce 32 kişiden oluşan Konsey’in üye sayısı, yeni atamalarla birlikte 35’e yükseldi.

Vladimir Yakuşev, Kasım 2020’den bu yana Ural Federal Bölgesi’nde devlet başkanının tam yetkili temsilcisi olarak görev yapıyordu. 24 Eylül’de bu görevden alınan Yakuşev, ertesi gün Tyumen oblastından senatör olarak atandı.

Aleksey Dyumin, kariyerine Devlet Başkanlığı Güvenlik Teşkilatında başlamış ve 2016’dan bu yana Tula oblastında valilik yapmıştı. Sekiz yıllık valilik görevinin ardından Mayıs 2024’te devlet başkanı yardımcılığına getirildi.

Denis Manturov, Putin’in Mart 2024’teki yeniden seçilmesine kadar 12 yıl boyunca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın başında bulundu. Hükümetin yeniden yapılandırılmasının ardından Manturov, başbakan birinci yardımcısı olarak atandı ve bakanlık görevini Kaliningrad Valisi Anton Alihanov devraldı.

Güvenlik Konseyi’nin başkanlığını Sergey Şoygu, başkan yardımcılığını ise Dmitriy Medvedev yürütüyor.

Konsey’in daimî üyeleri arasında kilit yürütme ve yasama organlarının başkanları yer alıyor. 12 yıl boyunca Savunma Bakanlığı’na liderlik eden Şoygu, Mayıs 2024’ten itibaren Güvenlik Konseyi Başkanı olarak atandı.

Önceki başkan Nikolay Patruşev Putin’in yardımcısı olurken, Savunma Bakanlığı’nın başına eski Başbakan Birinci Yardımcısı Andrey Belousov getirildi.

Putin’den Rusya’nın uzun menzilli yabancı füzelerle vurulması halinde Ukrayna’ya nükleer saldırı uyarısı

RUSYA

St. Petersburg’da Holokost anma törenine izin çıkmadı

Yayınlanma

St. Petersburg’da Yahudi toplumunun her yıl düzenlediği Holokost anma törenine bu yıl izin verilmedi. St. Petersburg Yahudi Toplum Merkezi’nin sosyal medyadan yaptığı açıklamaya göre 6 Ekim’de gerçekleştirilmesi planlanan tören, St. Petersburg’un Puşkin bölgesi yönetimi tarafından koronavirüs kısıtlamaları gerekçe gösterilerek reddedildi.

Fontanka gazetesinin haberine göre, anma töreninin reddedilmesine ilişkin karar, belediye başkan yardımcısı Vladimir Lvov tarafından imzalandı.

Lvov, şehir yönetiminin, Rospotrebnadzor (Rusya Halk Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu) tarafından aksi belirtilmedikçe, 31 Aralık 2024 tarihine kadar halka açık etkinliklerin ve bu etkinliklere vatandaşların katılımının yasaklanmasına ilişkin kararnamesini gerekçe gösterdi.

Rotunda gazetesi ise törenin 2022 ve 2023 yıllarında yasaklanmadığını belirtiyor.

Yahudi Cemaat Merkezi, kurbanları anmak isteyen herkesi ‘bir anma mumu yakmak, dua etmek ve geleneksel olarak anıtın dibine bir çakıl taşı bırakmak için’ anıta bireysel olarak gelmeye davet etti.

Naziler tarafından 1941 yılında katledilen Puşkin Yahudilerinin anısına düzenlenen anma töreni, her yıl ekim ayının ilk pazar günü, St. Petersburg’un idari sınırları içinde yer alan Puşkin’in merkezindeki toplu katliamların yapıldığı yerde bulunan ‘Hüzün Formülü’ anıtında gerçekleştiriliyor.

Puşkin’in Nazi birlikleri tarafından işgal edilmesinin ardından, tahliye edilemeyen tüm Yahudiler -yaklaşık 800 kişi- birkaç gün içinde katledildi.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya, Suriye’de olası provokasyonlara karşı uyardı

Yayınlanma

Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR), bazı NATO ülkeleri ve Ukrayna’nın istihbarat kurumlarının, Moskova ve Şam’ı Birleşmiş Milletler nezdinde itibarsızlaştırmak amacıyla Suriye’de bir provokasyon hazırlığı içinde olduğunu bildirdi.

TASS haber ajansının aktardığına göre, SVR’den yapılan açıklamada, “Plan, Suriye ordusu ve Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki Rus askeri birliğinin sözde kimyasal silah kullanımını sahnelemek ve ardından Şam ve Moskova’yı Birleşmiş Milletler ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nde karalamak için bir kampanya başlatmak,” şeklinde özetlendi.

Açıklamaya göre, NATO ülkeleri ve Ukrayna bu provokasyonun hazırlanmasında Suriye’nin kuzeyindeki İdlib vilayetinde üslenen terör örgütleriyle iş birliği yapıyor.

Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığına gelince, 2015 yılından bu yana Rus Hava ve Uzay Kuvvetleri’ne bağlı bir hava grubu Suriye’deki Hmeymim Hava Üssü’nde konuşlanmış durumda.

Buna ek olarak, 2017 yılında Moskova ve Şam, Suriye’nin Tartus limanına 70 kilometre mesafede bir deniz teknik destek üssü kurulması konusunda anlaşmaya vardı.

Geçtiğimiz mart ayında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, RIA Novosti‘ye verdiği mülakatta Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını genişletme fikrini olumlu karşıladığını ifade etmişti. Esad’a göre bu varlık geçici olmamalı ve sadece terörle mücadeleyle sınırlı kalmamalı. Suriye lideri, ülkesindeki Rus üslerinin küresel güç dengesi açısından hayati önem taşıdığını da sözlerine eklemişti.

Ukrayna, Rusya’nın Suriye’deki askeri üssüne saldırdığını iddia etti

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kremlin: Rusya’nın nükleer silah kullanım koşullarını Savunma Bakanlığı belirleyecek

Yayınlanma

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın nükleer silah kullanma koşullarının Savunma Bakanlığı tarafından değerlendirileceğini açıkladı. Ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer doktrininde yapılan değişiklikleri ve bunun nedenlerini açıkladı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ülkesinin nükleer silah kullanma ihtiyacının Savunma Bakanlığı tarafından değerlendirileceğini bildirdi. Peskov, nükleer caydırıcılık alanında güncellenen devlet politikasına göre, bu tür eylemlerin gerekli olup olmadığına karar verme yetkisinin bu kuruma ait olduğunu vurguladı.

Peskov, yaptığı açıklamada “Bu daha ziyade uzmanlarımızın ve ordumuzun alanıdır. Hangi silahların kullanıldığını ve nasıl kullanıldığını yakından takip ederler. Batılı ülkelerin Ukrayna’daki çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu tespit edenler de onlardır ve dikkatlerini asla elden bırakmazlar,” ifadelerini kullandı.

Peskov, nükleer silahların kullanılması için gerekli olan ve kısa süre önce devlet başkanı tarafından dile getirilen bazı koşulların halihazırda gerçekleşip gerçekleşmediği sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Örneğin, Ukrayna Rusya’ya yoğun bir şekilde insansız hava araçları gönderiyor ve saldırılarında füzeler kullanıyor.”

Ayrıca Kremlin Sözcüsü, Kiev ve Batılı müttefiklerinin eylemlerine karşılık olarak Devlet Başkanı Putin’in Rusya’nın nükleer doktrinini gözden geçirme kararı aldığını da sözlerine ekledi.

Peskov, “Açıkçası, uluslararası durumun gelişimi, sınırlarımızdaki gerilimin artması, nükleer güçlerin Ukrayna’daki çatışmada Ukrayna’nın yanında yer almaya başlaması ve NATO altyapısının sınırlarımıza doğru ilerlemesi, tüm bunlar bazı düzenlemeler yapmayı zorunlu kıldı,” diye ekledi.

Peskov ayrıca Batı’nın ‘frene basmadığını’, aksine ‘zaferini garantilemek’ adına Ukrayna’yı desteklemeye devam etme niyetini beyan ettiğini vurguladı.

“Kiev de hayalci bir şekilde Rusya’yı barışa zorlamanın gerekli olduğunu savunuyor,” değerlendirmesini yapan Peskov, bu tür söylemleri ‘yanlış’ olarak nitelendirdi ve Ukrayna yönetimi için ‘olumsuz sonuçları’ olacağı konusunda uyardı.

Yetkili, Kremlin’in bu konuda devlet politikasının temellerini şimdiden ayarlamaya başladığını da sözlerine ekledi.

Putin, 25 Eylül’de Rusya’nın nükleer doktrinini değiştirdiğini ve nükleer silah kullanım gerekçeleri listesini önemli ölçüde genişlettiğini açıkladı.

Doktrinde nükleer bir gücün desteğini alan herhangi bir devletin saldırganlığının Rusya’ya karşı ortak bir saldırı olarak kabul edileceğine dair bir madde yer alıyor.

Ayrıca doktrine, ülkedeki hedeflere karşı seyir füzeleri ve insansız hava araçlarının kitlesel olarak fırlatılacağına dair ‘güvenilir bilgi’ alınması halinde nükleer silah kullanma olasılığının da eklenmesi önerildi.

Değişiklikler, Ukrayna’nın Rusya’nın iç bölgelerine saldırmak için Batı üretimi füzeleri kullanma izni alabileceği yönündeki bilgiler üzerine duyuruldu.

Kremlin, değişikliklerin Kiev’in müttefiklerine, Rusya Federasyonu’na ‘nükleer olmayan çeşitli yollarla’ yapılacak ‘bir saldırıya katılmaları halinde bunun sonuçları konusunda’ uyarıda bulunan belirli bir sinyal olarak değerlendirilebileceğini söyledi.

Rusya nükleer doktrinini neden değiştiriyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English